Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

6 TİŞRİ

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5780

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

17:45

18:55

-----

Yeruşalayim

17:36

18:47

Tel Aviv

18:01

18:57

5 EKİM

Tel Aviv

17:53

18:48

İstanbul

18:27

19:05

2019

İstanbul

18:16

18:54

İzmir

18:28

19:17

İzmir

18:18

19:06

VAYELEH-וילך


5 EKİM 2019 CUMARTESİ ŞABAT TEŞUVA

9 EKİM 2019 ÇARŞAMBA YOM KİPUR

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Devarim 29:10-30:20)

 


Vayeleh
("gitti") peraşası, Moşe'nin dünyevi yaşamının son günlerini anlatır. "Bugün yüz yirmi yaşındayım" der halka, "artık çıkıp gelemeyeceğim". Liderliği Yeoşua'ya devreder ve daha sonradan güvenli bir şekilde Aron Aberit'te saklamaları için Leviler'e vereceği Tora rulolarını yazar (ya da yazmayı tamamlar).

"Akel - Tüm halkı toplama" mitsvasına yer verilir: Her yedi yılda bir, Şemita döngüsünün ilk yılındaki Sukot'ta, tüm Yisrael bütün halkı - erkek, kadın ve çocuklar - Yeruşalayim'deki Bet-Amikdaş'ta toplanmalı ve kral orada halka Tora'yı okumalıdır.

Peraşa, Bene-Yisrael'in Tanrı ile olan antlaşmasına sırt döneceğini, bunun sonucunda Tanrı'nın, Yüzü'nü gizleyeceğini söyleyerek son bulur. Ama Tanrı, Tora'nın sözlerinin gelecek nesillerde hiçbir zaman unutulmayacağı teminatını da verir.


ZAHOR ET YOM AŞABAT – ŞABAT GÜNÜNÜ HATIRLA

 

Şabat günü bütün vücut sıcak suyla yıkanmaz. Soğuk suyla yıkanabilir. Havlu sıkılması mümkün olmadığından bu konuda hassas olunmalıdır. Şabat günü kartopu yapılmaz. Sıkmak niyetiyle olmasa bile Şabat günü sünger, bez ve benzeri şeylerle bulaşık yıkanmaz.

HAFTANIN SÖZÜ

 

Eski günleri hatırla her nesilde yılları anla babana sor sana anlatacaktır yaşlılarına sor sana söyleyeceklerdir.
(Devarim 32/7)

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
ANAVA – TEVAZU



 

Tizku leşanim rabot, neimot vetovot.

Birçok kavramı alfabetik sıra ile işleyen Rabi Eliezer Papo tarafından yazılmış olan “Pele Yoets” adlı kitapta “gaava” insanın sahipleneceği en olumsuz özelliklerden biri olarak izah edilmektedir. Bu konuda Şlomo Ameleh Mişle adlı eserinde (16/5) “toavat Ad… kol geva lev – kibirli kalp Tanrı’nın nefret ettiği bir şeydir” demektedir. Benzer şekilde Gemara Masehet Sota 5’e göre Tanrı’nın varlığı olan Şehina kibirli kişi ile aynı yerde bulunmaz denmektedir. 

Eğer kibir konusunda Pele Yoets’in ne dediğine baktıysak bunun ilacı olarak gördüğümüz “anava” konusunda da yazdıklarına bakmak gerekir. Tahmin edileceği üzere Rabi Papo bu özelliğin kıyaslanamayacak kadar iyi bir özellik olduğunu söylemekte ve bunun için de Gemara Masehet Arahin 16’dan destek getirmektedir. “Anava gedola mikulam – alçakgönüllülük bütün özellikler içinde en büyüktür.” 

Gemara Masehet Berahot’a göre her gece Tanrı göklerden ancak ruhumuzun duyacağı şekilde üç kez kükrer. Pasuk “yoşev başamayim yişag şaog yişag – göklerde oturup kükrer, mutlaka kükrer” demektedir. Burada sorulacak sorulardan biri Tanrı niçin kükremektedir, diğeri de neden üç kez kükremektedir sorusudur. Tanrı Bet Amikdaş’ın yıkılışına üzüntüsünden kükremektedir. Bet Amikdaş’ın yıklış nedeni olan “sinat hinam”ın devam etmesi de aslında bu kükremenin nedeni olarak görülebilir. Pirke Avot “akina ataava veakavod motsiim et aadam meaolam – kıskançlık, ihtiras ve kibir insanı dünyadan eder” ifadesini kullanırken bu üç nedeni saymaktadır. 

