Bu Hafta İçin Saatler

10ŞEVAT

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5781

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:29

17:43

-----

Yeruşalayim

16:35

17:49

Tel Aviv

16:44

17:44

23 OCAK

Tel Aviv

16:51

17:50

İstanbul

17:54

18:37

2021

İstanbul

18:03

18:45

İzmir

18:00

18:52

İzmir

18:08

18:59

BO- בא


28 OCAK 2021 TU BİŞVAT

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot10:1-13:16)

Mısır'da gerçekleşen on belanın son üç tanesi aktarılmaktadır: Bir çekirge istilası, tüm ürünleri ve bitki örtüsünü tüketir, koyu ve elle dokunulabilir bir karanlık, ülkeyi etkisi altına alır ve Nisan ayının 15'i gece yarısını vurduğu sırada Mısır'ın tüm behorları ölür.

Tanrı, Bene-Yisrael'e bir halk olarak verilen ilk mitsvayı bildirir: Ay'ın hareketlerine göre düzenlenmiş bir takvim belirlemek. Bene-Yisrael'e bunun yanında Tanrı Adına bir Pesah-korbanı getirmeleri emredilir. Buna göre bir kuzu ya da oğlak alınıp kesilecek ve Mısırlı behorları öldürmek üzere geldiğinde, Tanrı'nın Yahudi evlerini pas geçmesi için, bu hayvanın kanı evlerin kapı sövelerine sürülecektir. Korbanın ateşte çevirme yapılarak pişirilen eti, matsa (mayalanmamış ekmek) ve maror (acı otlar) ile birlikte yenecektir.

Behorların ölümü, sonunda Paro'nun direnişini kırar ve Bene-Yisrael'i ülkesinden kelimenin tam anlamıyla kovar. Yahudiler ülkeden o kadar tela? İçinde çıkmak zorunda kalırlar ki, yoğurdukları hamurlar mayalanmaya vakit bulamaz ve yolluk olarak yanlarına sadece mayalanmamış yiyecekler alırlar. Çıkışlarından önce Mısırlı komşularından altın gümüş ve giysiler isterler ve Mısır'ı servetinden ederler.

Bene-Yisrael'e tüm behorları kutsal olarak ayırmaları emredilir. Ayrıca her yıl, yedi (Diaspora'da sekiz) gün boyunca iyeliklerinde hiç (tahıl bazlı) mayalı yiyecek bulundurmayarak, matsa yiyerek ve kurtuluşlarını çocuklarına aktararak, Mısır Çıkışı'nın yıldönümünü kutlayacaklardır. Bunun yanında Mısır Çıkışı'nın ve bunun sonucunda Tanrı'ya olan sadakatlerinin bir hatırlatıcısı olarak kol ve başlarına tefilin takacaklardır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
Katılaşan Kalpler

Gel: İbranice lisanında birine “bana gel” dediğimiz zaman “bo elay” ifadesini, birine “ona git” dediğimiz zaman da “leh elav” ifadesini kullanırız. Gariptir ki peraşamıza ismini veren ve geçen peraşada da oldukça fazla kullanılan “bo el Paro” ifadesinde dilbilgisi açısından bir yanlışlık vardır. Yeşayau 6/3’de yazıldığı gibi “melo kol aartes kevodo – onuru bütün dünyayı doldurur” esasını anlayabilen insan neden Tanrı’nın sadece Onun “git” yerine “gel” dediğini anlayabilir. Bu ifadeyi anlayabilmek için yüzeysel bir gözle izlemek yerine derinlere inmek ve daha ilgili bir gözle görebilmek gerekir.

Tanrısal iyilikler: İyov kitabı 19/26’da yazan bir pasuk “mibesari eheze E.loa – vücudumdan Tanrı’yı görürüm” demektedir. Bu pasuk aslında günümüzde keşfettiğimiz ve artık bilimsel mekanizmasını anlayabildiğimiz birçok olayın aslında Tanrısal bir iyilik yani “hesed” olduğunu gözler önüne sermektedir.

Büyük bir fıçıda yer alan küçük bir delik oradan bütün sıvının belli bir zaman sonra tamamen akmasına neden olur. İnsanoğlunun da vücudundaki küçük bir yara “pıhtılaşma” dediğimiz olayın yokluğunda bütün kanın kaybına neden olabilir. Günümüzde bunun Trombositler tarafından sağlandığını elbette biliyoruz. Ancak bu mekanizmanın gerçekleşmesi bile Tanrısal iyiliğin bir açığa vurumudur.

