Bu Hafta İçin Saatler

10 TAMUZ

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5779

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:11

20:28

-----

Yeruşalayim

19:09

20:24

Tel Aviv

19:28

20:30

13TEMMUZ

Tel Aviv

19:25

20:27

İstanbul

20:21

21:03

2019

İstanbul

20:17

20:58

İzmir

20:15

21:05

İzmir

20:11

21:00

HUKAT- חקת



PeraşaÖzetİ
[www.chabad.org]
(Bamidbar19:1-22:1)

 

Külleri, ölü bir bedenle temas sonucu Tame olan bir kişiyi arındırmak için kullanılan "Para Aduma - Kızıl İnek" ile ilgili kurallar MoşeRabenu'ya öğretilir.

 Çölde 40 yıl dolaştıktan sonra, Bene-YisraelTsin çölüne ulaşırlar. Moşe'nin ablası Miryam ölür ve onun onuruna çölde halkla birlikte her yere gelen mucizevi su kaynağı kuruyunca halk susuz kalır. Tanrı, Moşe'ye bir kayaya konuşmasını ve ona su vermesini emretmesini söyler. Fakat Moşe, isyan eden Bene-Yisrael'e kızar ve taşa konuşmak yerine asasıyla vurur. Su yine de fışkırır; ancak Tanrı, ona ne Aaron'un ne de kendisinin vaat edilmiş topraklara girmeyeceklerini bildirir.

Aaron, OrAar adlı yerde ölür ve yerine oğlu Elazar geçer. Halkın, "Tanrı'yı ve Moşe'yi eleştirdikleri" yeni bir hoşnutsuzluk dalgasından sonra, Bene-Yisrael'in kampı zehirli yılanların saldırısına uğrar; Tanrı, Moşe'ye, pirinçten yapılmış bir yılanı yüksek bir direk üzerine yerleştirmesini ve gökyüzüne doğru bakan herkesin iyileşeceğini söyler. Halk, çölde mucizevi bir şekilde su sağlayan kuyu onuruna bir şarkı söyler. Moşe, Bene-Yisrael'e kendi topraklarından geçme izni vermeyen Emori kralları Sihon ve Og ile yapılan savaşlarda orduya komuta eder ve bu kralların, Yarden (Ürdün) nehrinin doğusuna doğru uzanan topraklarını fetheder.

ZAHOR ET YOM AŞABAT – ŞABAT GÜNÜNÜ HATIRLA
 

Şabat günü “Tehum” dışına çıkılamaz. Tehum sınır veya bölge anlamına gelir. Bu yasak Şabat gününde bulunulan şehirden, köy veya kasabadan uzaklaşmamak anlamını taşır. Bulunduğu şehir surlarla çevrili olsun veya olmasın Şabat günü “şehrin içinde”  dolaşabilir. Şehir dışında ise iki bin “ama” dediğimiz bir mesafeye gidebilir ki bu da yaklaşık bir buçuk kilometreye tekabül eder.

HAFTANIN SÖZÜ

 


Doğruluk yolunda adaletin izinden yürürüm. (Mişle 8/20)

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
ANLASAK DA ANLAMASAK DA

 

Hukat peraşası “para aduma” konusunu işleyerek başlar. Ölü ile temasta bulunan kişinin saflaşmasının tek yolu para aduma prosedürüne tabi tutulmasıdır. Tora’daki pasukların en derin hallerini bilen ve öğrenen Şelomo Ameleh bile bu pasukla karşılaşınca “bilge olduğumu zannettim meğer benden çok uzaktaymış” sözünü söyler.  

Tora’da yer alan ve “mişpatim” gurubuna giren emirleri akılcı bir şekilde anlamak kolaydır. Çünkü bu emirler açık ve nettir. Ancak “hok” dediğimiz kurallar “kviat Elokit” dediğimiz Tanrı tarafından belirlenmiş ve açıklanmamış emirlerdir. “Hok” sözcüğü “hakika” isminden türer. Bu isim hak edilmiş, kazınmış, işlenmiş anlamına gelir. Tanrı insanoğluna bunlar için anlamasan dahi Bana güven ve yerine getir demektedir.

