bulten"Yedi açılış gününü" takip eden sekizinci gün, Aaron ve oğulları "Koanim - Koenler" olarak görev yapmaya başlarlar; Mizbeah'taki korbanları yakmak üzere "Tanrı'nın Önünden" bir ateş çıkar ve Şehina, Mişkan'a yerleşir...

 

Bu Hafta İçin Saatler

23VEADAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5776

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:20

   19:40

-----

Yeruşalayim

18:25

19:45

Tel Aviv

18:40

    19:42

 2  NİSAN

Tel Aviv

18:45

19:47

İstanbul

19:16

    19:59

2016

İstanbul

19:23

20.06:

İzmir

19:15

20:05

İzmir

19:21

20:11

      ŞEMİNİ-שמיני

                                                          ŞABAT PARA   -        9 Nisan 2016 Roş Hodeş NİSAN                                                                                                                                              

                                                                                             

                                                                                          PeraşaÖzetİ
                                                                                      [www.chabad.org]

Yedi açılış gününü” takip eden sekizinci gün, Aaron ve oğulları “Koanim – Koenler” olarak görev yapmaya başlarlar; Mizbeahtaki korbanları yakmak üzere “Tanrı’nın Önünden” bir ateş çıkar ve Şehina, Mişkana yerleşir.

Aaron'un iki büyük oğlu Nadav ve Aviu, “Tanrı’nın huzurunda, Onun emretmediği yabancı bir ateş” getirirler ve ölürler. Aaron bu felaket karşısında sessiz kalır. Daha sonra Moşe ile Aaron, korbanlarla ilgili bir kanun maddesi konusunda fikir ayrılığına düşer; ama Moşe, Aaronun haklı olduğunu kabul eder.

Tanrı, yenmesine izin verilen ve yenmesi yasak olan hayvan türlerini belirleyen Kaşerut kanunlarını verir. Kara hayvanları ancak çift toynaklı oldukları ve geviş getirdikleri takdirde yenebilir; balıkların yüzgeçleri ve pulları olmalıdır. Sonrasında, Kaşer olmayan kuşların ve Kaşer olan böceklerin (dört tür çekirge) listesi verilir.

Şemini peraşasında, “Mikve”nin (belirtilen özelliklere uygun bir su havuzu) ve kaynak suyunun arındırıcı gücü dâhil, manevi saflık kanunlarının bazıları da yer alır. Yisrael halkına böylece “saf olanı ve olmayanı ayırt etmesi” emredilir.

 
 

                                                                                                                  

                                               Mİ-DRAŞ YİTSHAK

                                                       Rav İsak Alaluf

                                                                                ŞEHİNA’NIN AÇIĞA ÇIKMASI

Şemini peraşası bilindiği gibi Mişkan’ın açılış töreni olaylarını, bu günde gerçekleşen trajediyi ve Kaşerut kurallarını işleyen bir peraşadır. Normalde Vayikra kitabı tarihsel anlatımlara yer vermeyen bir kitaptır. Ancak bu peraşada kısmi bir tarihsel anlatım yer almaktadır.

Bene Yisrael altın buzağı yanlışını yaptıktan sonra Tanrı ile olan bağlarına ciddi bir zarar vermişlerdir. Herkesin başlı başına bir Mişkan olabilme planı suya düşmüş Bene Yisrael ile Tanrı arasındaki bağlantı kopma noktasına gelmiştir. Hala oruç tuttuğumuz Şiva asar be Tamuz günü gerçekleşen bu hadise sonrasında seksen günlük bir süreyi Moşe ibadet ve dua ile geçirmiş sonunda Tanrı Kipur gününde bizleri bağışlamıştır. Bu gün hala Kipur günü bir bağışlanma günüdür. Kipur gününün ertesinde ise Tanrı Şehina’sını barındıracağı Mişkan çadırının yapılması emrini vermiştir. Mişkan Tanrı’nın varlığının barınacağı bir yer olmasının yanı sıra Bene Yisrael ile arasındaki kopan bağın tamiri için bir vesile olmuştur. Buradaki amaç altın buzağı günahı sonrasında oluşan uzaklığın ortadan kaldırılmasıdır. Günümüzde Mişkan olmasa da bu yakınlığın yakalanabileceği yerler vardır. Tanrı birçok yerde Şehina’sını barındırmaktadır ki bunların başında Erets Yisrael gelmektedir. Dua ettiğimiz her yer, Tefila yaptığımız her zaman Şehina ile birlikte olabilmek, O’na yakınlaşabilmek için bir fırsattır. Tsadikler Tanrı ile en iyi yakınlaşmanın “Dvekut” olduğunu söylerler. Tsadikler bunu anlatmak için şöyle bir örnek verirler. Baş parmağınız ile işaret parmağınızı birleştirin. İşte tsadikler ile Tanrı arasındaki bağ bu iki parmağın yakınlığından bile daha yakındır.

