Bu Hafta İçin Saatler

22 İYAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5780

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:54

20:10

-----

Yeruşalayim

18:58

20:15

Tel Aviv

19:10

20:10

16 MAYIS

Tel Aviv

19:15

20:18

İstanbul

20:00

20:41

2020

İstanbul

20:06

20:47

İzmir

19:55

20:46

İzmir

20:01

20:52

BEAR-בהר BEHUKOTAY-בחקתי


22 MAYIS 2020 CUMA YOM YERUŞALAYİM

PeraşaÖzetİ
[www.chabad.org]
(Vayikra 25:1-26:2)

 


Tanrı, Sinay Dağı'nda Moşe'yeŞemita (toprağın çalıştırıldığı altı yılı takip eden yedinci "Şabat" yılı) kanunlarını verir. Tüm toprak işleri yedi yılda bir durdurulmalı ve herkes, insan ve hayvan, toprağın ürününü serbestçe alabilmelidir.Yedi Şemita döngüsü tamamlandıktan sonra, Yovel adı verilen ellinci yıl gelir. Ellinci yılda toprak işleri durur, tüm köleler serbest bırakılır ve Erets-Yisrael'de satılmış olan mülkler, esas sahiplerine geri verilir. Bearperaşası, arazi satışı ile ilgili ilave kanunları ve sahtekarlık ve tefecilikle ilgili yasakları da içerir.

Behukotay peraşasında ise Tanrı, Yisrael halkı emirlerine uyduğu takdirde, onların maddi refaha kavuşacaklarına ve anavatanlarında güvenli biçimde yaşayacaklarına söz verir. Kendisi ile anlaşmalarını terk etmeleri durumunda sürgün edilecekleri, zulme uğrayacakları ve başlarına başka kötülükler geleceği konusunda sert bir uyarıda bulunur. Ancak "düşmanlarının topraklarında bulundukları zaman bile onları terk etmeyeceğim; onları hiçbir zaman hor görmeyecek, yok etmeyecek ve onlara Anlaşmamı bozmayacağım çünkü Ben, onların Tanrısıyım" demekten de geri kalmaz. Peraşa, Tanrı'ya verilen çeşitli antların değerinin nasıl hesaplanacağı konusundaki kurallarla sona erer.


KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ

ראש חודש – Roş Hodeş

“Ay başı” anlamına gelen özel bir gündür. Ay takvimine göre hareket eden Yahudiler yirmi dokuz gün çeken aylarda gelecek ayın ilk gününü, otuz gün çeken aylarda ise o ayın son günü ile gelecek ayın ilk gününü Roş Hodeş olarak kutlarlar. Bu günlerde iş yapma yasağı yoktur. Özel bir korban getirildiğinden Musaf duası okunur. Bir “yarı bayram” gibi değerlendirildiğinden özel bir peraşası vardır ve yarın Allel (likro berahası ile) okunur. Geleneğe göre “altın buzağı” günahına katılmayan kadınlarımıza Tanrı Roş Hodeş gününü bir bayram olarak hadiye etmiştir.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
GARANTİLER

 

Bu hafta da iki peraşa birden okuyoruz. Açıklamalarımız Bear peraşası ile ilgilidir.

Bear peraşası girişini “Şemita” kuralları ile yapar. Altı yıl boyunca eklen toprak yedinci Şabat yılında ekilmez. Bütün toplum o sene toprakla ilgilenmez. Günümüzde toprakla ilgilenenlere bir sene ilgilenmeme yasağı getirsek rahatlıkla geçimini sağlayacak başka yollar bulabilir. Bu günün dünyasında elbet toprakla ilgilenmediği senede geçimini bir şekilde çıkarır. Ancak toplumun tamamının toprakla ilgilendiği zamanlarda bu emri uygulamak hç de kolay değildir. Tarım toplumu olan Yahudiler’in muhtemel sorusunu Tora’da Tanrı Bizzat Kendisi sormuştur. “Eğer o senede toprak işlenmeyecekse biz ne yiyeceğiz?” Toplumun muhtemel sorusuna Tora’da Tanrı yine cevap verir:  “Altıncı yılda toprağa bereketimi emredeceğim ve üç yıllık ürün elde edeceksiniz.” Hiç bir insan üç yıllık ürün alma bereketini topluma vaad edemez. Doğayı bilen ve idare eden Tanrı için sorun yoktur. Bu emre itaat eden kişi üç yıl boyunca eski topladığı üründen yiyecektir. Bunun anlamı ürün fazlalığı veya üründen elde edilen gelirin yetmesi de olsa üç yıl yani yeni ürün gelene kadar sorun yaşanmayacağı Tanrı tarafından bildirilir. 

