Bu Hafta İçin Saatler

15 İYAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5780

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:49

20:04

-----

Yeruşalayim

18:54

20:10

Tel Aviv

19:06

20:07

9 MAYIS

Tel Aviv

19:10

20:10

İstanbul

19:53

20:34

2020

İstanbul

20:00

20:41

İzmir

19:49

20:40

İzmir

19:55

20:46

EMOR- אמור


12 MAYIS 2020 LAG BAOMER

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Vayikra 21:1-24:23)

 

Emor ("Söyle") peraşası, Koenler, Koen Gadol ve Bet-Amikdaş'taki ibadet ile ilgili özel kanunlarla başlar. Bir insan, ölüyle temas ettiği takdirde, manevi saflığını kaybeder ("Tame" olur). Bu, kötü değil, aksine bazı durumlarda kaçınılmaz bir durumdur; sadece belirli bir arınma sürecini gerektirir.

Normal Yahudiler'den farklı olarak, bir Koen'in ise, yakın bir akrabasının ölümü vesilesi dışında, bir cesetle temas ederek Tame olması yasaktır. Bir Koen boşanmış ya da karanlık bir geçmişi olan bir kadınla da evlenemez. Koen Gadol ise ancak bir bakire ile evlenebilir. Fiziksel bir kusuru olan bir Koen, Kutsal ibadette aktif olamaz. Kusurlu bir hayvan, korban olarak getirilemez.

Yeni doğmuş bir buzağı, kuzu veya oğlak, yedi gün boyunca annesiyle bırakılmalıdır. Bir hayvanı, yavrusuyla aynı gün içinde kesmek yasaktır.

Emor'un ikinci kısmı, yıllık "Kutsiyet İlanı" Günleri'ni, yani Yahudi takviminin bayramlarını listeler: 14 Nisan'da Pesah korbanı getirilir; Pesah'ın 2. günü ilk arpa hasadından Omer korbanı getirilir. O gün Omer sayımına başlanır ve 50. günde Şavuot bayramı kutlanır. 1 Tişri'de "Şofar sesinin hatırlanması" gerçekleştirilir; 10 Tişri'de kutsal bir oruç günü (Yom Kipur); 15 Tişri'de ise yedi gün boyunca çardaklarda yaşamamız ve dört tür bitki ile bazı işlemler yapmamız gereken Sukot Bayramı vardır.

Emor, Tanrı'ya küfrettiği için idam edilen bir adamla ilgili olay, adam öldürmenin cezası (idam) ve bir kişiyi yaralamanın veya malını mülkünü yıkmanın cezası (parasal tazminat) ile sona erer.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
שולחןערוך Şulhan Aruh –

Kurulu masa anlamına gelen bu kavram “alaha” dediğimiz Yahudi Hukuku’nun yazılı olduğu büyük eseri işaret eder. Talmud’da dağınık halde yer alan kurallar başta RaMBaM olmak üzere bazı bilgeler tarafından başlıklar halinde derlenmeye başlamıştır. İspanya doğumlu olan yaşamının bir kısmını Edirne ve İstanbul’da geçiren büyük bilge Rabi Yosef Karo öncelikle bu kuralların detaylarını belirleyen “Bet Yosef” adında bir eser yazar. Şulhan Aruh buradaki kuralların günlük uygulanabilir net bir şekilde yazıya geçirilmiş halidir. Dört ana bölümden oluşan Şulhan Aruh günümüzde de güncelliğini korumaktadır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
LAG BAOMER

 

Neden kutlarız? Önümüzdeki hafta içinde kutlayacağımız Lag Baomer (Omer’in otuz üçüncü günü) nedeniyle yazımızda bu konuya değinmek istedik. Lag Baomer Rabi Şimon Bar Yohay’ın ebediyete göçmesi nedeniyle günümüzde dahi kutlanan çok neşeli bir bayram görünümündedir. Bir tsadiğin ebediyete intikali her ne kadar bir oruç günü olarak anılsa da bu gün bir festival havasında kutlanır. Rabi Şimon Bar Yohay Tora’nın derin sırlarını bizlere öğreten Zohar kitabının ilk derleyicisidir. Vefatından önce Rabi en yakın öğrencisi ve yazıcısı olan Rabi Aba’ya birçok sırrı aktarır. O güne kadar açıklanmamış ve kendisine açıklanan birçok sırrı da öğrencileriyle paylaşır.

Zohar kitabını bizim için önemli kılan nedir sorusunun aslında yanıtı çok kolay değildir. Günümüzde Zohar’ın ne demek istediği şöyle dursun en basit anlamını kavramakta bile zorluk çeken bizler için Zohar öğrenmek nasıl mümkün olabilir? Bu soruları aydınlatmak için aslında Rabi Şimon hakkında Gemara’da söylenenlere yakından bakacağız.