Kalp krizi geçiren bir tsadik hastanede son derece mutsuzdur. Öğrencileri bunun nedenini sorunca Rabi kriz anında bir saniyeliğine Tanrı ile arasındaki bağın koptuğunu ve buna üzüldüğünü söyler.

NASA yetmişli yıllara gelmeden uzaya araç  ve aya insan gönderme konusunda ciddi çalışmalar yapmıştır. NASA tarafından aya gönderilen araç aya iniş yaptıktan sonra arada kurulan bağlantı büyük bir sevince, arada bir kopan hatlar da büyük bir üzüntüye neden olmuştur. İşte bir tsadik için de Tanrı ile bağlantı kurmak büyük bir sevinç kaynağı iken bağın kopması bir üzüntü vesilesidir. David Ameleh Teilim’de “Vaani kirvat E.loim li tov – Tanrı’ya yakınlaşmak benim için iyidir” demektedir. Gerçekten insan için Tanrı ile yakınlaşmaktan daha büyük bir ödül yok gibidir.

Bene Yisrael Kipur gününün ertesinde başladığı Mişkan inşaatını büyük çabalar ve çalışmalar sonucu   Kislev ayının yirmi beşinde tamamlar. Ancak Tanrı açılış törenini Nisan ayının birinci gününe kadar erteler. Bu günde muhteşem bir açılış yapılmaktadır. Moşe ilk kez Kohen Gadol görevini kendisi icra eder daha sonra Aaron’a bunu nasıl yapacağını gösterir. Moşe ve Aaron birlikte haklı takdis ederler. Göksel bir ateş korbanları tüketmek için yeryüzüne iner. Her şey mükemmel devam etmektedir.

Mişkan’ın açılış töreninde Tanrı tarafından iki kez ateş gönderilir. Birincisi sunulan korbanların tüketilmesi içindir. Bu durumda halk çok sevinçlidir çünkü Tanrı korbanları kabul etmiştir. Bilginler burada “Ranenu tsadikim” mizmorunun okunduğunu öğretirler. Bunun hemen akabinde bir ateş daha iner ve Aaron’un iki oğlu olan Nadav ve Aviu Tanrısal yargı ile karşı karşıya kalırlar. Nadav ve Aviu’nun burun deliklerinden giren ateş bedenlerine zarar vermeden ruh ile beden ilişkisini keser. Bu büyük trajediden hemen sonra Moşe “U aşer diber Ad – Tanrı’nın söylediği budur” ifadesini kullanır. Tanrı burada ona yakın olanlar tarafından kutsanacağını belirtmektedir. Aaron bir taş kadar sessiz kalmıştır.

Tsadikim’in kaybının verdiği acı Bet Amikdaş’ın yıkılmasından dahi acıdır. Tanrı’nın sözlerini açıklamaya çalışan bilgelerden Ramban Tanrı’nın bu kararının Moşe tarafından bilinmediğini ve bir karar olarak ortaya çıktığını savunmaktadır. İbn Ezra ise bu kararın Moşe tarafından bilindiğini iddia eder ama yerinin neresi olduğunu belirtmez. Raşi Tetsave peraşasının sonuda yer alan bir cümleye bakarak daha önceden bunun Moşe’ye bildirildiğini iddia eder. Burada anlamaya çalıştığımız şey Moşe’nin bu kararı bilip bilmediğinden ziyade Tanrı’nın neden buna hükmettiğidir. Çünkü Gemara’da yazılı olan suçların hiç birisi ölümü hak edecek kadar ağır görünmemektedir. İçkili Mişkan’da görev yapmama emri onlar öldükten sonra verilmiştir. Tamam evli değildirler ama bu da dünyanın sonu sayılmaz. Ketoret olayı daha lk günden belki de tam oturmuş değildir. Bütün bu hafifletici söylemleri bertaraf etmeden önce Dubno Magid’in bir öyküsünü anlamaya çalışalım.

