Bu Hafta İçin Saatler

23 AV

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5779

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:39

19:50

-----

Yeruşalayim

18:30

19:41

Tel Aviv

18:55

19:53

24 AĞUSTOS

Tel Aviv

18:47

19:44

İstanbul

19:37

20:17

2019

İstanbul

19:26

20:06

İzmir

19:33

20:22

İzmir

19:23

20:11

EKEV- עקב


31 AĞUSTOS 2019 -  1 EYLÜL 2019 ROŞ HODEŞ ELUL

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Devarim 7:12-11:25)

 

Moşe Bene-Yisrael'e, insanların genelde "topuklarıyla ezercesine" gözardı ettikleri "az öneme sahip" oldukları varsayılan mitsvaları bile yerine getirdikleri takdirde, yeryüzünün en bereketli toplumu olacaklarına dair söz verir. Moşe halka, Kenaan Ülkesi'ni yavaş yavaş ele geçireceklerini bildirir.

Buna göre, ülke birden boşalmayacak ve bu şekilde vahşi hayvanlar, Bene-Yisrael hakim olana kadar buraları kaplamayacaklardır. Bene-Yisrael'in, Kenaan milletlerinin tapındığı putların hepsini yakmaları ve yok etmeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatan Moşe Rabenu, daha sonra Tora'nın bölünmez bir bütün olduğunun ve sadece belirli bölümlerinin kabul edilmesinin yanlış olacağının altını çizer. Moşe Erets-Yisrael'in buğday, arpa, üzüm, incir, nar, yağlık zeytin ve hurmanın özellikle bulunduğu bir ülke olduğunu belirtir.

Moşe halkı, ileride berekete kavuştukları zaman böbürlenmemeleri ve Erets-Yisrael'deki başarılarının sadece kendi çaba ve kuvvetleri sonucu geldiği fikrine kapılmamaları konusunda uyarır; zira zenginlik ve başarıyı verecek olan, Tanrı'dır. Moşe ayrıca, Tanrı'nın Kenaan'daki milletleri Bene-Yisrael'in müthiş dürüstlüğü sebebiyle değil, bu milletlerin günahları sebebiyle kovalayacağını hatırlatır. Ne de olsa Sinay'dan bu noktaya kadar olan yolculuk, halkın Moşe'ye ve Tanrı'ya yönelik irili ufaklı isyan ve günahlarının bir katalogu niteliğindedir. Tanrı'nın Sinay'da 10 Emri Bizzat verişini takip eden olayları anlatırken Moşe, Kipur günü ikinci On Emir levhaları ile dönüşüne değinir.

Aaron'un ölümü ve Levi kabilesi mensuplarının Tanrı hizmetine atanmaları hatırlatılır. Moşe, Mısır'a inen 70 kişinin, bu noktada göklerdeki yıldızlar kadar çok üyeye sahip bir ulus haline geldiğine dikkat çeker. Erets-Yisrael'in sıradışı özelliklerini belirttikten sonra, Moşe, Şema'nın ikinci paragrafını söyler ve bu şekilde, mitsvaların yerine getirilmesinin sonucu olacak bereketi ve aksi takdirde halkı bulacak laneti kavramsallaştırır.


ZAHOR ET YOM AŞABAT – ŞABAT GÜNÜNÜ HATIRLA

 


Şabat günü iş (melaha) yapan kişiye “mehalel Şabat – Şabat gününü ihlal eden” denir. Teşuva yapıp yanlışından dönmediği halde cezası Karet’tir Şabat gününü ihlal etmemek için bazı melahot konusunda sizleri bilgilendirmeye çalışacağız. Öncelikle Şabat günü taşıma yasağını yani “Tiltul” kurallarına bakalım.

Özel bir mekandan “Reşut ayahid” genel bir mekana “reşut arabim” herhangi bir şey çıkarmak yasaktır. Bunun tersi de yasak kapsamındadır. Reşut arabim içinde herhangi bir şey 4 ama’dan  (yaklaşık 2 metre) fazla taşınmaz.  

HAFTANIN SÖZÜ

 


 Doğrular övgüyle kötüler ise nefretle anılır. (Mişle 10/7)

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
GEÇMİŞTEN DEĞERLİ DERSLER



 

“Veaya Ekev tişmeun et amişpatim aelle uşmartem vaasitem otam veşamar Ad... E.loeha et aberit veet ahesed aşer nişba laavoteha - Bu ilkeleri dinler, onlara özenle uyarsanız Tanrı atalarınıza and içerek verdiği söz uyarınca sizinle yaptığı antlaşmaya bağlı kalacaktır.”