Ön ve Arka sıra: İlk Gemara öğretimizde Rabi Akiva ile ilgili bir öykü vardır. Rabi Akiva ders verirken Rabi Meir’i ön sıraya Rabi Şimon’u ise arkaya oturtur. Rabi Şimon’un kalbinin kırıldığını hisseden Rabi Akiva ona “merak etme Tanrı ve benin senin kıymetini bilmemiz yeterlidir” şeklinde hitap eder. Bunun üzerine Rabi Şimon rahatlar.

Bir başka Gemara’da Rabi Şimon öğrencilerine öğrettiklerinin Rabi Akiva’nın öğretilerinden bir parçanın parçası olduğu bilinciyle öğrenmelerini ister. Yine başka bir Gemara’da ise Rabi Şimon kendisinin bütün dünyayı yargıdan muaf kılacak kişi olduğunu söyler.

Bazı kavramlar – Yavaş yavaş okuyalım: Oldukça karışık görünün bu kavramları anlamak için öncelikle bazı ön bilgileri paylaşmaya çalışalım: Bu kavramlardan ilki bilgelik anlamına gelen “Hohma” diğeri ise bu bilgeliği sonuca ulaşmak ve bilgilerini farklı yerlerde kullanmak için gerekli beceriyi ifade eden “Bina” kavramıdır. Hohma “baba – aba” olarak adlandırılırken Bina da “ima – anne” olarak tanımlanır. Hohma’nın bu şekilde tanımlanmasının nedeni bilgeliğin sadece kendine yeter olmasından kaynaklanır. Babanın doğurma yetisi olmadığından bilgelik de tek başına sınırlıdır. Bina ise o bilgiyi alıp ilerler ve çoğaltır. Doğum yeteneği olan anne gibi davranır. Bu yüzden de bu şekilde tanımlanır.

Bina kavramının “teşuva” olarak tanımlandığı da bilinir. Bir kişi yanlış yaptıktan sonra pişman olur ve teşuva yapar. Bu yanlış bir şeyi yaptığı için ağlayan ve annesine koşan çocuğa benzer. Anne hem teşuva hem de bina olarak tanımlanır. Teşuva kavramının anneye benzetilmesi yeni değildir. Tanrı altın buzağı günahının temizlenmesi için “kızıl inek” ritüelini işaret etmiş annesi çocuğunun kirliliğini temizlesin demiştir. Bina, anne ve teşuva hepsi birbiriyle bağlantılıdır.  Zohar, Tora’nın en derin seviyesini temsil ettiği ve bu nedenle en uzak mesafeye gidebildiği için Bina ile karşılaştırılmıştır. Zohar Bina ile bağlantılı olduğu gibi Teşuva ile de bağlantılıdır. En basit anlamıyla Zohar bu nedenle basitçe okunduğunda dahi Neşama’yı olumlu etkiler. Zohar kirlileri temizleyen deterjan gibi günahları temizleme yetisine sahiptir.

Tanrı Zohar’ı Rabilerin görüşüne göre yeni bir başlangıç olarak niteler. İşte Zohar Lag Baomer’de tamamlanmıştır. Olay Şavuot yani Tora’nın verilişinden on yedi gün öncedir. Mişle’de yer alan bir pasuk “ki lekah tov natati lahem torati al taazovu – size “iyi” bir doktrin verdim Tora’mı terk etmeyiniz demektedir. Zohar burada yer alan “iyi bir doktrin”dir. İyi anlamına gelen “tov” sözcüğünün sayısal değeri de on yedidir. Bu da Şavuot’tan on yedi gün önceye denk gelen Lag Baomer’e göndermedir.

RaMBaN oğluna yazdığı ünlü mektubuna “annenin Tora’sını bırakma” ifadesinin yer aldığı Mişle pasuğu ile başlar. Burada bazı görüşlere göre RaMBaN anne ve teşuva ile özdeş kabul edilen Zohar öğrenimini telkin etmektedir. Yukarıda bahsettiğimiz Gemara’da Rabi Akiva’nın öğretilerinin parçasının parçası sözünü açıklamaktadır. Teruma Kohen’e veriken 1/50’lik paydır. Rabi Şimon da bu payı Rabi Akiva’dan öğrenmiştir. Rabi Şimon Tora’nın kırk dokuz bilgelik seviyesine erişmiştir. Ellinci seviyesini Rabi Akiva’nın öğretilerinden öğrenir.

