Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

22 AV

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5781

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:01

20:16

-----

Yeruşalayim

18:56

20:09

Tel Aviv

19:18

20:18

31 TEMMUZ

Tel Aviv

19:13

20:11

İstanbul

20:07

20:49

2021

İstanbul

20:00

20:40

İzmir

19:02

20:51

İzmir

19:55

20:44

EKEV- עקב

 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Devarim 7:12-11:25)

Moşe Bene-Yisrael'e, insanların genelde "topuklarıyla ezercesine" göz ardı ettikleri "az öneme sahip" oldukları varsayılan mitsvaları bile yerine getirdikleri takdirde, yeryüzünün en bereketli toplumu olacaklarına dair söz verir. Moşe halka, Kenaan Ülkesi'ni yavaş yavaş ele geçireceklerini bildirir.

Buna göre, ülke birden boşalmayacak ve bu şekilde vahşi hayvanlar, Bene-Yisrael hakim olana kadar buraları kaplamayacaklardır. Bene-Yisrael'in, Kenaan milletlerinin tapındığı putların hepsini yakmaları ve yok etmeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatan Moşe Rabenu, daha sonra Tora'nın bölünmez bir bütün olduğunun ve sadece belirli bölümlerinin kabul edilmesinin yanlış olacağının altını çizer. Moşe Erets-Yisrael'in buğday, arpa, üzüm, incir, nar, yağlık zeytin ve hurmanın özellikle bulunduğu bir ülke olduğunu belirtir.

Moşe halkı, ileride berekete kavuştukları zaman böbürlenmemeleri ve Erets-Yisrael'deki başarılarının sadece kendi çaba ve kuvvetleri sonucu geldiği fikrine kapılmamaları konusunda uyarır; zira zenginlik ve başarıyı verecek olan, Tanrı'dır. Moşe ayrıca, Tanrı'nın Kenaan'daki milletleri Bene-Yisrael'in müthiş dürüstlüğü sebebiyle değil, bu milletlerin günahları sebebiyle kovalayacağını hatırlatır. Ne de olsa Sinay'dan bu noktaya kadar olan yolculuk, halkın Moşe'ye ve Tanrı'ya yönelik irili ufaklı isyan ve günahlarının bir katalogu niteliğindedir. Tanrı'nın Sinay'da 10 Emri Bizzat verişini takip eden olayları anlatırken Moşe, Kipur günü ikinci On Emir levhaları ile dönüşüne değinir.

Aaron'un ölümü ve Levi kabilesi mensuplarının Tanrı hizmetine atanmaları hatırlatılır. Moşe, Mısır'a inen 70 kişinin, bu noktada göklerdeki yıldızlar kadar çok üyeye sahip bir ulus haline geldiğine dikkat çeker. Erets-Yisrael'in sıradışı özelliklerini belirttikten sonra, Moşe, Şema'nın ikinci paragrafını söyler ve bu şekilde, mitsvaların yerine getirilmesinin sonucu olacak bereketi ve aksi takdirde halkı bulacak laneti kavramsallaştırır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

KIRK GÜNLÜK YAKARIŞ

Bir küçük tekrar: Devarim kitabında geçmiş senelerin bir muhasebesini yapan Moşe Rabenu ilk peraşada öncülerin Erets Yisrael’i gözlemesi ve getirdikleri olumsuz rapora odaklanır. Bu gecikmenin otuz sekiz buçuk sene süresince çölde dolaşma ile sonuçlandığını vurgular. Vaethanan peraşasında On Emir konusuna odaklanan peygamberimiz bu emirleri yerine getirmenin önemini vurgular. Hemen ardından da hepimizi bildiği “Şema” duasının ilk paragrafıyla Tanrı sevgisinin nasıl olması gerektiğinin altını çizer. Ekev peraşasında ise Tora’nın alınmasından sadece kırk gün sonra işlenen “altın buzağı” günahının sonuçlarını anlatır. Moşe Rabenu kırk gün ve kırk gece dağda kalıp Tora öğrendikten sonra gerçekleşen bu olay onun bu günahı affettirebilmek için kırk gün kırk gece daha aç ve susuz dağda geçirmesine neden olur. Birçok bilge bu noktada Moşe’nin meleklerin seviyesine kadar yükseldiğini hatta daha da üste geçtiğini öğretirler.

