Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

20 HEŞVAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5781

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:09

17:22

-----

Yeruşalayim

16:05

17:18

Tel Aviv

16:25

17:23

7 KASIM

Tel Aviv

16:21

17:19

İstanbul

17:40

18:19

2020

İstanbul

17:33

18:12

İzmir

17:45

18:34

İzmir

17:38

18:27

        VAYERA-וירא


7 KASIM 2020 -15 KASIM SİNAGOG SALDIRILARINI ANMA GÜNÜ
(6 KASIM 2020 CUMA GÜNÜ SAAT 12:15 TE AŞKENAZ SİNAGOGUNDA ANMA TÖRENİ YAPILACAKTIR)
 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Bereşit
18:1-22:24)

Kendisini sünnet ettikten üç gün sonra, Avraam Tanrı tarafından ziyaret edilir. Üç melek insan şeklinde göründüğü zaman, Avraam, en ağrılı döneminde olmasına karşın, aceleyle onları karşılar ve çadırına davet ederek misafirperverliğinden yararlanmalarını teklif eder. Meleklerin ağzından bir sonraki yıl içinde bir oğula sahip olacağını duyan Sara güler. Tanrı daha sonra Avraam'a, Sedom bölgesini yok edeceğini bildirir ve Avraam af için dua eder. Tanrı bu bölgede elli dürüst kişinin bulunması halinde kararından vaz geçeceğini söyler. Avraam on kişiye kadar sıkı bir pazarlık yapar; ancak ne yazık ki on tane bile dürüst insan yoktur. 

Lot, eşi ve kızları, Sedom ve etrafındaki şehirlere kükürt ve ateş yağmurunun başlamasından çok kısa bir süre önce kurtarılırlar. Lot'un karısı, bunu yapmamaları söylenmesine karşın, arkasına dönüp bakar ve bunun sonucunda tuzdan bir sütun haline gelir. Lot'un kızları, bu yok oluştan sadece kendilerinin kurtulabildiğini düşünürler ve insan ırkının devamı için babalarını sarhoş ederler; ondan çocukları olur. Büyük kızdan Moav, küçüğünden Amon doğar.

Söz verildiği üzere Avraam ve Sara'nın bir oğlu, Yitshak doğar. Sekizinci günde Avraam, Tanrı'nın emrine uygun olarak Yitshak'ı sünnet eder. Yitshak'ın sütten kesildiği gün Avraam bir kutlama düzenler. Yişmael'de dejenere oluşun bazı işaretlerini gören Sara, Avraam'dan, Agar ve Yişmael'i evden uzaklaştırmasını ister. Oğlunu evden atma fikri Avraam'ı rahatsız etse de, Tanrı Avraam'a, Sara'yı dinlemesini söyler. Çölde susuzluktan neredeyse ölecek olan Yişmael, bir melek tarafından kurtarılır ve Tanrı onun kuvvetli bir milletin babası olacağı sözünü verir.

Avraam'ı sınamak isteyen Tanrı o sırada 37 yaşına gelmiş olan Yitshak'ı korban olarak sunmasını emreder. Avraam, gelecek nesilleri konusundaki tüm umudu yok etme ve hayat boyu savunduğu insan-kurbanı-karşıtı söylem ve davranışlarına ters düşme ihtimaline karşın emri yerine getirmek üzere yola koyulur. Tanrı son anda, Avraam'ı durdurmak üzere bir melek gönderir. Bu sorgusuz itaatkarlığı sebebiyle Tanrı Avraam'a, Bene-Yisrael gelecekte günah işleyecek olsa bile, hiçbir zaman düşmanları tarafından tam olarak yok edilmeyecekleri sözünü verir. 

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
Kineret Ve Yam Amelah

Özel bir çocuk geliyor: Peş peşe gelen birçok olayın anlatıldığı peraşamız Avraam ve Sara’nın melekler tarafından ziyaret edilmesi ve bir oğulun doğumu ile ilgili olarak müjdelenmesi ile başlar. Peraşamızın hemen başlangıcında Tanrı’nın hasta ziyareti amacıyla “hesed” yaptığını görmekteyiz. Hemen ardından Avraam’ı ziyarete gelen üç “insandan” aslında melekten söz edilir. Tanrı Avraam ve Sara’nın hemen çocuk sahibi olmasını istemez. Bunun için de her ikisi de kısırdır. Brit mila sonrasında geçmişteki bütün safsızlıktan arınan Avraam artık Yahudi toplumunun geleceğini saf bir şekilde inşa etmeye başlayabilecektir. Bunun için de bu müjde ancak “brit mila” sonrasında verilir.

