bultenMişkan'ın adanma töreninin sekizinci gününde Aaron, oğulları [Koenler] ve tüm halk, Moşe'nin emrettiği üzere çeşitli korbanlar getirirler.

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  14 Nisan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2007

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:31

7:44

-----

Yeruşalayim

6:36

7:50

Tel Aviv

6:46

7:47

26 Nisan

Tel Aviv

6:51

7:52

İstanbul

7:29

8:09

5767

İstanbul

7:36

8:16

Ş E M İ N İ

 Hatırlatmalar:

ü 15 Nisan Pazar: Yom Aşoa

ü 18-19 Nisan - Çarşamba-Perşembe: Roş Hodeş İyar

ü 22 Nisan Pazar: Yom Azikaron

ü 23 Nisan Pazartesi: Yom Aatsmaut

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Vayikra 9:1 - 11:47)

[www.ohr.org.il]

Mişkan'ın adanma töreninin sekizinci gününde Aaron, oğulları [Koenler] ve tüm halk, Moşe'nin emrettiği üzere çeşitli korbanlar getirirler. Aaron ve Moşe halkı mübarek kılar. Tanrı, Mişkan'ın tamamlanışının ardından halka İlahi Varlığı'nı [Şehina] hissettirir. Aaron'un oğulları Nadav ve Aviu, Tanrı'nın emretmemiş olduğu bir sunu getirince, Tanrı'nın önünden bir ateş gelir ve onları yakar. Bu olay, tüm emirlerin Moşe'nin yönergeleri doğrultusunda yerine getirilmesi gerektiğine dair acı bir işarettir. Moşe, yasını sessizlikle tutan Aaron'u teselli eder. Moşe Koenler'e, yas dönemi ile ilgili uymaları gereken bazı kuralları açıklar ve genel olarak, Mişkan'daki hizmetleri sırasında içkili olmamaları gerektiği konusunda kendilerini uyarır.

Tora, Kaşer bir kara hayvanı için gerekli iki işareti açıklar. Hayvan geviş getirmelidir ve tırnakları ortadan ikiye ayrılmış olmalıdır. Tora daha sonra, bu işaretlerden sadece birine sahip olan hayvanları listeler ve bunların Kaşer olmadıkları konusunda uyarıda bulunur. Bir balık, yüzgeçlere ve kolayca çıkarılabilen pullara sahip olduğu takdirde Kaşer'dir. Yasak kuşlarla ilgili bir liste verilir. Bu listede olmayan tüm kuşlar yenebilir. Tora ayrıca dört çeşit çekirge haricindeki tüm böcekleri yasaklar. Daha sonra, manevi yönden temiz olmayan hayvanlarla temasın ardından gerekli olan arınma süreci açıklanır. Bene-Yisrael'e, tıpkı Tanrı gibi kutsal - ayrı - olmaları emredilir.

DEVAR TORA

[Rabi Berel Wein - www.torah.org]

 

Benimlesin

 

İnsanı kahreden trajedinin, iki oğlunun ölümünün sonrasında bile, Aaron, Moşe tarafından, yakınlarını yeni kaybetmiş bir kişinin korban etinden yiyip yiyememesi konusundaki bir Alaha'yı gerektiği gibi yerine getirmediği konusunda azarlanır. Aaron ise kendisini savunarak, yaptığının Alaha'ya uygun olduğunu belirtir ve bunu kanıtlar da. Bunun sonrasında Moşe biraz düşündükten sonra Aaron'un haklı olduğunu ve onun bu konuda Tora'nın kanununu tam bir şekilde yerine getirdiğini kabul eder. Bu olaya dair, bir cevap için yalvaran açık bir soru söz konusudur. Bunun gibi kapkara bir anda, ilk bakışta açık olmayan bir Alaha kanunu üzerinde tartışmaya ne yer vardır? Bu, kanun ve kanuna uygunluk değil de, bir duygu, şefkat ve sempati anı olmalı değil midir?  Moşe'nin, ağabeyinin böylesi acı içinde olduğu bir anında herhangi bir Alahasal konuyu tartışma konusu yapması neredeyse zalimce değil midir?

