Bu Hafta İçin Saatler

27 TİŞRİ

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5777

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

17:17

18:29

-----

Yeruşalayim

16:11

17:23

Tel Aviv

17:33

18:30

29 EKİM

Tel Aviv

16:27

17:25

İstanbul

17:50

18:30

2016

İstanbul

17:41

18:21

İzmir

17:55

18:44

İzmir

17:47

18:36

BEREŞİT- בראשית


1-2 KASIM 2016 ROŞ HODEŞ HEŞVAN

PeraşaÖzetİ
[www.chabad.org]
(Bereşit1:1-6:8)

 

Tanrı evreni altı günde yaratır. İlk gün karanlık ve ışığı var eder. İkinci gün “üst sular” ile “alt suları” ayırarak gökleri oluşturur. Üçüncü gün karalar ve denizlerin sınırlarını belirler; yeryüzünden ağaçlar ve yeşilliklerin çıkmasını emreder. Dördüncü gün güneş, ay ve yıldızları yaratıp hareketlerini belirler ve onları dünya için birer zaman belirleyicisi ve aydınlatıcı olarak atar.Balıklar, kuşlar ve sürüngenler beşinci günde, hayvanlar ve en sonda insan,altıncı günde yaratılır. Tanrı yedinci günde yaratmayı durdurur ve bu günü birdinlenme günü olarak kutsal ilan eder.

Tanrı insan bedenini yeryüzünün toprağından yoğurur ve burun deliklerinden içeriye bir yaşam ruhu üfler. Başta İnsan tek kişi olarak yaratılır. Fakat sonra“insanın tek başına olmasının iyi olmadığını” söyleyen Tanrı, insanın bir“tarafını” alır ve erkek ile kadın yaratılmış olur. Tanrı bu ikisini evlendirir.

Adamve Hava, Eden bahçesine yerleştirilir ve “İyi-Ve-Kötüyü-Bilme Ağacı”nınmeyvesinden yemeleri yasaklanır. Yılan, Hava’yı bu emri ihlal etmeye teşvik eder; Hava bu meyveden yer ve kocasına da yedirir. Günahları sebebiyle, insanoğlunun ölümlü olmasına karar verilir; kaynağı olan toprağa geri dönecektir. Ayrıca bir şeyi elde etmek için çok çaba göstermek durumunda kalacaktır. İnsan, Eden bahçesinden kovulur.

Hava iki oğul doğurur: Kayin ve Evel. Kayin, Evel ile tartışmaya girer ve sonunda onu öldürür. Tanrı onu sürekli göçebe yaşamaya mahkûm eder. Adam’ın üçüncü bir oğlu olur: Şet. Şet’in soyundan gelen, Adam’a göre onuncu nesildeki kişi Noah’tır. Kendi dönemindeki yozlaşmışlığa katılmayan Noah, Tanrı’nın gözünde beğeni kazanır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
KISKANÇLIK İHTİRAS VE KİBİR

 

Besimana tava.

Yeni bir senede bir kez daha birlikte Tora öğrenmenin keyfini yaşıyoruz. Bizleri bu güne eriştiren Tanrı kutsaldır.

Bereşit kitabının en önemli bölümlerinden biri hiç kuskusuz insanlığın ilk cinayetinin işlendiği bölümdür. Bereşit kitabının dördüncü bölümünde olan bu olay sadece on iki pasukla izah edilmektedir. İlk iki pasuk çocukların doğumu ve uğraşlarını, sonraki üç pasuk sunuların getirilişi ve Kayin’in tepkisini işlemektedir. Altı ve yedinci pasuklarda Tanrı Kayin’i sakinleştirmek için çaba gösterir. Sekizinci pasuk cinayetin işlendiği pasuktur. Dokuz ile on ikinci pasuklar arasında ise sorgu ve karar yer almaktadır. Bu on iki pasukta tam yedi kez “kardeş” sözcüğü kullanılmaktadır. Metni daha iyi anlayabilmek için metinle ilgili bazı sorulara kısa yanıtlar vermeye çalışalım:

