Haftanın Peraşası BülteniMoşe,Kenaan ülkesine on iki casus gönderir...

 

Bu Hafta İçin Saatler

26 SİVAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5776

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:13

20:30

-----

Yeruşalayim

19:12

20:29

Tel Aviv

19:30

20:33

2  TEMMUZ

Tel Aviv

19:29

20:31

İstanbul

20:25

21:05

2016

İstanbul

20:25

21:04

İzmir

20:19

21:09

İzmir

20:17

21:07

     ŞELAH -שלח

6-7 Temmuz 2016 ROŞ HODEŞ TAMUZ

Peraşa Özeti

[www.chabad.org]

Moşe, Kenaan ülkesine on iki casus gönderir. Casuslar kırk gün sonra ellerinde devasa bir üzüm salkımı, bir nar ve bir incirle dönerek, ülkenin bereketli ve bolluk içinde olduğunu bildirirler. Ancak casusların on tanesi, ülkede yaşayanların “bizden daha güçlü” devler ve savaşçılar olduğu konusunda uyarıda bulunur; sadece Kalev ve Yeoşua, ülkenin, Tanrı’nın söz verdiği şekilde fethedilebileceği konusunda ısrar ederler.

Halk ağlayarak Mısıra geri dönmelerinin daha iyi olacağını söyler. Tanrı, Bene-Yisraelin ülkeye girişinin kırk yıl boyunca ertelenmesine ve bu süre içinde o neslin tümünün çölde ölmesine karar verir. Bir grup pişman Yahudi, ülkenin sınırındaki dağa çıkar ve Amalekler ile Kenaaniler tarafından bozguna uğratılır.

Menahot (un, şarap ve yağ korbanları) kanunları ve ekmek yaparken bir hamurdan bir parçanın Tanrı’ya adanması mitsvası (Hala) verilir. Bir adam çalı çırpı toplayarak Şabat’ı ihlal eder ve idam edilir. Tanrı, mitsvaları (İlahi emirler) yerine getirmeyi hatırlamamız için giysilerimizin dört ucuna tsitsit (belli kurallara sahip püsküller) koymamız talimatını verir.

 

Mİ-DRAŞ YİTSHAK

Rav İsak Alaluf

 

GAAVA ENFEKSİYONU

Bu hafta okuduğumuz Şelah Leha peraşası Erets Yisrael’e gönderilen öncülerin hikayesini işler. Öncülerden beklenen ile onların getirdiği birbirinin tamamen zıddıdır. Öncülerden beklenen halkı cesaretlendirecek bir rapordur. Halk bunun üzerine şevkle Erets Yisrael’e girecek Moşe Rabenu’nun bulunduğu bir ortamda Bet Amikdaş inşa edilecek Maşiah dönemi başlayacak ve tikun dediğimiz dünyanın tamamlanması gerçekleşecektir. Ancak beklenenin aksine öncüler son derece cesaret kırıcı bir raporla dönüşlerdir. Halk itimat ve cesaretini kaybetmiştir. Tanrı bu itaatsizliğe kızmış ve Erets Yisrael’e giriş kırk yıl gecikmiştir. Öncülerin getirdikleri raporda kullandıkları bir cümle aslında dehşet vericidir. “Ki hazak u mimenu – onlar bizden güçlüdür.” Basit anlamı ile bakıldığında orada yaşayan bir kavmin Yahudi toplumunda güçlü olması çok doğal gelebilir ancak Raşi’ye göre  öncülerin burada güç tartışması yaptıkları oradaki toplum ile Yahudi toplumu değildir. Gücünü sınadıkları hatta şüphe ettikleri Tanrı’dır. Tanrı’nın kabiliyetleri öncüler tarafından sorgulanmaktadır ve bu da putperestlik günahı ile aynı değerdedir. EretsYisrael’e gönderilen tsadik ve halkın liderleri diyebileceğimiz kişilerin sadece kırk günde nasıl bu duruma düştükleri sorulması gereken basit bir sorudur ama yanıtı oldukça karmaşıktır. Bir başka soru ile kurallar kitabı olan Tora’nın neden bu öyküye bu kadar detaylı yer verdiğidir.