 

Normalde olduğu gibi, Tora bu her yönüyle insani durumu, bize Tanrı'nın yaşam ve insani davranış konusundaki, tabiri caizse "görüşünü" aktarmak için bir vesile olarak kullanmaktadır. İnsan, hayatında herhangi bir türde denge sağlamak için, belli bir değerler ve kurallar topluluğuna uygun yaşamalıdır. Böylesi norm ve standartlar olmadığı takdirde insan, hayatın hiç bitmeyen sorunları karşısında sürekli olarak kör-görüşlü yaşamaya, aralıksız olarak tokat yemeye mahkûmdur ve duygularıyla kişisel çelişkilerin esiri olarak kalacaktır. Hayatta insanın kendisine "Şimdi ne yapmam gerekiyor? Bu olay karşısında nasıl tepki vermem gerekiyor?" sorularını sorduğu birçok an vardır. İşte, Alaha'nın bir Yahudi'nin yaşamında bu denli merkezi bir yer alması, tam olarak bu sürekli tekrarlanan ve hiç sonu gelmeyen insani soru yüzündendir. Tam olarak bu nedenle, Alaha hayatın her yönüne temas eder ve Yahudi'nin mevcudiyetinin her davranışında ve her durumunda söyleyecek bir şeyi vardır. Yaşamımızı yönlendiren ve yöneten, yaşamdaki tüm koşullar ve her türlü insani şart içindeki davranış standartlarını belirleyen, Alaha'dır.

 

Günümüz toplumunda Tanrı ve din, nedense insanoğlunun rahat ve zevk alanı içinde bir öğe olarak algılanmaya başlamıştır. İnsanların kafasında, dinin o kadar da çok şeyi talep ediyor olamayacağı şeklinde, nereden geldiği belli olmayan bir saplantı oluşmuştur. "Üç günlük yas yeter" diye düşünmektedirler, "yedi gün çok". Yastaki bir kişinin davranış ve eğlence gibi konulardaki kısıtlamaları göz ardı edilebilir görülmektedir. "Din insana kendisini rahatsız hissettiremez ve zaman ya da yaşam tarzı gibi konularda çok fazla talepte bulunamaz" görüşü yayılmıştır. Onlara göre, insanların kendi duygularını nasıl ifade etmeleri gerektiği konusunda Tanrı'nın hiç söz hakkı yoktur. Bizimkisi gibi benmerkezci bir nesilde din de sadece "benim istediğim, benim uygun gördüğüm, benim ihiyaç duyduğum ve benim zevkime ve eğlenceme katkıda bulunacağı miktarda" istenmektedir. Artık toplumsal ya da tarihi kaygılar bile bizi ilgilendirmemektedir. Tanrı'nın doğruları da bizi ilgilendirmemektedir. Bizim için anlamlı olan tek şey vardır - burada ve şimdi ben ne zevk alacağım? Bunun bir sonucu olarak Alaha'nın dikte ettiği bir yas dönemi ve sürecinin pozitif psikolojik yararları da göz ardı edilmekte ve zamanla unutulmaktadır. Tora ve Yahudi geleneği, trajedi ve kayıpla yüzleşme sürecindeki bir kişinin yapması gerekenleri tanımlayan kanunları, tavırları ve gelenekleri dikkatle ve ayrıntısına kadar tanımlamıştır. Tora, diğer her konuda olduğu gibi, burada da insanların yanındadır. Hayatın kaçınılmaz darbeleri ile başa çıkabilme yönünde donanımlı olabilmemiz için bize bakış açısı ve denge, dayanma kuvveti ve iç direnç vermek istemektedir. Bu nedenle Moşe, doğru bir şekilde, Aaron'u, trajedinin onu ve ailesini vurduğu bir zamanda Tora'nın kanununu doğru bir şekilde yerine getirmeye çağırmaktadır. Ancak, Aaron'un, tekrar canlanıp acı ve kederinden silkinerek, Yisrael'in, Tanrı ve tüm Yahudi Ulusu tarafından  sevilen ilk Koen Gadol'u olmasını sağlayan da, onun Tora kanunlarını titizlikle yerine getirme konusundaki, Moşe'nin eleştirisine verdiği cevapta da ifade bulan sarsılmaz tavrıdır.

