Bu Hafta İçin Saatler 

14 TEVET

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5779

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:04

17:19

-----

Yeruşalayim

16:08

17:23

Tel Aviv

16:19

17:20

22ARALIK

Tel Aviv

16:23

17:24

İstanbul

17:23

18:04

2018

İstanbul

17:28

18:09

İzmir

17:33

18:24

 

İzmir

17:37

18:28

VAYHİ-ויחי

 

 

PeraşaÖzetİ
[www.chabad.org]
(Bereşit47:28-50:26)

 


Mısır'da geçirdiği 17 yılın ardından, Yaakov günlerinin sona ermek üzere olduğunu hisseder ve Yosef'i çağırtır. Ona, kendisini Mearat Amahpela'ya, Adam ve Hava'nın, Avraam ve Sara'nın, Yitshak ve Rivka'nın gömüldüğü yere gömeceğine dair yemin ettirir.

Yaakov hastalanır ve Yosef, iki oğlu Menaşe ve Efrayim'i kendisine getirir. Yaakov, Efrayim ve Menaşe'yi kendi çocuklarının statüsüne yükseltir; bu şekilde Yosef'e, aslında Reuven'in sahip olması gereken çift payı - behorluk hakkını - vermiş olur. Yaakov'un görüşü yaşlılıktan dolayı zayıfladığı için Yosef, oğullarını ona yaklaştırır. Yaakov onları öper ve kucaklar. Yosef'i bile bir daha göreceğinden ümidi kesmişken, şimdi onun çocuklarına beraha vermektedir. Berahayı verirken, daha güçlü olan sağ elini Efrayim'in başına koyar. Zira ileride Erets-Yisrael'in fethi sırasında Bene-Yisrael'in başında olacak olan Yeoşua, Efrayim'in soyundan gelecektir.

Yaakov, diğer oğullarını da, kendilerine beraha vermek üzere çağırtır. Yaakov'un verdiği berahalar, her bir kabilenin kendine has karakter ve yeteneğini yansıtır; ayrıca her birinin, Tanrı'ya hizmet konusunda kendine has görevini belirler niteliktedir. Yaakov 147 yaşında dünyadan ayrılır. Büyük bir cenaze korteji Mısır'dan kalkıp, onu Hevron'daki Mearat Amahpela'ya götürür.

Yaakov'un ölümünden sonra Yosef'in kardeşleri, onun intikam alacağından endişe etmeye başlarlar. Ancak Yosef onları rahatlatır; ailelerinin geçimini bile kendisinin sağlayacağına dair söz verir. Yosef kalan yıllarını Mısır'da geçirir ve Efrayim'in büyük torunlarını bile görmeye hak kazanır. Ölümünden önce, kardeşlerine Tanrı'nın kendilerini Erets-Yisrael'e tekrar geri götüreceğini söyler ve onlara, o zaman kendi kemiklerini de birlikte götüreceklerine dair yemin ettirir. 110 yaşında ölen Yosef mumyalanır.

 


ZAHOR ET YOM AŞABAT – ŞABAT GÜNÜNÜ HATIRLA


Kişi, Şabat gününe girmeden hafta boyu yaptığı işleri gözden geçirmelidir. Bu gözden geçirme ona Şabat öncesinde teşuva yapma ve kırdıklarını tamir etme fırsatı tanır. Aslında teşuva yapmak için Tanrı bizlere her zaman inanılmaz fırsatlar tanımaktadır. Bu fırsatları zamanında görmek ve elimizin tersi ile itmemek gerekir.

HAFTANIN SÖZÜ

 


“Ne mutludur ki insan Tanrı’nın suretinde yaratılmıştır.” (Rabi Akiva)

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
NOAH VE YOSEF

 


Noah peraşasının başlangıcında yer alan cümlede Noah’ın tsadik bir insan olduğu ve bu nedenle de Tanrı’nın ona bir teva yapmayı emrettiği ve tufandan kurtardığı anlaşılmaktadır. Hemen bir önceki hafta okunan Bereşit peraşasının son cümlesinde ise “veNoah matsa hen beene Ad... – Noah Tanrı’nın gözünde lütuf bulmuştur cümlesi yer alır ki Gemara Masehet Sanhedrin 108’e göre Noah da tufanda yok olmayı hak edenlerden biridir. Ancak Tanrı’nın gözünde lütuf bulduğu için bundan kurtulabilmiştir. Tora bu cümle ile aslında Noah’ın çok da masum bir kişi olmadığını söylemektedir. Bilgeler burada çok önemli bir soru sorarlar: “Vehi maso panim yeş badavar? – Burada bir hatır yapma durumu mu vardır?” Tanrı neden Noah’ın tufandan kurtulmasını istemiştir. Kesinlikle bilinen odur ki Tanrı “aşer lo yikah şohad velo yisa panim – rüşvet almayan ve hatır yapmayan” dır. O halde Noah ne yapmıştır ki bu lütfu kazanabilmiştir?   

