Bu Hafta İçin Saatler

5 İYAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5781

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:28

19:41

-----

Yeruşalayim

18:38

19:52

Tel Aviv

18:50

19:49

17 NİSAN

Tel Aviv

18:55

19:54

İstanbul

19:31

20:12

2021

İstanbul

19:38

20:19

İzmir

19:28

20:19

İzmir

19:35

20:26

TAZRİA- תזריע

METSORA- מצורע



Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Vayikra 6:8-8:36)

Tazria peraşası "Tuma veTaara - Manevi kirlilik ve Saflık" kurallarını ele almaya devam etmektedir. Doğum yapan bir kadının, Mikve'ye (belirli niteliklere sahip su havuzu) dalma ve Bet-Amikdaş'a korban getirme gibi hareketleri kapsayan bir arınma sürecine girmesi gerekir. [Sağlık durumu imkan veren] Bütün erkek bebekler hayatın sekizinci gününde sünnet edilmelidir. 

Tsaarat (cüzam benzeri semptomlara sahip, manevi kaynaklı bir rahatsızlık), giysileri de etkileyen doğaüstü bir hastalıktır. Eğer bir kişinin derisinde beyaz ya da pembe [giysilerde pembe ya da yeşilimsi] lekeler ortaya çıkarsa, bir Koen'e başvurulur. Bu Koen, etkilenen bölümün yedi günlük karantina süresinden sonraki büyüklüğü gibi çeşitli belirtileri inceleyerek onun Tame (manevi açıdan saf olmayan) veya Taor (saf) ilan eder. Tsaraat bulaşmış bir kişi iyileşene kadar kampın (ya da şehrin) dışında tek başına ikamet etmelidir. Hastalık bulaşan bölümü kesilip atılmış olan bir giyside tekrar hastalık ortaya çıkarsa, bütün giysi yakılmalıdır.

Metsora Peraşası: İyileşen bir Metsora'nın (Tsaraat'a yakalanmış kişi) Koen tarafından iki kuş, çömlek bir kap içerisinde bulunan doğal kaynak suyu, sedir ağacından elde edilmiş bir parça odun ve bir tutam zufa otu kullanılarak saflaştırılmasını sağlayan özel bir işlemin detaylarını anlatarak başlar.

Bir evin duvarlarında kırmızımsı ya da yeşilimsi lekeler belirmesi, bu evinde rahatsızlıktan etkilenmiş olma olasılığını gösterir. On dokuz gün kadar sürebilen bir işlem sonucunda, Koen evin saflaştırılabileceğine ya da yıkılmasına karar verir.

Tuma, erkekte meni ya da diğer akıntılar, kadında adet veya diğer kanamalar sonucunda da ortaya çıkabilir ve Mikve'ye dalarak arınmayı gerektirir.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

DOĞUM VE DUA

Bu hafta iki peraşa okuyoruz. Açıklamalarımız Tazria peraşası ile ilgilidir. Tazria ve Tahara peraşaları aslında genel olarak “tsaraat” hastalığını işler. Ancak Tazria peraşasının girişinde doğum ve “Berit mila” ile ilgili detayların işlendiği görülür. Peraşa erkek doğum yapan bir kadının ne kadar zaman “tame” kalacağını belirtir hemen ardından da “Berit Mila” mitsvasına işaret eder. Peraşa kız doğum konusunu da bilahare işler.

Boşuna mı dua ederiz? Mişna zaten olan bir şey için dua etmenin “boşuna” olduğunu bizlerle paylaşır. Normal şartlar altında hamilelik belli olduktan sonra çocuğun cinsiyeti konusunda dua etmenin çok da mantığı yoktur. Ancak Tora’da geçen bir olay ve buna bağlı olan bir Midraş konunun bazen farklı olduğu konusunda bilgilendirir.