Yüzeysel olarak kağıda veya başka bir nesneye işlenmiş yazılar, ifadeler silinebilir. Ancak işlenmiş, hak edilmiş, kazınmış ifadelerin silinmesi olanaksızdır. Hok dediğimiz mitsvalar insanın ruhuna işlenir. Rabiler bunların “hakika benefeş adam” olduğunu ifade ederler. On emir taş tabletlere hakuk durumdadır. 

İnsanoğlu zor zamanlarında kendini suçlamaya alışkındır. Maddi açıdan zor bir dönem geçirdiğinde iş hayatında “nasıl bu yanlışları yaptığını” sorgularken, evlilik hayatındaki başarısızlıklar için ya eşlerini ya da kendilerini sorumlu bulurlar. Aslında insanın bunları aşmasının iki önemli yolu vardır. İlki kendine güvenmek ve kendini yapabildiğince geliştirebilmek. Bu her zaman çok zor bir yoldur.  İkincisi daha kolay gibi görünür ama o yol da mutlak bir güven üzerine kurulmuştur. Bir yandan çaba gösterirken kendini Tanrı’nın merhametine teslim etmek. Pasuk Tanrı sevgisinin ebedi olduğunu “aavat olam aavtih” ifadesiyle öğretir. Tanrı cezalandırsa da uyarsa da ebedi bir sevgi hep üzerimizdedir. İnsanın bilmesi gereken şey Tanrı’nın her şeyi mutlaka iyiliğimiz için yaptığıdır. İnsanoğlu için gün sabah ile akşam arasıdır. Yaşam ise doğumdan ölüme kadardır. Tanrı ebedidir ve “büyük resmi” bizim asla göremeyeceğimiz gibi görür. Tanrı bizden farklı düşünür.

Bu güne kadar sıkıntı çeken adam tasviri için İyov’un hayatı kullanılır. Tanrı’ya son derece bağlı, günahlarından teşuva yaparak temizlenmiş son derece cömert bir şekilde bereketli kılınmış İyov birden bire bütün varlığını kaybeder. Bir tsadik olarak İyov Tanrı ile durumunu sorgular. İyov’un bu zor durumunda arkadaşları onun yanındadır.  TaNaH arkadaşlarının söyleyecek bir sözleri olmadığından günler boyunca sessiz bir şekilde yanında oturduklarını öğretir. Arkadaşları Tanrı’nın “hata” yapmayacağını başına bunlar geliyorsa mutlaka bir şey olduğunu İyov’a anlatmaya çalışırlar ve bu filozofik bir tartışmaya dönüşür. Sonunda Tanrı duruma müdahil olur.

Daha önce dediğimiz gibi elbette yükümüzü Talmud’un dediği gibi Tanrı ile paylaşmak doğrudur ancak elden geleni yapmak ve kendini geliştirmek de şarttır. Pasuk “lemaan yevareheha Ad… E.loeha behol mişlah yadeha aşer taase” demektedir. Tabii ki Tanrı bizi kutsayacaktır ama bunun için “aşer taase” yani yaptıklarımızın olması gerekmektedir.

Fakirliği ile bilinen Rabi Zusia günün birinde sinagogta Tefila sonrasında dans etmekte, şarkı söylemektedir. Etrafındakiler bunun nedenini sorarken eşinin evde yemek olmadığı için ağladığını da hatırlatırlar. Rabi Zusia “doğrudur” karşılığını verir. “Eşim parnasa getirmem için bana güvenir. Ancak ben parnasayı asıl verecek olan Tanrı’ya güvenirim. Sevincim bundandır” der.