“Kina” kıskançlık demektir. Bu özelliğe kapılmanın en önemli nedenlerinden biri kişinin sahip olduğu ego, kibir ve gururdur. Başkasında olup da kendisinde olmamasını bir türlü sindirememesidir. Bu özellik “sebepsiz nefretin çiçeği” olarak bilinir. Kişi kıskandıkça, daha fazla öfkelenir ve karşısındakinden nefret etmeye başlar.

İkinci özellik “taava” olarak adlandıracağımız ihtiras ve aşırı arzudur. İhtiraslarımızın kontrol altında olmaması hayattan aldığımız keyfi ve tadı bozacaktır. Bunun da temelinde kibir yatmaktadır. Gemara parası olanın asla doymadığını daha da fazla istediğini ifade etmektedir. Yine Gemara isteklerinin, arzularının yarısına ulaşmış bir şekilde dünyadan göçen insan yoktur derken kontrol altına alınamayan arzuların nelere sebep olduğunu anlatmaktadır. 

Onurun peşinde koşmak veya “kavod.”başkalarını kontrol etme arzusu da kibrimizin bir sonucudur. O kadar ki sadece bizim için çalışanları değil eşimizi, çocuklarımızı, çevremizi kontrol etme isteğimiz vardır. Bu istek o kontrolün bize sağlayacağı onurdan istifade etmek arzusudur. 

Şimdi Tanrı’nın neden üç kez kükrediğini daha iyi anlıyoruz. O’nu duyan ruhumuz vasıtasıyla amaç bizleri uyandırmak ve uyarmaktır. Tanrı gecenin başında “kina”, gece yarısı “taava” ve tan ağarmadan önce de “kavod”  konusunda bizleri uyarmak için seslenmektedir. Bet Amikdaş’ın yıkılmasına neden olan sebepsiz nefretin nedenlerini anlamamız için Yeruşalayim duvarlarının yıkılışı olan 17 Tamuz ile Bet Amikdaş’ın yıkılışı 9 Av arasında üç Şabat vardır. Bu üç Şabat üç kükreyişe karşılık gelmektedir.

Alçakgönüllü olmak sahip olduğu özellikleri, yetenekleri, imkanları göz ardı ederek kendisinin bir toz zerresi olduğunu iddia etmek değildir. Tarihimizin en alçakgönüllü kişisi Moşe Rabenu’dur çünkü etrafında her zaman Tanrı’nın varlığını hissetmektedir. İnsan böyle büyük anlara zaman zaman şahit olmaktadır ama Moşe için bunun zamanı yoktur. Her zaman “anav” olmak durumundadır.

Bereşit kitabında yer alan bir Midraş, Perat ile Hidekel nehirlerini karşılaştırır. Perat güçlü bir nehirdir ama sessizce akar. Bilge nehre neden sessiz aktığını sorunca nehir yaptıklarının onu anlatacağını ifade eder. Bilge Rabi Yeoşua daha sonra Hidekel nehrine gider ve çok sesli aktığını görür. Aynı soruyu ona da “neden gürültülü akıyorsun” şeklinde sorar. Nehir “gürültümle bana bakmalarını sağlıyorum” şeklinde yanıt verir.  

Rabi Moşe Feinstein son zamanların en büyük bilgelerinden biridir. Günün birinde Bet Midraş’ta oturup ders çalışırken bir öğrencisi ona “Moşe saat kaç” diye sorar. Rabi “saat 9” diye yanıt verir. Orada olanlar öğrencinin yaptığı bu harekete büyük tepki gösterirler ancak Rabi neden gürültü yaptıklarını sorar. “Benim adım Moşe” şeklinde de cevabını tamamlar. Alçakgönüllülük insanı büyütür.

