Bu Hafta İçin Saatler

16VEADAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5779

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

17:16

18:28

-----

Yeruşalayim

18:20

19:33

Tel Aviv

17:32

18:30

23 MART

Tel Aviv

18:37

19:35

İstanbul

19:04

19:45

2019

İstanbul

19:12

19:53

İzmir

19:04

19:55

İzmir

19:11

20:02

TSAV- צו



Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Vayikra 6:8-8:36)

 


Tanrı; Moşe'ye, Mişkan'daki korban ibadetini gerçekleştiren Koenler olarak, Aaron ve oğullarına görev ve haklarını bildirme talimatını verir.

Mizbeah'taki ateş her zaman yanar durumda tutulmalıdır. Bu ateşte, "Ola -Yükselen" olarak getirilen hayvanlar tümüyle, "Şelamim - Barış", "Hatat - Hata" ve "Aşam - Suç" korbanlarının içyağları, unla yapılan Minha korbanlarından da üç parmak dolusu yakılır.

Hatat ve Aşam korbanlarının etini ve Minha korbanlarından da geri kalan kısmı Koenler yer. Şelamim korbanı, Koen'e verilen belirlenmiş parçalar hariç, korbanı getiren kişi tarafından yenir. Korbanların kutsal eti, manevi olarak saf kişiler tarafından, belirlenmiş kutsal yerlerinde ve belirlenmiş zamanda yenmelidir.

 Aaron ile oğulları yedi gün boyunca Mişkan sınırları içinde kalır; bu süre içinde Moşe onları Koenlik görevine atar.


ZAHOR ET YOM AŞABAT – ŞABAT GÜNÜNÜ HATIRLA

 

Beraha söylendikten sonra vakit geçirmeden kesilen parça tuza batırılıp yenir. Sofrada kim olursa olsun paylaştırma işlemi “baal abayit – evin reisi” tarafından yapılmalıdır. Masadakiler amotsi berahasını yapıp dağıtan kişi yemedikçe ekmek yiyemezler. Onun için baal abayit ekmeği yer sonra dağıtır. Parçalar fırlatılmamaya özen gösterilerek herkesin önüne konmalıdır. Ele verilmez. Ele verme işlemi sadece “avel – matemde” olanlar içindir. Şabat günü aveller için bile ele verilmemelidir. 



HAFTANIN SÖZÜ

 


Merak korkuyu, cesaretin yendiğinden bile daha etkili bir şekilde yener.”
(James Stephens)

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
MUCİZELERİMİZ

 


Vayikra kitabının başlangıcında okunan aynı ismi taşıyan peraşa korban konusunda detaylı bilgiler verir. Bu hafta okuduğumuz Tsav peraşası da bu bilgilere devam eder görünümdedir. Bu hafta okunan peraşada da yine korban türleri sıralanmakta ve nasıl uygulanacağı öğrenilmektedir. Bu korban türlerinden bir tanesi “ola” korbanıdır. Ola korbanı her gün iki kez sunulan bir korban türüdür. Bu korban sabah ve öğleden sonra arz edilmektedir. Günümüzde bu korban Bet Amikdaş olmadığından yerini Şahrit ve Minha adını verdiğimiz dualara bırakmıştır.

Mizbeah sürekli faaliyette olan bir yerdir. Üzerinde hiçbir zaman sönmeyen ateş vardır ve devamlı olarak yanmaya devam etmektedir. Bu bir mucizedir ama Sefer Ahinuh’un öğretisine göre bu kapalı olan bir mucizedir. Çünkü Kohenler her sabah Mizbeah’ın ateşini canlandırmak için odun atmakla görevlendirilmişlerdir. Her ne kadar bu atılan odunlar bu kadar güçlü ve devamlı bir ateşi yakmaya muktedir olmasalar da bu işlem gerçekleştirilmektedir.

Bu olay Tanrı’nın mucizelere ilişkin görüşünü e dünyayı nasıl idare ettiğini göstermesi yönünden önem taşımaktadır. Bu söylediğimizi örnekleme yaparak kanıtlamaya çalışalım:

Noah tufanı öncesinde inşa edilen gemi üç futbol sahası büyüklüğünde devasa bir gemidir. Ancak bu kadar büyük bir gemi bile bu kadar çok hayvan türünü barındırabilecek yeterlilikte değildir. Onların bir arada barınması kesinlikle bir mucize sonucu olmuştur. Ancak Tanrı gemi inşası ile mucizeyi minimalize etmiştir.