Şehrine muhteşem bir saray inşa eden bir kral içeriğinin de mükemmel olması için dünyanın en iyi doktorunu şehirde yaşamaya davet eder. Doktor büyük törenlerle karşılanır. Gelişinin hemen akabinde doktordan maharetini göstermesi istenir. Oldukça yaşlı ve hasta birini iyi etmesi beklenir. Tıbbi açıdan ümit olmadığını gören doktor yine de “merak etmemelerini” söyler ama hasta birkaç günde ölür. Herkes şok yaşamaktadır. Dünyanın en iyi doktoru daha ilk hastasını kaybetmiştir. Kral bunun nedenini sorunca doktor şöyle bir karşılık verir:

Benim buraya “dünyanın en iyi doktoru” sıfatıyla gelişim aslında halka yarar yerine zarar getirecektir. Halk iyi doktor buradadır diye artık sağlığına dikkat etmemeye başlayacaktır. Bunun sonunda da elimden bir şey gelmeyen hastalar çoğalacaktır. Daha ilk günden böyle bir olayın olması aslında halka uyarıdır. Böylelikle halk kendine dikkat edecek ama gereğinde doktor olarak müdahalem gelecektir.

Benzer şekilde Tanrı ile uzaklaşmanın sebebi günahlarımızdır. Günahlar bizi Tanrı’dan uzaklaştırır dönmek anlamına gelen “teşuva” ise yakınlaştırır. Korban da bu amaçla Mişkan’da olmuştur. Halk artık Mişkan var nasıl olsa korbanlar yolu ile kendimizi kurtarırız psikolojisine çok rahatlıkla girebilir. Bu yaklaşım onları Tanrı’dan uzaklaştırır. Çünkü Mişkan her günahın mutlaka tamir edildiği bir yer değildir. Daha açılışın ilk gününde bunun böyle olmadığı iki tsadik insanın ölümü ile kanıtlanmıştır. Yaptıkları hatalar ölümcül görünmese de herkes üzerine düşen sorumluluğu yapmak ve Mişkan gibi yerlere güvenerek yanlışlarını arttırmaktan kaçınmalıdır. Mişkan günahların otomatik olarak affedildiği yer değildir.

Günümüzde de Kipur gününün her günahı affettireceği ve her sene aç geçirilen bir günün sonunda temiz bir sayfanın açılacağı zannedilir. Toplum bu nedenle sene boyunca yaptıklarına dikkat etmez. Kipur heyecanı bittikten sonra da eski haline kolaylıkla döner. Mişkan’ın açılışındaki trajedi işin aslının böyle olmadığının bir kanıtıdır.

Tanrı Mişkan açılış töreninde Şehina’sını açığa çıkarmıştır. Günümüzde de Şehina bizimle birlikte sürgündedir. Aslında burada olmak istememektedir ama yine de Tanrısal karar ile buradadır. Prenses baba evinden iyi olmayan bir yerde yaşamaya mahkum edilmiştir. Bu aslında bizim için büyük bir iyiliktir. Bizler de burada yaptığımız her mitsva ile Şehina’ya sevinç veririz. Bu sevinçle ona yaklaşırız ve onur sürgünden kurtarma yolunda adım atarız.

En büyük mitsvalardan biri Pidyon Şevuyim olarak bilinir. Kaçırılanların kurtarılması olarak çevirebileceğimiz bu mitsva için Sefertora bile satılabilir. Burada bunun adına yapılan her fiziksel adım Tanrı tarafından manevi adımlara çevrilmekte ve Şehina biraz daha özgür kalmaktadır. Çünkü Şehina sürgünden baba evine dönmek istemektedir.

Şiloah akan mitsvası bir yerde yuva yapmış kuşların yumurtası veya yavruları alınmak istendiğinde anne kuşun gönderilmesini gerektirir. Bu mitsva da uzun ömür ile ödüllendirilen bir başka mitsvadır. Burada anne kuş aslında Şehina’yı, yavrular veya yumurtalar da Bene Yisrael’i temsil etmektedirler. Bizler Şehina’yı gönderirken onu baba evine geri göndermeye niyetleniyoruz. Serbest bırakırken Şehina orijinal yere dönsün Bene Yisrael de serbest kalsın diye niyaz ediyoruz.   