Basit bir örnek daha verelim. Vücudumuza giren her yabancı madde “antijen” olarak adlandırılır. Buna karşı savaş açan Leucocyt ve antikorlar sayesinde yabancı madde ile büyük bir savaş yaşanır. Bu savaşın sonunda meydana gelen iltihap görünümlü yarada her iki taraftan da sayısız kalıntı bulunur. Antikor ve Leucocyt dediğimiz akyuvarlar bu antijeni hafızaya alırlar. Daha sonra yeniden giriş yapılması durumunda savaş “bağışıklık sistemi” nedeniyle çok daha kolay olur. Kısacası “aşı” olmanın sebeplerinden biri de budur. Bu sistem başlı başına Tanrı’nın varlığının net bir şekilde görülmesidir. Sanırız Covid 19 ile uğraştığımız bu zamanda güzel bir örnek olarak bunu not edebiliriz.

Uçuk örnekler: Elbette fiziksel olmayan şeyler insan tarafından görülemez. Ancak derinlere bakıldığında Tanrı’nın varlığını görebilmek mümkündür. Rabi Hayim miVolojin söylediğimiz berahalarda neden “ata – sen” sözcüğü ile başladığımızı öğretir. Kişi görmediği bir varlıkla bağlantı kurabilmesi için öncelikle onu hissetmek zorundadır. Tanrı’nın bizlere bahşettiği ve başka canlılara vermediği konuşma yeteneği sayesinde Tanrı ile bağlantı kurma şansına sahibiz. Bunu da konuşma ve dua şekliyle yapmaya çalışırız.

Arizal “Melo kol aartes kevodo” cümlesini anlayabilmemiz için uçuk sayılabilecek bir örnek verir. Bir süngeri alıp büyük bir okyanusa bırakırsanız sünger yavaş yavaş su alır ve sonunda okyanusun içinde bir hiç olur. Ama içinde okyanusun suyu vardır. Kainat ve var olan her şey Tanrı’nın “en sof” dediğimiz varlığının içinde bir sünger gibidir. Bu müthiş varlıkta fiziksel bir varlığın barınması mümkün değildir. Bu yüzden Tanrı kainat içinde Varlığını “büzmek” suretiyle yer açmıştır. İşte bu varlığın içinde olan bizler Ondan bir parçayı hep içimizde hissederek Onun varlığının doldurduğu kainatta yaşayama çalışırız.

Rabiler Şehina’nın Bet Amikdaş’tan ayrılmadığını öğretir. Bu gün birçok nedenden dolayı Bet Amikdaş’ın var olduğu bölgeye girmek yasaktır. Ancak Kotel Amaaravi Şehina’ya en yakın yerdir. Bu yüzden orada kalben edilen duaların değeri de önem arz eder. Bet Amikdaş insan vücudunu temsil eder. Sözgelimi Kodeş AKodaşim insanın beynidir. Beyine kötü düşünceleri sokmak Kodeş AKodaşim’e bir put koymak ile eşdeğerdir bu yüzden çok dikkatli olmak gerekir.

Sınavlar ve Kalp: Sınavlardan söz etmişken Tanrı kişiyi ayakta duramayacağı bir sınava tabi tutmaz ve seçim hakkını asla elinden almaz. Rabilerin genel görüşü Tora’da yer alan “ihbadti et libo – kalbini katılaştırdım” ifadesi ile çelişmektedir. RaMBaM birçok Rabi kendisine katılmasa da şöyle bir görüşü paylaşır:

Paro’nun başlangıçta elbet seçim hakkı vardır. Ancak bilerek ve isteyerek kötü yolu seçenlerin elinden Tanrı o seçim hakkını alır. Buna örnek olarak Talmud (Hagiga 15/A) Elişa ben Avua’yı verir. Büyük bir bilge olan Elişa zaman içinde “Aher” adını alır ve Tora’yı inkar eder. Şabat’a denk gelen bir Kipur günü Elişa Kodeş AKodaşim’in bulunduğu yerden atı ile geçmektedir ve oradan bir ses duyar. Yirmiyau 3/14’de yazıldığı gibi ses “Şuvu banim şovavim” demekte Bene Yisrael’in Tanrı’ya dönmesini istemektedir. Gemara daha sonra o sesin “huts meAher – Aher dışında” devam ettiğini yazar. Burada Tanrı herkesi düşünmeye çağırırken Aher’i bu çağrının dışında tutmaktadır. Ancak o dönmek istemesi durumunda Tanrı onu kabul edecektir. Midraş Rabi Meir’in ölümünden hemen önce öğretmeni olan Elişa ben Avua’yı ikna ettiğini öğretir.