Kızıldeniz geçişi açık bir mucize gibi görünür ama burada da mucizeyi kapalı hale getiren bir adım vardır. Bir gece önce devamlı olarak esen doğu rüzgarı denizin yarılması için önemli bir gerekliliği sağlamıştır. Elbette sadece esen rüzgar ile bu adar büyük bir ayrılmanın bu kadar uzun sürmesi mümkün değildir ama mucize biraz daha kapalı konuma getirilmiştir.

Yaşamın kendisi bir mucizedir. Ağaçların köklerinden yukarıya su çıkması bir mucizedir. Görüp görebileceğimiz her şey bir mucizedir ve Tanrı’nın bir hediyesidir. Ancak Tanrı sadece mucizelere güvenmememiz için bunları kapalı konuma getirmektedir. Çocuklarımız da bizim mucizemizdir. Onlara iyi bir gelecek hazırlamak hepimiz için çok önemli bir görevdir.

Deraşa yapan her Rabi bizlere çocuklarımızı sinagoga alıştırmak konusunda sıklıkla telkinde bulunur. Gelecekte sinagog sıralarını dolu görmek ve çocuklarımızın da dua etmeyi bildiklerini görmek istiyorsak bunu gecikmeden çok küçük yaşlardan itibaren yapmalıyız.

Sinagoga gelen çocuklarımız burada nasıl davranacakları konusunda bilgili değildirler. Ancak çocuklarımız çok iyi birer gözlemcidirler. Etraflarını gözlemlerler. Kendilerine bir örnek seçerler ve onun yaptıklarını uygulamaya başlarlar. Eğer örnek seçtikleri sinagogta nasıl davranması gerektiğini, nasıl dua etmesinin lazım geldiğini bilen biri ise o çocuk zamanla sinagog adabını ve dua etmeyi öğrenecektir. Elbette başlangıçta biraz sıkılacaktır. Ancak anne babası onu her zaman teşvik etmeli ve bazı anne ve babaların yaptıkları gibi  “ne yapalım biz istiyoruz ancak çocuğu ikna edemiyoruz” polemiğini bir kenara bırakmalıdırlar. Bir işten kaçmanın en kolay yolu bunun kendisine bağlı olmayan nedenlerden kaynaklanarak başarısızlık ihtimalini öne sürmektir. Burada çocuk sözde suçludur. Ama anne baba ise sözde masumdur. Nedense çocuğa laf geçirememektedir. Ancak aynı anne baba nedense çocukların bütün hafta sonlarını dolduracak etkinlik programını hazırlarken çocuğun ne kadar yorulabileceğini veya istemeyeceğini düşünmeden programın uygulanması konusunda ısrarcı olabilmektedir. Sinagog, dini eğitim, Bar - Bat mitsva kulübü, Talmud Tora gibi konularda ise kendi isteksizliklerini çocuk üstünden ifade etmektedirler. 

Görüldüğü gibi işimiz hiç de kolay değildir. Bu haftaki peraşamız “Tsav” emret adını taşımakta ve mizbeah altındaki ateşin her zaman yanmasının gereğini bunun için de Kohenler’in sürekli olarak ateşi beslemeleri lüzumunu anlatmaktadır. Bu kolay bir görev değildir.

Benzer bir şekilde toplumun içindeki Tora ışığını sürekli olarak aktif halde tutmak biz anne ve babaların en önde gelen görevidir. Bu görev zordur ve Tanrı zor bir emir vereceği zaman hep aynı girişi kullanır. “Tsav” Emret! Çünkü bundan kaçış yoktur. Mizbeah’ın ateşi veya toplumun, çocuklarımızın Tora ateşi sönecek olursa bir daha gelecekten söz etmek mümkün olmayacaktır.

DİVRE TORA
Rav Selim Eskenazi

 


Ramhal, Mesilat Yeşarim kitabında yedinci perek’te zerizut’un (atik olmak) iki kısmından bahseder. Birinci kısım mitsvayı yerine getirmeden evvel iken ikinci kısım mitsvayı yerine getirdikten sonradır.

Zamana bağlı mitsvalarda, mitsvayı yerine getirme vakti geldiği zaman, zamana bağlı olmayan mitsvalarda, düşüncesinde mitsvayı uygulamaya koymaya karar verdiği anda, hiç vakit kaybetmeden, düşüncesindeki potansiyel olan kuvveti, harekete dönüştürmesi gerekmektedir. Kişinin, bir an bile geç kalması, mitsvayı yerine getirip getiremeyeceği konusunda büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Çünkü kişi yetser ara adı verilen bir melek ile savaş yapmaktadır. Bilindiği üzere yetser ara devamlı olarak kendisini yenilemektedir.

Midraşta söylediği gibi tsadikler, tüm yaptıklarını çabuk bir şekilde harekete geçirirler.

