Haftanın Peraşası BülteniTanrı,Sinay Dağı'nda Moşe'ye Şemita (toprağın çalıştırıldığı altı yılı takipeden yedinci "Şabat" yılı)kanunlarını verir...



Bu Hafta İçin Saatler

24 İYAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5777

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:56

20:13

-----

Yeruşalayim

19:01

20:18

Tel Aviv

19:13

20:15

20 MAYIS

Tel Aviv

19:18

20:20

İstanbul

20:04

20:47

2017

İstanbul

20:10

20:53

İzmir

20:04

20:55

İzmir

20:04

20:55

BEAR-בהר

BEHUKOTAY-בחקתי


26 MAYIS 2017 CUMA ROŞ HODEŞ SİVAN

PeraşaÖzetİ
[www.chabad.org]
(Vayikra25:1-26:2)

 

Bear: Tanrı, Sinay Dağı'nda Moşe'yeŞemita (toprağın çalıştırıldığı altı yılı takip eden yedinci "Şabat" yılı) kanunlarını verir. Tüm toprak işleri yedi yılda bir durdurulmalı ve herkes, insan ve hayvan, toprağın ürününü serbestçe alabilmelidir.Yedi Şemita döngüsü tamamlandıktan sonra, Yovel adı verilen ellinci yıl gelir. Ellinci yılda toprak işleri durur, tüm köleler serbest bırakılır ve Erets-Yisrael'de satılmış olan mülkler, esas sahiplerine geri verilir. Bearperaşası, arazi satışı ile ilgili ilave kanunları ve sahtekarlık ve tefecilikle ilgili yasakları da içerir.


Behukotay:
Behukotayperaşasında Tanrı, Yisrael halkı emirlerine uyduğu takdirde, onların maddi refaha kavuşacaklarına ve anavatanlarında güvenli biçimde yaşayacaklarına söz verir. Kendisi ile anlaşmalarını terk etmeleri durumunda sürgün edilecekleri, zulme uğrayacakları ve başlarına başka kötülükler geleceği konusunda sert bir uyarıda bulunur. Ancak "düşmanlarının topraklarında bulundukları zaman bile onları terk etmeyeceğim; onları hiçbir zaman hor görmeyecek, yok etmeyecek ve onlara Anlaşmamı bozmayacağım çünkü Ben, onların Tanrısıyım" demekten de geri kalmaz. Peraşa, Tanrı'ya verilen çeşitli antların değerinin nasıl hesaplanacağı konusundaki kurallarla sona erer.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
ŞEMİTA VE ŞABAT

 


Bu hafta iki peraşa okumaktayız. Açıklamalarımız Bearperaşasını kapsamaktadır.

BearperaşasıŞemita yani Şabat yılının kurallarını vermektedir. İlginç olan bu mitsvanın bütün Tora’nın tamamına eşit gibi görülmesi ve Sinay dağında verildiğinin açıklanmasıdır. Bütün mitsvalarSinay dağında verilmiştir. Şemita ne en sert mitsvadır ne de en önde gelen mitsva olarak kabul edilmektedir. Hatta bu mitsvayı yerine getirmemenin cezası Karet veya ölüm cezası değildir. Gerek Ari Akadoş ve gerekse onun izinden giden açıklayıcılar bu mitsvanın önemini “ki tavou el aarets – toprağa geleceğiniz zaman” ifadesi ile anlatmaya çalışırlar. Peraşamız “veşavetaaaretsŞabatL’Ad…” diyerek toprağa Şabat yılını yapacaksınız demektedir. Burada “Şabat” sözcüğü dönüş yapmaktan teşuva yapmaktan yana kullanılmaktadır. Toprak tamamen Tanrı’ya döndüğü zaman yaratılışın, insanın varlığının, Mısır çıkışının ve Tora’ya sahip olmanın asıl amacı gerçekleşecektir. Bilgeler o zamanı “bayomau yiye Ad… ehaduşmoehad” şeklinde vermekte ve Tanrısal krallığın EretsYisrael’de asıl hüküm süreceği zamanı betimlemektedir. Bunun gerçekleşmesi için de mitsvaların bu konsantrasyonla ifa edilmesi gerekmektedir.