Öncelikle Kayin ve Evel’in uğraştıkları işlere bakalım: Kayin toprak işçisi iken Evel davar çobanıdır. Bu metinde açıkça yazmaktadır. Metin Kayin ve Evel’in sunumları hakkında da bilgi verir: “Kayin toprak meyvesinden Tanrı’ya sunu olarak getirdi. Ve Evel o da davarının ilk doğanlarından ve içyağlarından bir miktar getirdi.” (Bereşit 4/ 3-4)

Sunu getirmenin ilk kez kimin tarafından tasarlandığını sorarsak cevap yine metinde ve oldukça açıktır. Bunu Kayin tasarlar. Kayin önayak olmuş ve ilk sunuyu getirmiştir. Metin bizlere çocukların kendi uğraş alanlarıyla ilgili sunu getirdiklerini anlatmaktadır. Burada da bir sorun görülmemektedir. Bununla birlikte Tora Kayin’in getirmiş olduğu sunu konusunda daha üstten bir anlatım sunarken Evel’in sunusu hakkında detay vermektedir. “davarının ilk doğanlarından ve içyağlarından bir miktar getirdi.” Tora eğer iki sunu arasında paralel bir vurgu yapmak isteseydi“Kayin toprağın meyvesinden Evel ise davardan”demesi yeterli olurdu. Tora’nınEvel’in sunusu için ayrıntıya giriyor olması iki sunu arasında belli bir farkın vurgulanmasına yöneliktir. Bunun yanında Evel’in sunusunu incelediğimizde sununun özenle en makbul kısımlardan seçildiğini ve sunu getirmede özen gösterildiğini anlamaktayız. Sunu öylesine hayvanlardan değil en seçkinlerinden getirilmiştir.

Metin üzerinde yaptığımız bu çalışmadan sonra şimdi de açıklayıcıların öğretilerine bakacağız. Raşi Kayin’in sunusunun toprağın meyvelerinden “en kötüleri” arasından seçildiklerini iddia etmektedir. Bu açıklamalardan sonra şunu söylemek mantıklı olacaktır: “Tanrı Evel’e ve sunusuna önem verdi. Ancak Kayin ve sunusuna önem vermedi.”(Bereşit 4/4-5)Tanrı Evel’in sunusunu kabul etmekte iken Kayin’in sunusu Tanrı tarafından kabul görmemektedir. Metinde hem kişiler hem de sunuları vurgulanmaktadır. Buradan şu sonuca ulaşmak mümkündür: Sunuyla onu getiren kişi arasında ayırım yapmak mümkün değildir. Sunu, getiren kişinin duygu ve niyetlerini ifade eder.

Vayikra kitabının hemen başındaki bir cümleye bakalım: “Daber el Bene Yisraelveamartaaleem adam ki yakrivmikemkorbanL’Ad. minabeemaminabakaruminatsontakrivu et korbanhem – Bene Yisrael’e konuş ve onlara sizden bir adam Tanrı adına korban getireceği zaman korbanınızı çiftlik hayvanlarından sığırdan veya davardan getirebilirsiniz.”(Vayikra 1/2)

Bu pasukta yer alan “sizden bir adam” ve “korban getireceği zaman” ifadelerine yakından bakalım: korban sözcüğü “karov – yakın” sözcüğü ile bağlantılıdır. “Korban getirecek” anlamını taşıyan “yakriv” sözcüğü de aynı zamanda “yaklaştıracak” anlamını taşımaktadır. Korbanın amacı insanın kendisini Tanrı’ya yaklaştırma isteğini ifade etmektir. İnsanın ruhu Tanrı’ya hitap eder. Ne var ki insan bunu dünyevi realite içinde fiziksel olarak ifade etme arzusu duyar ve bunu bir korban – sunu getirme suretiyle gerçekleştirir.

Pasuk “sizden …..birkorban getireceği zaman” demektedir. Pasukta kendinize ait olandan değil “sizden” ifadesi vardır. Aslında insan kendini korban olarak sunması gerekirdi. Ama Tora insanın kendi canını vermesi yerine, buna fiili ve pratik bir ifade kazandırmak için “korban” getirmekten söz etmektedir.