Bu soruyu yanıtlayabilmek için öncelikle Arizal tarafından öğretilen Gilgul Neşama kavramına bakmak gerekir. Tanım olarak bir neşama zaman içinde tekrar dünyaya gelebilir. Bu olaya Gilgul denir. Birinci geliş “enav” olarak adlandırılır. O neşamanın ilk deneyimidir ve “baba” gibi kabul edilebilir. İkinci geliş “Tolda” adı ile bilinir. Bu da babanın “oğlu” gibi bir konumdadır. Her gün yapılan “viduy – itiraf” duasında sadece kendi günahlarımız için değil babalarımızın günahları için de af isteriz bunu da “anahnu vaavotenu – biz ve babalarımız” sözü ile yaparız. Bir kişinin kendisi için itiraf etmesi ne kadar normal ise babası veya atası için itirafta bulunması o kadar saçmadır. Arizal’a göre bunun nedeni tekrar dünyaya gelen neşamaların önceki gilgul için de itirafta bulunmalarıdır. Şimdi soruyu yanıtlamak daha kolaydır. Noah kendisi için değil gelecek nesillerde ortaya çıkacak gilgulları için bu tufandan kurtulmayı hak etmiştir. Yani Noah’ın kurtulma nedeni tamamen gelecek nesiller içindir. 

Şimdi bir başka soruya geçelim: Noah’ın gelecekteki gilgul’u kimdir. Arizal’in öğretisine göre bu Moşe Rabenu’dur. Rama miPano olarak bilinen Rabi Azarya’ya göre ise bu Yosef Atsadik’tir. Şimdi Noah’ın neden Tanrı’nın gözünde lütuf bulduğunu iki cümleyi birleştirerek anlamaya çalışalım: VeNoah matsa hen beene Ad – Noah Tanrı’nın gözünde lütuf bulmuştu” çünkü “Elle toledot Noah, Noah – Bunlar Noah’ın nesilleridir.” Gelecek nesillerde ortaya çıkacak reenkarnasyonları - gilgulları için bunu başarmıştır. İki kez Noah sözcüğünün peş peşe geçmesinin nedenlerinden biri her iki Rabi’nin de görüşünün doğru olduğunu öğretmesi açısından önemlidir. Noah iki kez tekrar gelmiştir. Birincisi “iş tsadik” yani Yosef olarak ikincisi ise “tamim” yani Moşe olarak. Hemen ardından gelen “bedorotav – nesillerinde” ifadesi Noah bu iki insanın devrinde reenkarne olduğunu öğretmektedir.    

Okumaya devam edelim: “Vayoled Noah şloşa banim – Noah üç oğul babası olur.” Biz bu üç oğlunu yakından tanımaktayız. Şem, Ham ve Yafet. Tora’nın açıklamalarında kullanılan basit anlamlandırma olan Pşat’a göre bu elbette ki doğrudur. Arizal duruma farklı bir pencereden bakmaktadır. Noah dünyaya üç kez “oğul” olarak gelmiştir.  İbranice oğul sözcüğü olan “ben” kelimesinin gematria değeri 52’dir. Üç kez dünyaya bu şekilde dünyaya geldiğini düşünürsek bu sayıyı üçle çarpmamız gerekir ki bu da 156 sayısına denk gelir. 156 Yosef’in isminin Gematria değeri ile aynıdır. Yud=10, Vav=6, Sameh=60 ve Fe=80. Toplamda 156.  Böylelikle Arizal  Yosef’in tikununun Noah olduğu tezine destek bulmaktadır. Peki Noah ile Yosef’in hayatları arasında bir benzerlik bulmak mümkün müdür? Çünkü genel bir görüşe göre reenkarne olmuş neşamaların yaşamlarında bazı benzerlikler göze çarpmaktadır. Bunun cevabını Şemot kitabının giriş bölümünü okuyarak verelim:

