Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

21 ELUL

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5779

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:03

19:13

-----

Yeruşalayim

17:54

19:04

Tel Aviv

18:20

19:15

 21EYLÜL

Tel Aviv

18:10

19:06

İstanbul

18:51

19:30

2019

İstanbul

18:39

19:17

İzmir

18:50

19:39

İzmir

18:39

19:28

Kİ TAVO- כי תבוא



Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Devarim 26:1-29:9)

 


Moşe, Bene-Yisrael'e talimat verir: Tanrı'nın ebedi mirasınız olarak verdiği ülkeye girdiğinizde ve oraya yerleşip toprağı ekip ürünleri toplamaya başladığınızda, meyve bahçelerinizin ilk olgunlaşan meyvelerini (Bikurim) Bet-Amikdaş'a getirin ve Tanrı'nın sizin için yaptığı her şey için minnettarlığınızı ilan edin.

Peraşamızda, Leviler ve yoksullara verilen onda birlik paylardan ve Ree peraşasının başında söylendiği gibi Gerizim ve Eval dağlarında, berahaların ve lanetlerin nasıl duyurulacağından da bahsedilir. Moşe, insanlara Tanrı'nın seçilmiş halkı olduklarını, onların da aynı şekilde Tanrı'yı seçtiklerini söyler.

Ki Tavo'nın son bölümünde Tohaha ("Sert Uyarılar") bölümü yer alır. Tora'nın emirlerini uygularlarsa Tanrı'nın ödül olarak vereceği berahaları sıraladıktan sonra, Moşe, Tanrı'nın emirlerini terk etmeleri durumunda başlarına gelecek hastalık, kıtlık, yoksulluk ve sürgün gibi kötü olayların uzun, sert bir hesabını verir.

Moşe, insanlara sadece bugün, halk olarak doğumlarından kırk yıl sonra, "bilmek için bir yürek, görmek için bir göz ve duymak için bir kulak"a sahip olduklarını söyleyerek sözlerine söz verir.


ZAHOR ET YOM AŞABAT – ŞABAT GÜNÜNÜ HATIRLA

 


Şabat günü üzüm veya benzeri meyveler içmek için sıkılamaz. Yemeğin içine limon sıkmak mümkündür. Islak olan bir kumaş sıkılamaz. Sıkma olayı olmaması için masa süngerle silinemez.

HAFTANIN SÖZÜ

 


“Kardeşinin boğasını veya davarını uzaklaşmış halde görüp de onları görmezden mi geleceksin?
Onları mutlaka kardeşine geri ulaştırmalısın.” (Devarim 22/1)

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
KADİRŞİNAS OLABİLMEK



 

Hepimizin hayatında aklımızdan defalarca geçmiştir. İyilikbilir olmak. Teşekkür etmek. Nedense bu konuda insan olarak çok fazla eksiğimiz vardır.

Mısır çıkışı hikayesinin başından Sinay dağında Tora’yı aldığımız zamana kadar yirmi yedi yerde “Akarat Atov” ile ilgili öğretiler vardır. Tora “su” gibidir. Eğer kişi Tora yolunda yetiştirir ve davranışlarını ona göre geliştirecek olursa Tora ona hayat kaynağı olacaktır. Eğer bunu kendini iyileştirmek için kullanmazsa o zaman bildikleri ona bir yarar sağlamaktan uzak kalacaktır. Gemara yeşiva eğitimine alınan öğrencilerde bu özelliklerin sorgulanması gerektiğini aksi durumda öğretilen bilgilerin yararı olmayacağını öğretir.

 “Akarat Atov” Tora’nın birçok temel mitsvasının esasını oluşturan bir mitsva olarak karşımıza çıkar. Midot dediğimiz davranışların en önemlilerinden biridir. 