Midraş Veaya ile başlayan cümlelerin bir sevince, vayi bime ile başlayan cümlelerin de bir trajediye gönderme yaptığını bizlere öğretir. Bu da bir gerçektir. Neşeli insanlar genellikle önlerine bakar ve geleceğe odaklanır. Üzgün insanlar ise geçmişte takılır ve geçmişin sıkıntılarını bir türlü içinden atamaz.

Dr. Twerski annesinin Şabat akşamları geleneksel anlamda “farfel” diye bir yemek pişirdiğini anlatır. Bu yemeğin ismi aslında bir kelime oyunu olarak karşımıza çıkar. Bu aynı zamanda Baal Şem Tov’un da bir uygulamasıdır. Bu yemeği servis ederken aile geçmişte yaşanan olumsuzluklara bir sünger çekmekte ve geleceği umutla bakmaktadır çünkü bu yemeğin dilimize “geçmişte kaldı” şeklinde çevrilmektedir.

Cuma akşamı geçmişte yaşananların geride bırakılması gereken akşamdır. Çünkü artık Şabat girmiştir. Bu gün sadece bataryaların şarj edilmesi gereken bir gün değildir.   Şabat günleri Tefilaları ile seudaları ile, Tora sohbetleri ve dersleri ile, kendi kendimize okuduğumuz Tora ile son derece özel bir gün olarak hayatımızda yer alır. Bu günde ruhani olarak kendimizi daha da yukarılara taşımak için bulunmaz bir fırsattır. Ailenin bir araya gelmesi, konuşması ve gerçek bir birlikteliği göstermesi gerekir ki bu da toplumun birliğine işaret eder.

Bir kişinin sırtında ağır bir yükle uzun süre büyük adımlar ile yürümesi son derece zordur. Aynı şekilde geçmişle yaşayan bir kişinin bu yük omuzlarında iken geleceğe bakması o kadar da kolay değildir. Elbette hepimizin yanlışları vardır. Ancak bu yanlışları anlamak ve tekrar etmemek için çaba göstermek gerekir. Belki neden olduğumuz yanlışların bedelini de ödemek durumunda kalabiliriz. Fakat bu da teşuva yapmanın bir adımıdır.

Teşuva yapmadan önce nasıl yaşamak istediğimize karar vermek durumundayız. Öncelikle geçmişi, geçmişte bırakarak geleceğe nasıl bakmak istediğimizi saptamalıyız. Şabat günü bu konuları düşünmek ve hayata geçirmek için güzel bir fırsattır. İşte bu yüzden Dr. Twerski annesinin Şabat akşamı bu sembolik yemeği önlerine koyduğunu anlatır.

Bir çizgi filmde iki karakter konuşmaktadır. Bir tanesi geleceği bu günden düşünmenin yersiz olduğunu iddia etmekte diğeri ise hala geçmişi daha iyi hale getirmeye çalışmaktadır. Dünü artık daha iyi bir hale getirmemiz imkansızdır. Hatalarımızdan ders almak ve onları bir daha yapmamak gelecek için iyi bir yatırım olacaktır.

“Vayaneha vayariveha – seni sıktı ve seni acıktırdı” “Vayaahilha et aman – ve sana Man yedirdi” “Lemaan odiaha ki lo al alehem levado yihye adam ki al kol motsa pi Ad… yihye aadam – sana bildirmek için sadece ekmek ile değil Tanrı’nın ağzından çıkan söze göre insan yaşar.”   ( Devarim 8/3)

Yukarıdaki cümlede ilk göze çarpan Tanrı’nın çölde iken Bene Yisrael’e çocukları gibi davrandığı, onların acılarını gördüğü, açlık ve susuzluklarını çare bulduğu ve bir baba şefkati ile onlara yaklaştığıdır. Dr. Twerski’nin burada gördüğü şeylerden bir tanesi anne – baba ile çocuk arasındaki sağlıklı bir ilişkinin ana hatlarının burada şekillendiğidir. Bir anne – baba çocuğunu için orada bulunduğunu bilmelidir. Bir çocuk da ihtiyaçlarının anne – babası tarafından temin edileceğinin güvenini orada hissetmelidir.

Günümüzde çocukların ihtiyaçlarının temini konusunda hayal kırıklığına uğramamaları için her şeyin yapılması çok popülerdir. Çünkü aksi durumda çocukların bir bunalım içine düşecekleri zannedilmektedir. Ancak bu durumda çocukların günümüz dünyasına hazırlanmaları imkansız hale getirilmekte ve çocuklarımız her şeylerinin anne babaları tarafından temin edilmesini beklemektedirler. Çocuklarımız böyle bir durumda en küçük bir zorlukta büyük problemler yaşayabilmektedirler.