İki farklı öykü bir ders: Amudea Shiva adlı eser, Moşe’nin altın buzağı günahından sonra Tanrı’ya yakarışını Eliyau Ha’navi’nin hikayesiyle birleştiren belirsiz bir Midraşik pasajı getirir. Melahim kitabında anlatıldığına göre Eliyau Anavi putperest kraliçe İzevel’in kendisini öldürtmek için araması nedeniyle çöle kaçmaya mecbur olur. Çölde kalan Eliyau’ya kuzgunlar kırk gün kırk gece yetecek yiyecek getirirler. Daha sonra Tanrı Eliyau’ya görünür. Eliyau da Bene Yisrael’in putperest uygulamalarından dolayı Tanrı’ya şikayette bulunur. Midraş’a göre burada Tanrı Eliyau Anavi yedikten sonra ona Moşe’nin “altın buzağı” günahını affettirmek için nasıl kırk gün kırk gece Tanrı’ya yakardığını bir vizyonla gösterir. Tanrı burada Bene Yisrael’in affedilmesi için yakarmak yerine onlar hakkında şikayette bulunan Eliyau Anavi’yi sertçe azarlar.

Bu Midraş’ı anlayabilmek için Amudea Şiva adlı kaynak bir başka Midraş’a bakar. Bu Midraş Tanrı’nın kâinatın yaratılması sırasında insanı yaratmadan önce olan tartışmalara gönderme yapmaktadır. Bu tartışmalarda bir gurup melek insanın yaratılmasını protesto ederler. Bu gurup hakikat dediğimiz “emet”i temsil eden ve dürüst olmayacağı gerekçesiyle insanın yaratılışına karşı çıkan guruptur. Onların karşı gelişlerini susturmak için Tanrı “emet”i alır ve yeryüzüne gönderir. Buradaki amaç yaratılışa karşı gelmektense onlardan nasıl fayda sağlanabileceğini anlamak olmalıdır. Midraş’a göre bu meleklerden bir tanesi Eliyau Anavi’dir ve insanların olumlu özelliklerinin gösterilmesi amacıyla dünyaya gönderilmiştir.

Ziyaretçi melekler: Bu melek gurubundan üç melek aynı zamanda Avraam Avinu’yu ziyaret eden ve Avraam’ın kendilerine mükemmel bir yemek sunduğu melek gurubudur. Onlar da insanın yaratılmasına karşı çıkmışlar ve böylece bir insanın misafirperverliğinden yararlanmaları, böylece onları takdir edebilmeleri için yeryüzüne gönderilmişlerdir. Bu melek gurubu aynı zamanda Tora’yı almaya gelen Moşe Rabenu ile tartışmışlar ve Tora’nın gökyüzüne ve meleklere ait olduğunu savunmuşlardır. Tanrı Moşe’yi Avraam Avinu’nun fenotipinde göstererek bir zamanlar bu meleklerin nasıl bir insan tarafından ağırlandıklarını onlara bu vesileyle hatırlatmıştır.
Daha önce de yazdığımız gibi melekler insanların büyüklüğünü görmek ve yaratıldıklarının değerini anlamak ve Tanrı'nın Tora’sını hak ettiklerini kabul etmek için dünyaya gönderilmişlerdir. Bu görüntü sonrasında melekler karşı gelmekten vaz geçerler.

Kırk günlük yakarış: Bu bilgileri okuduğumuzda Tanrı’nın Bene Yisrael’in savunulması konusunda ne kadar hassas olduğunu anlamamız mümkündür. Moşe Rabenu Sinay dağında kırk gün çok özel şartlarda bulunduktan sonra aşağıya indiğinde müthiş bir hayal kırıklığı yaşar. Altın buzağıya yapılan ibadet ve buna ses çıkarmayanların davranışı Moşe’yi umutsuzluğa itmez. Aksine onları savunmak için elinden geleni yapar. Hatta kendisine önerilen büyük bir toplumun atası olma teklifini kabul etmez. Hatta ve hatta kendi hayatını ortaya koyarak affedilmemeleri halinde kendisinin yaşamak istemediği farklı bir şekilde dile getirilir.