Bu özellik neden çok önemlidir diye sorsak etik olduğu, ruhu rafine ettiği için cevabını sıkça duyabiliriz. Ancak Rabiler olaya daha farklı bir yönden açıklama getirirler. Şemot kitabının hem  en başında Mısır üzerine yeni bir kralın geçişi belirtiler. Burada kullanılan “meleh hadaş – yeni kral” ifadesine Gemara’da Rav ve Şemuel adlı bilginler farklı görüşler sunarlar. Birine göre gerçekten yenidir. Diğerine göre ise karar ve düşünceleri yenilenmiştir. Karar ve düşüncelerinin yenilenmesini anlamak kolaydır. Yosef’in iyiliklerini anmak veya anımsamak istememektedir. Olabilir. Kadirşinas değildir. İyiliği bilmek ve tanımaktan uzaktır. Buna gerek duymamaktadır. Birçok şeyi burada belirtmek mümkündür. Ancak yeni bir kralın daha işin başında Mısır ekonomisini çöküşten kurtaran Yosef’i bilmemesi daha güç anlaşılır bir durumdur. Nitekim Yosef Mısır’da bir idoldür. Moşe Paro ile Bene Yisrael’in salıverilmesi için konuşmaya gittiğinde paro “lo yadati et Ad…” diyerek klasik bir tanrıtanımaz durum sergiler.  Midraş Kişinin tanrıtanımaz olmasının ilk adımının kişilerin yaptığı iyiliklere minnet duymaması ile başladığını öğretir. İnsanlara karşı minnet duymayan biri zamanla Tanrı’ya da bunu duyamaz ve zaman içinde tanrıtanımazlığa kadar gidebilir. İnsanların iyiliklerini bilmezden gelmek bu konuda atılan ilk adımdır. Gemara “kol akofer betovat havero yihfor betovat akadoş Baruh U” demektedir. Hele Tora yolunda yürüyen bir kişi gerektiği gibi şükran duymayı bilmezse zaman içinde Tanrı’ya da gerçekten şükran duyamaz. Bu da onu Tora yolundan uzaklaştırır. 

Sefer Ahinuh anne baba saygısını işlediği bölümünde bu mitsvanın çok zor olduğunu çünkü anne babaya ne yapılırsa yapılsın yeterli olamayacağını öğretir.  Bunu ruhumuza işlersek Sefer Ahinuh’a göre gerçekten Tanrı’ya minnet duymayı başarabiliriz.  Gemara “tsaar gidul banim – çocuk büyütmek sıkıntıdır” derken çocuklarımızı hangi değerlerle eğiteceğimiz konusunda kararlı davranmamız gerektiğini vurgulamak istemektedir. Günümüzde çocuklarımızın minnet duyma, teşekkür etme, iyilik bilme konusunda ne kadar zayıf olduklarını gördüğümüzde anne baba olarak görevimizi ne kadar ihmal ettiğimizi de görmüş oluruz. 

Şimdi sorumuzu soralım: Neden bunu yapmakta yani teşekkür etmekte, minnet duymakta, iyiliği bilmekte eksiklerimiz vardır? Neden bu konularda kendimizle bunu yapmamak için adeta güreşir, mücadele ederiz?

Bununla ilgili olarak birçok neden ortaya koymak gerekir ama her şeyden önce bazı şeylerin garantisine güveniriz ve bu şeyler bizde alışkanlık yaratır. Sanki son derece doğalmış gibi görürüz. Teşekkür etmek aklımıza bile gelmez çünkü farkında olmayız. Rabi Samson Rafael Hirsch “man” gıdasından şikayet eden Bene Yisrael’in tam olarak bu özelliğin aksi gibi davrandığını söyler. Çünkü her gün man yapmaktadır. Son derece doğal bir olay gibidir. Lezzetlidir. Eksikliği görülmemiştir. O halde bunun için şükran duymaya, teşekkür etmeye ne gerek vardır düşüncesi hakimdir. Hatta çoğumuzun yaptığı gibi “sıkılma” dediğimiz hastalık ortaya çıkmıştır. 

Leibowitz adında bir doktor tıp eğitimini tamamladıktan sonra Yeruşalayim’de Aish Atora yeşivası başkanı Rabi Noah Weinberg’den ruhani anlamda eğitim alır. Hem maddi hem manevi anlamda eğitilmiş olan bu hekim iyi bir hastanede göreve başlar. Günün birinde acil servise kalp krizi geçirmiş bir kadın getirilir. Kadının kalbi durmuştur. Birkaç deneme sonunda bu kalp çalışmaz ve doktorlar yapılacak bir şey olmadığını görünce olayı bırakırlar. Dr. Leibowitz ise birkaç deneme daha yapmak için çaba gösterir. Uzun süren çabalardan sonra kalp yeniden çalışır. Kadın birkaç saat sonra hastanedeki yatağında oturmakta ve eşiyle sohbet etmektedir. Kadın ve eşi kendisini kurtaran doktoru görmek ister. Doktor yanlarına gelince bir teşekkürün yeterli olmayacağını belirtir ve sözlerini şöyle sürdürür: Eve gidip torunlarımı gördüğüm zaman sana teşekkür edeceğim. Sokağa çıkıp yürüyebildiğimde sana teşekkür edeceğim. Arkadaşlarımla çıkıp dolaştığımda normal yaşamımı sürdürebildiğimde sana teşekkür edeceğim. Ancak o zaman gerçek anlamda minnetimi ifade edebilirim. Dr. Leibowitz bunu duyunca çok duygulanır ve eve geldiğinde şunu kendi kendine söyler. Evime gelip de eşimle çocuklarımla oturduğumda bana bu gücü veren Tanrı’ya teşekkür edeceğim. İşimi yapabildiğimde bana bunları öğreten öğretmenlerime teşekkür edeceğim. Sinagoga gelip de Tanrı’ya dua etmeye başladığımda bana bunu öğreten Rabi Weinberg’e minnet duyacağım. Belki o zaman gerçekten verdiği bütün bu nimetler için Tanrı’ya teşekkür edebilirim. Sağlığımız, ailemiz, maddiyatımız sahip olduklarımızın hiç biri sadece hakkımız olduğu için bizim değildir. Birçoğu “matenat hinam” dediğimiz karşılıksız verilmiş hediyelerdir. Bunların kıymetini bilip iyiliği tanıyan kişiler olmamız gereklidir.