Halbuki pasuğumuz bizlere çok önemli bir mesaj vermektedir. Eğer çocukların ihtiyaçları hiçbir yakınma, istek veya çaba olmadan anne babaları tarafından karşılanacak olursa bu çocuk hiçbir zaman isteklerine ulaşmak için bir gayret içinde olmayacaktır. Çocuk ihtiyaçlarını bilmeli, bunlar için çaba göstermeli ve anne baba da bu ihtiyaçlarını karşılayacağının güvenini vermelidir.  Bene Yisrael sıkıntıya girmeden ve acıkmadan man gelmiş olsaydı bu konuda hiçbir zaman Tanrı’ya güvenmeleri gerektiğini bilemeyeceklerdi.

Bar mitsva yapmaya hazırlandığım dönemlerde bir arkadaşımın Bar Mitsva töreninde aramızda bulunan Hahambaşımız Rav İsak Haleva “iki bütün peraşa okuyan bir öğrenciye bir bisiklet hediye edileceğini” ifade eder. O zamanlarda en fazla istediğim şeylerden biri bisikletti ama bir takım nedenlerden dolayı buna sahip olamıyordum.  Alav Aşalom Babam ile birlikte iki peraşayı öğrendim, okudum ve bisikleti kazandım. Bu bisiklet sevdası belki benim peraşa okuyan biri olmamı sağladı ama o kazandığım bisikletin değeri benim gözümde her zaman çok farklı olmuştur.

Tanrı ihtiyaçlarımızı karşılamak için her zaman hazırdır. Bunu bilmek, Tanrı’ya güvenmek, çaba göstermek ve ihtiyacımızın karşılanmasından sonra da şükranlarımızı ifade etmek gereklidir. 

DİVRE TORA
Rav İzak Peres
Tanrı Sevgisi

 

Şema’nın birinci ve ikinci kısmını karşılaştırdığımızda ikisinin arasında büyük bir farklılık görürüz. Birinci kısım kişiye direk hitap ederken- ‘Ve aavta- ve seveceksin’ (Devarim 6:5), ikinci kısım bir gruba hitap etmektedir. ‘Ve aya im şamoa tişmeu el mitzvotay- ve eğer emirlerimi dinlerseniz olacak’ (Devarim 11:13) Vurgudaki bu değişim nedendir?

Ravların açıklamalarına göre Şema’nın ikinci kısmı, grup halinde yapıldığında daha etkin olan mitzvaların yerine getirilmesinden bahsetmektedir. Örneğin Tefila ve limud. Bunlar tek başına yapılsa da Yahudiler’in bir arada Tanrı’ya dua etmeleri yapılan mitzvanın önemini arttırır. Öte yandan, Şema’nın birinci kısmı Tanrı sevgisi ile ilgilidir. Tanrı’ya karşı olan bu duygusal bağlılık, kişi bazında farklı seviyelerde gerçekleştirilebilir. Bu yüzden, bu kısımda ikinci tekil şahıs (SEN) kullanılmıştır.

Yine aynı sebepten dolayı, ödül ve cezalardan sadece ikinci kısımda bahsedilmektedir. Mitzvaların yerine getirilmesi ödüllerle teşvik edilirken, günah niteliği taşıyan davranışlar da ceza uyarısı ile engellenebilir. Fakat Tanrı’yı sevmek, ödül ya da ceza ile etkilenecek bir duygu değildir. Doğal olarak gelişen duygusal bir tepkidir ve Tanrı’nın kişinin hayatındaki önemini fark etmesi sonucu ortaya çıkan bir duygudur.

Tarih boyunca Tanrı’ya karşı sevgisini gösteren Yahudiler’e ait sayısız hikayeler vardır.

Bir gün Koritz Ravı Pinhas, Rav Baruh’un evine gelir ve uyuduğunu görür. Rav Pinhas yanındaki arkadaşına dönerek  ‘Şimdi Rav Baruh’u dikkatlice izle. Sıra dışı bir şey göreceksin. ‘der. Adam Rav Rav Pinhas da kapıya giderek elini mezuzanın üstüne koyar. Rav Baruh bir anda huzursuzlanır ve yatağında dönüp durmaya başlar. Rav Pinhas eliniR mezuzadan çektiğinde Rav Baruh tekrar huzurlu uykusuna geri döner. Rav Pinhas şaşıran arkadaşına şöyle söyler:’ Rav Baruh’un ne kadar mübarek olduğunu gördün mü? Uykusunda bile Tanrı’ya karşı bir bağlılık hissediyor ve O’nunla arasında bir kopukluk oluştuğunda huzursuz oluyor.’