Mişna PirkeAvot’da güzel bir soruya güzel bir yanıt verir. Soru kimin “bilge” olduğunu sorgulamaktadır. Yanıtı ise “hareketlerinin sonucunu bilen kişi” olarak verilmektedir. Gerçekten bilge olan kişi bu gün yaptıklarının nasıl sonuçlar doğuracağını önceden kestirebilen kişidir. Ekonomik durumu şu anda iyi olan bir kişi gelecek için yatırım yapar. Bu yatırım belki de onu zor bir surumdan kurtarabilir. Bunu görebilmek için de aklını biraz kullanmak gerekir. İşte PirkeAvot bu noktadan hareketle hareketlerinin sonucunu kestirebilen kişiyi bilge olarak tanımlamaktadır.

Bu Mişna Behor Şor adlı kaynakta şu şekilde açıklanmaktadır: Her günahın bir ana günahı bir de yan günahları vardır. Sözgelimi Gemarat sedaka konusunda gözlerini kapatan bir kişinin avoda zara yaptığını iddia eder. Tsedaka ile avoda zara arasındaki bağlantıyı Gemara şöyle açıklar. Kapısına kadar gelen birini tsedaka konusunda geri çeviren kişi Yahudi birliğini bozar çünkü her Yahudi’nin birbirine karşı sorumluluğu vardır. Bu aynı zamanda Tanrı’nın birliğini de bozan bir etki gösterir. Bu yüzden tsedaka konusunda gözlerini kapatan kişi avoda zara yapmak için kendine zemin hazırlar.

Gemara devam eder. Netilat Yadayim yapmadan yiyen bir kişi zina suçunu işler. Zina ve netilat yadayim arasındaki ilişkiyi de şu şekilde öğreniyoruz. Netilat yadayim elimizdeki tuma dediğimiz kirliliği bertaraf eder. bu bertaraf edilmezse yediklerimize tuma bulaşır ve bu kirlilik bizi zina suçuna kadar götürebilir.

Yetser ara hiçbir zaman bir kişiye gidip zina yapmasını öğütlemez. Yetser ara insanı günaha küçük yanlışlar ve basit hatalarla, umursamazlıklarla hazırlar. Bu küçük adımlar büyük günahlara ortam hazırlar ve kişi bu yanlışları yapar.  Teilim’de “Baruh Ad… şelo netananu teref leşineem – şükür Tanrı’ya ki dişlerimizin arasına yiyecek vermedi” cümlesi yer alır. “Diş” kavramı genellikle tuma kavramı ile bağlantılıdır. Esav Yaakov ile kucaklaştığında onu dişleriyle ensesinden ısırmak ve ona tuma bulaştırmak ister. Pesah sofrasında soru soran isyankar çocuğun dişlerini kırın ifadesi vardır. Çünkü “diş” kavramı tuma ile bağlantılıdır. David Ameleh burada tuma bulaştırmayan Tanrı’ya teşekkür etmektedir.   “netananu – teref – leşineem” sözcüklerinin ilk harfleri “natal” sözcüğü ile netilatyadayimmitsvasına gönderme yapar. Bu mitsvayı yerine getirmeyenlerin tuma kavramına yaklaşacakları bu cümle ile de iddia edilir.

Gemara devam eder. arkadaşını herkesin önünde utandıran kişi onu öldürmüş gibidir. Elbette fiziksel anlamda  arkadaşını öldürmez. Ama bunu yapabilen kişi gelecekte daha büyük suçları da işler. Büyük günaha ulaşmak öncelikle Behor Şor’un dediği gibi basit adımlarla başlar. Bundan dolayı bilge kişi küçük günahlar konusunda bile geleceği görür ve yanlışını büyütmeden kendini kontrol altına alır.  Peygamber “şuvu banim şovavim” diyerek bizleri teşuva yapmaya çağırmaktadır. Tanrı eğer bize kızgınsa ve dönmemizi istiyorsa neden burada “banim” oğullar lafını kullanmıştır. Çünkü günahlar daha küçük iken olgunlaşmamış iken basit iken dönmemizi salık vermektedir. Büyüdükten sonra dönmek her zaman çok daha zordur. 