Tora altı yıl “ekin” demektedir. Buradaki sorun altı yıl üst üste ürün alınan bir toprak gitgide kuvvetten düşer. Altıncı yılda üç yıllık ürün vermek şöyle dursun o yıl ürün bile zor alınabilir. Çünkü toprağın bütün potansiyeli tükenmiştir. Buna rağmen Tanrı “çalışmayın” demekte ve geçimi garanti etmektedir.

Normal bir ömür süren insan birkaç kez “şemita” sınavı ile karşı karşıyadır. Bütün toplum Erets Yisrael’de yaşadığı zaman Şemita emri “deorayta” yani Tora emridir. Diğer durumlarda mesela günümüzde bu emir Rabiniktir. Rabinik emirler için Tanrı üç yıllık bereketi vermek zorunda mıdır sorusuna kısaca yanıt bulmaya çalışalım:

Talmud tamamlanana kadar Rabiler birçok beraha, bayram ve benzeri konularda söz sahibi olmuşlardır. Devarim peraşalarında yer alan “o zamanın hakiminden sağa ve sola sapmayın” ifadesi gereğince Rabiler birçok konuda yetkili kılınmıştır. Ester Purim bayramının “bayram” olmasını isterken Rabiler konuyu önce incelemişler ve daha sonra “şeyored kol şana veşana şefa – her sene ve sene dünyaya mutluluk inmektedir” tesbiti gereğince bayram yerini bulmuştur. Rabilerin getirdikleri berahalarda yer alan “aşer kideşanu bemitsvotav vetsivanu” ifadesine yer verilir. Netilat yadayim berahasından, Şabat mumlarının yakılması berahasına, Megila okuma berahasından Hanuka mumları berahasına kadar birçok kutsamada bu ifade yer alır. Gemara Masehet Şabat’ta Devarim kitabında yer alan ifadeyi işaret ederek Rabilerin bu konuda yetkili olduklarının altını çizer.

Bir kral düşünelim ki senede bir kez bütün erkekleri başkentte toplasın. Halkın en büyük korkusu bu süre zarfında herhangi bir saldırı olması durumunda savunmanın nasıl yapılacağı konusudur. Halbuki Tanrı Tora’da senede üç kez bütün erkeklerin “aliyat aregel” yapmalarını emreder. Talmud Yeruşalmi’de yer alan öyküler Tanrı’nın bu mitsvaları yerine getirenlere nasıl mucizeler yarattığını anlatmaktadır.

Çok zengin bir aile Aşkelon’dan Yeruşalayim’e hareket eder. Bu süre içinde komşuları onların mallarını gasp etmek için gün saymaktadırlar. Her şeyden habersiz aile geri döndüğünde komşularına hediyeler getirir. Komşuları hediyelerin ne olduğunu sorunca Yeruşalayim’den geldiklerini iletirler. Komşuları hayret içinde her gün kendilerini görmeye devam ettiklerini belirtince aileler durumu anlar. Tanrı onların görüntüsünde meleklerini göndermiş ve evlerin soyulmasını engellemiştir.

Dinden uzak bazen de yakın olan biri yetser ara etkisiyle bazen Tanrı’nın yaptıkları ile ilgili şüphelere maruz kalır. Tanrı’nın yaptıklarını sorgular. Gerçek olanı bulabilmek için kişinin kendisine “gerçeklerin dünyasını” seçmesi gerekir. Bu dünyada gerçeğin ve doğrunun peşinde koşmak şüpheleri kafasından atmak zorunluluğu vardır.

Gerçek çok kuvvetlidir. Ama yetser ara en az onun kadar kuvvetlidir. Kişi gerçeğin ve doğrunun peşinde koşarken yetser ara boş durmaz. Aklına şüpheler getirir. Kişi maneviyatta güçlendikçe yetser ara da kuvvetlenir. Yetser ara karşısında kazanılan her zafer manevi anlamla geçilen bir seviye demektir. Bir genelleme olarak kişi seçimini yaparken hem bu dünyada hem de gelecek dünyada rahat edeceği doğruyu bulmak zorundadır. Bu dünyada bazı güçlükler olabilir olmalıdır da. Ancak güçlüklerin aşılması onu gerçeğe yakınlaştırıyorsa o güçlüklerin kattıkları çok değerlidir.