Kişinin bir türlü anlamaya yanaşmadığı mevcut durumun aslında görünenden daha iyi olduğunu görememektir. Bizler genellikle sıkıntı zamanlarında mevcut durumun olumsuz veya eksik taraflarını görürüz. Özellikle evlilik kurumunda bu sorun sıklıkla ortaya çıkar. Evlenmeden önce nedense karşımızdaki kişinin eksiklerini değil artılarını görürüz. Evlenince durum tersine döner. Gördüğümüz artıların “zaten yapılması gerekenler” olduğu fikri kafamızda sabitleşir. Sürekli eksikler görülmeye başlanır. Megilat Ester’de sahip olduğu her şeye rağmen, kralın sofrasına davet edilmesine rağmen Aman “vehol ze enenu şove li” bütün bunlar bana yetmiyor diyebilmektedir. Çünkü onun için tek hedef Mordehay’ın ortadan kalkmasıdır. Bu onun sonunu getirdiği gibi bu düşünce tarzı da insanın yaşama sevincini yok eder. Aslında bu durum yetser ara tarafından ulaşılmak istenen en önemli hedeflerden biridir. Yetser ara “hiçbir işe yaramazsın” düşüncesini içimize yerleştirmek suretiyle yaşama sevincimizi kaybetmemizi, hedeflerimizi terk etmemizi amaçlar. Yetser ara için kişinin “ümitsizliğe” kapılması büyük bir zaferdir. 

Sabahları bir aslan gibi kalkarak Tanrı’ya ibadet etmek bir alahadır. Amerika’daki bir kongrede bir hekim yataktan ani kalkışların kalp krizine neden olduğunu, yatakta uyandıktan sonra on iki saniye kalmanın doğru olduğunu söyler. Mişna Berura Gemara kaynaklı bilgiye dayanarak yataktan ani kalkışların doğru olmadığını öğretir. Kongrede Yahudi bir doktor söz alarak bu on iki saniyenin yüzyıllar önce “mode ani” cümlesi ise Yahudiler tarafından zaten bilindiğini ekler.

Bu örnekleri çoğaltmak elbette mümkündür. Bazı konuları anlamasak da pasuk çok açıktır. “Zot Hukat aTora.” Anlasak da anlamasak da Tanrı’nın her şeyi bizden daha iyi bildiği ve her kuralı bizler için getirdiği açıktır. 

DİVRE TORA
Rav Selim Eskenazi

 

Tora öğrenimi, dünya üzerindeki en ciddi uğraştır!!!

"En aDivre Tora mitkayemet ella mişe memit atsmo alea", "Tora sözleri, sadece, canını Tora adına ortaya koyan kişide var olacaktır."

Tora öğrenimi, dünya üzerindeki en ciddi uğraştır. Kişi, kendisini herhangi bir konuda geliştirmek adına hem kendisi için hem de çocukları için en meşhur en profesyonel öğretmenleri tutmaktan kaçınmaz. Kendi alanında vazgeçilmez olmak veya yurtdışında eğitim görmek istiyorsa bunun için "online" kurslar alır. Kısacası canı pahasına uğraşır. 

Öyleyse tüm uğraşlar, Tora öğrenimi için hayli hayli geçerlidir. Tora öğrenimi büyük bir huşu ile korkarak, en iyi öğretmenlerle gerçekleştirilmelidir.

"Gelecek dünyada yemek, içmek, uyumak ve her türlü fiziksel zevki içeren fiiller yoktur, orada Tsadikler, Şehina'nın Nurundan zevk alırlar." 

Şevet Musar kitabında İzmir'in meşhur Hahamlarından Ribi Eliyau aKoen zts"l Perek 41 Ot 11'de şöyle öğretmektedir:

Buradan çıkan ders şudur: İnsan, Mikra'yı (Yazılı Tora'yı Raşi gibi açıklamacıların liderliğinde öğrenmek) ve Mişna'yı derinlemesine öğrenmesi için (Rav'ın Ot 9'daki açıklaması şöyledir: Her Yahudi neşaması Sinay'da Tora'nın derinliğine girebilmesi için farklı seviyelerde potansiyel aldılar, fakat daha sonra gilgul'larla tüm seviyelere sahip olma şansı oluşmuştur. Bahsi geçen seviye, başlangıç seviyesidir.) Tanrı tarafından ona bahşedilen aklını  devamlı olarak bahsi geçen Tora öğrenimi alanlarında kullanmayıp, zamanını "Hohmot Zarot" (Yabancı Bilimler) için harcarsa, Yargı Günü geldiğinde büyük bir utanca düşecektir. 