Kızgınlıkla duvara bir şey fırlatıp kıran bir insanı “avoda zara” yapıyor gibi değerlendirin diyen Gemara bunu yetser ara’nın yöntemiyle açıklar. Yetser ara hiçbir zaman başlangıçta putperestlik yapmamızı önermez. Önce basit günahlarla başlar. sonunda bunu yapmamız için ortam hazırlar ve bunu yaptırır. Onun için günahlar daha küçükken teşuva yapıp bunu halletmek gerekir.

Çok güncel bir örnek verelim. Yaklaşık kırk yıl kadar önce televizyon için Rabiler tarafından çok da iyi şeylerden söz edilmezdi. Bu sözler çoğu zaman  “geri kafalılık” olarak algılanmıştır ancak günümüzde televizyon ve benzeri alışkanlıkların toplumu nasıl etkiledikleri görülünce bunun aslında bir koruma programı olduğu görülür. Geleceği görebilmek yani hareketlerin sonucunu görebilmek bilgelerin en önemli özelliklerinden biridir. Şimdi benzer bir tehlike akıllı telefon ve bilgisayarlar için de gündemdedir. Bu konuda akıllı davranmak ve tedbirleri almak gerekir.

Gemara Masehet Suka 52’de gelecek günlerle ilgili izahat vardır. Tanrı Maşiah’ın günlerinde tsadik ve raşa gözü önünde yetser ara’yı yok edecektir. pasuk “bilaamavet lanetsah – ölüm sonsuza kadar yok olacak” demektedir ve yetser ara ile ölüm meleği aynı varlıktır. Tsadikler yetser ara için büyük ve aşılması gereken bir dağ gibi düşünürler. Raşa olanlar için ise yetser ara önemsenmeyen bir kıl gibidir. Yetser ara imha edildiğinde tsadikler sevinçten ağlarken raşa olanlar bu kadar küçük bir şeyin üstesinden neden gelemedikleri için ağlayacaklardır. Çünkü yetser ara raşa olanlar tarafından küçümsendiğinden onu engelleyecek veya üstesinden gelecek bilinç hiç gelişmemiştir. Tsadik için ise bir dağ kadar önemli olan yetserara’nın aşılması için mutlaka bir çaba gösterilmektedir.

Gemara aynı yerde yetser ara için başlangıçta örümcek ağının bir iplikçiği ifadesini kullanır. Daha sonra bu iplik kompleks bir ağa dönüşür. Bunu önemsemeyen böcekler buna takıldıklarında iş işten geçmiştir. Gelecekteki olayı gören bilge kişidir.

Zohar öncülerin kötü raporu neden verdiklerini sorgularken sadece kendi onurlarını düşündüklerinden dem vurur. Erets Yisrael’e girilmesi halinde yönetici konumlarını kaybetmeleri kuvvetle muhtemel olan öncülerin Bene Yisrael’in çölde kalması halinde bu konumlarını devam ettireceklerini düşünmeleri sonucunda bu olumsuz rapor ortaya çıkmıştır.

Öncüler gaava – kibir denilen mikrop tarafından enfekte edilmişlerdir. Kibir öylesine bir mikroptur ki zamanında önlenmediği zaman bütün ortama egemen olur. Öncüler gücün kendilerine kattığı tatlı yaşamdan ve bunun getirilerinden dolayı kibre kapılmışlardır. Şimdi Gemara’nıngaava yani kibir sahipleri için söylediklerine bakalım. Gaava’sı olan kişi putperestlik yapmış sayılır. Elbette o anda bu günahla ilgisi yoktur ama gaava onu bu günahı işleyebilecek kıvama getirir. Nitekim de öncülerin EretsYisrael’in fethini Tanrı’nın bile kabiliyetinin dışında görmeleri bu günahın ta kendisidir.

Mişna “avera goreret avera” ifadesini kullanır. Aynı zamanda küçük yanlışların önemsenmesi konusunda da bizi uyarır. Çünkü yanlış konusunda büyük küçük ayırımı yapılmamaktadır. Bir yanlış mutlaka yeni bir yanlışın kapısını aralar. Küçük günahlar büyüklerin giriş kapısıdır.