Paro yabancı bir halka kötü muamele etmekte ve onları köle gibi çalıştırmaktadır. Mısır’da bulunan papirüs ve bazı duvar resimleri köle gibi çalışmanın boyutlarını gösterir. Paro önceleri seçim hakkına sahiptir. Ancak cezalar aldıkça gücü zayıflar. Tanrı yeniden seçim hakkına sahip olabilmesi için kalbini “güçlendirmek” amacıyla katılaştırır.  

Paro’nun her cezada serbest seçim hakkı vardır. Ancak bu seçim hakkını engelleyen bir kalbi vardır. Pasuk “vayakom Paro layla” demektedir. İlk doğanların öldüğü gece bunu bilmesine rağmen Paro nasıl uyumaya gidebilmiştir? Teilim 136. Mizmorda “Lemake Mitsrayim bivhoreem ki leolam hasdo” demektedir. İlk doğanlar o gece hayatlarının tehlikede olduğunu görünce Paro’dan duruma müdahil olmasını ve halkı göndermesini ister. Orada çatışma çıkar. Mısırlılar kendi ilk doğanlarının saldırısına uğrar.

Katılaşan Kalpler: Aslında bu durumu Paro’nun sadece anlaması ve bilmesi yeterli değildir. Kalbinin bu durumu kabullenmesi önemlidir. Kohelet “tov ruah ereh migva ruah” demektedir. İlk söylediğimiz “ruah ereh” sabırlı kişileri, “gva ruah” da kibirli kişileri anlatır. Sabırlı olan kişilerin aklı ve kalbi birbirini destekler. Ruah kalptedir ve Kafasında emuna sahibi bir insanın sözünü dinler. Halbuki kibirli kişinin kalbi kapalıdır. Hep yaptığını rutinini değiştirmez. Aklının ona verdiği öğütleri dinlemez çünkü kalbi kapanmıştır. İşte Paro’nun başına gelen de budur. Kibiri aklını dinlemesine engel olmuştur.

Bazen Tora’yı ve Tanrı’yı inkar eden kişilerle konuşma durumunda kalırız. Onları ikna etmek için ne kadar akılcı şey söylesek de bu onları etkilemez. Çünkü onları etkileyebilecek bir kalp yoktur. Kalp kapanmıştır.

Sabırlı olan insan bazen Tanrı’ya bazı şeylerin neden olup olmadığını sorar. İnsani bir duygudan kaynaklanan bu sorular normaldir. Nitekim Moşe Rabenu ilk Paro ziyaretinden sonra neden kurtuluşun gelmediğini sorgulamıştır. Burada devreye emuna girer. Moşe bunu başarmıştır. Bu nedenle bu peraşada Tanrı Moşe’ye bir kez daha “bo” der. Sözcük sayısal olarak üç sayısını verir. Bu da üç ceza sonra çıkış gerçekleşecektir anlamını taşır.

DİVRE TORA
Rav İzak Peres
Pesah, Matsa u Maror

Pesah korbanının kesiliş sebebi Tanrı’nın Mısır’da evlerden atlamış olmasıydı. Matsa yememizin sebebi, Mısır’dan hamurlarını mayalayamadan çıkmış olmalarıydı. Marul neden acıyı hatırlatmak için şükür sebebi olarak kullanılmıştır?

Rabiler der ki ‘ Bu acıları yaşadığımız için ne kadar sevinmemiz ve müteşekkir olsak azdır!’ İsrael oğulları, bu sıkıntılar sayesinde Mısır’dan çıkmak hakkını elde etmişler ve Tanrı’nın ismini yüceltmişlerdir.