Günler için dinlenme günü nasıl Şabat ise seneler için dinlenme yılı da Şemita senesidir. Bu da Şabat günü ile Şemita arasında bir bağlantıyı ortaya koymaktadır. Şemita senesini ihlal eden kişinin maddi varlığı da tehlikeye girmektedir. Günümüzde İsrael ülkesi için geçerli olan Şemita’nın basit nedenlerini kısaca sıralamaya çalışalım.

MADDİ Mİ MANEVİ Mİ?

Öncelikle RaMBaMŞemita senesinin bilimsel nedenine gönderme yapmaktadır. Toprağın ekime ara verilmesi ile mineral ve mikrobiyolojik faaliyetini yeniden düzen içine sokacağından söz etmektedir. Sefer Ahinuh daha ruhani bir sebeple toprağın her şeyde olduğu gibi Tanrı’ya ait olduğunu söylemektedir. Kainatı Tanrı yarattığına göre toprak da O’na aittir. “Koneakol – herşeyin sahibi” olarak kabul ettiğimiz Tanrı bu emri verdiği için biz de emri yerine getirmekle mükellefiz. Bu emrin ihlali sadece maddi kayba değil aynı zamanda galut dediğimiz sürgüne de neden olabilir.

Bir başka nedene göre dünyaya geliş sebebimiz maddi anlamda bir kazanç yeri bulmak değil maneviyatta yükselmektir. Hedefimiz maneviyattır ama maddiyat da bir gerekliliktir. Çiftçilik zor bir meslektir. Sabahtan akşama kadar çalışmayı gerektirir ve bu zaman içinde çiftçi Tora öğrenecek yeterli zamanı bulamaz. Şemita yılında çalışmaya çiftçi bu zamanı kendi maneviyatını daha da güçlendirmek için çaba gösterebilir. Bu aynı zamanda bir inanç testidir. Şemita senesi yüzünden maddi kayba uğrayan insan da yoktur.

NASIL BİR BAĞLANTI?

PeraşamızŞemita ile ilgili olarak başlamakta Şabat kurallarının gözetiminin gereği ile son bulmaktadır. Bu da daha yukarıda özetlediğimiz gibi Şemita ile Şabat arasında bir bağ kurabilmemize yardımcı olmaktadır.

Bunun ilk kanıtını insanların yanlış düşüncelerinde bulmak mümkündür. Şabat günü dükkanını açmadığı zaman kayba uğrayacağını birçok dindaşımız ciddi olarak düşünür. Benzer şekilde Şemita kurallarını uyguladığı zaman her gelenin tarlasından bir şeyleri bedel ödemeden götürdüğünü düşündüğü zaman o çiftçi de maddi açıdan kayba uğrayacağını düşünür. Aslında bu inancın test edilmesidir ve inanç sahibi insan bu iki konuda da maddi kayba uğramayacaktır. Kişi Tanrı emrini inançlı olarak yerine getirdiği zaman maddi kayba uğramaz. İnsanlar bile en basit iyiliğe teşekkür ederken Tanrı emrinin fedakarca yerine getirilmesi bir kayba neden olmaz.

Peraşamızda Tanrı altıncı senede toprağın bereketlendirileceğini söylemektedir. Bu bereketlendirme dokuzuncu yılda yeni ürünlerin kazancı gelene kadar maddi kayıpları engellemek amacıyla gerçekleşecektir. Benzer şekilde Cuma günü iki misli yağan man sayesinde Bene YisraelŞabat günü aç kalmamıştır. Elbette günümüzde Cuma günleri iki misli iş yapma veya gelir elde etme garantisi yoktur ancak “vayvarehE.loim et yom aşevii” ifadesi gereği Tanrı yedinci günü bereketli kılmıştır.