Avraam bu üç misafiri gördüğü zaman Tanrı ile konuşmaktadır. Tanrı ona bir şey söylemese de ziyaretine gelmiştir. Bu noktada hasta ziyaretinde mutlaka bir şey söyleme zorunluluğu olmadığını anımsamak gerekir. Ziyaret sadece varlığımızla bile sıkıntıda olana huzur verebilir. Misafirperverlik söz konusu olunca Avraam Tanrı ile olan buluşmasını keser, O’ndan izin alarak konuklarıyla ilgilenir. Aslında günümüzde çok da fazla yüksek seviyede bu mitsvayı yapmak pek de mümkün değildir. Elbette evlerimizde misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlamaktayız ancak asıl yüksek derecede olan mitsva barınacak yeri olmayana bu imkanı tanıyabilmektir.

En üst misafirperverlik: Misafirperverlik derken en üst seviyeden de söz edelim. Bir kişiyi sadece maddi anlamda değil ruhani anlamda da misafir etmek mitsvanın en üst seviyesidir. Etrafımızda okumayı bilmeyen, duaların anlamını bilmediği için sinagoglara gelmek konusunda çekinen, bir şeyler yapmak için yol gösterici araya birçok insan vardır. Bir şeyleri bilgi dağarcığına katmış kişiler olarak görevimiz onlara gerekli yakınlığı göstermektir. Öğrenmek isteyene öğretmek ve bunu misafirperverlik mitsvası yolu ile yapmak bizleri çok yukarılara taşıyacaktır.  

Sözlerin Gücü: Tsadik olanlar için “omrim meat veosim arbe – az konuşur çok yapar” ifadesi kullanılır. Gerçekten tsadik olan bir kişi tutamayacağı sözler vermez ve boş vaatlerde bulunmaz. O vaatler gerçekleşmeyince de bin bir dereden su getirip kendini aklamaya çalışmaz. Tsadik olan bir kişi aile hayatında da dikkatli davranır. Boş yere karşısındakini sevdiğini söylemez. Nitekim “sevgi” dediğimiz kavram günümüzde boş yere fazlasıyla kullanılmaktadır. Rabiler gerçek sevginin kişinin çocuklara gösterdiği sevgiden öğrenilebileceğini söylerler. Gerçek sevgi aile yaşamındaki maddiyat anlamına gelmez. Çünkü ne yazık ki günümüzde sevgi ile maddiyat bir arada kullanılmaktadır. Aslında bir kadın maddi rahatlıktan çok gerçek sevgiyi bulmaya çalışır. Erkek sevginin maddiyat ile gösterilebileceğini düşünür ama kadının aradığı aslında farklıdır. Kadın kendisine önem verilmesini, değer katılmasını, güzel sözler ve ifadelerle yüceltilmesini ister. Bir kadın eğer eşinden bu yolla sevgi görürse maddiyattan duyacağı memnuniyetten daha fazlasını hisseder. Eşinin istediği basit bir şeyi bile alabilmek, ona küçük sürprizler yapabilmek, güzel sözlerle bunları verebilmek güzel bir birlikteliğin göstergesidir. Yosef rüyasında güneş, ay ve on bir yıldızın kendine eğildiğini görür. Bu rüyada babası güneş, annesi de ay konumundadır. Aslında aralarında birçok benzerlik vardır. Her ikisi de dünyayı aydınlatır. Ama ayın aydınlatabilmesi için güneşin ışığına ihtiyacı vardır. Bir kadının aydınlık olabilmesi için eşinin ilgisine, sıcaklığına ve ışığına ihtiyacı vardır. Şlomo Ameleh “mavet vehayim beyad laşon – ölüm ve yaşam dilin elindedir” ifadesi ile sözlerin gücünü gösterir.