 

Ölüm her zaman istenmeyen bir konuktur. Yine de ölümlülüğümüz, onun bir gün kapımızın eşiğinde ortaya çıkmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Ancak bu, yaşam döngüsünün son noktasıyla başa çıkmak için gereken araçlar, orada, ruhumuzun içinde ve kendi derinliklerimizde bulunmaktadır. Tora, Alahalar ve normlar kederli olayların ve üzüntü anlarının karanlığını aydınlatırlar. "Ölüm vadisinde yürüsem bile, kötülükten korkmam, çünkü Sen benimlesin" demektedir Kral David. Yahudi geleneği ve tarihinde, "Benimlesin", Alaha'nın bu tipteki sınayan ve yakıcı anlar için yaratmış olduğu kanun ve geleneklerde yansır. Ve böyle yaparak, "Benimlesin", ölüm ve karanlığa karşı nihai zaferimizin çığlığı olur.

 

DEVAR TORA

[Rabi Reuven Stein - www.tfdixie.com]

 

Kaşerut ve Alpler

 

"Bene-Yisrael'e konuşun ve [şöyle] deyin: Yeryüzündeki tüm hayvanlardan, yiyebileceğiniz canlılar şunlardır:Hayvanlar içinde, [ayağın ön kısmını bütünüyle kaplayıp, çift] toynak [halinde] tamamen ayrık olan bir toynağa sahip olan ve geviş getirenlerin her biri - onu yiyeceksiniz" (Vayikra 11:2-3).

 

Kaşer yemek bir mitsva mıdır? Kaşer olmayan yiyecekleri yemenin Tora'nın bir yasağı olduğu tartışılmaz, ama kaşer yiyecek yediğimiz zaman mitsva yapmış oluyor muyuz? Yukarıdaki alıntıda, ilk cümle yiyebileceğimiz Kaşer kayvanlar hakkında emir vermektedir. İkinci pasuk ise ilginç bir şekilde bu sözleri terkrarlamaktadır: "onu yiyeceksiniz". Bu tekrara ne gerek vardır? Dahası, Tora önce yenebilir hayvanları listelemekte, ve ancak bundan sonra (bölümün ileri safhalarında) yasak olan hayvanlardan bahsetmektedir. Yenebilir hayvanlara öncelik verilmesinde ve böylece vurgulanmalarında özel bir nokta var mıdır?

 

Geçmiş neslin önde gelen Hahamlarından Rabi Şemuel Alter, Tora'nın, "onu yiyeceksiniz" vurgusunu yapmakla, bize yemek konusunda bir mitsva olduğu mesajını verdiği açıklamasında bulunur. Talmud (Yeruşalmi, Kiduşin), gelecekte Tanrı'nın bizi, bu dünyada yaratmış olduğu güzel şeylerin tadını çıkarmamaktan dolayı sorumlu tutacağını belirtir.

 

19. yüzyıl Alman Yahudiliği'nin büyük ismi Rabi Samson Raphael Hirsch ile ilgili bir olay anlatılır. Rabi Hirsch, İsviçre'ye yayan gitmeye karar verir. Öğrencileri sağlığına zararlı olabileceği gerekçesiyle onu bundan vazgeçirmeye çalıştıklarında Rabi Hirsch onlara açıklar: "Tanrı'nın huzuruna geldiğimde birçok soruya cevap vermek zorunda kalacağım. Ama bana ‘Benim Alplerimi gördün mü?' diye sorarsa ne diyeceğim?"

 

Tora, Tanrı'nın kaşer yiyecekleri bizim onların zevkine varmamız ve O'na bize vermiş olduğu bolluk nedeniyle daha büyük bir neşe ve daha büyük bir şükranla hizmet etmemiz için yaratmış olduğunu belirtmektedir. Kaşer olduğu sürece bu dünyadan zevk almamız sadece bir tavsiye ve müsade değil, aynı zamanda Tanrısal bir taleptir de.

 

DEVAR TORA

[Ezra Koen - www.tfdixie.com]

 

Manevi Otopsi

 

"Aaron'un oğulları Nadav ve Aviu, ... Tanrı'nın Huzuru'nda, [Tanrı'nın] kendilerine emretmiş olmadığı yetkisiz bir ateş getirdiler. Tanrı'nın Huzuru'ndan bir ateş çıktı ve onları tüketti. Tanrı'nın Huzuru'nda öldüler" (Vayikra 11:2-3).