TİŞRİ

GemaraMasehetBetsa’da kişinin bütün gereklerinin Roş Aşana gününde Tanrı tarafından belirlendiğini öğretir. “Kol mezonotavtsuvimlo” derken ihtiyacımız olan her şeyin bu bayramda Tanrı tarafından hazır edildiğini ve zamanı geldiği zaman bizlere aktarılacağı söylenmektedir. Bunun dışında “Tişri” sözcüğünde fazladan kazanacaklarımızın gizi verilmiştir. “Tav” harfi “Tora” derken çocuklarımızın Tora öğrenimi için yapılacak harcamalardan söz etmektedir. “Şin” harfi Şabat’ın onuruna yapılacak harcamalardan söz eder. “Reş” harfi RoşHodeş gününde yapılan harcamaları ifade ederken “Yud” harfi Yom Tov yani bayramlarımız için yapacağımız harcamaları anlatmaktadır. Tanrı bu dört gurup harcama için bizlere fazladan bütçe ayırmış durumdadır. Buna inanmak da bir inanç meselesidir. Çünkü insan genellikle kazancını nasıl sağlayacağı konusunda stres içindedir. Bu stres vücudunda bir takım kasılma ve ağrılara neden olabilir. Bunun sebeplerinden biri de inancın zayıf olmasıdır.

SONUÇ OLARAK

Geçici olan kayıplar genel manzarayı bozmamalıdır. Geçici kayıplar da sahip olduğumuz inancın bozulmasına neden olmamalıdır. Tanrı bizim için iyi olanı bizden daha iyi bilmektedir. Bize düşen O’nun emirlerini izlemek ve uygulamaktır. Tanrı için Şabat ifadesi ile ilgili olarak Raşi bunu Tanrı’nın onuru için yaptığımızı öğretmektedir. Burada elbette tarlanın iyiliği, gelişmesi ve benzer nedenler nadasa bırakmak için iyi ve geçerli nedenlerdir. Ancak Şemita senesinin tek sebebi bunu Tanrı’nın istemesi ve emretmesidir. Bu aynı zamanda Tanrı ile olan ilişkimizi olumlu yönde etkileyecektir.

Bir çiftçi tarlasını altı gün boyunca çapalamakta ve yağmuru beklemektedir. Sıcağın altında büyük emek vererek çalışan çiftçi Cuma akşamı Şabat gününün yaklaşması ile çalışmalarına ara verir. Evine gider ve Şabat için hazırlanır. Şabat gününün kutsallığı evini doldurmuş ve çiftçi Tanrı’ya tam bir güvenle Şabat gününün gereklerini yerine getirmektedir. O sırada şiddetli bir gökgürültüsü eşliğinde bereketli bir yağmurun ilk damlaları düşmeye başlar. Çiftçi hafta boyunca üzerine düşeni yapmış ve Tanrı’nın emrini yerine getirmek için evine gitmiştir. Şimdi Tanrı üzerine düşeni yapmakta ve bereketli yağmurlarını dünyaya göndermektedir.

Şemita senesinde sadece tarlayı ekip biçmek bir yana oradan bile geçmek ve bazı yan işleri yapmak da Rabiler tarafından yasaklanmıştır. Oradan ürün alıp yiyen yoksulların o ürünü yerken özenle davranmaları gerekir. Çünkü o seneki ürünler Tanrı tarafından özel bir şekilde bereketlendirilmiştir. Oradaki ürünlerde doğal bir kutsallık vardır. Tora “tişmetenauntaşta” derken tarlanın terk edileceğini ve yoksulların buradaki ürünlerden yiyeceğini anlatmaktadır. Kalan ve alınmamış ürünler de hayvanlar tarafından tüketilecektir. Bu sene boyunca oradaki ürünlerin bir değişim aracı olarak kullanılması yasaktır. Yani ürün verip karşılığında kazanç elde edilmesi yasaktır. Oradaki ürünlerin tahrip edilmesi veya onlara zarar verilmesi de yasaktır. Tora “leohla” derken bu ürünlerin yemek amacıyla ilgili kişiler tarafından kullanılabileceğini işaret etmektedir. İlginç bir yasak da tarlada biten ürünün evde dahi bulunmaması ile ilgilidir.

