Bu Hafta İçin Saatler 

 14TEVET

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5776

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:03

   17:23

-----

Yeruşalayim

16:08

17:28

Tel Aviv

16:22

    17:24

26ARALIK

Tel Aviv

16:27

17:29

İstanbul

16:26

    17:08

2015

İstanbul

16:30

17:12

İzmir

16:36

17:26

 

İzmir

16:41

17:31

        VAYHİ-ויחי

                                                                                                                                              

                                                                                             

                                                                               PeraşaÖzetİ
                                                                           [www.chabad.org]

Yaakov hayatının son 17 yılını Mısır’da geçirir. Ölümünden önce Yosef’e, kendisini Kutsal Topraklar’da gömeceğine dair yemin ettirir. Yosef’in iki oğlu Menaşe ve Efrayim’i mübarek kılar ve onları, Yisrael ulusunu oluşturan on iki kabileden ikisinin başı olarak ilan eder.

Yaakov çocuklarına tarihin sonundan bahsetmek ister fakat Tanrı buna olanak tanımaz. Yaakov oğullarının her birine kendi kabilesinin karakteri doğrultusunda birer beraha verir: Yeuda’dan, liderler kanun koyucular ve krallar çıkaracaktır. Yüksek dini görevliler Levi’den, Tora bilginleri Yisahar’dan, denizciler Zevulun’dan, öğretmenler Şimon’dan, askerler Gad’dan yargıçlar Dan’dan, zeytin üreticileri Aşer’den vs. çıkacaktır. Reuven, babasının özel aile yaşantısına karıştığı için azarlanır. Şimon ve Levi Şehem’de gerçekleştirdikleri katliamdan ve Yosef’e yönelik komplolarından dolayı paylanır. Naftali’ye bir ceylan sürati, Binyamin’e bir kurt sertliği Yosef’e de güzellik ve üretkenlik bahşedilir.

Yaakov’un ailesi, Paro’nun bakanları, Mısır’ın önde gelen asillerive Mısırlı süvarilerden oluşan büyük bir cenaze korteji, Hevron’daki Mahpela Mağarası’nda gömülmek üzere Erets-Yisrael’e götürülen Yaakov’a eşlik eder.

Yosef de 110 yaşındayken Mısır’da ölür. Ölümünden önce o da, kemiklerinin ileride Mısır’dan çıkıldığında götürülmesini ve Erets-Yisrael’e gömülmesini vasiyet eder ve yaklaşmakta olan kölelik ve zulüm yıllarında Bene Yisrael’i ümitle ayakta tutacak olan şu sözleri söyler: “Ben ölmek üzereyim. Tanrı sizi mutlaka hatırda tutacak ve sizi bu ülkeden, Avraam, Yitshak ve Yaakov’a [vereceğine dair] yemin etmiş olduğu ülkeye çıkaracak” (Bereşit 50:24).

 

                                                       Mİ-DRAŞ YİTSHAK

                                                              Rav İsak Alaluf

     “ŞEMA” DUASI DUDAKLARDAN DÖKÜLDÜĞÜNDE

 “Vayhi Yaakov beerets Mitsrayim şeva esre şana – Yaakov Mısır topraklarında on yedi sene yaşadı.” (47/28)

Bereşit kitabını nihayete erdiren ve Şemot kitabı ile bağlantı kuran bu hafta okuduğumuz Vayhi peraşası yukarıdaki cümle ile başlar. Bilgeler “yaşadı” anlamına gelen “vayhi” sözcüğünün sayısal değerinin otuz dört olduğunu öğretir.  Bu rakam aslında Yaakov’un hakikaten yaşam bulduğu otuz dört yıla gönderme yapar. Bu yıllar Yosef ile geçirdiği ilk on yedi yıl ve ölmeden önce yine Yosef ile geçirdiği son on yedi yıldır. Midraş Baal Aturim daha iddialı bir açıklama yapar ve Yaakov’un hayatının Mısır’da geçen son on yedi yılının hayatının en güzel yılları olduğunu söyler. Bu yıllar bereket, iyilik ve barış doludur. Halbuki geriye kalan yüz otuz yıl acı ve sıkıntılarla geçmiştir.