Gelecek nesle bırakılan mesaj: Peraşamızda Avraam’a yapacaklarını haber vermek isteyen Tanrı’nın ifadesini okuyoruz. Tanrı Avraam’dan yapacaklarını saklamak istememektedir. Bunun nedeni olarak ne Avraam’ın geçtiği testler, ne de fedakarlıklar listelenir. Avraam kendinden sonra evine ve çocuklarına tek bir yol göstermiştir. Bu yol da Tanrı’nın yoludur. İşte bu özellik peygamberler arasında Avraam’ı özel bir yere taşır. Burada hepimize çok önemli bir mesaj da vardır. Çocuklarımız için her şeyin iyisini istemek ve sağlamak hem hakkımız hem de görevimizdir. Ancak onlara bırakabileceğimiz en büyük miras Tanrı yolunu nasıl izleyeceklerini öğretmektir.

Bir parantez: Peraşa ile ilgili çeşitlemelerimizde parantez açarak bir de “evrim” teorisinden söz etmek isteriz. Evrim teorisi ilkel canlılardan gelişmişe doğru bir değişim olduğunu savunur. Bu konuda Tanrı’nın varlığını kabul etmez. Evrim aynı zamanda “doğal seleksyon” dediğimiz güçlü canlıların hayatlarını devam ettireceklerine diğerlerinin de yok olacaklarına inanır. Yetmiş sene kadar önce Hitler de aynı değerlere sahiptir. Vücutlarında “brit mila” gibi bir eksikleri bulunan Yahudilerin yok olmaları gerektiğine inanır. Hitler “ari bir ırk” yaratmak amacıyla sadece güçlülerin yaşayabileceği bir dünya kurmak ister ve bunu evrim teorisine dayandırır. Yahudilerde başka yüzbinlerce Alman ve başka toplumdan insan bu kriterlere uymadıkları için öldürülür. Bu düşünce tarzı kaynağını Sedom ve Amora’dan alır. Sedom ve Amora fakirlerin, güçsüzlerin, ihtiyaç sahiplerinin kendilerine yaşam hakkı bulamadıkları bir yerdir. Burada “orman kanunu” geçerlidir. Bu nedenle Tanrı bu iki şehri yok eder.    

Lot ve Avraam’ın çobanları arasında olan anlaşmazlık kendilerini etkilemesin diye Avraam “ipared na mealay – benden lütfen ayrıl” der. Lot kendine son derece verimli bir yer olan Sedom ve Amora bölgesini seçer ve Sedom’da oturur. Bu verimlilik şehirler ters yüz olmadan önceki durumdur. Olay sonrasında bölge ve iç deniz çok farklı bir konuma bürünür.

Kineret ve Yam Amelah: İsrael’de iki iç deniz yer alır. Bunlardan biri kuzeyde Kineret ve güneyde Yam Ameleh’dır. Kineret irili ufaklı birçok akarsuyun sularını toplar. Tatlı suyu olan bir göldür ve İsrael’in içme suyu ihtiyacına büyük katkı yapar. Kineret aynı zamanda kendisinden çıkarak güneye devam eden Yarden nehrini de besler. Kineret için “mekabel ve noten – hem alan hem de veren” ifadesi kullanılır. Bu insanoğlunun doğal halidir. İnsan hem alır hem de verir. Yam Ameleh ise “ölü deniz” olarak adlandırılır. İçinde canlı yaşaması mümkün değildir. Yam Ameleh sadece alıcıdır. Yarden burada son bulur. Sadece alıcı olmak ölü olmakla eşdeğerdir. Aldığımız gibi verici olmak bir hayat işaretidir.

DİVRE TORA
Rav Albert Gerşon

Peraşamızda, "Aruh Aşulhan" adlı kaynak,  Avraam Avinu'nun, nesiller boyunca özel olmasını sağlayan hareketinin ne olduğunu sorar. Açıklamasında, kendimizi bir an için AVRAAM Avinu'nun yerine koymamızı,  Akadoş Baruh’unun bize görünüp, “Biricik oğlumuzu O’na kurban olarak sunmamızı isteseydi ne yapardık?” diye sormamızı öğütler. Her şeyimizi borçlu olduğumuz Tanrı’mıza hayır demek mümkün olabilir mi? İstemiyorum diyebilir miyiz? Elbette hayır. Tanrı isterse hemen yerine getirmek gerekir.  Tanrı’yı her an görecek, her an peygamberden mesaj alacak kişilerden bahsetmiyoruz. Bu herkes için geçerli.  