Tsadik kişi hata yapmayan kişi değildir. Rabiler “şeva yipol tsadik vekam – tsadik yedi kez düşer ve kalkar” derler. Gerçekten de her hatasından ders çıkarabilen tsadikler hatalarını kendilerini düzeltmek için bir fırsat olarak değerlendirirler. Hayatlarında ümitsizlik yani “yeuş” yoktur.

Şelomo Ameleh tarafından yazılan Mişle’nin başında Raşi burada söylenen her şeyin birer örnek teşkil ettiğini ve örneklerin arka planının mesajının daha kuvvetli olduğunu söyler. Mişle’nin sonunda yer alan “Eşet hayil – erdemli kadın”  parçası basit anlamıyla bir kişinin sahip olacağı erdemli bir kadını tasvir eder. Ancak daha derinlere indiğimizde burada yer alan erdemli kadın aslında kişinin Neşama’sıdır. Sözgelimi erdemli kadın herkes uykudayken kalkıp ev halkına yiyecek hazırlar. Tsadik bir neşama sahibi olan insan da sabah erken kalkar Tefila ile ruhunu besler. Orada yer alan “vatishak leyon aharon – son güne gülümser” ifadesi tsadiklerin son günden yani ölümden korkmadıklarını bu günün onlar için düğün günü olduğunu anlatır.

Otuz üç gün boyunca yarı matem dönemi geçiren ve yirmi dört bin öğrencinin yasını tutan Yahudiler birden bire Lag Baomer’de sevinmeye ve dans etmeye başlarlar. O gün de Rabi Şimon bar Yohay ebediyete göçmüştür. Burada dünyanın bir tsadiğin kaybından dolayı eksiği olsa da o tsadiğin göksel alemde nasıl karşılandığını tahmin etmek bile zordur. Rabi Şimon bar Yohay bu dünyadaki vücut dediğimiz maddiyattan arınarak manevi aleme göçtüğünde aslında doğum gününü kutlamaktadır. Bu da bir sevinç kaynağıdır. Şelomo Ameleh “tov şem mişemen tov veyom amavet miyom ivaledo” ifadesi bunu anlatır. İyi bir isme sahip olanın yaratacağı etki, herkesin onun hakkında güzel şeyler söylemesi çok güzel bir koku ile donanmış olmaktan daha iyidir. 

Bir yıllık matem sürecinden sonra ziyara mevsimi veya sene-i devriyede kabir ziyaretleri hüzün doludur. Hüzün aslında ayrılığın tekrar görememenin verdiği acının yansımasıdır. Ancak bir tsadik için bu hüzne yer yoktur. Tanrı’nın emirlerini öğrenip onları yerine getirenler ebedi alemde istedikleri huzura erişeceklerdir.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
Kaynak: www.hidabroot.org
Rav İzak Peres

Hasta ziyareti mi, yasta olani ziyaret etmek mi önceliklidir?


Yas tutanları teselli etmek için yapılan ziyaret, hasta ziyaretinden daha önceliklidir. Çünkü yas tutan kişiyi teselli etme, bir karşılıklısız iyilik (hesed) göstergesidir. Bu iyilik, yas tutan ve merhum olan kişiyedir. Hasta ziyareti ise sadece hasta olan kişiyedir.

Yas tutanları ziyaret ederken, onların konuşmalarını beklemeden, onları teselli eden cümleler kurulabilir. Özellikle de merhumu önemli ve değerli kılan, onu öven cümleler söylenmelidir.

Sefarad geleneklerinde “tenuhamu min aşamayim” “göklerden teselli bulasınız” şekilde taziyede bulunulur.

Yas tutan kişiler, ziyaret edilemiyorsa, telefonla bu mitsva yapılabilinir.