1789 ile  1866 yılları arasında yaşamış olan Lubavitch’li  Rabi Menahem Mendel küçük iken gittiği yeşivada öğretmeninin Baal Aturim’e göre yaptığı bu açıklamayı hayretle dinler ve bunu zamanın en büyük bilginlerinden biri olan büyükbabası Liadi’li Rabi Schneur Zalman’a sorar. Aslında sorusu son derece mantıklı ve gerçekçidir. “Atalar içinde en önemlisi olan Yaakov nasıl en güzel yıllarını putperest olan Mısır ülkesinde geçirebilir?”

Rabi Zalman torununa yine Tora’dan bir pasukla karşılık verir: Bereşit 46/28’de Yaakov’un Mısır ülkesine gelmeden önce Yeuda’yı   bir öncü olarak Goşen eyaletine gönderdiği  yazılıdır. Midraş Yaakov’u bu hareketinin amacının Goşen’de Yaakov ve çocuklarıyla birlikte öğrenebilecekleri bir “öğrenim evi” kurmak olduğunu öğretir. Rabi devam eder: bir kişi devamlı olarak Tora öğrenip kendini Tanrı’ya yakınlaştırırsa herhangi bir yerde bile hayatının en güzel günlerini yaşayabilir. Bu da onun için gerçek bir yaşam olur. 

Rabi Schneur Zalman’ın bu öğretisi bir Yahudi’nin yaşamı hakkında çok ciddi ipuçları vermektedir. Mısır sürgünü ile diasporayı tadan Yahudiler artık yaşamlarının değişmez bir parçası olan “sürgün” psikolojisi ile yaşamayı yüzyıllar içinde öğrenmişlerdir. Sadece yetmiş yıl süren Babil sürgününde ayakta kalmayı başaran toplum bir anlamda kendini çok daha uzun süren ve daha sonlanmamış olan Roma sürgününe hazırlamıştır. Yirmi yüzyıla yaklaşan bu acımasız sürgün beraberinde Yahudi toplumuna yıkımı, toplu katliamları, pogromları, enkizisyonu ve nihayet de Holocaust’u getirmiş toplum yok olmamak için azami bir mücadele vermiştir.  Bu güne kadar ayakta kalmayı başaran Yahudiler bunu öğrendikleri Tora ile yakınlaştıkları Tanrı’nın lütfuna borçludurlar. Tora öğrenimi devam ettikçe toplum Tanrı’ya yakınlaşmış ve toplum yok olmadan yaşamayı başarmıştır.

Şimdi ise Yahudi toplumu çok daha büyük bir tehlikenin eşiğindedir. Sifri’ye göre özümlenmenin yedi aşamasının ilki Tora öğrenimini bırakmaktır. Yahudiler bu gün Tora öğrenimine gerektiği önemi vermeyen bir toplum haline gelmişlerdir. Bu uzaklaşma Tanrı ile olan iletişimin zayıflamasına neden olmakta ve içinde bulunduğumuz sürgün başka kültürlere adapte olmuş bireylerin giderek fazlalaştığı bir toplumun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu adaptasyon aslında binyıllardır Yahudileri hayata bağlayan ana damarın kesilmesi anlamındadır. Bu durdurulmadığı durumda gelecek bu haftaki Stuma yani kapalı peraşanın anlatmaya çalıştığı gibi karanlık ve belirsiz olacaktır.

En karanlık zaman tan ağarmasından hemen önceki zamandır deyişi peraşadaki bir Midraş ile bağlantılı olarak kalpleri aydınlatmaya devam etmektedir. Yaakov ölüm döşeğinde çocuklarına bazı sırları açıklamak ve onları kutsamak isterken Şehina’nın kendisinden uzaklaştığını hisseder. Çocuklarına herhangi birinin bir yanlışı olup olmadığını korkuyla sorar. Çocukları hem babalarını hem de ilkesel olarak gelecek nesilleri rahatlatan ve Tanrısal ışığa dönmelerini sağlayan o eşsiz cümleyi söylerler:

“Şema Yisrael! Ad… E.loenu Ad… Ehad.

Yaakov bunun üzerine rahatlar, “baruh şem kevod malhuto leolam vaed” diye yanıt verir ve çocuklarını kutsal kılar. 

“Şema Yisrael! Ad… E.loenu Ad… Ehad.

Yahudiliğin temeli, Tanrısal ışıkla olan bağın devamlı kaynağı. Tek Tanrı inancının, başka tanrı olmayacağının ve Yahudilerin yanlış yapsalar bile en son anda dönecekleri tek istikametin belirleyici cümlesi. Bu cümle gelecek nesillere aktarıldığında en karanlık anları bile aydınlatacak meşale olmaya devam edecektir. 