Öncüler kırk gün boyunca görevlerine odaklanmak yerine kibirle mevkilerini, kayıp edecekleri güzel yaşamı, yeniden seçimleri, liderliklerinin getirilerini düşünmüşler ve geri döndüklerinde Tanrı’nın yetenek ve kabiliyetini sorgulayacak kadar ileri gidebilmişlerdir. Bu günah kırk günden daha evvel başlar. kişi kibirle kendini kontamine ettiği zaman kendisine yapılan uyarıları dinlemez ve abartılı bulur. Halbuki bu uyarılar geleceği gören bilgeler tarafından yapıldığı zaman daha da büyük anlam taşır ve kişiyi kötü sonlardan korumayı amaçlar.

Peraşamızın hemen başında yer alan “şelah leha anaşim” sözcüklerinin son harflerini aldığımızda ortaya “haham – bilge” sözcüğü  çıkar. Tanrı Moşe’den bilge insanları seçip göndermesini istemiştir. Çünkü az bir kibre sahip olan bu insanların bile gelecekte nasıl davranacaklarını bilmiştir. Öncüler için bilge lafını kullanmak mümkün değildir çünkü davranışlarının nelere neden olacağını görememişlerdir. Basit bir gurur kötü bir rapora, bu Erets Yisrael’e girişin gecikmesine ve o neslin çölde ölmesine, Bet Amikdaş’ın inşa edilmemesine ve Maşiah’ın gelmemesine neden olmuştur.

Bu hikaye son derece önemli bir yaşam dersi olduğu için Tora’da bu kadar detaylı bir şekilde yer almıştır. Her ateş küçük bir kıvılcımla başlar bir şehri  bile yakabilir. Midot dediğimiz özelliklerdeki küçük bir yanlışın tamir edilmemesi kalıcı ve trajik sonuçlar meydana getirir.

Yanlış yanlışı getirdiği gibi iyi bir davranış da iyi bir davranışı getirir. Hayatımızda mitsva ve hesed’e ne kadar çok yer verirsek yetser ara’dan daha da uzaklaşmış oluruz.

 

                                                                                                                     DİVRE TORA

Rav İzak Peres

 

BikurHolim ( Hasta Ziyareti)

Tanrı Avram’ısünnet  olduktan sonra onu rahatlatmak için ziyaret ettiğinde hepimizin uygulaması gereken bir standart oluşturdu. Bir hastayı ziyaret etmek, hayat kurtarabilir, o yüzden Yahudi kurallarının en önemlilerinden biridir.

Bir kadın gözyaşları içerisinde Rav Hayim’in karşısına çıkar. Rav Hayim problemin ne olduğunu sorduğunda, kadın hasta olan bebeği için parayı ihtiyacı olduğunu söyler. Rav Hayim sadece gerekli olan parayı bulmakla kalmaz, kadına evine kadar eşlik eder. İki gün orada kalarak bebeğe göz kulak olur, böylelikle anneye de dinlenmesi için bir şans vermiş olur.

Rav Akiva’nın öğrencilerinden biri hastalanır. Akademisinden öğrenciler hasta olan arkadaşlarını ziyarete gelmezler. Bu öğrenci derslerde çok da öne çıkan bir öğrenci değildir, o yüzden onu ziyaret etmenin çok önemli önemli olmadığını düşünürler.

Öğrencilerinin bu duyarsız hareketlerinden RavAkiva çok incinir. Hasta olan öğrencisinin evine gider, onun başında bekler, tüm ihtiyaçlarını giderir ve tedavisiyle yakından ilgilenir. Öğrenci iyileştikten sonra Rav Akiva’ya ‘ Hayatımı kurtardınız.’ der.

Öğrencileriyle ders yaptığı bir gün Rav Akiva dersine şöyle başlar:’ Bilmelisiniz ki hasta olan birini ziyaret etmemek onun ölümünü hızlandırmakla ve kanını dökmekle aynı şeydir.’ Daha sonra hasta olan öğrencisine doğru bakar. Bu öğrencinin iyileşmesi tamamen Tora hocasından almış olduğu morale bağlıdır.

Rav Hayim’in damadı Volotzenli Gaon Rav Hillel, Horodna kentinde Şabat günü bir lamba taşırken görülür. Halk şaşkına döner. Gaon, caddede yanan bu lambayı taşıyarak Şabat’ı ihlal etmektedir. İnsanlar toplanarak Gaon’u takip ederler. Gaon fakir bir ailenin evine girer. Biraz sonra evden çıktığında elinde lamba yoktur.