 

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

 

Bear & Behukotay peraşaları ile Toramızın üçüncü kitabı olan Vayikra Kitabı tamamlanmış olur.  Bear peraşası şu cümle ile başlar: Tanrı, Moşe Rabenu’ya Sinay Dağında konuştu. Konuştuğu konu neydi? Konuştuğu konu, ŞEMİTA konusuydu. Anlamı ise: Toprak, tarım işleri ile ilgilenen kişinin toprağında, tarlasında bağında, bahçesinde altı yıl çalışıp ürünlerini aldıktan sonra tarlasını, bağını, bahçesini bir yıl dinlendirme zorunluluğuydu. Yani yedinci yıl toprağı dinlendirme yılıydı. Bu konu Tora’nın tüm konuları gibi Tanrı, Moşe Rabenu’ya Sinay Dağında konuştu. Toprak, bağ, bahçe sahibi kendi malı olan topraktan bir yıl uzak kalacak ve faydalanmayacak. Bu konu bize neler öğretiyor? İnancı, ümidi, yardımlaşmayı.
İnanç: Moşe Rabenu Devarim Kitabında, EKEV peraşasında Tanrı’ya olan inancımızın nasıl olması gerektiğini söyle öğütler. Toprağından bol ürün alıp, mal mülk sahibi olabilirsin. Karnın tok olup, giyemeyeceğin kadar giysilere sahip olduğun zaman sakın ola! Tanrı’nı unutma ve bütün bunlara kendi gücümle sahip oldum deme. Zira çalışma gücü, zeka ve sağlığımızı bize veren yalnız ve yalnız Ulu Tanrı’mızdır. Her şey O’nun emri O’nun adaleti ve O’nun biz insanlara olan sevgisi ve bağışlayıcılığı ile tecelli eder. Bu inanç prensipleri doğrultusunda hiçbir zaman ümidimizi kaybetmemeliyiz. David Ameleh’in Teilim kitabında ve bu Tefila da söylediğimiz gibi: KAVE EL AŞEM. Daima Tanrı’yı bekle ve bekle. VEKAVE EL AŞEM. Bilgilerimiz Tanrı’ya ümitsizliği şu sözlerle ifade ederler: insanın oturup karnını doyurduktan sonra acaba yarın ne yiyeceğiz sorusu inançsızlığı ve ümitsizliği belirtir. Bu gün sana ekmeğini veren Tanrı, ümit et, inan yarın da verecektir. Aynı şekilde yine peraşamızın konusunda; Tarlasını bir yıl çalıştırmayan kişi şöyle düşünebilir: bağımda, bahçemde çalışmadığım yedinci yıl ben ve ailem ne yiyeceğiz, nasıl besleneceğiz? Tanrı’nın cevabı peraşamızda açıkça anlatılmaktadır: altıncı yıl sizlere öyle bir bereket ihsan edeceğim ki altıncı ve yedinci yıl bolluk yılları olup sekizinci yıl yeni ürünlerinizi alıncaya kadar bu bulluk sürecektir. Tanrı’nın Toramızdaki bu güzel rahatlayıcı ve inanç dersi veren sözlerinden haftanın altıncı günü olan Erev Şabat – Cuma günü Tanrı bize öyle bir bereket verir ki Şabat gününü ailemizle beraber huzur ve refah içinde sağlıkla geçirmemizi sağlar.

Bear peraşasında; fakirleşmiş kişiyi görürsen ona destek olmak zorundasın. Ona yardımcı olacaksın düşmesine mani olacaksın ve kalkındıracaksın. Düşmekte olan bir kişiye destek olursak, düşmesine mani oluruz. Düştükten sonra onu yerden kaldırmak güç olur. En güzel tsedaka ve yardım insan kalkındırmaktır. Bunu yapmak mitsva ve görevdir. Behukotay peraşasında Tanrı’nın ona olan inanç presinplerinden birini görmekteyiz. Ödül, ceza ve Tanrı şöyle diyor: İm behukotay telehu: Benim emirlerim ve prensiplerim doğrultusunda gidersen, yağmurlarınız zamanında yağdıracağım ürünlerinizi bolluk içinde vereceğim. Barış ve huzur içinde yaşayacaksınız.
Raşi şöyle açıklar: Şetiyu amelim batora: Torayı elinizden hiçbir zaman bırakmayacaksınız.

HAFTANIN SÖZÜ

 

“Eğer hükümlerimce giderseniz” Hükümlerimce gitme emrinin aslında bütün gücü ile Tora öğrenmek ve çalışmaktır. (Raşi’nin peraşa açıklamalarından.)