Tanrı Şehina’nın sürgünde olduğunu anlamamız için bazen bir takım işaretler gönderir. Sorun bizim bu işaretleri anlamamaktaki ısrarımızdır. Büyük tsadikler gece yarısı kalkarak yere otururlar ve Şehina’nın sürgünde olmasına ağlarlar. Yapılan her iyi edim Şehina’yı orijinal yerine döndürmek için bir adımsa her günah girişimi de sürgününe katkı sağlamaktadır.

Rabi Eli Mansour Pesah gecesi cemaatin başına gelen bir olayı anlatır. Cemaat üyelerinden birinin çocuğu kaybolur. Bütün cemaat  çocuğu aramak için seferber olurlar. Mutlu bir son gerçekleşir ve çocuk bir yerde bulunur. Hayat sevinçle normale döner.

Benzer şekilde Şehina sürgündedir ve kaybolmuştur. Ama nedense kimse onu aramamaktadır. Şehina bize yalvarmakta ve neden onu aramadığımızı sormaktadır. Çünkü Şehina iki bin yıldır sürgündedir. Nasıl ki kimse çocuğu boş vermeden aramaya gittiyse aynı şekilde Şehina da aranmalıdır.

Gemara büyük Rabiler ile olan ilişkilerimizde aradaki saygının korunmasının ve mesafenin gerekliliğini öğretir. Günümüzde çocuklarımızın anne baba ile olan ilişkileri de eski saygı çerçevesini yitirmiştir. Rabilerin insanlarla yakın olması gerektiği bir gerçektir ama saygının da korunması lazımdır. Günümüzün en kutsal yeri bizim için sinagogtur. Sinagog Şehina’nın ortaya çıktığı yerdir. Buradaki hareketlere dikkat etmek biraz daha özenli davranmak gerekir. Neticede Şehina’nın bulunduğu bir ortamda biraz daha kavod ile bulunmak doğrudur. Mişkan açılış töreninde de Şehina ortaya çıkmıştır. Şehina ortaya çıktığında Bene Yisrael coşmuştur. Bu coşku onlara nerede olduklarını unutturmak üzeredir.  Meydana gelen olay yerimizi ve nerede olduğumuzu bilmemiz açısından önem arz etmektedir.  

Aaron bu haberi adlığında sessiz kalır. “Vayidom Aaron.” Halbuki Aaron Tanrı’ya yabancı ketoret getiren Korah’ı hatırlatabilirdi. Benzer bir şekilde Avraam oğlunu korban edilmeye götürürken geleceğini bu oğulla kuracağı sözünü hatırlatabilirdi. Ancak tsadikler bizim bilmediğimiz anlamları bildiklerinden Tanrı’nın kararını kabul ederler. Mısırlılar denizde “yidemu kaaven – taş gibi sessizce” batmışlardır. Aaron da taş gibi sessiz kalmıştır. Bu sessizlik inançsızlığın, isyanın, çaresizliğin sessizliği değildir. Sahip olduğu Tanrı’nın kararlarını kabul etme kutsamasının bir sonucudur. İnsanoğlu başına gelenleri kabul etmek için uzun süreler mücadele ederken Aaron bunu anında kabullenebilmiştir.

Bir tsadik için en büyük ödül Tanrı ile konuşabilmektir. Olayın devamında Tora’nın bir kısmını Tanrı Bizzat Aaron’a öğreterek kabullenmesinin ve sessiz kalmasının ödülünü vermiştir. Tanrı kederli olanlara Şehina’sını açığa çıkarmaz. Aaron ile konuştuğuna göre Aaron bu büyük sınavı vermiştir.

Zohar Akadoş Aaron’un iki oğlunun ölümünün günümüzde yaşayan bizler için bile kapara olduğunu söyler. Tanrı’nın buna benzer kararlarını anlayabilmek bizim için her zaman mümkün olmayabilir. Ancak bazen tsadiklerin kaybı gelecek nesiller için bir koruyucu kalkandır.