Halk, ‘Rav, neden Şabat günü bir lamba taşıyordunuz?’ diye sorar. Gaon şöyle cevap verir: ‘ Bu evde çok hasta biri yaşıyor. Evde yanan mum tükenmişti be bütün ev karanlığa gömülmüştü. Sonuç olarak, evdekiler hastalarına iyi bakamıyorlardı. Aile bana haber göndererek benden yardım istedi. Alahayı yerine getirebilmek için lamba alıp Şabat günü evlerine götürdüm. Çünkü çok hasta birinin hayatını kurtarmak için  Şabat’ı ihlal etmek büyük bir mitsvadır.’

Rav AkivaEiger yaşadığı kasabanın Rabisi olmayı kabul ettiğinde Yahudi kardeşlerine yardım edebilmek için mümkün olduğu kadar vakit ayırmıştır. Fiziksel olarak çok gücü olmasa da söz konusu birisine yardım etmek olduğunda hiç ‘Yeter’ dememiştir.

1831 yılında Prusya’da kolera salgını baş gösterdiğinde, RavAkiva geceleri hastaların başında bekledi. Halka, almaları gereken önlemleri öğretti. Suları kaynatmalarını tavsiye etti. Böylelikle kendi kasabasında ve çevre kasabalardaki ölüm oranının azalmasını sağladı.  RavAkiva’nın bu kahramanca davranışı İmparator 3. Frederik William’ın kulağına gitti. İmparator’un özel temsilcilerinden biri Rav’ın evine giderek İmparator’un taktirini iletti ve kendisine onun için yazılan övgü dolu mektubu teslim etti. Fakat hasta olan birine yardım etmek için Kral’dan taktir almaya gerek yoktur. Bikur Holim mitsvası evrenin kralı tarafından görülür ve zamanı geldiğinde ödüllendirilir.

Rav Eliyau Hayim Meysel, yaşadığı yerdeki problemlerle uğraşmak zorunda kalan başka bir Tora lideridir. Rav Eliyau Hayim Meysel hasta olan herkesi ziyareti eder, ihtiyaçlarını gidermeye çalışırdı. Yağmurlu bir günde ziyaretlerinden birini gerçekleştirirken ayakkabısının teki çamura battı. Ayakkabısını kurtaramayınca, onu çıkarttı ve çıplak ayak yürümeye devam etti. İnsanlar ona, saygın biri olduğunu ve bu şekilde yürümenin kendisine yakışmadığını söylediğinde şöyle cevap verdi: ‘ Hasta insanları ziyaret etme fırsatını elimden almak mı istiyorsunuz? Tanrı bile bu mitsvayı yerine getirmiştir.’

Hasta birini ziyaret etmek hastalığın altmışta birini götürür. ( YoreDea 335)

                                                                                        PİRKE AVOT

                                                         Rav İsak Alaluf

RABİ MEİR’İN SÖZLERİ (İKİNCİ BÖLÜM)

“Ohev et amakom ohev et aberiyot. Mesameah et amakom, mesameah et aberiyot. – Tanrı’yı sever, insanları da sever. Tanrı’yı memnun eder, insanları da memnun eder.”

Rabi Meir mişnanın devamında “lişma” olarak Tora öğrenen kişinin değerlerini işlemeye devam etmektedir.  Gerçekten kendisini Tora öğrenimine adayan kişi Tanrı’nın tek olması ile ilgilenir ve onun için yaşamın en önemli adımı Tora’yıöğrenmek ve uygulamaktır. O kişi Tanrı tarfından da sevilir ve istekleri Tanrı için de önemlidir. Talmud Masehet Taanit’te (19/A) yer alan Honi adlı bir tsadiğin öyküsü bunu bizlere çok güzel anlatır: 