Talmud Baba batra sayfa 10 da Tornosrofos, Ribi Akiva’ya şu soruyu sorar:

‘Tanrınız fakirleri seviyorsa, o zaman neden onların geçimine yardımcı olmuyor?’ Rabi şöyle cevap verir: ‘Cehennem cezasından kurtulabilmemiz için.’

‘Zenginler, cehennem cezasından kurtulacaklar diye benim sıkıntı çekmem adil midir?’ diye karşılık gelince Rav Desler Z’’L bu soruyu soranın insanın başkalarına iyilik yapmak için yaratıldığını anlamamış olduğunu belirtir.

Bir eşek, yükünün altında eziliyorsa veya yüküyle çöktüyse eşeğin acı çekmesini önlemek adına önce yükü boşaltılır, eşek kaldırılır, daha sonra da tekrar yükleme yapılır. Bilindiği gibi, yükü indirmek, yük bindirmekten daha kolaydır. Mitsvanın büyüğü de yüklemekte yatar. Önemli olan, işin kolayına kaçmadan arzulamasak bile doğru olan yerine getirmektir.

Talmud Hagiga sayfa 15’de Elişa ben Abuya yaratılışın gizemini incelemekteydi. Melek İsrael’in zehutlarını yazarken kendisine oturma izni verilmiştir. Elişa bu izni yanlış anlamış, yukarda iki güç olduğunu sanmıştır. Sonrasında meleğin 60 ateş sopası yediğini söylemiştir. Anlaşılması gereken nokta şudur ki meleğe verilen izin İsrael’in saygınlığı sayesindeydi. Elişa’nın hata yapmış olması neden meleğin ceza almasına sebep olmuştur?

Bir Yahudi’nin yanlış düşünceye sapmasını önlemek için, meleğin ceza alması uygundur.

David Ameleh’in teilim’de (118:21) dediği gibi ‘odeha ki ani tani, vatei li lişua.’ ‘Sıkıntı için de teşekkür ediyorum, çünkü bu sayede göklerden kurtuluş gelmiş, Tanrı’nın ismi yüceltilmiştir.’

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Ayna olan yere Tefila söylenir mi?

Kişi ayna karşısında Tefila söylememelidir. Çünkü kendine tapınıyormuş gibi algılanır. Hatta pencerenin önünde akşam durduğu zaman yansımasını görüyorsa perdeyi kapatması çok iyidir. Talmud Berahot 6’da her birey kendine bir Tefila yeri sabitlemelidir der. Bu sayede Avraaam’ın Tanrısı ona yardımcı olur. Bu sebeple sinagog da bile herkesin sabit bir yeri olmalıdır. Bu sayede Tefila’sı daha kabul görür. Melekler yerimizden dolayı bizi  tanıdıkları için, Tanrı’ya ulaştırır. Eksik olan günlerinde de melekler üzülür.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
Rav İsak Alaluf

מוסף – MUSAF

Şabat, bayram, yarı bayram (Hol Amoed) ve Roş Hodeş günlerinde Bet Amikdaş’ta ek bir korban sunulurdu. Günümüzde Bet Amikdaş olmadığından Oşea peygamberin öğretilerinde yer alan “unşalma parim sefatenu” cümlesi gereğince korban yerine bir ek Amida duası eklenmiştir. Musaf da sözcük olarak “ek” anlamına gelir. Musaf duasında bu duanın hangi günün ek korbanı için okunduğu belirtilir, Geula’nın gelmesi ve korban ibadetinin yeniden Bet Amikdaş’ta başlaması için dua edilir.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

Sefer Ahinuh’un Venezzia versiyonunda otuz iki numaralı emir boş yere yemin etme yasağı mitsvasını işaret eder. Şemot kitabında 20/7’de on emir içinde de bulunan bu öğreti “Tanrı’nın İsmini boş yere kullanmayı” yasaklar. Bu emir aynı zamanda boş yere “beraha” söylenmemesi gerektiğini de öğretir. Bu yüzden Rabiler “safek berahot leakel” yani beraha söyleyip söylemediğinden emin değilse o berahayı söylememek kuralını getirirler.

HAFTANIN SÖZÜ

Sözcükler ağzımızdan çıkıp Tefila’ya dönüşüyorsa bu sözcüklerin çıktığı ağzın da temiz olması gerekir. (Bilgelerimizden)