Yeoşua zamanında Ay şehrinin kuşatılması sırasında Yair ben Menaşe yani Yosef’in torunu şehit düşer. Bene Yisrael’in Ay yenilgisi bir günahın habercisidir. Ancak bu tsadiğin hayatını kaybetmesi onlar için kapara niteliğinde olmuştur.

Ve gelecekte Tanrı Kendisini ve Şehina’sını açığa çıkardığında, bizler yaptıklarımızla Şehina’nın sürgününü sona erdirdiğimizde tsadiklerle birlikte Tanrı’ya şükran mizmorları söyleyeceğiz. Yeruşalayim dağlarında artık sadece kol Sason vekol simha kol hatan vekol kala – sevinç ve meserret sesi ile gelin ve damadın sesi duyulacaktır amen.    

                                                                                            DİVRE TORA

                                                                                     Rav Selim Eskenazi

“Veitkadiştem viyitem kedoşim...” (Vayikra 11:44)

“Ramhal” (Rabi Moşe Hayim Luzatto), “Mesilat Yeşarim” adlı eserinde dünyanın en üstünde bulunan kabala öğretilerini, ruhaniyet yolunda yükselişi arayan ve arzulayan insanların, midot’unu yani karakter özelliklerini nasıl mükemmeleştirebileceğini öğreten, meşaketli bir ruhani merdivene tercüme etmiştir.

Ramhal’ın kitabın girişinde söylediği gibi ancak derin bir çalışmayla ve ince detaylarına kadar uygulamayla çıkılabilecek bu merdivenin birinci basamağı Tora’dır. Amida duasının 5. berahasında söylediğimiz gibi mükemmel teşuva yapmak için yani Dünyanın Yaratanı’na dönebilmek için önce Tora öğrenmek gerekir. Berahanın başında “Aşivenu Avinu leTorateha” yani “Babamız, bizleri Tora’na döndür”, Berahanın sonunda ise “veAhazerinu bitşuva şelema lefaneha”, “ve bizleri Senin önünde mükemmel teşuva’ya döndür” denmektedir.

2. adım Tora’nın yasakladığı “yapma mitsvaları” , 3. adım ise Tora’nın yapılmasını emrettiği “yap mitsvaları” konusunda dikkatli olmaktır. Bu 2 adımın da benliğe geçirilmesinin ardından artık Aş-em’in ibadetinde mükelleşme adımları çıkılmaya başlanabilir. Türkçeye kutsiyet olarak çevrilen “keduşa” bahsi geçen mükemmeliyet merdiveninde peygamberlikten evvelki basamak olan “ruah akodeş”ten önceki basamaktır.

Rav Elye Lapyan kitabı Lev Eliyau’da “keduşa” kelimesini şöyle tercüme etmektedir. Her türlü kötü karakter özelliğinden ve fiziksel zevkten arınılmışlık. Bir mitsva yapıldığı zaman bir ağacın ekimi yapılmış gibi olurken, “keduşa” ekilen bu ağacın meyvesidir. Bu meyve bir başka deyişle “dvekut bAş-em” yani Aş-em’e yapışmaktır. Fakat “keduşa”nın fiziksel zevklerin hükmettiği bir vücutta barınmasına imkan yoktur. Çünkü bir kişinin fiziksel zevklere yapışması, Aş-em’e yapışmasına çelişki oluşturmaktadır.

Bilgelerimiz, insanın karakterini geliştirmesine öncülük edecek farklı rehberler oluşturmuşlardır. David aMeleh Teilim kitabında şöyle diyor “sur mera vaase tov”, “kötüyü terk et ve iyiyi yap”. Bu rehberlerden bir tanesi insanın öncellikle kötü karakter özelliklerinden vazgeçmesini temel alıyor.

Ünlü kabalist Ari aKadoş (z”l) şöyle öğretmektedir: Öfke çok çok kötü bir karakter özelliği olmasıyla beraber, diğer tüm kötü karakter özelliklerinden farklı bir özelliğe sahiptir. İnsanın vücudundaki 248 uzvuna karşılık, 248 tane de ruhani uzvu bulunmaktadır. Eğer bu fiziki uzuvlardan bir tanesi ile bir günah işlediyse ruhani uzvuna da zarar verir ve o uzvu manevi olarak kirletir. Fakat öfke insanın bütün ruhani benliğine zarar verir ve ruhunun tamamını, 248 uzvunu kirletir. 