Kuraklık olan bir zamanda halk Honi’den Tanrı’ya yalvarmasını ve yağmur istemesini rica eder. Honi bir çember çizer ortasına geçer ve “çocuklarına merhamet etmedikçe buradan ayrılmayacağım” şeklinde ifade ile Tanrı’dan yağmur ister. Tanrı önce hafif yağmur yağdırınca Honi istediğinin daha bol yağmurlar olduğunu söyler. Tanrı bu sefer çok şiddetli yağmur gönderince Honi bu yağmurun dünyayı bile yıkabileceğini ifade ederek normal düzeyde yağmur ister. Tanrı da onun isteğini kabul eder. Aynı Masehet 23/A’da  bilgeŞimon ben ŞatahHoni’ye toplumdan dışlanmayı hakkettiğini söyler. Çünkü resmen Tanrı’ya emir verir gibi bir ifadeyle konuşmaktadır. Ancak hemen ekler. Ne yapayım ki Tanrı seni bir babanın oğlunu sevdiği gibi sevmektedir. Ne sorarsan sana memnuniyetle vermektedir. Mişle’de yazılı olan “Annenle baban seninle coşsun, seni doğuran sevinsin” cümlesi tam da sana uymaktadır.   

Tanrı gerçek Tora öğrenenleri bir babanın oğlunu sevdiği gibi sever. Öyle ki sevindiklerinde sevinir sıkıntılarında üzülür. TalmudMasehetTaanit 22/A’da yazdığı gibiTora bilginlerinin sıkıntılarını azaltan kişi Tanrı’nın da sıkıntısını azaltacağından Gan Eden’i hak eder. Rabi HayimPalaçi’de her zaman Tora öğrenenlerin baştacı edilmesinin gereğini “sofranızdan onları eksik etmeyiniz” sözleri ile bizlere öğretir. (Devam edecek)

 

 MİMAAYAN

   Rav İsak Alaluf

HAZIR OLMADAN PEYGAMBERLİK

“Lonuh al laalot el aam ki hazak u mimenu – bu halk ile baş edemeyiz çünkü bizden çok kuvvetliler.”

Birçok Tora açıklayıcısı aynı soruda fikir birliği içindedir. Mısır’daki bütün cezalardan, Kızıldeniz olayından, Amalek zaferinden sonra halk Kenaan topraklarını ele geçirmek konusunda neden bu kadar moralsiz ve cesaretsiz davranır? Bütün bunları gerçekleştiren Tanrı için Kenaan ülkesinin fethi bu kadar zor mudur?

Çağımızın en büyük Tora otoritelerinden biri olan Rabi MoşeFeinstein derin psikolojik bir yaklaşımla bu sorunun cevabını vermeye çalışır. İsraeloğulları’nın Tanrı inancı içlerinde belli bir eğitim, çalışma, efor veya ön hazırlık olmadan birden bire filizlenmiştir. YalkutReuveniBeşalahperaşasındaki açıklamalarında Bene Yisrael’in Mısır’da Avoda Zara yaptıklarını kaydeder. İsraeloğulları’nın inancı kendi çabaları olmadan doğaüstü olaylara tanık olduklarında kendiliğinden oluşmaya başlamıştır.  Mucizelere tanık olmalarına rağmen inançları kuvvetli bir şekilde tesis olmuş olabilir ancak bir o kadar hızlı şekilde de boşa harcanmıştır. 

Midraş bizlere Kızıldeniz olayında ruhani olarak en basit bir insanın tanık olduğu büyük vizyonun yanında Yehezkel’in olağanüstü vizyonunun bir anlamı kalmadığını öğretir. O halde bu halkın peygamberlik gücüne ne olmuştur? İşte temel nokta buradadır. Peygamberlik birden gelmiş, birden de yok olup gitmiştir. Belki Yehezkel o kadar da yüksek bir vizyon görmemiştir ancak kendisini ruhani olarak büyük çabalarla yükselttiğinden ve peygamberliğe hazırladığından gelen peygamberlik kalıcı olmuştur. Aynı Bene Yisrael’in çöldeki ayaklanmaları da buna benzer. Mucizelere tanık olan halkın içinde elbette ki bir inanç oluşmuştur. Ancak kendileri bir çaba göstermediklerinden her yeni durumda inançları sendelemiştir.

 

                                                                                     HAFTANIN SÖZÜ

                                      Kendini bana göster, sesini duyur, çünkü sesin tatlı, görünüşün güzeldir. (ŞirAşirim 2/14)