Anlatılır ki;  doktor, psikiyatri kliniğinde günlük sohbetleri sırasında, hastalardan biri, "Doktor bey, bugün Eliyau Annavi, bana geldi." der, diğeri "Doktora, Eliyau Annavi'nin ben olduğumu da söyle" der, başka bir hasta da "Doktor bey onlara inanma, ben kimseyi göndermedim” der. Kendini Akadoş Baruh’u gibi görmektedir. Bugün bu tür mesajları alabilecek biri yok. Bu yüzden böyle bir örnek verdik. Ancak yine de Avraam Avinu, bize öğretisi önemi nedir acaba? AVRAAM Avinu Akadoş Baruh’u dan emri alınca sabah erkenden kalktı, bize kalsa öğlene kadar oyalanabilirdik. Vilna Gaon,  Avraam Avinu gibi Hesed karakteri, güçlü biri misafirperverlik gibi bir sınavı elbette kolay geçerdi der. Ancak oğlu Yişmael hasta olmasına rağmen onu yollaması ve oğlu Yishak'ı Tanrı’nın isteği ile kurban olarak sunması karakterine tamamen zıt eylemlerdir. Bu yüzden Akedat Yishak (Yitshak’ın kurban edilmesi) nesillere güç vermiştir. Vilna Gaon devam eder, Anne ve baba saygısı, Şiluah Aken (anne kuşu yollayıp, yavruları veya yumurtaları alma) mitsvaları aynı ödülle değerlendirilir. Ömrün günlerinin uzaması... Neden? Tanrı bir emir verince,  gerek merhametli gerekse acımasız olmak durumundayız Avraam Avinu bunu başarmıştır.  Bu yüzden her gün tefilada,  Avraam Avinu, senin isteğini yerine getirmek için nasıl merhamet özelliğini bastırdıysa, senin de Tanrı, bize karşı merhametin bize olan öfkene baskın olsun deriz. Özetle Avraam Avinu bize Tanrı söz konusu olunca, karakterimizi baskılamamız gerektiğini, bunun sayesinde Tanrı’nın bize olan merhametinin her daim devam edeceğini öğretmiştir. Bu mirası her sabah dualarımızda bu yüzden hatırlarız. Bu sayede ilahi kurtuluşu ve maşiah ı hepimiz sağlıkla görebileceğiz.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Sinagoga girmeden önce hangi mitsva yapılabilir?

Sinagoga koşarak gitmek bir mitsvadır. “Nirdefa ladaat et aşem - Tanrı’yı bilmek adına koşarız.” Şabat bile hızlı adım atmak uygun olmamasına rağmen, Sinagoga yetişmek için hızlı adım atılabilir. Sinangog yolunda iken kişiyi geciktirecek her türlü işten kaçınılmalıdır.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
Rav İsak Alaluf
בסימן טוב – BESİMAN TOV

Yeni bir şeye başlandığında kullanılan ifade olarak karşımıza çıkar. Sözgelimi Bereşit peraşası okunacağı zaman bu sözün Arameik karşılığı olan “Besimana Tava” ifadesine yer verilir. Atılan adımın iyi ve anlamlı şeylere vesile olması temennilerini içerir.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

Yisrael toplumuna verilmiş ilk mitsvadan söz edeceğiz. Bereşit kitabındaki ilk Raşi açıklamasında bilge babası Rabi Yitshak’ın sözlerine yer verir ve neden Tora’nın Bene Yisrael’e verilen ilk mitsva olan “ayın kutsanması” yani Roş Hodeş mitsvasıyla başlamadığını sorar. Şemot kitabının 12/2 bölümünde “ahodeş aze yiye lahem Roş Hodaşim – bu ay yani Nisan ayı sizin için ayların başlangıcıdır” emri vardır. Roş Hodeş kavramı Tora’da Nisan ayı ile başlar. Mesela Roş Aşana bayramının kutlandığı Tişri ayı Tora’da “hodeş aşevii – yedinci ay” olarak bilinir. Zaten Tora’da Roş Aşana adında bir bayramı bulmak söz konusu değildir. Yedinci ayın birinci günü “yom terua –terua günü” veya “zihron terua” olarak belirtilmektedir.

HAFTANIN SÖZÜ

“Ne mutludur ki o adam kötülerin öğüdü ile yürümez, hatalıların yolunda bulunmaz, alaycıların çadırında oturmaz.” (Teilim 1/1)