Peraşamıza geri dönecek olursak Kayin sunusu kabul görmediği zaman bir tepki verir. Pasuk bu tepkiyi “ancak Kayin’e ve sunusuna önem vermedi. Kayin çok öfkelenmiş ve suratı asılmıştı.” (Bereşit 4/5) şeklinde vermektedir. Kayin’in tepkisi iki aşamadan oluşmaktadır. Birincisi öfkedir. Burada öfkeleneceği iki yer vardır. Ya sunusunu kabul etmeyen Tanrı’ya ya da sunusu kabul edilen Evel’e. Eğer olayın devamında Evel’in cinayete kurban gittiğini dikkate alırsak asıl öfkenin Evel’e duyulduğunu anlayabiliriz.

İkinci aşama ise suratın asılmasıdır. Burada bir tür ümitsizliğe kapılma vardır. Tanrı’nın Kayin’e yönelik konuşmasında her iki davranıştan da söz edilmektedir. Tanrı Kayin’i sakinleştirmeye çalışıp ona teşuva konusunu anlatmaya çalıştığını yetserara’nın insanı sürekli olarak günaha düşürmeye çalıştığını açıklamalardan öğreniyoruz. Sonrasında KayinEvel ile konuşmaya gelmiştir ama öfkesi daha baskın çıkar. Kıskançlık ve öfke insana üstün gelince iletişim kesilir ve onun yerine şiddet başlar. Bu şiddet de cinayeti getirir.

Buradan önemli bir mesaj almak mümkündür. İnsanlar konuşmak ve iletişim halinde bulunmak zorundadır. Konuşma kanalı asla kapanmamalı meseleler sükûnet içinde konuşarak halledilmelidir. PirkeAvot 4. Bölümde yer alan sözler her zaman akılda tutulmalıdır:

“Akinaataavaveakavodmotsiim et aadammeaolam – kıskançlık, ihtiras ve kibir insanı dünyadan çıkarır.”  

Midarşik kaynaklar kardeşler arasında bir konuşmanın geçtiğini ifade etmektedirler. Aralarında geçen konuşmayı anlayabilmek için TargumYonatan ben Uziel’e bakmamız gerek. Aralarında geçen konuşmayı Targum şöyle veriyor: “Kayin kardeşi Evel’e gel dışarıya çıkalım. Onlar dışarıda iken KayinEvel’e bana öyle geliyor ki Tanrı dünyayı merhametle yarattı. Fakat bana dünyada Tanrı’nın adaleti yok gibi geliyor. Tanrı emeklerinin meyvesine göre insanları değerlendirmiyor. Bu dünyada adalet yok. Evel ona yanıt verir. Doğrudur Tanrı dünyayı merhametle yarattı. Tanrı dünyayı insanın yaptıklarına göre yargılar ve emeğinin karşılığını ona verir. Benim korbanım seninkinden iyiydi ve bundan dolayı da kabul edildi.”

Evel’in yanıtından hoşlanmayan Kayin ona şöyle dönüş yapar: “Bu dünyada yargı da adalet de yok. Olam aba diye bir şey yok. İyilere ödül ve kötülere ceza yok.” Bunun üzerine Evel kardeşine karşı çıkan sözleri söyler: “Dünyada adalet de yargı da vardır. Olam aba, tsadiklere ödül ve kötülere ceza da vardır.” Bunun üzerine aralarında kavga çıkar, Kayin kardeşine karşı kalkar ve sonunda onu öldürür.

Aynı bölümü incelemeye devam ediyoruz. Sorumuz Kayin ve Evel kimlerle evlenmişlerdir? Çünkü Tora bu konuda da bir bilgi vermemektedir. Pasuğa dönelim:  “Vataarveteled et Kayin – hamile kaldı veKayin’i doğurdu.” Mişna ve Gemara’nın büyük bilginlerinden ŞimonAmsoniTora’da “et” sözcüğü kullanıldığı zaman eklenen bir şey olduğunu söyler. Bu pasuğa göre Kayin beraberinde bir kızla doğmuş ve onunla evlenmiştir. “Vatoseflaledet et ahiv et Avel.”Burada Evel’in doğumundan söz ederken iki kez “et” sözcüğü kullanılmıştır. Rabilere göre Evel üçüz olarak iki kız kardeşle birlikte doğmuştur. Rabilerin öğretisine göre Kayin’inEvel’i öldürme sebeplerinden bir tanesi Evel’in iki kız kardeşle doğmuş olmasıdır. Çünkü Kayin ilk doğan olarak her şeyden iki misli almaya hak kazandığını düşünmektedir ve Evel’in iki kız kardeşle doğumunu kıskanmıştır.