                                                                                             DİVRE TORA

                                                                                           Rav İzak Peres

                                                                                               Son Yıllar

Gençlik yıllarındaki trajedilerin aksine, Yaakov’un son seneleri huzur ve mutluluk içinde geçti. Oğluyla yeniden bir araya geldi ve onun Mısır’daki en güçlü ikinci kral olduğunu gördü. Geçirdiği zor zamanlarda şikayet etmediği için Tanrı’nın kendisine verdiği bir ödüldü bu.

Bir çok tsadikin zorluklar yaşadıktan sonra son yıllarını keyif içinde geçirdiklerini görürüz. Aynı şey Sarah için de geçerlidir. Son 37 senesi oğlu Yitshak’ı yetiştirerek mutluuk içinde geçmiştir. Dindarlar için son yılları huzur içinde yaşadıkları bir ödüldür. Kötüler için bunun tam tersi geçerlidir. Genellikle gençlik yılları geçici zevkler peşinde harcanırken son seneleri bu umursamazlıkların bir cezası niteliğinde hep acı içinde geçer.

Yaakov öleceği için o kadar mutluydu ki oğullarını etrafına toplayarak onlara  Maşiah’ın geleceği tarihi bildirmeye karar verdi. Fakat bu güç elinden alındı. Neden Tanrı Yaakov’un Maşiah’ın geleceği tarihi açıklamasına engel oldu? Maşiah’ın geleceği tarihi bilmek hayatı daha güvenilir kılmayacak mıydı? Fakat Tanrı, Yahudiler’in doğru ya da yanlış yapma seçimlerini ellerinden almak istemedi. Yaakov, Maşiah’ın geleceği tarihi söyleseydi o zaman Yahudiler uygunsuz davranışlar sergiler, Maşiah’ın nasılsa geleceğini bilerek o şekilde davranmaya devam ederlerdi. Fakat Tanrı Maşiah’ın gelişinin gizli kalmasını istedi çünkü insanların hareketlerinin ona göre şekillenmesini istemedi. Yine de Yaakov’dan 3000 sene sonra yaşayan Malbimi Maşiah’ın ne zaman geleceğine dair tahminlerde bulundu. ‘ Yaakov’un bile izni yokken sen neden böyle yaptın?’ diye soranlara da bir hikaye ile cevap verdi:

Bir baba oğul evlerinden çok uzağa seyahate çıktılar. Çok fazla yol almamışken oğlu babasına sordu ‘ Ne zaman gideceğimiz yere varacağız?’ Baba oğlunu susturdu ve onu cevapsız bıraktı. Yolculuklarına devam ettiler. Günler geçtikten sonra çocuk tekrar sordu. ‘ Ne zaman varacağız?’ Bu sefer babası tam varacakları tarihi söyledi. ‘Neden ilk sorduğumda bana bu cevabı vermedin?’ diye  oğlu sorduğunda şu cevabı aldı: ‘Çünkü ilk sorduğunda daha yeni yola çıkmıştık ve varacağımız yere daha çok vardı. Ama şimdi yaklaştığımız için sorduğun soru daha makul oldu.’

Yaakov, Maşiah’ın geleceği tarihi söylemek istediğinde, o tarih çok uzaktı. Fakat artık onun üzerinden çok zaman geçti .Maşiah zamanına yaklaştığımız için Maşiah’ın ne zaman geleceği sorusu artık makul karşılanmaktadır ve bir cevabı hak etmektedir.

                                                                     ASE   LEHA   RAV : KENDİNE RAV SEÇ

                                                                                   RAV ELİYAU KOEN Z’’L:MAHAZİKE-TORA

                                                                             Yemek ve İçmekten sonraki Berahalar

 

D-Birkat Bore Nefaşot

Son Beraha’sı “Birkat a-Mazon” veya “Meen Şaloş” olmayan bütün yiyecek ve içeceklerden sonra söylenen Beraha “ Bore Nefaşot “ tur. Bir şartla ki, diğer Berahot’lar gibi,  katı yiyecekler için “kazayit” ve içecekler için  “reviit”  kadar  yenip  içilmiş olsun.