Zoar aKadoş Tetsave peraşasında şöyle öğretmektedir: İnsanoğlu, öfkesi yüzünden içindeki neşama’yı “ruah tuma” yani manevi kirli ruh ile değiştirmektedir. Rav Elye Lapyan: Öfke sahibi bir kişiden neredeyse ümit yoktur çünkü bu karakter özelliğine bağlanmış biri hiçbir ruhani basamağa tutunamaz. Ari aKadoş (z”l) öğrencisi Rabi Hayim Vital’i öğrencilerine karşı bile öfke göstermemesi konusunda uyarmıştır.

Bahsettiğimiz bütün bu basamaklar bizlere çok uzakmış gibi gözükse de, sonlu kavramlarla bağdaştırılmayan ruhaniyet merdivenlerinde keduşa’ya yükselmeyi arzulayan kişinin, Akadoş Baruh U’nun ruhani yürüyen merdiveni sayesinde, o kişiye verilen potansiyel doğrultusunda yükselmesi, bu dünyadaki vazifesidir. 

 

                                                        ASE   LEHA   RAV : KENDİNE RAV SEÇ

                                                                      RAV ELİYAU KOEN Z’’L:MAHAZİKE-TORA

                                                                                                 

                                                                                                  EMET (4)

C-Hakikatları değiştirerek başkalarına aktarmanın müsaadeli olduğu durumlar

 Geçen yazılarımızda doğru konuşmanın ne  kadar önemli olduğunu ve bizlerin bunda çok titiz davranmamız gerektiğinden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise, bazen doğruyu söylerken, Tora` nın başka bir emri ile çatıştığımız anda, ne yapmamız gerektiğinden söz edeceğiz.

Örneğin bir arkadaşımızın bize, filânca kişinin onun hakkında kötü konuşup konuşmadığı hakkında bize soru sorduğunda, cevabımız ne olmalıdır? Eğer, evet senin hakkında kötü sözler söyledi (ki bu doğrudur) dersek, gerçi doğruyu söylemiş oluruz, fakat diğer taraftan Tora` nın “Laşon ara” yapmama emrine karşı gelmiş oluruz. Bu ve benzeri durumlarda ne yapmamız lazımdır?

Talmud ` ta iki ayrı yerde, Tora` mızın belli kurallarına ve emirlerine karşı gelmemek için, veya da insanlar arasında sulh ve barışın tesisi için doğruyu saptırarak veya da değiştirerek anlatmamız gerektiği yazılıdır. (Masehet Yebamot 65; Baba Metsia 23) Bunların ne olduğunu örneklerle açıklamaya geçmeden evvel, dört ayrı temel kuralı iyice bilmemiz ve benimsememiz gerekir.

Birinci kural: Doğruyu saptırmaya veya değiştirmeye karar verdiğimiz anda, bunun başkasına zararı dokunmayacağına emin olmamız lâzımdır. Eğer doğruyu değiştirirken , başkasını güç durumda bırakacaksak, veya da utanmasına sebep olacaksak, veya buna benzer hoş olmayan şeylere sebep vereceksek, katiyetle bu değiştirmeyi yapmamalıyız.

İkinci kural: İnsanlar arasında sulh ve barışın tesisi için, doğruyu ve gerçekleri söylememek, tersine onları saptırmak yalnız mübah değil, aynı zamanda Mitsva` dır, ve bunu yapmak için gayret sarfedilmelidir. İlerde açıklıyacağımız başka sebeplerden dolayı, değişiklik yapmak müsaadesi ise isteğe bağlıdır, mitsva değildir.

Üçüncü kural:  Devamlı yalan konuşan biri, günün birinde tövbe edip, bir daha yalan konuşmayacağına dair söz vermişse, bundan böyle sulh ve barışın tesisi için bile olsa, doğruyu saptırarak anlatamaz.

Dördüncü kural: Gerçekleri değiştirerek anlatmaya karar verdiğimizde, bunu kısa bir şekilde en cüzi kelime ve cümleleri kullanarak yapmalıyız. Lüzumundan fazla şeyler söyleyerek yalanları çoğaltmamalıyız.