Aralarındaki husumetin bir başka nedeni de dünyanın bu iki kardeş arasındaki anlaşmayla ikiye bölünmesidir. İnanılması zordur ancak bir gezegen iki kişi tarafından paylaşılamamıştır. Rabilere göre Evel hareketli olan şeyleri sahiplenirken Kayin hareketsiz şeyleri sahiplenmiştir. Sahip oldukları şeyler hakkında da ciddi karışıklıklar ve tartışmalar çıkmıştır. Tartışmanın nereden çıktığından ziyade sonuç önemlidir ve KayinEvel’i katletmiştir.

Midraş kardeşlerle ilgili anlatımda insanın gelişimini ve doğasını açıklayan belirleyici bir anlatım sunmaktadır. İnsanlar tüm nesiller boyunca toprak, din ve sevgi için birbirlerini öldüreceklerdir. Metinde yedi kez “kardeş” sözü geçmesine rağmen kardeşliğin gerçek anlamına ulaşamadıkları açıktır. Bu da sadece o gün ve örnekte değil bütün insanlık için anlaşılamamış ancak anlaşılması en gerekli olan kavramın ne kadar hayati olduğunun bir kanıtıdır.   

DİVRE TORA
Rav YeudaAdoni

 

Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeryüzünü yarattı. Dünya bomboştu. Peraşamız Bet harfi ile başlar. Bet harfi üç yandan kapalı ve bir yanı açıktır. Bize Bet harfi Tanrı’nın yarattığı dünyaya Beraha getirdiğini gösterir. Bet harfinin bir yanının açık olması da dünyanın yaradılışını öğrenip inceleyeceğimizde,başlangıcı ve cereyan eden yaratılış sistemini öğrenmemizi önerir.

 Sefer ToramızBereşit kelimesi ile başlar. Bundan çıkarılan ders dünyanın Tora için yaratıldığıdır. Zira Tora’nın bir adıda Reşit’tir. Rabi Yitshak şöyle bir sorar.

Tanrı Toramız’da neden dünyanın yaratılışını açıklamıştır?

Tora Tanrı’nın emirleridir. Tora Tanrı’nın bize emrettiği mitsvalardan başlayabilirdi. Tanrı insanı yaratacaktı yarattığı insanların yaşadıkları dünyayı tanımaları ona değer vermeleri ve Tanrı’nın mucizelerini görmeleri için Berşit’ten yani dünyanın yaratılışından başlamıştır. Tanrı ışık olsun dedi ve ışık oldu. Tanrı Güneş ve Ayı yarattı,gece ve gündüz,dünyayı aydınlatmaları içindi. Tanrı Tsadik insanlar için de bir ışık yaratmıştır. Bu ışığı hazinede saklamaktadır, onu Maşiah’a saklamaktadır. Yeşaya kitabında okuduğumuz gibi KumiOriKivaOreh. Kalk ışığım çünkü ışığın geldi. Bu ışık insanların bakmağa ve görmeye tahammül edemiyecekleri kadar parlak ve güçlü ulu Tanrı’mız bizim tahammül edemiyeceğimiz hiçbir şeyi vermediği gibi bizden de yapmamızın imkansız olduğu bir şeyi istemez.

Rabi Şimon, Peraşamızda 5 kez ‘’Or,, ışık kelimesi bulunmaktadır der. Nedeni Tora’nın 5 kitabını simgeler. Zira Tora ışığa benzetilmiştir.

Işık olsun sözü Bereşit Kitabını Tanrı dünyayı yarattığında ilk olarak ışığı yarattı.

Işık olsun ibaresi Şemot Kitabını Tanrı’nın Bene Yisrael’i karanlık esaret günlerinden ışığa kavuşturması simgeler.

Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü cümlesi üçüncü kitap Vayikra’yı simgeler, zira korbanlar söz konusudur arıtmak Tanrı’ya dönmek korbanlar yolu ile mümkündür.