Gelecek dünyasını Mikra ve Agada gibi zor olmayan Tora branşlarını kendi seviyesinde derinlemesine öğrenerek kazanabilecek iken, ona hiçbir fayda sağlamayacak bilgiler gözünün önünden ayrılmayacaktır. 

İnsana verilen potansiyel doğrultusunda Tora öğrenimi seviyelerine karşılık gelen basamakları çıkmaması (kişiden beklenen seviye kişinin Sinay'da aldığı potansiyel doğrultusunda Kabala'nın Derinliklerine inmesi da olabilir) da kişinin Yargı Günü'nde vereceği hesabın bir parçasıdır. 

Fakat Ribi Eliyau aKoen'in söylediği gibi, kişi Has ve Şalom tüm bunları düşünüp umutsuzluğa da düşmemelidir. Çünkü her bir Tora sözcüğü 613 mitsvaya karşılık gelir. Az olsun çok olsun, Leşem Şamayim düşüncesiyle gerçekleştirilmesine bağlıdır. 

Tanrı, Sinay'da bizlere verdiği neşama potansiyelimize ulaşmamız için hepimize yardımcı olsun.

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 

Bu haftaki Peraşa’da, Moşe’nin ağabeyi Aaron vefat eder. Tora Bene-Yisrael’in Moşe’ye karşın Aaron için daha fazla yas tuttuğunu söyler. Bu oldukça ilginç bir ifadedir. Hahamlar Aaron’un kendisini kişiler arasında barışı sağlamak için adadığını söylerler, bu yüzden de, herkes tarafından sayılırdı ve sevilirdi.

Aaron’un yöntemi böyleydi: Ne zaman iki kişi tartışırsa, Aaron ikisiyle de ayrı ayrı konuşurdu. İlk kişiye (doğruyu söylemez) diğeriyle görüştüğünü, onun ne kadar pişman olduğunu ve özür dilemek istediğini söylerdi. Diğeriyle de görüşür ve yine aynı şeyleri söylerdi.

Yahudilik aşırı tutucu veya aşırı ahlakçı değildir. Hayata çok pratik bir yaklaşımdır ve ne zaman yalan söylemenin doğru olduğunu bilir - bu olay da, Tanrı’nın çocukları arasında barışı sağlamak içindir.

Aaron’un yaptığı şey insanın basit doğasına dayalıdır. Eğer birisinin bize saldırdığını hissedersek, sürekli kendimizi koruruz ve bütün hatayı karşı taraftakinde buluruz. Ama aynı kişi alçakgönüllülükle özür dilemeye gelirse ve sorumluluğu üstüne alırsa, çoğunlukla hepimiz, kendimizin de hatalı olduğunu kabulleniriz. Yargılanmış hissetmediğimiz zamanlarda, kusurlarımız olduğu konusunda daha rahatlıkla kabullenebiliriz.

Ne zaman başka birisinin yargılanmış ve aşağılanmış hissetmesini sağlarsak, eğer sonuçlar tatmin edici değilse sadece kendimizi suçlayabiliriz. Olumlu yaklaşımı denemek her zaman çok daha iyidir.

 

MİSAFİRPERVERLİK
(PELE YOETS’TEN DERLEMELER)

 

Misafirler güler yüzle karşılanmasıdır. İyi bir karşılama Tanrı’nın güzünde de makbul olandır. Elbette ki misafir ağırlamak hazırlık gerektirir. Bu hazırlıkları gözünde büyütmemesi ve mitsvaya odaklanması uygundur. Bazen yetser ara hazırlıkların gereksiz olduğu fikrini benimsememizi ister. Buna kulak asmamak gerekir. Herkes kendi yapabildiğince bu mitsvayı yerine getirebilir.