Midraş dört bilgenin bu kapıların hepsini geçtiğine işaret eder.  İçlerinde sadece Rabi Akiva ellinci kapıyı başarıyla geçmiş ve durması gereken yerde durmuştur. Elbette Rabi Akiva Zohar öğretilerinin bilincindedir. Burda haklı olarak bir soru sormak gerekir. Bu içerikleri bile Rabi Akiva da insanlara bunu elbette öğretebilirdi. Neden bu görev Rabi Şimon’a nasip olmuştur?

Rabi Şimon Zohar’da yer alan son derece güç kavram ve öğretileri daha yumuşak bir geçişle insanlara, öğrencilerine transfer edebilmiştir. Böylelikle daha geniş bir kitle bu öğretileri anlamak şansına sahip olmuştur. Şimdi Rabi Şimon’un neden arka sırada oturtulduğunu anlamak mümkün olacaktır. Rabi Meir ön sırada o ana kadar bilinen öğretileri temsil etmektedir. Arka sırada yer alan Rabi Şimon ise henüz saklı olan ama zamanı geldiğinde açıklanacak bilgileri insanlara açıklayacak kişidir. Onun zamanı gelinceye kadar Rabi Akiva onu geri planda tutmak istemiştir. Çünkü Zohar eğitimi insanlrı teşuva kavramına o kavram da dünyamıza Geula’ya yaklaştıracaktır.

Günümüzde “baale teşuva” adı ile insanlar Tora’ya daha fazla yakınlaşmaya başlamıştır. Artık insanlar hem Zohar’ı hem de daha basit seviyede verilmiş olan temel açıklamalarını okumakta ve öğrenmektedir. Rabi Şimon Zohar sayesinde diasporada kurtulacağımızı söylemektedir. Çünkü Zohar okumak yukarıda belirttiğimiz gibi insanları teşuva kavramına yaklaştırır. Teşuva da galut dediğimiz diasporanın bitmesi için olmazsa olmazdır. Bunun içindir ki bizler Lag Baomer’i kutlamaktayız. Zohar ışığı ile sadece Tora’yı açıklamakla kalmamış sıkıntıların sona ermesi için gerekli teşuva kavramına bizleri yakınlaştırmıştır. Bu ışık aynı zamanda hakkımızdaki birçok olumsuz yargının sertliğini de yumuşatmaya yardımcı olacaktır.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
Kaynak: www.hidabroot.org
Rav İzak Peres

Maske ile Tefila (Amida) söylenir mi?

Şulhan Aruh’ta tefila söylerken, sessiz söylenen Amida duasında bile Orah Hayim 101-62’de belirtildiği gibi “lo yitpalel belibo levad, ella mehateh adevrarim bisfatav umaşmiya leoznav belahaş.” “Kişi dua ederken dudaklarını kıpırdatıp kulağının duyabileceği seste dua etmelidir.” Tabii ki hiç kulağı duymadan söylenen Tefila’da dudakları kıpırdadığı için kabuldür. 

Tanrı ile diyaloğumuz yüz yüze olmalıdır. Bu sebeple yüzümüzü örten maske, dua sırasında çok uygun değildir. Ancak bu maske canımızı korumak sebebiyle takılmışsa sorun oluşturmaz, çünkü insanın sağlığı her şeyden önemlidir.

 

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

 

Kutsal İsmim’i ihlal etmeyin. Bene Yisrael arasında kutsal kılınmalıyım. Ben, sizi kutsal kılan Tanrı’yım. Sizi, size Tanrı olmak üzere Mısır Ülkesi’nden Çıkaran- Ben Tanrı’yım . (Vayikra 22:32-33)

Toramız, dürüst ve dini bütün bir hayat tarzı benimseyip bununla yaşayarak Tanrı’nın ismini yüceltmemiz gerektiğini emretmiştir. Yapacağımız yanlış davranışlar sayesinde Tanrı’nın ismini alçaltmamamız gerekmektedir. 

Tora  bize  “Ben  Sizin Kralınızım” kelimelerini defalarca tekrarlamaktadır. Bu kelimeler  bizim Tanrı’ya karşı sorumlu olduğumuzu ifade etmektedir; yaptığımız yanlışlıklarla başkalarını  hatta kendimizi bile kandırabiliriz ama Tanrı’yı kandırmamızın imkanı yoktur.

İnsanlar yaptıkları tüm uygunsuz ve olumsuz davranışlara rağmen yaptıkları hareketleri uygun gerekçeler  bularak kendilerini haklı bulmaya çalışırlar. Ama Tora bize, kullandığımız  kelimelerin ve yaptığımız hareketlerin etkilerini ve davranışlarımız sonucunda oluşan tüm sonuçları gözden geçirmemizi ve değerlendirmemizi istemektedir. Çünkü bilmemiz gereken Tanrı’yı aldatamayacağımızdır.  