Bu hafta Moşe Rabenu hayatının sonuna yaklaşırken Bene Yisrael’e bir şarkı öğretmeye hazırlanmaktadır. Tanrı gururun ne kadar olumsuz bir davranış olduğunu bu şarkıda izah eder. Bu önümüzdeki haftanın konusudur. Ancak bu şarkının dünyanın en “anav” insanı tarafından öğretilmesinin emredilmesi konunun ne kadar önemli olduğunu anlatır. Tanrı peraşamızda şarkı için “sima befiem – ağızlarına yerleştir” demektedir. Çünkü gelecekte Bene Yisrael’in yanlışları ile başa gelebilecek olumsuzluklar için bu şarkı bir şahit niteliği taşımaktadır. Moşe bu hafta ebedi iki şahidin bu konuda rol alacağını bildirir. Bu şahitler gökler ve yeryüzünden başkası değildir. 

Ktiva ugmar hatima tova.

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva
SARA, RAHEL VE HANA

 

Roş Aşana bayramının birinci gününde Tora’nın ilk kitabı olan Bereşit kitabından, Tanrı’nın Sara annemize söz verdiği gibi onun yanında yer almasından; ​aftara da ise Hanna’nın yaşamından, Şemuel Peygamberin doğumundan bahsettik.

​Roş Aşana’nın ikinci gününde Bereşit kitabında kaldığımız yerden devam ederek Akedat Yitshak konusunu (Avraam’ın oğlunu kurban etmek için gittiği yolculuk) ve aftarada ise Yirmiyau kitabından, Tanrı’nın Rahel annemize verdiği “günün birinde senin neslinden gelenler vaat edilmiş topraklara geri dönecek.” sözünden  bahsedilen bölüm okundu.

​Sara annemiz Yitshak Avinu’yu
​Rahel annemiz Yosef Atsadik’i
Hana ise Şemuel Peygamberi dünyaya getirmiştir.

Yitshak, Yosef ve Şemuel…  Niçin özellikle bu 3 kişilikten Roş-Aşana bayramında bahsettik? 

Yitshak bizlere; bir insanın Tanrı’ya nasıl yaklaşabileceğini, gerekirse insanın Tanrı için canını bile feda edebileceğini gösteren en ideal modellerden biridir. Fedakarlık denince Yitshak’tan daha iyi bir örnek akla gelebilir mi?

VEAAVTA ET AD.. ELOEHA BEHOL NAFŞEHA. – Tanrı’nı ruhunla seveceksin, düşüncesini açıkça gerçekleştiren bir kişiliktir Yitshak Avinu.  Roş Aşana gibi büyük bir günde, Tanrısal mahkemede, dünyanın yaratıcısı yüce Tanrı’nın huzurunda bulunan bizler Yitshak Avinu’nun büyüklüğünü ve idealist kişiliğini hatırlamalıyız. 

Tora ve aftara kitaplarında bahsedilen ikinci kişilik ise Yosef’tir. Yosef, kardeşlerinin durumunu düşünen ve insanlar arasındaki ilişkilere önem vermenin güzelliklerini göstermektedir. Sürülerini otlatmaya giden fakat geciken kardeşlerinin ne durumda olduğunu merak eden Yosef, onları aramaya koyulur. Ve yolda gördüğü adama sorar: “AGİDA NA Lİ EYFO AM ROİM? –Kardeşlerimi arıyorum? Sürüyü nerede güttüklerini lütfen söyler misiniz?

Yosef kardeşlerinin ondan nefret etmesine rağmen art niyeti olmadan ve intikam alma hissi duymadan, kardeşlerinin ihtiyaçlarını ve nasıl olduklarını bilmek istedi.

Kardeşlerinin Yosef’i satmasının ardından onlarla seneler sonra karşılaşan Yosef kardeşlerini teselli etmiştir. “VEATA AL TEATSVU VEAL YİHAR BEENEHEM Kİ MEHARTEM OTİ ENA Kİ LEMİHYA ŞELAHANİ ELOİM LİFNEHEM.” – Beni buraya sattığınız için üzülmeyin, kendinizi suçlamayın. Çünkü anlaşılan Tanrı beni buraya hayat kurtarmak amacıyla, sizden önce göndermiş!

Eğer insanlara yardım etmemiz gerektiğini öğreten bir örnek istiyorsak bu kişi Yosef’ten başkası olamaz. Aynı şekilde Yosef Potifar olayında Yetser Ara kötü dürtüsüne yenik düşmeyen ve hata yapmayan bir kişidir. 

Roş Aşana’da adı geçen üçüncü kişi ise Şemuel Peygamberdir. Kendisi şehir şehir, kasaba kasaba dolaşarak Tanrı fikrini yaymaya çalışmak için elinden geleni yapan biriydi. Rama Dağı’ndan inerek oradaki halka Tanrı fikrini öğretmeye başladı. Büyük bir lider olan Şemuel insanların manevi eksikliklerinin tamamlanmasında önemli rol oynamıştır.