 

Bu hafta okuduğumuz yukarıdaki sözler, bir gazetenin baş sayfa manşeti gibi görünmektedir: "Büyük liderin iki oğlunun utanç verici günah sonrasındaki ölümü". Tanrı'nın en büyük mucizelerine şahit olmuş nesle mensup iki büyük şahsiyet nasıl olup da günahın pençesine düşebilmiştir?

 

Talmud'da Aaron'un oğullarının ölümlerinin sebepleri hakkında çelişki içinde görünen iki kaynak vardır. Eruvin kısmında Hahamlarımız Nadav ve Aviu'nun büyük bir günahtan sorumlu olduklarını söylerler: Moşe ile Aaron'un liderliklerini sorgulamışlardır. Midraş'ın söylediği gibi "Şu yaşlı adamlar ne zaman ölecekler de Yahudi Ulusu'nun yönetimini ele alacağız?" demişlerdir.

 

Ancak Zevahim kısmında Nadav ve Aviu hakkında tamamen farklı bir resim vardır. Talmud onların "Kiduş Aşem", yani en önemli mitsva olan Tanrı'nın İsmi'nin kutsal kılınması mitsvasını gerçekleştirdiklerini söylemektedir. Başka bir deyişle ölümlerinin sebebi günahları değil, Tanrı'yı onurlandırmaktı. Talmud edebiyatı içinde de Nadav ve Aviu'nun büyük şahsiyetlerini tanımlayan çok sayıda kaynak yer alır, hatta ikisi bazı açılardan Moşe ile Aaron'a denk olarak tanımlanır.

 

Pekâlâ... Doğrusu ne? Onlar birer günahkâr mıdır, yoksa şehit mi? Cevap basittir: her ikisi de. Nadav ve Aviu, kasıtsız olarak günah işlemiş iki büyük insandı. Yahudi Ulusu'nun her yönden sadece Moşe'ye bağımlı hale geldiğini görmüşlerdi. Altın Buzağı olayında görüldüğü üzere, Yahudi Ulusu, liderlerinden sadece birkaç saat fazla ayrı kaldığı için hemen paniğe kapılmıştı. Onsuz bir yaşamı hayal bile edemediklerinden, sıkıntı zamanında fiziksel bir temsilci olması için altın bir buzağı yapmışlardı. Nadav ve Aviu, halkın Moşe öldükten sonra da güvenip ardından gidebileceği önemli liderlere ihtiyaç duyduğunu görmüşlerdir. Yaptıkları hareketi doğru görmelerine neden olan, bu düşünceydi. Moşe'nin liderliğini sorgulayarak ve Moşe ile Aaron'un onayı olmadan Alahasal kararlar alarak, Nadav ve Aviu, halkın Moşe ile Aaron'a olan bağımlılık düzeyini düşürmeyi amaçlamışlardır. Yaptıklarıyla, Moşe ile Aaron'un ölümlerinden sonra Yahudi ulusunun liderliğinin bir devamı olacağını ve endişeye yer olmadığını göstermek, bir güvence sunmak istemişlerdir. Dolayısıyla niyetleri tamamen temizdir, ancak kullandıkları yöntem yanlıştır. Asil niyetler taşımalarına rağmen, yine de davranışları kabul edilmez niteliktedir ve bu nedenle sert bir Tanrısal yanıtı hak etmişlerdir.

 

Tora'nın bize söylediği açıktır: Sadece niyetler ve amaçların temiz olması yeterli değildir. Bunlara ulaşmakta kullanılacak yollar da doğru ve uygun olmak zorundadır. Amaca giden her yol mübah değildir. Dünyamız akla gelebilecek her türlü asil amaç için savaşan insanlarla doludur. İnsanın neyi amaçladığını bilmesi çok önemlidir, ancak oraya giderken seçtiği yolu da iyi hesaplaması gerekir. Hayallerimizi gerçekleştirmek üzere yaşam denizine açılmadan önce rotamızı çizerken, bu rota boyunca ardımızda bir zarar hattı bırakmayacağımızdan emin olmamız şarttır.