Her Yahudi yaşı kaç olursa olsun, ayrıcalığı ve sorumluluğu gereği, başka Yahudilerin arasında olsa da olmasa da, davranışları ile Tanrı’nın ismini kutsamalıdır. Bunu, Tora öğrenerek emirleri yerine getirerek, başkalarına iyi, düşünceli ve dürüst davranarak gerçekleştirir. 

Bu şekilde insanlar Tora’nın ve onu veren Tanrı’nın ne kadar Yüce ve Mükemmel olduğunu anlarlar.   

Rabi Yitshak Luria, öğlen duasını yapmadan önce tüm çalışanlara gereken maaşlarını verip vermediğini gözden geçirirdi. Kendisinin bu konudaki temel prensibi bir kişinin başka insanlarla olan ilişkide gereken hassasiyeti, merhameti, dürüstlüğü göstermeden Tanrı’nın huzurunda gerektiği gibi dua etmesinin mümkün olamayacağıdır. Kul hakkının çiğnendiği, işçisine maaşını gününde ödemeyen kişilerin Tanrı’ya yaklaşmasının  ve dua etmenin doğru uygun olmayacağıdır.  Bu sebepten dolayı sabah dualarımızda, duanın başlangıcında tsedaka kutusu dolaştırılır. İnsanlara karşı merhametli davranmayan kişi nasıl Tanrı’dan kendisi için merhamet dileyebilir? İlk önce sen insanlara yardım etmelisin ki Tanrı da senin duanı kabul edebilsin.
Başka insanlara karşı hassas davranılması konusunda gereken titizliği gösteren ve her seferinde bunu dile getiren 19 yy bilgelerinden Rabi Yisrael Salanter, insanlara saygı konusunda gereken dikkati göstermeyen ve insan değerini takdir etmeyen kişi Tanrı’nın huzurunda dürüst bir şekilde durması mümkün olmadığını dile getirir. 

Kutsiyet boyutuna ulaşmak için büyük istek ve çaba gerekmektedir. Dürüstlük, bütünlük ve doğruluk unsurlarını yaşamımıza adapte etmenin dışında ve başkalarının ihtiyaçlarına ve hislerine karşılık hassas davrandığımız taktirde Kutsal olabilme adına bir adım ileri atabiliriz. Ayrıca bu yaptığın hareketle Tanrı’nın ismini yüceltmiş olursun. 

19 yüz yıl zamanında bilinen bir hayırseverle ilgili şu olay aktarılır. Hayırsever bu kişi hayır kurumlara her sene olduğu gibi söz verdiği maddi yardımı verebilmek adına Sinagog şamaşını evine davet eder. Taahhüt ettiği teberruyu sayıp vermeye hazırlanırken bir liralık küçük bir miktar paranın eksik olduğunu fark eder.   Daha sonra parayı toplamaya gelen şamaşa bu miktarı bir ara ulaştıracağını dile getirir. Şamaşa bu kadar az bir miktar için endişe etmemesini ifade eder. Hayırsever birden ürker ve şaşkınlık içinde şamaşa  bu paranın kendisine ait olmadığını, miktar azda olsa borçların gerektiği gibi ödenmesi gerekliliğini anlatır. Verilen bu katkıların kurumlara gittiğini ve taahhüt edilen miktar neyse aynen verilmesi gerektiği ifade edildi.  Bu paradan feragat edilmemesi gerekmektedir. Hayırsever devam eder: Benden bir lira feragat ettiğin an, bir başkasından bu miktar3- 5 lira ve  artıkça bu miktar çok daha çok yükseklere çıkacaktır.  Bu bakımdan cemaatimize ve hayır kurumlarımıza sorumluluklarımız neyse aynı şekilde ve aynı düzende taviz vermeden yerine getirilmelidir.  Bu sorumlulukları gerektiği gibi yerine getiremeyen kişi Tanrı’nın ismini maalesef alçaltmış olur. Böyle bir insan insanlara ve kendi cemaatlerine karşı gereken sorumlulukları yerine getirme konusunda gereken hassasiyetine göstermediyse nasıl olur  da Tanrı’nın huzurunda dua etmeye cesaret edebilir? 


HAFTANIN SÖZÜ

 

Özellikle tatil zamanlarında Amida söyleyeceğiniz zaman bir köşeye çekilin. Amidayı olabildiğince uzatın. Her sözcüğe konsantre olmaya çalışın. Varsın Hazan tekrara başlamış olsun. Bu çok kıymetli zamanı Tanrı'ya daha yakın olmak için değerlendirin. (Rabi Yaakov Perets – Midraş Sefaradi Yeşivası )