Burada bizlerin kazanabileceği çok önemli bir öğreti vardır. Birilerinin suçunu ve yanlışını şikayet etmek yerine onu suçtan kurtulması için yardımcı olmak esastır. Hele söz konusu olan Bene Yisrael ise bu konuda bir zorunluluk vardır. Bene Yisrael’in affedilmesi için dua etmek önemli bir gerekliliktir.

Girmeye hazırlandığımız Elul ayında yapmamız gereken önemli bir hamle vardır. Bu hamle de “günahlarımızın üzerinden geçmektir”. Hatalarımızın üzerinden geçmek bize başkaları için de empati yapmamızı sağlayacaktır. Bu empati sayesinde Bene Yisrael’in bütününün bağışlanması ve “yaşam kitabı”na yazılması için dua etmek daha kolay olacaktır.

Bir bütün halinde dualarımızın işitilmesi ve günahlarımızın affedilmesi için Moşe Rabenu’nun Sinay dağında kırk gün kırk gece aç ve susuz kaldığını ve dua ettiğini hatırlamak yerinde olacaktır.  

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

Peraşamız Ekev kelimesi ilebaşlar ve devam eder. Ekev peraşasını anlayabilmek için önce kelimenin anlamını açıklayalım. Ekev sözcüğünün iki anlamı vardır. 1. için 2. Ayak topuğu. Peraşamızla bu iki sözcüğün ilgisini alim ve yorumcular bizlere şöyle açıklar:

Raşi’nin açıklaması: eğer ayağının topuğu ile basıp önemsemediğin Tanrı buyruklarını yani mitsvalarını yerine getirirsen. Bu mitsvaları yerine getirdiğin için Tanrı bunun ödülü olarak atalarımıza yemin edip sizinle yaptığı antlaşmaya bağlı kalacak, sizi sevecek, kutsayacak, çoğaltacak. Fakat hiçbir mitsva Tanrı buyruğu birbirinden küçük veya büyük değildir. Her biri önemli ve Tanrı buyruğudur. Bizim buraları değerlendirmemiz doğru bir davranış değildir. David Ameleh Teilim kitabında şöyle demiştir. “Avon akevay yesubani. 49/6 – Bastığın günahlar beni sarıyor! Oysa ki Alimlerimiz Pirke Avot kitabında; Bir mitsva yapacağın zaman kolay veya zor mitsva olarak ayırım yapma, zira her mitsvanın Tanrı huzurunda ödülü vardır. Buyrukların ödüllerini biz bilemeyiz. Bizim nazarımızda küçük görülen bir mitsvanın Tanrı huzurunda büyük bir değeri olabilir. Hahamlarımızın bir anlatısı vardır: kral bir meyve bahçesi yaptırmak üzere bahçivanlarını toplar ve herbirine hangi meyve ağacını dikeceklerini söyler. Her biri ayrı ayrı bir meyve ağacı dikecektir. Akşam ücretlerini verince her bahçıvana ayrı bir ücret verildiğini görürler, yani her meyve ağacına ayrı ücret. Az ücret olanlar bilseydik bizde çok ücret alacağımız meyve ağacını dikerdik derler. Bu hikaye bize ne anlatır? Tanrı bize birçok mitsvalar vermiştir, fakat ödüllerini belirtmemiştir. Belirleseydi takas ödülü çok olanları yerine getirir, diğerlerini yapmazdı. Fakat şunu iyi bilmek ve inanmak gerekir ki mitsvaların ödülleri olam aba yani cennettedir. Her mitsva yapan kişi kendine bir melek yaratır ve onu her yerde korur. Moşe Rabenu, Bene Yisrael’i şu sözlerle uyarır “ zaman gelecek yiyecek ve doyacaksın, güzel evlerin olacak, malın mülkün çoğalacak. O zaman sakın Tanrı’yı unutup sakın bunları kendi gücümle yaptım hatasına düşme! Bu gücü Tanrı sana vermiştir.” Moşe Rabenu’nun bu güzel nasihatlarından sonra halka; Tanrı sizden ne istiyor? Ondan korkmanızı? Tanrı korkusu insanların başarılı, sağlıklı olmaları için büyük bir hazinedir. Bizleri kötülük yapmaktan uzaklaştırır. Yine toramızda VEYARETA MEAŞEM Tanrı’dan kork vecizesini okuruz. Çok geniş anlamlı bir buyruk. İnsan yalnız başına bir yerde bulunduğu zaman, beni kimse görmüyor, istediğimi yaparım hatasına düşmemeli, hatırlamalıdır ki Tanrı onu her yerde, Tanrı bizi her yerde görür. Tanrı korkusunun yerleştiği kalbimizde aynı zamanda Tanrı sevgisini yerleştirmemiz gerekir. Tanrı’nı bütün kalbinle, bütün canınla, bütün varlığınla seveceksin.  