Tanrı’ya dönüş insanı ışığa kavuşturur. Bamidbar dördüncü kitapta, Tanrı ışıkla karanlığı birbirinden ayırdı, Mişkanın nasıl Bene Yisrael’in gözlerini aydınlattığını ve onları karanlığa benzetilen hatalardan arındırdığı.

Beşinci ışık sözcüğü Tanrı ışığa Gün adını verdi. 5 ci kitap olan Devarim Kitabında okuduğumuz mitsvaları ve kuralların bizlerin gözlerini nasıl aydınlattığıdır.

Yei kelimesinin yani olsun (ışık olsun) sayı değeri 25 tir iki Yod harfi ve bir E harfi 25 sayısını teşkil eder. Gemara’ya göre dünya 25 Elul’de yaratıldı ve Adam Arişon ilk insan RoşAşana’da yaratıldı. Yaradılışın 6.cı günü idi.

Tanrı adamı yaratmadan her şeyi yaratmıştı. Nedeni: İnsanın alçak gönüllü mütevazi olması. Bütün canlıların ondan önce yaratıldığını görüp, dünyaya gelen ilk canlı veya varlık ben değilim benden önceleri de var.

Başka bir görüş de Tanrı’nın insana bir değer verişi tüm Kainatı insan için yarattığını göstermesidir.

Tanrı ışığa Gün, karanlığa Gece adını verdi ve bu şekilde bir gün oldu. Tanrı Gök oluşsun emrini verir. Önce gökler gevşekti ve sertleşmesi için Tanrı emreder. Böylece Sular- Kara- ve Gök birbirinden ayrılır.

Baba BatraGemara’sındaRaba Bar Hana, çölde giderken bir Bedevi, sana Korah’ı yutan yeri göstereyim mi? Der .

Bakar ki oradan duman çıkmaktadır, bir parça pamuğu oraya değdirir ve pamuk ateş olır. Oradan bir ses yükselir ve haykırır.

Moşe bir gerçektir, Toramız gerçektir.

Tora’mızın ilk Peraşasını okuduğumuz bu hafta Tora’ya bağlılığımızı ve MoşeRabenu’ya inancımızı Tora’yı öğrenmekle kanıtlay alım.

YAZILI VE SÖZLÜ TORA
Rav İsak Alaluf
BAŞLARKEN

 

Bu yıl broşürümüzde kitaplarımızı da tanımaya çalışacağız. Uzun yıllar boyunca düzenli olarak Tora’nın beş kitabı hakkında açıklamaları bu broşürden izledik. Bu bölümümüzde Tora’nın beş kitabının dışındaki kitaplara bakacak ve onların içeriklerini kısaca vermeye çalışacağız.

Tora incelenmesi yönüyle ikiye ayrılır. Yazılı Tora (Tora şebihtav) ve Sözlü Tora (Tora şebeal pe). Bunlar arasındaki fark ilk gurupta yer alan öğretilerin en baştan yazılı olarak gelmesi ikinci guruptaki öğretilerin ise daha sonra yazıya geçirilmiş olmasıdır. Yazılı Tora kısaca TaNaH şeklinde bilinir. Bu sözcük üç farklı sözcüğün ilk harflerinin bir araya gelmesi ile oluşturulmuş özel bir sözcüktür. Tora, Neviim ve Ketuvim.

Açıklamalarını Haftanın Peraşası şeklinde vermeye çalıştığımız Tora hakkında detaylı bilgi burada mevcut olduğundan buradaki kitapların içeriklerini kısaca değinerek vermeye çalışacağız.

Tora aşina olduğumuz beş kitaptan meydana gelir. Kainatın yaratılışının, atalarımızın yaşayışlarının, Mısır esaretine giden yolun konu edildiği olaylar Bereşit kitabında bulunur. Mısır esareti, bu esaretten çıkış, Kızıldeniz olayı, Sinay dağında Tora’nın verilmesi, Altın buzağı günahı ve Mişkan çadırının inşa edilmesi Şemot kitabının konusudur. Mişkan çadırındaki korban uygulamaları, temizlik, saflık ve gıda kuralları Vayikra kitabında yer alır. Atalarımızın çöldeki yaşamı, isyanları, yaptıkları Bamidbar kitabının ana temasıdır. MoşeRabenu’nun ölmeden önce Tora’nın bir anlamda tekrarını yaptığı Devarim kitabı ile “Tora” dediğimiz bölüm tamamlanır. Devarim kitabı Moşe’nin vefatı ile nihayet bulur. Hemen ardından Yeoşuakitabı ile anlatım devam eder. Bu da Neviim – Peygamberler bölümünün ilk kitabında yer alır.