Diğer “Berahot aharonot “lara kıyasla bu beraha’nın metni kısadır. Ve şöyledir. “Baruh ata a….E…meleh a-olam, Bore nefaşot rabot ve hesronan, al kol ma şebarata,leahayot baem nefeş kolhay, Baruh hay a-olamim “.

Baştaki Berahot’lardan “Şeakol “ gibi genel bir  beraha’dır. Gerek ağaçta yetişen meyvalara ( Şiva minim hariç ) gerek toprakta yetişen sebze ve meyvalara,gerek et, tavuk, yumurta, balık, peynir, çukulata, ve şekerlemelere, su dahil          (şarap hariç) her türlü içeceklere, kısaca, içip yiyerek faydalandığımız  her  şeyden  sonra  “ Bore  Nefaşot ”  beraha’sı  söylenir.

Şiva minim`lerden olan Buğday taneleri, bütün olarak pilâv gibi pişirildiklerinde (bulgur) veya da ateşte kavrulduklarında ilk Beraha`sı “Bore peri a-adama” ve son Beraha`sı “Bore nefaşot”tur. Aynı şekilde pirinçle yapılan pilâv çeşitlerine, ilk Beraha “Mezonot” son Beraha`da “Bore Nefaşot” tur. Pirinçten yapılan ekmek dilimlerine (Patit, pirhiyot orez) de, ilk Beraha “Mezonot” son Beraha da “Bore Nefaşot” tur.

Mısır veya patates unundan yapılan kek veya da ekmeğe, ilk Beraha “Şeakol” son Beraha olarak da “Bore Nefaşot” söylenir.(Şulhan Aruh Orah Hayim 208/8).

“Bore Nefaşot” Beraha`sını yenildiği ve içildiği yerde söyleme mecburiyeti yoktur. Her yerde söylenebilir. Bir şartla ki yemeyi veya içeceği şeyden sonra uzun zaman geçmesin.

                                                                                      TARİHİMİZDEN

                                                          ŞELOMO BEN HAYİM ALFANDARİ

1745 ile 1762 yılları arasında bu görevi üstlenmiş “dayan” unvanına sahip bilgelerdendir. 1753 yılında Rabinik diplomanın ilk evresi olan “isur ve eter” belgesini vermeye hak kazanır. 1760 yılından itibaren imzası artık belgelerde daha sıkça görünür. İzmir’in büyük Rabilerinden Rabi Hayim Abulaf’la ile çağdaştır. 1774 yılında vefat eder. Sultan 1. Mahmud, Sultan 3. Osman ve Sultan 3. Mustafa dönemlerinde halkına yön vermeye çalışmıştır.

                                                                                        MİMAAYAN

                                                                          KAYNAKLARIMIZDAN

                                                                                Rav İsak Alaluf

                                                                      BEREŞİT KİTABINI OKUMAYI BİTİRİRKEN

 Bereşit kitabı Yosef’in ölümü ile noktalanır. Bu artık Bene Yisrael için “sürgün” demektir Mısır esaretinin bir anda başlamadığını biliyoruz. Yaakov yaşarken zaten esaret diye bir şey yoktur. Çünkü Yaakov Goşen’de kapalı bir cemaat kurmuş ve kimsenin çıkışına izin vermemiştir. Burada Tora ve Yahudilik kurallarına göre yaşayan Bene Yisrael sürgüne bile olsalar, sıkıntı yaşamamışlardır. Yaakov’un ve o zamanki tsadiklerin ölümü atalarımızın dış dünyaya bakışlarını değiştirir. Bu değişim “acaba onlar neler yapıyor ben de onlar gibi yapsam mı” düşüncesini doğurur. Bu düşünce ile Mısır toplumu içine karışan atalarımız hızla asimile olmaya başlarlar. Bu asimilasyon sonunda Mısır otoritelerinin de dikkatini çeker. Sonuçta sürgün acılarını kademe kademe göstermeye başlar. Bu acılar artan bir ağırlıkta atalarımızı zor durumda bırakır. İşte önümüzdeki hafta okumaya başlayacağımız Şemot kitabı bu sürgünün ve esaretin acılarını anlatmak ile işe başlar. Buradan nasıl kurtulduğumuzu adım adım anlatır. Hazak venithazak .

                                                                                                HAFTANIN SÖZÜ

                                                         Oğlum babanın emrini koru annenin öğrettiğini bırakma

                                                                                                  (Mişle)