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Ellerinde veya parmaklarında sorun olan Kohenler Koanim yapabilirler mi?

Talmud Megila’da parmaklarında sorun olarak Kohenler, Koanim yapmasın ifadesi yer alır.  Ancak halkın konsantrasyonunu bozmayacak şekilde yapılırsa  sorun oluşmaz. Koanim ritüeli Talet ile ellerin örtülmesi ile gerçekleştirilir. Bu da halkın konsantrasyonunu bozmaz.  Yani ellerinde sorun olsa da Koanim yapmalarında bir sıkıntı yoktur.

 

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
Rav İsak Alaluf

KORTE

İfade olarak Türkiye Yahudiler’ine özgü bir deyimdir. Ladino terminolojisinde “kortar – kesmek” fiilinden türer. Avel dediğimiz matem zamanlarının dönüm noktalarının kesilmesi anlamını taşır. Sözgelimi yedi günlük avelut tamamlandıktan sonra “korte” yapılır ve ilk Meldado burada ifa edilir. İzmir geleneğinde buna “korte de syete – yedi günün kesilmesi” denir. Bu aynı zamanda ilk haftanın kısıtlamalarının da kaldırılması anlamını taşır. Geleneğimizde “korte” ifadesi defini takip eden otuzuncu gün ile birinci sene için de kullanılır. İzmir’de bunlara “korte de mez – ayın kesimi” ve “korte de anio – yılın kesimi” şeklinde ifadeler kullanılır. Çeviri “kesmek” ile ilgili gibi görünse de aslında vurgulanan “tamamlanmak” kavramıdır. Kesilen avelut dediğimiz yas dönemine ait kısıtlamalardır.

 

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

BİLGELERE SAYGI GÖSTERMEK

Tora “mipene seva takum vaadarta pene zaken – ak saçlının önünde ayağa kalkacak ve yaşlıya saygı göstereceksin” ifadesini Vayikra 19’da verirken burada bilgelerimiz Gemara Masehet Kiduşin 32/B’ye göre yaşlı olan kişinin tanımını yapar. Yaşlı olan kişinin bilgelik biriktiren kişi anlamına geldiğini vurgulayan Gemara buradan bilgelere saygı gösterilmesi gerektiği emrinin verildiğini söyler.

İnsanoğlu bu dünyaya Yaratıcısını tanımak amacıyla da gelir. Bu yüzden bilgelik öğrenmesi gerekir. Buradan hareketle insan bilge olan Tora bilgisine sahip olanlara saygı duymakla mükelleftir. Bu saygının sadece lafta kalmaması davranışlara da yansıması önemlidir. Sefer AHinuh bu mitsvayı iki yüz yirmi iki numara ile listelemektedir.

HAFTANIN SÖZÜ

“Kişi günah işlemişse, tamamen kırılıp kendisinden ümidi kesmemelidir. Aksine hatasını düzeltmek için elinden geleni yapmalı, teşuvanın tüm şartlarını yerine getirerek, günahını kabul ve itiraf etmeli, bir daha yapmamaya dair kesin bir karar almalıdır.” (Hafets Hayim)