Her GÜn YAPILAN MİTSVALAR

[www.pirchei.com]

 

Tsitsit gerektiren Giysiler

 

Tora'ya göre, yün veya ketenden mamul [en az] dört köşeli bir gündüz giysisine tsitsit takmak gerekir. Bazı görüşlere göre pamuk gibi başka materyallerden mamul benzer özellikli giysiler için de böyle bir zorunluluk vardır. Ancak başkaları bu giysilerin zorunluluğunun Hahamlar'ca öngörüldüğü görüşünde oldukları için, en iyi şekilde doğrudan Tora'nın emrini yerine getirmek isteyen biri, kendisine yün bir talit katan alıp tsitsit bağlamayı tercih etmelidir. Yine de [Hahamlar kural koyma yetkilerini doğrudan Tora'dan aldıkları için] birçok otorite, Hahamlar'ın öngördüğü kuralları da Tora'dan kaynaklanan kurallar kadar önemli görürler. Bu görüşe güvenmek isteyen kişi, pamuktan mamul bir talit katan tercih edebilir.

 

KAYNAKLARIMIZDAN - YAHUDİ TERBİYESİ

[Sefer Maase Avot]

 

"Akranını Kendin Gibi Sev"

 

·                Ahav çok kötü bir Yisrael kralıydı. Hahamlarımız, onun döneminde krallıkta putperestlik çok yayılmış olmasına karşın, çıkılan savaşlardan zaferle dönüldüğünü, çünkü halk içinde çekişme ve dedikodunun olmadığını öğretirler. Ahav'ın karısı kraliçe İzevel, dönemin tüm peygamberlerini öldürmek istediğinde, Peygamber Ovadya 150 peygamberi alıp iki mağaraya saklamış ve onları beslemişti; ama kimse de onu krala ihbar etmemişti. Öte yandan, Kral Şaul'un neslinde Yahudi halkı içinde çok fazla Tora ve dindarlık olmasına rağmen çekişme ve müzevirlik de vardı. Bu nedenle savaşların bazıları kesin zaferle sona ermemiştir (Lev Eliyau).

·                Hahamlarımız, Laşon Ara (dedikodu ve iftira) günahının, en ağır üç günah olan putperestlik, cinsel ahlaksızlık ve cinayet günahlarına denk olduğunu söylerler. Laşon Ara günahına bulaşmış kişi Tanrı'yı inkâr etmiş olur ve Gan Eden'e girme şansını tehlikeye sokar. Bunu, Doeg Aadomi adlı kişiden öğreniyoruz. Bu kişi Sanedrin'in başkanıydı, ama dedikodu ve ihbarcılık yüzünden ebedi hakkını kaybetmiş, hayatının yarısında ölmüştü. Yaptığı dedikodu ve ihbar sonrasında da Kral Şaul, Nov adlı bir Koenler şehrindeki herkesi kılıçtan geçirtmiş, Şaul ile oğullarının ölümü de bu dedikodu ve ihbar günahının bir başka sonucu olmuştur (Şaare Keduşa).

·                Laşon Ara günahını işleme hatasına düşen bir kişinin tedavisi, daima Tora sözleri konuşmaktır.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Keriat Şema Kuralları

1.      Şema, oturarak veya ayakta söylenebilir. Fakat yatarak söylenmez. Eğer yatma zorunluluğu varsa yana dönerek söylenmelidir.

2.      Yolda olan bir kişi, Şema söyleme vakti geçmek üzere olduğu için bir an önce Şema söyleme zorunluluğu duyuyorsa, sadece ilk pasuk için durur ve sonra yoluna devam edebilir.

3.      Şema söylenirken ara verilmez, bir kelime bile konuşulmaz; gözlerle, dudaklarla ve hatta parmakla bile işaret edilemez.

4.      Şema'yı söylemiş olan bir kişi sinagoga geldiğinde halk Şema söylüyorsa, onlarla en azından ilk pasuğu beraber söyler.

5.      Şema söylenirken ara verilmez. Sadece herhangi bir pasuğun ortasında bulunulsa bile, Kadiş, Keduşa, Barehu ve Modim'e cevap verilir.

Tora okumakta olan bir kişi, Şema okuma vakti geçiyorsa elindekini bırakıp Şema'yı okumalıdır.

Haftanın Sözü

[Yahudi Atasözü]

 

Nefret, insana doğru olanı eğri gösterir.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kâğıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.