Herhangi bir topluma bu yasakları dayatıp bunları onların iyiliği için yaptığımızı söylemek inandırıcılıktan uzaktır. bizim için her şeyin iyisini bile Tanrı her yasağı veya kısıtlamasında bile bizlerin yükselmesini ve iyiliğini düşünmüştür. Bize düşen bunlara uyarak kendimizi manevi yönde daha yukarılara çıkarabilmektir.

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

 

Sinagogun yakınında yaşayan bir adam son zamanlarda babasının anısına Kadiş söyleyebilmek için akşam dualarına katılmaya başlamıştı. Her ne kadar her akşam sinagogda minyan olsa da, o gece bir sorun vardı.

Hava oldukça kötüydü ve düzenli olarak her akşam dualara katılan kişilerden birkaçı şehir dışındaydı – Sinagogda sadece sekiz erkek vardı. 

Misafir heyecanlı ve kızgın davranıyordu. Kadiş söylemek için gelmişti, ama minyansız kalan sinagog ona bu fırsatı sunamadı.Sinagogdan hiddetle dışarı çıktı ve minyan olmadığı için öfkelendi. Evet, ne yazık ki o gece minyan sağlanamamıştı. Bu kadar kızgın olan bu adam kimdi? Uzun yıllardan beri sinagogun bulunduğu bölgenin yakınlarında yaşayan bu kişi, daha önce hiç uğramamış ve yıllar boyunca sinagogda bir kuruş bile katkıda bulunmamıştı. Kadişisöylemeye ihtiyacı olduğu süre dışında asla Sinagoga katılmamıştı.

Sinagogu ya da minyanı güçlendirmek için hiçbir şey yapmasa da (Kadiş söylemeye ihtiyacı olduğu zamanlar hariç), Sinagogun rahatlıkla kendisine hizmet etmesini beklemekte...Kendisi Sinagogun korunmasına yardım edecek hiçbir şey yapmasa da, Sinagogdan yararlanma hakkına sahip olduğunu hissetmektedir.Sinagoga bir şeyler vermekten kendisini sorumlu hissetmezken ve  Sinagogdan hizmet almaya kendini yetkili görmektedir.

Bu haftaki okuduğumuz Behukotayperaşasında"Yollarımda yürürseniz, - İm BehukotayTelehu" sözleriyle başlar. Tora şöyle diyemez miydi? Yollarımı gözlemlerseniz veya Yollarımı muhafaza ederseniz Neden "yürümek "kelimesini kullanıyor?

19. yüzyıl İzmirli bilginlerinden olan Rabi Hayim Palaçi, Tora'nın bize Tanrı'nın yollarıyla "yürüdüğünü" söylerken aktif katılımcı olacağımız anlamına geldiğini açıklar.

Mitsvalarıyerine getirme fırsatlarını beklememeliyiz, fakat doğru ve iyi olanı yapmanın yollarını aktif olarak aramak için "yürümek" için teşvik ediliyoruz. Tanrı'nın yollarında "yürümek" demek, cemaatin bir parçası olarak payımızı yapmak için mutluluk ve hevesle sorumlulukları kabul etmemiz ve aktif olarak dini hayata katılmamız demektir.

Bu, yolumuza ödediğimiz ve elimizden gelenin en iyisini yapacağımız ve elimizden geldiğince katılabileceğiniz anlamına geliyor. Bazı insanlar, bu kurumları korumaya katılmasalar da, Sinagoglardan veya diğer toplumsal kuruluşlardan fayda sağlamaya uygun olduklarını düşünürler. Faturaları tam olarak kim ödeyecek? Günlük servislere tam olarak kim katılmalı ve her sabah ve akşam minyanı kim oluşturmalı? Bazı insanlar sorumlulukları kendilerindebu ihtiyacı görmedikleri sürece gerçekten umursamazlar. Başkalarının bu hizmetleri yapmalarını isterler.Tora’nın bu cümleleri bize,her bir Yahudi’nin dini hayatı sürdürmek için aktif, mutlu ve sorumlu bir şekilde katılmak için Tanrı'nın yolunda "yürümek "gerekliliğini bize hatırlatıyor. Tanrı yolunda "yürümek" sorumluluğunu ve ayrıcalığını kaçıranlar, kendilerini etik, dindar yaşama sahip olan tatmin ve kendine saygıdan mahrum ederler. Sinagoglar ve ortak kuruluşlar, sadece fakir düşünce yoluyla var olmazlar. Minyanlarinsanların iyi niyetleri ile oluşmazlar. Eğer her birimiz payımıza düşeni yapmazsak başkalarının bizim için boşuna birşeyler yapmasını bekleme hakkına sahip değiliz. Tanrı'nın ve Tora yolunda "yürümek" kişisel mutluluk ve ortak güç için önemli bir anahtardır.