“Veelle Şemot Bene Yisrael abaim Mitsrayma………… şivim nafeş …………….veYosef aya bemitsrayim – bunlar Mısır’a gelen Bene Yisrael’in isimleridir……………… yetmiş can olarak geldiler………………. Yosef de Mısır’da idi.” Şimdi hepimiz Yosef’in zaten Mısır’da olduğunu biliyoruz. Bunun buradaki yeri ne olabilir? Raşi bunu Midraş Şemot Raba’ya dayanarak şöyle açıklar: “Ella leodiaha tsidkato şel Yosef – sizlere Yosef’in dürüstlüğünü anlatmak için.” “U Yosef aroe şel aviv, u Yosef şeaya bemitsrayim venaasa meleh veomed betsidko – O Yosef babasının sürülerini güden çobandı, O Yosef Mısır’daydı ve O Yosef yükseldi ama dürüstlüğünden ödün vermedi.” Rabiler onun için “yahid bedoro – neslinde tek” derler ki bu Noah ile olan bir benzerliktir. Yosef zinanın bir yaşam tarzı olduğu Mısır’da bu tuzağa düşmemiş ve kendisini bozmamıştır. Noah da her türlü olumsuzluğun normal karşılandığı bir dönemde yaşamış ve tek kalmıştır. Herkes yollarını bozarken “ki işhit kol basar et darko – herkes kendi yolunu bozmuştu”  Noah Tanrı ile birlikte yürümeyi tercih etmişti.

Başka bir benzerlik verelim. Noah’ın Tora’da açıkça belirtilen yanlışı tufandan sonra bir bağ dikmesidir. Mucizevi bir şekilde büyüyen ve ürün veren bağın şarabını içen Noah sarhoş olur ve bunu bir olaylar zinciri takip eder. Rabilerimiz Noah’ın neden bir bağ diktiğini neden daha yararlı bir şey yapmadığını sorgularlar.   Yosef kardeşlerini daha kendini tanıtmadan Binyamin’i getirdiklerinde onlara bir seuda verir. O seudada pasuk “vayiştu vayişkeru imo – içtiler ve onunla şarhoş oldular”  demektedir. Raşi şöyle açıklama getirir: “Umiyom şemahru lo şatu yayin veu lo şata yayin veoto yom şatu – Yosef’i sattıkları günden beri şarap içmediler o da şarap içmedi ancak o gün içtiler.” Noah ilkel bir düşünceyle şarap içmiştir. Yosef buna tikun getirmiştir.

 

DİVRE TORA
Rav Albert Gerşon

 

Yerinde susabilmek, bilgeliğin işaretidir.  Peraşımızda bu sözün önemini görebiliyoruz. Yaakov, torunları Menaşe ve Efrayim'e beraha verdiği zaman, Menaşe kendisinin alması gereken berahanın kardeşine verildiğini görmesine rağmen sesini çıkarmaz. Yosef de babasına müdahale edip, “Baba doğru yapmıyorsun!” deyince Efrayim bu sefer babası Yosef'e müdahele edip “Baba sen karışma!” diyebilirken ama oda sessiz kalır. Bu olay büyük bir deneyimdir. Bunu anlamak için bir örnek verebiliriz. 

Yeruşalayim'de eski pazarda bir çocuk elindeki tepside sıcak sıcak pideler satmaktadır. Oradan geçen bir tüccar, çocuğa dikkat edince pideleri koyduğu tepsinin değerli altından bir tepsi olduğunu fark eder ve çocuğun bundan haberi olmadığını düşünerek ona “Elindeki pideleri tepsinle beraber almak istiyorum ve sana 100 şekel verebilirim” der.  Çocuk içinden, eğer bana 100 veriyorsa demek ki 200 eder diye geçirir ve tüccarı, acaba bana ne kadar ödeyebilir diye test etmek ister. Bana tepsinin karşılığında eşeğini vermelisin der adam hemen kabul edince bu sefer çocuk elindeki tepsinin en az 1000 şekel ettiğini anlar ve adama bir de eşek gibi bağırmalısın der ve adam bağırmaya başlar. Çocuk,  tepsi, adam kendini bu duruma  düşürdüğüne göre 10.000 eder der. Bu sefer de ona hayır böyle değil eşek gibi yere çömelerek bağırmalısın der ve adam onuda yapar ve pazarda herkes başına toplanır ve çocuk, adama dönerek “milyon değerinde bir tepsiyi eşeğe satamam” diyerek konuyu kapatır.