Bir kişinin Tanrı’ya olan sevgisinin nihai testi Tanrı için ölmesi gerektiğinde ortaya çıkar. Bu testi geçen pek çok Yahudiden biri bir nesil önceki Radiziner Rav’ıdır.

BU Rav Nazilerin öldürücü hareketlerini tüm Avrupa’ya yaydıkları dönemde yaşayan Yahudi bir liderdi. Kasaplar (Caniler) yaklaştıkça Radiziner Ravı halkı için kaçış planı yapmaya başlar. Fakat planı duyulunca, kendisi kaçmak zorunda kalır. Kasabaya gelen Gestapo Radiziner’in dönmesini talep eder. Ya Radiziner Ravı teslim olacaktır ya da tüm halk öldürülecektir.

Kasabanın Gabayı bunu duyduğunda, Kittel ve talletini giyerek Radiziner olduğunun iddia ederek Almanlar’a teslim oldu. Almanlar onun Radiziner olduğuna inanarak hemen onu ele geçirip öldürdüler. Gabay, liderini kurtarmak uğruna kendi hayatını feda etmişti.

Fakat Almanlar durumu kısa sürede öğrendiler. Öfkeleri arttı ve son şartlarını sundular. Ya Rav Radiziner saklandığı yerden çıkacaktı ya da kasaba halkı teker teker öldürülecekti.

Radiziner bunu duyduğunda saklandığı yerden çıktı ve ‘ Rav Radiziner benim. Yahudi arkadaşlarım yerine ölmeye ve Tanrı’ya hizmet etmeye dünden razıyım.’ dedi. Acımasız Naziler Radiziner’i halkın önüne getirerek onu hemen orada öldürdüler. Fakat son kurşunu yemeden önce Rav Radiziner şöyle haykırdı: BU katillere teslim olmayın! Direnin! Tanrı’ya sadık kalın! Şema Yisrael, Aşem Elokenu Aşem ehad! (Dinle İsrael. Tanrı bizim efendimizdir. Tanrı tektir.)

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 


Bu haftaki Peraşa’da Moşe Bene-Yisrael’e şöyle der: “[Sonuç olarak] Bilmelisin ki Tanrın Aşem bu iyi Ülke’yi sana onu miras edinmen için erdemin sebebiyle veriyor değil; zira [işin gerçeği,] dik başlı bir halksın sen.” Devarim 9:6. Acaba dik başlı olmak nedir? Ve dik başlı olmak niye bu kadar kötüdür?


Rabi Ovadya Sforno şöyle açıklar: Eğer birirsi dik başlıysa adil  olması imkansızdır, sonuçları dinlemek yerine kendi hislerini takip eder. Birisi kendi zihinsel anlayışına göre hareket etmeye istekli olmalıdır. Güçlü bir istek bir kişinin tutumunu pozitif yönde - esnek olmak ve mantıklı düşünebilmek - değiştirmek için çok önemlidir.   

Hepimiz “Altın Plan Sendromuna” kapılırız. Peki “Altın Plan Sendromu” nedir? Şöyle bir benzetmeyle açıklayalım: Bir kardeş İsrael Ordusunda görev yapan abisine ziyaret sürprizi yapmak için bütün yıl para biriktirir. İsrael’e gitmeden önce valizini hazırlarken bir anda kapı zili çalar. Ve kapıyı açınca karşısına askerden izin alıp ilk uçakla evine dönen abisi çıkar. Kardeş bunun üzerine şöyle cevap verir: “Ağabeyciğim, seni gördüğüme çok sevindim ancak, afedersin ama valizi hazırlamam gerek Seni İsrael’de ziyaret etmek için bineceğim uçağa yetişmem lazım.” Hayatınızın amacı aklınızla hareket etmektir duygularınızla değil. Bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin yoludur.  

BERAHA VE BERAHA SÖYLEMEK
(PELE YOETS’TEN DERLEMELER)

 

Bir kişi her zaman beraha almak için çaba göstermeli tersinden özenle kaçınmalıdır. Gemara Masehet Megila’da basit bir insanın kutsamasının bile gözümüzde değeri olması gerektiğini öğretmektedir. Özellikle Tanrı’nın “et ratson” söylenenleri kabul zamanında bunlar gerçekleşir. Bu zaman kesin olarak bilinmediğinden ağzımızdan hep kutsama çıkarmak ve tersinden uzak kalmak gerekir.