Bu dört kurala sadık kaldıktan sonra, hakikatları değiştirmeye Rabilerimiz, Tora` nın başka emirlerine karşı gelmemek için müsaade etmişler ve buna “yalan konuşmak” değil  de “doğruyu değiştirmek” (Leşanot) tabirini kullanmışlardır.

                                                   

                                                                                              TARİHİMİZDEN

                                                                                          RAV YOSEF ESKAPA

Bu yıl sizlere öncelikle Hahambaşılarımızın hayatını kısaca tanıtmaya çalıştık. Son olarak Rav David Asseo’nun hayatından kısa bilgileri paylaştık. Birkaç hafta süre ile İzmir şehrinin “hahambaşı” konumuna erişmiş olan bazı bilgelerinin yaşamlarından kesitleri  sizlerle paylaşmaya çalışacağız.

1572 yılında Selanik’te doğan Rabi Yosef Eskapa babası Rabi Şaul Eskapa’nın çabalarıyla çok iyi bir dini eğitim gördü. 1600’lü yılların başında İzmir Musevi Cemaati’nin dini lideri oldu ve bu görevi önceleri Rabi Yeoşua Eskenazi Azarya ile birlikte sürdürdü. Zaman zaman fikir ayrılıklarına düşseler de bu birliktelikleri devam etti. Rabi Azarya’nın ölümünden sonra Rav Eskapa  1662 yılında vefat edene kadar İzmir Cemaati’nin dini lideri olarak görev yaptı. Onun zamanında meydana gelen Sabetay Tsvi olayında Tsvi’nin cemaatten kovulmasına hükmetti.

Rav Eskapa’nın bu gün dahi bilinen ve uygulanan eseri “Roş Yosef” aslında Rabi Yaakov ben Aşer’in Arbaa Turim kitap serisine yazdığı yorumları içerir. İzmir cemaati bu gün bile özellikle “Hevra Kadişa Şel Kabarim” ile ilgili konularda Rav Eskapa’nın öğretilerini takip eder.

Rav Eskapa’nın ebediyete intikal ettiği tarih olan 26 Tevet günü çok eski bir gelenek olarak Hevra Kadişa Şel Kabarim yetkilileri halkın katılımı ile onun Gürçeşme mezarlığındaki kabrini ziyaret eder ve özel bir limud yapar. Hevra Kadişa Rav Eskapa’yı kurucuları olarak kabullenir.

                                                                                      MİMAAYAN

                                                                                      RavİsakAlaluf

                                                                             SESSİZ KALMAYI BİLMEK

“Vayomer Moşe U aşer  diber Ad... lemor bikrovay akadeş  veal pene kol aam akaved vayidom Aaron. – Moşe Aaron’a “yakınlarımla kutsanacak tüm halkın önünde onurlanacağım” derken kastettiği buymuş deyince Aaron sessiz kaldı.” (Vayikra 10/3)

Aaron hayatının en zor sınavı ile karşı karşıyadır. İki oğlu Tanrı’nın huzurunda yanlış bir davranışta bulunmuş ve Tanrı tarafından ölümle cezalandırılmışlardır. Aaron oğulları için ağıt yakarken Moşe yukarıdaki sözlerle devreye girer. Aaron sessiz kalması gerektiğini anlamıştır.

Raşi “yakınlarımla kutsanacak” sözünü seçtiğim insanlar tarafından, gözümde seçkin olan insanlar tarafından kutsanacağım şeklinde açıklar. Gerçekten de Nadav ve Aviu Tanrı gözünde seçkin insanlar ve iyi birer tsadiktirler. “Halkın gözünde onurlanmak” terimi için Raşi Masehet Zevahim 115 B’den bir alıntı yapar. Tsadikler sert yargıya maruz kaldıklarında halk Tanrı’yı daha fazla onurlandırma gereğini hisseder. Çünkü eğer tsadikler bile böyle cezalandırılabiliyorsa raşa olanların kimbilir başlarına neler gelebilecektir?


                                                                                    

                                                                                         HAFTANIN SÖZÜ

Eğer  benim sizinle  yaptığım anlaşma- TORA- olmasaydı,  gece  ve gündüz, göklerin  ve yerlerin  kurallarını koymazdım. (Yirmiyau 33/25)