Bu örnek bize şunu öğretir: Hayatta her zaman akıllı olduğumuzu düşünerek karşımızdakini ikna edeceğimizi veya haklı olduğumuzu düşünerek cevap vermemiz gerektiğini sanırız. Ancak bu durumlar bizi aptal durumuna sokabilir. Bilgelik bazen susabilmektir. Menaşe ve Efrayim, pekala konuşabilirlerdi ama sustukları için bugüne kadar çocuklarımıza berahalar onların adıyla verilmektedir. Beraha hep onlarla ve bizlerle olsun AMEN

 

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 


“Oğulları onu Kenaan Ülkesi’ne taşıdılar ve onu Mahpela arazisindeki mağaraya gömdüler...” Bereşit 50:13

Esav Yaakov’un Mearat Amahpela’ya gömülmesine, orada kalan yerin kendisine ait olduğunu söyleyerek müdahale etmişti. Yaakov’un oğulları hızlı olduğundan Naftali’yi, Mısır’a, Esav’ın, yerini Yaakov’a sattığıyla ilgili olan belgeyi almaya gönderdiler. Yaakov’un cenazesi ertelenmişti. Huşim, Dan’ın işitme engelli olan oğlu, ne olduğunu anlamıştı, bu yüzden çok kızar ve bağırır: “Büyükbabam böyle rezalet bir şekilde, Naftali gelene kadar yatacak mı!?” Huşim bunun üzerine eline bir sopa alır ve Esav’a öyle bir vurur ki kafası vücudundan ayrılır(Sota 13a). Neden Yaakov’un oğulları babalarının onurunu korumak için ayağa dikilmemişlerdi? Tek bu olayı önemseyen Huşim miydi?

Esav kardeşlerin arasına, bu olayın çabucak çözüleceğini ve Yaakov’un çabucak gömüleceğini varsaydığı için girer. Ancak bu olay geçmek bilmemeye başlayınca, Yaakov öyle utanç verici bir şekilde yatmak zorunda kalır. Kardeşler en sonunda buna alışır ve bunu utanç verici bir şekilde görmemeye başlar. Halbuki Huşim sağırdı; etrafında olanları hemen anlardı ve her zaman gerçeği olduğu gibi görürdü: Esav büyükbabasının gömülmesini engelliyordu. Esav’dan, fikrini değiştirebilecek hiçbir söz duyamıyordu, bu yüzden de olayı olduğu gibi kabullenmemişti. Bunu bitirmenin tek yolu da Esav’ı öldürmekti.

Herkesin içinde farklı durumlara uyum sağlayabilecek bir kabiliyet yer edinmiştir. Adapte olabilmek bizi zor ve rahatsız durumlara alışabilmemizi sağlar. Okulun ilk günü kendinizi yersiz hissedip eve dönmek isteyebilirsiniz, ama birkaç gün sonra kendinizi evdeymiş gibi hissedersiniz! Öbür tarafta, adapte olabilmek, bir insanın iyiyi yapabilmesi için motivasyonun bozabilir. Dersten ilhamlı bir şekilde çıkmışsınızdır, kelimenin tam anlamıyla yanıyorsundur ve çok büyük başarılar elde etmek için büyük bir heyecan duyuyorsunuzdur ve birisi size şöyle der “ Biraz gerçekçi olmalısın” veya “Hayal kuruyorsun”. Ağırdan almaya başlarsın ve tekrar tekrar düşünmeye başlarsın, ta ki ateş küçüldükçe küçülene kadar. Bir insan hemen harekete geçmelidir ve dünyaya karşı sağır olmalıdır, herkesin olumsuz ve cesaret kırıcı sözlerini duymazdan gelerek.

 

 

İNANÇ
(PELE YOETS’TEN DERLEMELER)

 


Yahudilikte inanç bir köşe başıdır. Tanrı’nın görkem ve varlığının bütün kainatı doldurduğunu bilmek, Tanrı’nın her birimizi sürekli olarak izlediğini akıldan çıkarmamak gerekir. Tsadik olan inancıyla yaşar şeklinde bir ilke vardır. Bu kişi mitsvaları yerine getirme konusunda hassas ve acelecidir. Günahlardan arınmış olmayı ister.