MİMAAYAN
Rav İsak Alaluf
BEREŞİT KİTABINI ANLAMAK

 


Bereşit kitabının başlangıcında yer alan Raşi’nin bir açıklamasını takip ederek Tora’nın asıl amacının mitsvaların Bene Yisrael’e verilmesi olduğuna ulaşmak mümkündür. Ancak durum böyle ise Bereşit kitabının neden var olduğunu anlamak güç olacaktır. Tora bu açıklamaya göre İsraeloğulları’na verilen ilk mitsva olan “ahodeşazelahemroşhodaşim – bu ay sizin için aylar içinde ilk ay olacaktır” ifadesi ile başlamalıdır.

Dr. TwerskyHumaş ile ilgili açıklamalarının bulunduğu kitabına yazdığı ön sözde VayikraRaba 13/3’den bir alıntıya yer verir. “Her ne kadar bazı mitsvaların anlamını anlamakta zorlansak da bazılarını hiç anlamasak da Tora bizlerin karakterini olumlu yönde şekillendirmek için verilmiştir.” Sadece bu kadar da değil. Mitsvalar kazandırdıkları ile olumsuzlukların giderilmesine yardımcı olurlar.

Aynı zamanda iyi bir insan olmanın en önemli yollarından birisini yanı büyük insanların yaşamlarını öğrenmek için Bereşit kitabı vazgeçilmezdir. Olumlu ve olumsuz yönleri ile son derece açık bir şekilde verilen atalarımızın yaşamları bizim için örnek teşkil etmektedirler.

Birçok insan hayatında önceliği maddi konulara verir.  Ailenin iyi ve sağlıklı olması iyi bir işi olması geçiminin yerinde olması gibi. Bu konular Tora yolunu izleyen kişiler için de olmazsa olmazlar arasında yer alır. Aradaki en önemli fark Tora yolunu izleyen kişilerin aynı zamanda varoluş nedenlerini düşünmeye çalışmalarıdır. Bu yolda ilerleyen kişiler karşımıza çıkan olumsuzlukları aşmada daha büyük bir sabır ve gayret içinde olurlar.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi asıl amaç Tora’yı okumak, anlamak, davranışlarımızı ve imanımızı geliştirmek olmalıdır. Buna da ancak mitsvaları öğrenerek ve uygulayarak ulaşabiliriz. Bu haftaki aftaranın sonunda Yeşayau peygamberin dediği gibi yagdil Tora veyadir – Tora’yı büyüt ve güçlendir.”

HER HAFTA İKİ ALAHA

 

Bu haftadan başlayarak her hafta iki alahadan söz edeceğiz. Kaynak olarak genellikle Rabi Nisim Behar tarafından bizlere kazandırılan “El Gid para el Pratikante” kitabını kullanacağız. Zaman zaman başka kaynaklardan da yer göstererek alaha paylaşımında bulunacağız.

*Tanrı’nın insana yaptığı en büyük iyiliklerden biri sabah uyandığındaona canını saf ve temiz bir şekilde iade etmesidir. Bu büyük iyiliktendolayı Yaradan’a teşekkür etmek hepimizin görevidir.

*Henüz yatakta iken eller dahi yıkanmadan on iki sözcükten oluşan buküçük dua okunmalıdır:  “MODE ANİ LEFANEHA MELEH HAY VEKAYAMŞEEHEZARTA Bİ NİŞMETİ BEHEMLA,  RABA EMUNATEHA  - Ebediyen yaşayankral. Canımı büyük iyiliklerinle geri verdiğin için Sen’in önündeteşekkür ediyorum. Sana olan inancımız büyüktür.”

HAFTANIN SÖZÜ

 

Eğer  benim sizinle  yaptığım anlaşma- TORA- olmasaydı,  gece  ve gündüz, göklerin  ve yerlerin  kurallarını koymazdım. (Yirmiyau 33/25)