Bu hafta okuduğumuz peraşada Bikurim’e sahip olup onu Yeruşalayim’e getirenler de teşekkür etmenin bir başka güzel örneğini sergilemektedirler.

DİVRE TORA
Rav Selim Eskinazi
Tanrı’yı hayatımıza sokmak

 

Baal aİturim diyor ki pasukta geçen "kol holi", "her hastalık",  gematria 98, peraşada geçen 98 tane bedduaya karşılık geliyor. Sukot bayramında Beta Mikdaş'ta her gün 14 kuzu korban edilirdi, 7 kere 14= 98. Sayılar çok güzel uyuşsa bile bizim peraşamızda geçen beddualarla, 5 hafta sonraki Sukot bayramının nasıl bir bağlantısı var ki? Avne Nezer bu soruyu şöyle cevaplıyor: 98 tane belanın gelmesinin sebebi olarak Tora şöyle diyor: 

Tahat aşer lo avadta et Aş-em Elokeha besimha uvtuv levav, Bütün bunlar Tanrı’nın ibadetini mutlu bir şekilde yapmadığınız için başlarına gelecektir. Mademki eksiklik mutluluk bunu tamir etmek için Sukot bayramı tam bir panzehir, Zeman Simhatenu, Mutluluk Zamanı.

Raşi, Nitsavim peraşasına şöyle başlıyor: Neden Tora, Ki Tavo peraşasında belaları saydıktan sonra Nitsavim peraşasını getiriyor? Raşi cevap veriyor: Behukotay peraşasında 49 tane bela saydıktan sonra Ki Tavo peraşasında 100 eksi 2 tane bela duydukları zaman Am Yisrael çok korktular. Korkudan suratları bembeyaz oldu. Kim bunlara karşı ayakta kalabilir dediler. Moşe Rabenu onlara şöyle diyor: Atem nitsavim ayom kullehem, Korkacak ne var, işte bütün belaları duymanıza rağmen burada ayakta duruyorsunuz, Moşe Rabenu onları korkularına karşılık teselli ediyor. Tanrı’yı kızdırmanıza rağmen hala ayaktasınız. İşte hala bizler de ayaktayız.

Behukotay peraşasındaki belaların sonuna baktığımız zaman vezaharti et beriti Yaakov, ezkor veaarets ezkor…  orada bir teselli görüyor. 

Fakat Ki Tavo peraşasında hiçbir teselli göremiyoruz. Radbaz şöyle cevap veriyor: 

Bu peraşada herhangi bir teselliye ihtiyaç yok, çünkü tesellinin kendisi bu peraşanın içinde bulunuyor. Nasıl mı? Her pasuğa dikkatli bakarsak "şem Avaya",  Tanrı'nın 4 harfli ismi geçmekte. Yod Ke Vav Ke; Tanrı’nın bu ismi merhamet ismi, bundan büyük bir teselli olamaz. Yakeha Aş-em Yiten Aş-em Yadbek Aş-em Yoleh Aş-em Yisa Aş-em, midat arahamim ard arda bu peraşada bulunmaktadır. 

Behukotay peraşasında bu ismi çok göremiyoruz. Baal aİturim diyor ki 26 kere Tanrı'nın 4 harfli İsmi bu peraşada geçmektedir. Parantez için Amida duasında da Tanrı'nın 4 harfli İsmi 26 kere geçmektedir.  (Laminim velamalşinim kısmı hariç) Amida duasını konsantre bir şekilde okuyan bir kişi bu haftaki peraşadaki 98 beladan korunabilir. Geinam kelimesinin gematriası da 98, bu haftaki peraşadaki belaların sayısına eşit. Ribi Hayim Palaçi diyor ki Amida duasını konsantre bir şekilde okuyan kişi, geinam'dan kurtulabilir.