Ata annelerden Lea altıncı çocuğunu dünyaya getirdikten sonra Tora “veahar yaleda bat vatikra şema Dina – daha sonra kız doğurdu ve adını Dina koydu” şeklinde bir ifade kullanır. İsimlerin belli bir nedene bağlandığı ve her isim için açıklamaların yer aldığı Vayetse peraşasında geçen bu durumda “Dina” isminin konması mutlaka bir nedeni beraberinde gerektirir. Nitekim Dina yargı ile ilgili bir fiilden türer ve Midraş burada Lea’nın kendi kendini yargıladığını öğretir.

Midraşa göre Yaakov, eşleri Rahel ve Lea oniki kabilenin kendilerinden oluşacağını bilirler. Lea altı çocuk doğurmayı tamamladığı zaman yardımcılar Bila ve Zilpa dört çocuk sahibidirler. Geriye kalan iki çocuğun Rahel tarafından doğurulmasının ve Rahel’in üzülmemesini dileyen Lea rahmindeki çocuğun erkek olduğunu bilmesine rağmen Tanrı’ya yakarır. Tanrı onun duasını kabul eder ve doğan çocuk kız olur.

Gemara’nın tespiti: Eğer hamilelik belli olduktan sonra dua etmenin anlamı yok ise bu durumu nasıl açıklamak mümkün olacaktır? Gemara bu konuda ilginç bir yaklaşım gösterir. Gemara’ya göre ilk üç gün çocuğun gelişmeye başlaması için dua etmek gerekir. Üç günden kırk güne kadar cinsiyet için dua edilebilir. Kırk günden üç aya kadar çocuğun fiziksel olarak sağlığı için dua etmeyi öneren Gemara üçüncü ay ile altıncı ay arasında düşük olmaması için dua etmemiz gerektiğini öğretir. Altıncı aydan doğuma kadar geçen zaman içinde de çocuğun sağlıklı bir şekilde doğması konusunda dua edilmelidir.

Biraz biyoloji: Bilimsel anlamda çocuğun cinsiyetini belirleyen “X” ve “Y” adı ile bilinen eşey kromozomlarıdır. Anne ve babadan “X” kromozomu gelmesi halinde cinsiyet kız olurken babadan “Y” kromozomunun gelmesi cinsiyetin erkek olmasını sağlar. Son yıllarda yapılan araştırmalarda eşey kromozomlarında bazı değişkenliğin olduğu görülmüştür. Bilim insanları bu değişimlerin hamileliğin ilk kırk günü civarında gerçekleşme ihtimalinin olduğunu ifade etmektedirler. Bilim insanlarının ulaştığı bu sonuçlar Gemara bilginleri tarafından çok önceden bilinmektedir. Zohar’ın yazarı Rabi Şimon Bar Yohay tarafından da ifade edildiği gibi “sırlar bilgelik sahiplerine verilmiştir.” Gerçekten de günümüzde keşfedilen ve Tora tarafından daha önce zikredilen gerçekler kainatın yaratıcısının bazı sırları bilge insanlarla paylaştığını göstermektedir.

Berit mila hakkında: Günümüzde nedense artışa geçen Berit Mila mitsvasını yerine getirmeme istekleri az değildir. Halbuki Berit Mila dediğimiz operasyon birçok hastalığın önleyicisidir. Bu operasyon konusunda dini bir yükümlülük taşımayan birçok kişinin sadece sağlıklı olduğu için operasyonu yaptırdığı sır değildir. Ancak bu noktada çok önemli bir gerekliliği de vurgulamak yerinde olacaktır. Nedeni ne olursa olsun 1mitsvaların yapılma sebebi sadece Tanrı emrini yerine getirmektir.