İhtiyacımız olan şey "yürümek",  "konuşmak" değil.

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 

BEAR Peraşasında, ŞEMİTA ve YOVEL emirlerini görmekteyiz. ŞEMİTA, bir tarlayı, bağı ve bahçeyi, 6 yıl çalışmak ve 7.yıl çalışmayıp boş bırakmak. Yani toprağın dinlenmesini sağlamaktır. (Nadas)

Bu mitsva’nın anlamı: Toprağın, çalıştığı Şabat günleri sayısı kadar, dinlenmesini sağlamaktır. Bir yılda 365 gün vardır ki, 52 hafta eder. Bu hesaba göre 7 yılda, 52*7=364 gün çıkar ki, toprağın dinlenmesi sağlanmış olur. 7 kez ŞEMİTA, yani toprağın dinlenmesini temin ettikten sonra, 7*7=49 yıl sonra, 50.ci yıla YOVEL yılı denir. Bugünkü anlamı ile toprağın JÜBİLESİ sayılır.

ŞEMİTA, yani toprağın 6 yıl çalıştıktan sonra, 1 yıl dinlenmesi, bize çok şey öğretir; Dünya’nın Tanrı’ya ait olduğu ve bu değerli eseri insanlara bağışladığını. Bütün nimetlerden faydalandığımızda, ona şükretmek gerektiğini ve hiçbir zaman doğanın gerçek yaratıcısını aklımızdan çıkarmamamızı.

Toprağın dinlenmesini sağlayan TORA’mız muhakkak ki dinlenmesi için, insana da bir gün vermiştir. Bu günü biz Musevi’lere ŞABAT günü olarak vermiş ve dinlenmemizi sağlamıştır. ŞABAT gününü kutsal kılarız. Cuma akşamı, KİDUŞ duası ile kutsadığımız ŞABAT gününü, hafta ortasında ki düşünce ve sıkıntılarımızdan kurtulmak için, ibadet, dini etütler ve güzel düşüncelerle geçiririz.

BEHUKOTAY Peraşasında, Tanrı bizden, dürüst, hayırsever ve sevgi dolu insanlar olmamızı ister. Ve bunun ödülü olarak da, bereketli Yağmurlar, bolluk yılları, barış ve rahatlık vermeği vaat eder.

 Sonuç olarak: Davranışlarımız, yaşantımızın şeklini tayin eder.

YAZILI VE SÖZLÜ TORA
Rav İsak Alaluf
KRALLAR – BET AMİKDAŞ’IN İNŞA EDİLMESİ

 

Kral David zamanında projelendirilen ancak Tanrı emri ile inşa edilmesi daha sonraya bırakılan Bet Amikdaş için Şlomo döneminde düğmeye basılır. Lübnan’dan getirilen değerli ağaçlar, altın, gümüş, bakır ve değerli madenlerle süslenmiş inşa sırasında metal aletlerin sesinin işitilmediği bu çok özel inşaat Şlomo’nun krallığının dördüncü senesinde başlar ve yedi buçuk sene sürer. Krallığın on birinci yılında Roş Aşana bayramında açılış töreni gerçekleştirilir. AronAberitKodeşAkodaşim’deki yerine konur. Bulutun Bet Amikdaş’ı kaplaması Şehina’nın burada bulunduğunu gösterir. Şlomo bu günde gerçekleştirdiği duada duygularının yüceliğini paylaşmak fırsatını yakalar. Sukot bayramının sonuna kadar açılış sevincini doya doya tadan Bene Yisrael bu büyük iyiliği gerçekleştiren Tanrı’ya şükran dolu duygularıyla günlük hayatlarını yaşamaya giderler.