Behukotay peraşasında şöyle diyoruz: Veim telehu imi bekeri, af ani eleh imahem bekeri, 

Tanrı şöyle diyor: Eğer benim yaptıklarımı rastlantı olarak alırsanız, eğer şans olarak alırsanız, eğer bunları doğayla ilişkilendirip açıklıyorsanız, ben de sizinle aynı şekilde davranacağım. Eğer beni günlük hayatlarınıza sokmazsanız, ben de aynen sizin istediğiniz gibi davranacağım. Benimle sadece Sinagog da değil, hayatınız tümünde görüşürseniz, beni hayatınıza sokarsanız o zaman ben de O'na göre davranacağım. Benim ortada olmadığımı düşünüyorsanız, ben ortada yokum, beni düşünürseniz, hatırlarsınız, Ben oradayım. 

Bu haftaki peraşadaki teselli de işte budur: Ne kadar fazla Şem Aş-em'i hayatına sokarsan, yakeha Aş-em, yiten Aş-em, yadbek Aş-em o kadar fazla belalardan ve tüm kötülüklerden kurtulabilirsin. 

Rabot Raot Tsadik, umikulam yatsilenu Aş-em; 

Tsadik'in başında Rabot Raot varsa, birçok kötülük varsa, Tanrı, onu hepsinden kurtaracak. Raot kelimesi gematria
676 = 26×26

Tanrı, tüm Am Yisrael'i kötülüklerden korusun ve Maşiah'ın gelmesine layık olalım. 

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 


Bu haftaki peraşada, Tanrı’nın emirlerini takip etmemenin sonuçları için şöyle bir pasuk yazılıdır: “Hayatın hep şüphede olacak. Gece-gündüz korku duyacaksın ve yaşamına güven duyamayacaksın.” Devarim 28:66. Acaba bu pasuk ne anlama geliyor?

Talmud’da (Menahot 103b) bu pasuğun gelecek hakkında olan kaygılarımızın ağrı ve acılarından bahsettiğini söyler. “Hayatın hep şüphede olacak”  bu pasuk toprak sahibi olmayan ve yıllık tahıl ihtiyacını satın alın biri içindir. Her ne kadar bu yıl elinde yetecek kadar tahıl olsa da, gelecek yıl için endişelidir. İkinci seviye, “Gece-gündüz korku duyacaksın” haftalık tahıl alan biri içindir. Böyle biri daha kötü bir durumdadır; her hafta tahıl bulmalıdır. En ağır seviye “ve yaşamına güven duymayacaksın.” her gün ekmek alması gereken birisi içindir. Her zaman endişeli olması gereken bir şey vardır.

Rabi Hayim Şemuelevits, sıkça Hahamların bu söylediği açıklamaya atıf yapar ve bundan şöyle bir çıkarım yapar: Bir insan kendi düşünceleri sayesinde kendi zihinsel işkencesini oluşturur. Eğer elinizde bugünlük yetecek kadar yiyecek varsa ve bundan zevk alıyorsanız, şanslı birisinizdir. Mutlu bir yaşamınız olacaktır. Eğer her zaman geleceğiniz konusunda endişe duyarsanız, hiçbir zaman iç huzurunuz olmayacaktır. Elinizde bütün bir yıl yetecek kadar yiyecek olsa bile, aklınızı sürekli gelecek yılda neler yanlış gidiyor düşüncesiyle doldurursanız, yaşam kalitenizi düşürebilirsiniz. Gelecek yıl ne olacaksa bile, kendinize şimdiden acı çektirirsiniz.

Zihinsel açıdan öz disiplininiz olmasını sağlayın. Sadece elinizde olmayan şeylerin üzerinde durmayın, ancak bu şeyler sizi yapıcı planlamaya götürmüyorsa. Neden kendinize acı çektiresiniz ve düşüncelerinizi sadece elinizde olanlar yönüne çekmek yerine ızdırap çekesiniz? Eğer her zaman endişeliyseniz, kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şey kendinizi düşüncelerinizin efendisi olmak yönünde eğitmenizdir. Hiçbir zaman kontrolü tam olarak ele geçiremezseniz bile, kontrol ne kadar sizdeyse buda bir berahadır!  

HESED
(PELE YOETS’TEN DERLEMELER)

 

Bir kişi bu konuda ne kadar hassas olup adaletli, şefkatli ve iyiliksever olursa Tanrı’dan karşılığı mutlaka gelecektir. Ne mutlu insana ki kazancının ya yüzde onunu “maaser” olarak ayırmayı bilir. Ne mutlu ki iyilik peşinde koşmak için kazancından bir kısmı belirler. Bu kişi için Teilim 112/3’de servet ve zenginlik evindedir değerleri her zaman sürecektir” demektedir.