Peraşamızın Midraş Tanhuma’ya yönelik açıklamasında Rabi Akiva ile zamanın Roma valisi Turnus Rufus arasındaki bir tartışma anlatılır. Bilgili bir kişi olan vali her fırsatta Yahudi bilgelerle tartışmayı sever. Bu tartışmalardan birinde vali Rabi Akiva’ya “kimin işleri daha mükemmeldir insanın mı yoksa Tanrı’nın mı” şeklinde bir soru sorar. Sorunun belli olan cevabının ardından gelecek sorunun ne olacağını bile Rabi Akiva “insanın yaptığı daha mükemmeldir” yanıtını verir. Hayretler içinde kalan vali buna kanıt isteyince Rabi Akiva insanın tarladaki buğdayı yiyemediğini insan tarafından pişirilen ekmeği yiyebildiğini söyler. Kuzunun derisinin bir şey ifade etmediğini ama o zamanlarda bunun mükemmel işlendiği Bet Şean’daki kıyafetlerin giyilebildiğini paylaşır. Cevaplardan memnun kalmasına rağmen vali sonunsa asıl soruyu sorar ve Berit Mila’nın nedenini merak eder. Rabi Akiva da buradaki amacın insanı düzeltmek olduğunu söyler.

Mükemmellik: Or Ahayim bu peraşada yaptığı açıklamalarda bu Midraş’a da gönderme yapar. Elbette Tanrı’nın yarattıkları mükemmeldir. Adam Arişon Berit Mila’da kesilen “orla” ile doğmamıştır. Mükemmeldir. Ancak kendisi o meyveyi yediği zaman mükemmelliği de bozulmuştur. Bunun tamiri artık nesiller boyunca insanlara kalmıştır. Adam’ın ekmek yapmaya ihtiyacı yoktur. Ancak günahtan sonra Tanrı “bezaat apeha tohal lehem – alın teri ile ekmek yiyeceksin” demiş ve ekmek yapmak için on aşamalı bir iş gerekir hale gelmiştir. Mişna Şabat yedinci bölümde açık bir şekilde belirtilen bu on aşama ekmek için okuduğumuz “amotsi” berahasına da yansımıştır. Nitekim amotsi berahası on sözcükten oluşur.

Or Ahayim Rabi Akiva’nın verdiği örneklerin aslında bu anlamı taşıdığını paylaşır. Tanrı’nın amacı altı güne sığdırılan yaratılışın, Adam’ın bedeninde olan bütün Neşamalar’ın ve tabii ki iyi ve kötüyü ayırt etme ağacındaki tüm mitsvaların yaratılışı izleyen Şabat günü ile birlikte Maşiah dönemine geçmesiydi. Sadece Adam o meyveyi yemek için biraz daha beklemeliydi. Bu gerçekleşmeyince yaratılış altı günden altı bin seneye, Adam’da yer alan altı yüz bin Neşama herkese mitsvalar da goyim için yedi bizler için 613 olmak üzere dağılmıştır. Babasının verdiği çok zor bir projeyi başaramayan ve zamana yayan bir oğul gibi bizler de kazancımızı çok uzun bir zamana ve “tikun” dediğimiz düzeltmelere yaymış durumdayız. Elbette zamanı geldiğinde Maşiah günlerinin kusursuz ortamına erişecek ve bunun güzelliğini yaşayacağız.