MİMAAYAN
Rav İsak Alaluf
İKİ ÖYKÜMÜZ VAR

 

*Gerek Şemita ve gerekse Şabat kuralları için Tora “ŞabatL’Ad” demektedir. Burada yapılan emir Tanrı’nın onuru için ve O emrettiği için yapılmaktadır. Şabat günü de Şemita da Tanrı ile Yahudiler arasında bir anlaşmadır. Anlaşmadan öte bir akit görünümündedir.

Çok büyük Rabilerden birinin babasının bir kıyafet dükkanı vardır. Her gün normal saate kadar çalışan adam Cuma günleri dükkanını günün tam ortasında kapatmaktadır. Bu yıllardır kendi kendine koyduğu bir kuraldır. Günün birinde Cuma günü dükkanı kapatma saatine çok az zaman kala yüklü bir miktar alış veriş yapmak üzere bir müşteri gelir. Adam müşterisini karşılar ancak satış için çok fazla zamanı olmadığını yıllardır dükkanını tam günün yarısında kapattığını söyler. Müşteri bu söze fazla aldırmadan alış verişini yapmaya başlar. O sırada zaman gelir adam üzgün olduğunu belirtir ve dükkanını kapatması gereken zamanın geldiğini bildirir. Müşteri oldukça fazla alış veriş yapacağını söyleyerek adamı kapatmaktan vazgeçirmeye çalışır ancak adam kendi koyduğu kuralını bozmaz ve dükkanını kapatarak Şabat hazırlıkları için evine gider.

Şabat gecesi yemeği yedikten sonra adam uyumak için yatağına gider. Rüyasında kendisine bir müjde verilir. Bir oğul sahibi olacağı ve ışığıyla bütün dünyanı aydınlanacağı belirtilir. Şabat için göstermiş olduğu hassasiyet Tanrı tarafından bilge bir oğulla ödüllendirilmiştir.

*Günün birinde kralın biri yakın bir çalışanına bir uyarı yapma ihtiyacı duyar. Kim ne derse desin asla gömleğini çıkarmayacaktır. Çalışan krala bu konuda söz verir ve müsterih olmasını ister.

Günün birinde son derece ısrarcı bir adam sırtında bir bozukluk gördüğünü ve gömleğini çıkarıp bakması gerektiğini çalışana iletir. Çalışan hem kendini iyi hissettiğinden hem de krala bir söz verdiğinden dolayı bunu yapmayı defalarca reddeder. Sonunca ısrarcı adam bunu bir kerelik yapması karşılığında yüz bin altın vereceğini söyleyince kralın hazinesine kendi adına aktarılacak miktarın cazibesine kapılan adam gömleğini çıkarır. Diğeri sırtında bir şey olmadığını söyler ve söz verdiği gibi yüz bin altını ona verir.

Çalışan adam krala bu müjdeyi vermek için gider. Hazineye yüz bin altın getirdiğini söyleyince kral son derece öfkeli bir şekilde adamla ne olursa olsun kralın emrinin dışına çıkmayacağı konusunda bir milyon altına bahse girdiğini söyler.  Kısacası adam yüz bin altın kazanmış ancak bir milyon altından olmuştur. Yukarıdaki örnekte o fedakarlığı yapmaması durumunda bu yüzden bilge bir oğuldan yoksun kaldığını bilmesi o adamı büyük bir sıkıntıya sokabilecektir.

HER HAFTA İKİ ALAHA

 

*Mezuza kapı kirişine yukarıdan pervazın ilk 1/3’üne gelecek şekilde takılır. Daha aşağıya yerleştirildiği durumda sökülüp yeniden beraha söylenmesi gerekir.

*Nereye Mezuza koyacağını bilmeyen bir kişi orta boylu bir insanın omuz hizasına gelecek şekilde Mezuza’yı çakmalıdır.

HAFTANIN SÖZÜ

 


Herkesin güneşin parlak ışığını gördüğü gibi mütevazi kişilerin değeri bilinecektir. (Şofetim 5/3)