Yosef insanlarla paylaşımı öğretmede, Semuel manevi değerleri öğretme konusunda ideal örneklerdir. İşte Roş Aşana günü bu üç önemli kişinin annelerini hatırlamakla bir Yahudinin sahip olması gereken üç önemli özelliği vurgulamaktayız. Bu gün her birimize düşen vazife Tanrı’ya karşı olan yükümlülüklerimizi hatırlayarak, iyi bir insan ve iyi bir Yahudi olma yolunda kendimizi hazırlamaktır.

Her birimiz Yitshak gibi hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan Tanrı’ya hizmet etmeli,  Yosef gibi insanlar arasında pozitif ve kuvvetli bir sevgi bağı oluşturmalı kötü dürtüye karşı güçlü durmayı bilmeli ve Şemuel gibi manevi yaşamımızın kaynağı olan Tora’yı öğrenip başkalarına öğreterek manevi yaşamımıza renk ve anlam katmalıyız.

Yitshak, Yosef, Şemuel… Bu üç kişinin vermek istediği mesajı gerçekten idrak edebilirsek, bu üç ışık her birimizin yaşamını aydınlatacaktır.

Hepimizin bildiği gibi dünyamız 3 temel nokta üzerinde durmaktadır. Tora, avoda ve gemilut hasadim. Yitshak, Yosef ve Şemuel’in yaşamları bize bu üç temel noktayı göstermektedir.

Şemuel-Tora,  Tora’yla yaşamamız gerektiğini,

Yitshak-avoda, Tanrı’ya hizmet etmemiz gerektiğini,

Yosef-gemilut hasadim, insanlarla olan ilişkilerde gereken paylaşımları yapmamız gerektiğini göstermektedir.

Mükemmel bir insan, mükemmel bir Yahudi tüm 3 özelliğe de sahip olmalıdır. Roş aşana ve Kipur orucu arasındaki Aseret Yeme Teşuva (10 tövbe günü ) günlerinde eksikliğimiz hangi noktada ise o yönde çalışalım. Mükemmelleşme yolunda ileriye doğru bir adım atalım. Bu adımı atma isteği olan bir kişinin Kipur orucu bitiminde  KETİVA VEHATİMA – Tanrı’nın yaşam kitabında yer almaması mümkün değildir.

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 

“Moşe gitti ve şu sözleri tüm Yisrael’e söyledi.” Devarim 31:1. Acaba Tora neden “Moşe gitti” sözlerini ekler? Bu kelimeler anlayışımıza hiçbir şey eklemiyor; Moşe’nin daha nereye gittiğini bile bilmiyoruz! Bu kelimelerden ne öğrenebiliriz?

               
Ibn Ezra şöyle açıklar: Moşe Rabenu ölmeden önce her kabileye teker teker çok yakında öleceği konusunda haber verir, ancak korkmamalarını söyler çünkü onların yanına güvenilebilir bir lider olabilecek olan Yeoşua’yı bırakıyordur.


Bundan ne gibi bir ders çıkartabiliriz? Eğer kaygıları olan birini görürseniz, o kişini kaygılarını hafifletmek için elinizden geleni yapmalısınız. Birisine korkularını yenme konusunda yardım etmek kadar iyi bir hareket yoktur ve başkalarının korkularına gülmek çok büyük bir gaddarlıktır. Başkalarına karşı duyarlı olun ve nerede olursanız olun onlara yardım edin.



TORA ÖĞRENİMİNE DESTEK HİZUK
(PELE YOETS’TEN DERLEMELER)

 

Tora öğreniminde cesaret yeniden canlanmayı sağlayan değerli bir özelliktir. Tora ona sarılanlar için bir hayat ağacıdır diyen Mişle bunu ifade etmeye çalışır. Karşısındakine Tora öğrenmek için cesaret veren öğrenenden daha değerli sayılır. Özellikle Tora öğrenimine maddi kaynak sağlayanlar Yisahar ile Zevulun arasındaki iletişim gibi değerlendirilir. Ancak buna olanak sağlayan kişiler de Tora öğreniminden sorumlu olduklarını asla unutmamalı yaşamlarında buna da yer vermelidirler.