Peraşamızda yer alan Berit Mila’nın ne demek olduğunu da anlamaya çalışalım.   Öncelikle Berit sözcüğü anlaşma anlamına gelir. İki farklı unsur arasında yapılan anlaşma. Berit Mila aslında Tanrı ile aramızdaki bozulan anlaşmanın tamir edilmesidir. Çünkü Adam yaratıldığında onda Berit mila gerektirecek bir orla yoktu. Yaptığı yanlıştan sonra insanoğlu “orla” ile doğmaya başlar ve bu Tanrı ile olan orijinal antlaşmaya terstir. Antlaşma yani “berit” birleştirir ancak biz burada kesme işlemi uyguluyoruz. İşte bu kesme işlemi Tanrı ile aramızdaki engeli kaldırma girişimidir. Aslında Tanrı ile aramızda olan maddi ve manevi engelleri ortadan kaldırmak için uğraş veririz. Öfkeli insan bu özelliğini yendiği anda Tanrı ile daha fazla yakınlaşır. Gemara’nın dediği gibi kibirli insan ile Tanrı aynı yerde bulunmaz. O halde kibir engeli kalkınca yakınlaşma olur. Antlaşma sanki yinelenir. Kişi midot dediğimiz davranışlarını düzeltirken bu antlaşmaya olan sadakatini de yineler. Aslında Rabi Akiva’nın Turnus Rufus’a verdiği sır çok derindir. Evet Tanrı aslında bizleri mükemmel yaratmıştır. Fakat günahlarımızdan dolayı biz bu mükemmelliği bozduk. Bunun sonucu olarak da Tanrı ile aramıza engeller girdi. Bunlar hem “orla” gibi fiziki engeller olabileceği gibi davranıştan kaynaklanan engeller de olabilir. Ancak Tanrı bizlere bu engelleri ortadan kaldırmak için kendimizi düzeltme yetisi de vermiştir. “Berit Mila” da bunların başında gelir. Böylelikle Tanrı ile insan arasındaki antlaşma yeniden tesis edilmiş olur.

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

Tazria ve Metsora birbirini tamamlayan iki peraşadır. İki konu üzerinde bizi bilgilendirirler. “TUMA” manevi kirlilik, mekruhluk. Taara manevi temizlik, paklanmak. Peraşamız bir kadının hamile kalıp bir erkek çocuk dünyaya getirmesi durumunda doğan bebeğin sekizinci gün berit mila olmasını önerir. Tanrı, her ne kadar Avraam Avinu’ya Berit mitsvasını önce kendisi ve yanında olan tüm erkeklerin berit mila  olmalarını emretmişse de Tazria peraşasında bir kez daha tekrar edilmiştir. Doğum yapan kadın arınma günlerini tamamladığında mabede, görevli Koen’e bir korban götürür. Korban götürmenin nedeni: Tanrı’ya, anne olmanın şerefini ve sevincini bahşettiği için şükretmesi anlamına gelir. Ayrıca doğum sancıları çektiğinde bilerek veya bilmeyerek ağzından bazı adaklar çıkarmış olabilmesi olasılıklarını iptal edebilmesi içindir. Bu konudan sonra gerek Tazria, gerek Metsora peraşasında, Metsora: insanın cildi üzerinde belirecek değişik yaralardan söz etmektedir. Bu konuyu kısaca şöyle açıklayabiliriz. Bene İsrael kutsal bir atmosfer yani mabed ve Bet- Amikdaş olduğu zamanlarda yaşadığı zaman cildinde değişik türde herhangi bir yaralarla karşılaştığı zaman ilk ve yalnız gideceği yer Koen müessesesiydi. Bundan anlaşılıyor ki bu yaralar büyük bilgin Aramba’nın da dediği gibi, bu yaralar tıbbi değil, tamamen Tanrı’nın insanı uyarmak için verdiği bir uyarı işaretti. Bu durum karşısında kalan insan Koen’e görünür. Koen onu insanlardan tecrit eder. Kutsal bölgelerden uzak tutar ve yedi gün herkesten ayrı olarak yaşar. Yedi gün sonra düzelmişse yerine, yaşantısına devam eder. Durum aynı şekilde devam ediyorsa Koen onu bir yedi gün daha insanlardan tecrit eder. Bunun Tanrı tarafından bir uyarı olduğunu, olayın işleyiş tarzından da anlıyoruz. Giysiler üzerinde veya ev duvarlarında görülen sıra dışı lekeler de bu kategoriye girer ve Koen’in incelemesine bırakılır. Bene İSrael Kutsal mabedler, Mişkan ve Bet Amikdaş olduğu zaman kutsanmış bir yaşam içinde yaşamlarını sürdürebiliyorlardı. Bu kutsallığa Halel getirecek bir olaya karışsalar da Tanrı’nın bu uyarılarına maruz kalırlardı. İnsan mütevazi olmalı, alçak gönüllüğünü elden bırakıp kibir kendini çok üstün görme herkesi küçümseme gibi duygulara kapıldığında Tanrı’nın gücüne gider ve kutsallık mevhumuna aykırı düşer. İşte o zaman o kişiye, Tanrı, sen doğru yolda değilsin der ve Onu uyarır. Bir ikincisi de Metsora kelimesinin Motsi Ra olarak telaffuzundan anlaşılır. Arkadaşı hakkında kötü konuşma yani dedikodu yapmak LAŞON ARA. En kötü bir alışkanlık sözlerle insanı gözden düşürmek, insanlara karşı nefret ettirmek. Alimlerimiz Laşon ara kötü konuşma, konuşanı ve dinleyeni yok eder, derler.

Bir kişi büyük bir fabrikaya girer, 248 makinenin çalıştığını ve bir makineye de tüm işçilerin çok itina gösterdiklerini görür. Bu makinenin özelliği nedir diye sorar. Fabrikanın sağlıklı çalışmasını sağlar, derler. Bu örnekten çıkan öğreti şu: 248 mitsvot ose yapacaksın emri vardır yani yapmakla mükellef olduğumuz. Bu mitsvaların yapılabilmesi için, Tanrı’nın bize uzun ömür vermesine her zaman duacıyız. Tanrı’nın bize uzun ömür vermesi için insanın, David Ameleh’in dediği gibi:

 NETSOR LEŞONİ MERA USFATEHA MİDABER MİRMA

TANRIM, DİLİMİ KÖTÜ KONUŞMAKTAN, DUDAKLARIMI YALANDAN KORU duasını ve uygulamasını yapmalı.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Başkasının bardağından içilir mi?

Şulhan aruh 170 de dediği gibi bir başkasının içtiği bardaktan sağlık durumu bilinmediği için kesinlikle içilmemesi gerekir. Durumun ciddiyetini RaMBaM,  bu konunun “cinayet kuralları” içinde yazılı olduğunu belirterek vurgular.

 Para ve benzeri gibi çok temas edilen maddelerin ağızda tutulmaması gerekir. Hatta Arav Pinhas Şem kış günü Sefertora’nın öpülmemesi gerektiğini tembihler. Rabi’nin görüşüne göre bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemek için Sefertora’nın uzaktan öpülür gibi yapılması gerekir. Yaklaşık bir yıldır Corona virüs ile mücadele ederken Rabilerimizin ne kadar doğru tespitlerde bulunduğunu bir kez daha gözlemleme fırsatını elde etmiş olduk.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
Rav İsak Alaluf

פסול – PASUL

Kelime anlamı “geçersiz” olan bu sözcük geçerliliğini yitirmiş kutsal objeler için de kullanılır. Sözgelimi bir mezuza içindeki harfler silinmişse artık o mezuza geçerli değildir yani pasuldur. Bu kavram Sefertora gibi objelerde de kullanılır. Bazı pasul objeler düzeltilebilir ama bazıları da düzeltilmez ve “Geniza” dediğimiz yere konur.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

“Helev – İç yağ” yeme yasağı

147 numara ile Sefer Ahinuh’da yer alan bu mitsva Kaşer hayvanlarda belli yerlerde yer alan iç yağ yani Helev dediğimiz kısımları yenmemesi emrini verir. Bu yüzden Kaşer bir hayvanın eti ayrılırken Helev dediğimiz yağın bulunduğu kısımlar mutlaka ayrılır. Helev Mizbeah’ta yakılması gereken bir yağ türüdür ve yenmez. Günümüzde de Şohet ve kesimden sonra denetim yapanlar bu yağın ayrılması konusunda gerekli hassasiyeti mutlaka gösterirler.

HAFTANIN SÖZÜ

Diğer tüm antik dinlerin tuğla ve taştan anıtları; Yahudilerinse, sürgündeki, sadece sözleri – gittikleri her yere taşıdıkları Tora – vardır. (Rabbi Lord Jonathan Sacks Z’Ts’L’ın yazılarından…)