Kişinin bir anlık gecikme sonucunda içine düştüğü tehlike, yalnızca bahsi geçen mitsvayı yerine getirmemesi konusunda gelecek dünyada kazanacağı ödülü kaybetme tehlikesi değildir. Maddiyat dünyasında, kazandığı tüm ruhaniyeti kaybetme tehlikesidir.

Hahamlarımızın şu meşhur sözleri devamlı olarak kulaklarımızdadır:

Her gün Horev Dağından “bat kol”, Göksel Ses duyulmaktadır: Tora’yı küçük düşürenlerin vay haline”

Anlaşılması güç olan şey, bu çıkan ses nasıl bir işe yaramaktadır, kim bu sesi işitmektedir?!

Cevap şu şekildedir: Kişi bazen, bir mitsvayı daha titiz bir şekilde yerine getirmek için, Talmud’un tümünü öğrenmek için veya tam bir konstrasyon ile tefila söylemek için bir uyanışa geçer ve uyanışa geçtiği noktayı uygulamak adına kendi kendisine karar alır. İşte bu alınan kararların temelindeki uyanışın sebebi, kişinin neşamasının Horev Dağından çıkan göksel sesi işitmesidir. Bu sesi duyup, uyanışa geçtiği zaman, kişinin, eline geçen bu fırsatı harekete çevirmesi gerekmektedir. Fakat bir an bile kaybetmeden uygulamaya koyulmaz ise, o sesin etkisi, kişinin neşamasının kulaklarından silindiği zaman, tekrardan uyuklama haline geri dönecektir.

Şelomo aMeleh, Şir aŞirim’de şöyle demektedir: “ kol dodi ine ze ba, medaleg al aearim, mekapets al agevaot”, “Sevdiğimin Sesi işte geliyor, dağları atlayarak…”, sanki Akadoş Baruh U, dünyasını hızlandırıyor, yani bir anlık uyanışa getiriyor, o anı yakalayan kişi başarılı oluyor, o anı kaçıran kişi kaybediyor.

Şelomo aMeleh devam ediyor: “kol dodi dofek pithi li ahoti rayati tamati”, “Sevdiğimin Sesi kapıyı çalıyor, (kapıyı) aç kardeşim, sevdiğim,..”, Akadoş Baruh U, sevgi içeren tüm ifadeleri kullanıp, kapımızı çalıyor.

“şeroşi nimla tal kevutsotay resise layla”, Akadoş Baruh U, her Yahudi’den sanki şunu istiyor: Beni, evine kabul et, hayatının içine… bir gemara sayfası daha öğren…

Am Yisrael’in, Akadoş Baruh U’ya verdikleri cevap ne? İstemiyoruz mu? Hayır, cevap şu: “paşatti et kutonti, ehaha elbaşena, rahatsti et ragli ehaha atanefem”, şimdi kıyafetimi çıkardım, nasıl giyinicem, ayaklarımı yıkadım…”, yani şu an yorgunum, yarın sabah, yapacağım ilk iş, filanca mitsvayı yerine getireceğim, filanca gemara sayfasını büyük bir şevkle öğreneceğim,…

Akadoş Baruh U, yarın sabahı beklemek istemiyor, “dodi şalah yado min ahor”, “sevdiğim, delikten eline uzattı”, “umeay amu alav”, delikten gittiğini gördüm halbuki o kadar fazla yaklaşmak istemiştim ki…

Ve “nafşi yatsea bedabero, bikaştiu velo metsatiu, kerativ velo anani”, onu aradım, ama bulamadım, onu çağırdım ama geri cevap alamadım.

Bir an bile gecikirsek, treni kaçırdık, ta ki yeni bir tren gelene kadar!!!

 

 

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 


“Ve (kişinin) Tanrı Adına getirebileceği Şelamim-kesiminin kanunu şudur…” Vayikra 7:11

Birisi yaşam tehlikesi olan bir durumdan kurtulduysa Toda Korban’ı getirirdi, bunu kendisini kurtaran Tanrı’yı hatırladığını göstermek ve ona olan minnettarlığını göstermek için yapardı. Bu sununun bir gün ve bir gece içinde yenmesi lazımdı.

Toda Korbanı aynen Şelamim Korbanı(Barış Korbanı) gibidir. O zaman neden Toda Korbanı aynen diğer Şelamim Korbanları gibi iki gün ve bir gece içinde yenmiyordu?

Bütün günler mucizelerle çevriliyizdir. Amida’da şöyle deriz, “Bizim hatırımıza her gün gerçekleştirdiğin mucizeler için teşşekkür ederiz.”, Toda Korbanı getiren biri sadece bir mucizenin farkına varmıştır ancak diğerlerinden habersizdir. Bu yüzden, Toda Korbanı sadece bir gün içinde yenilebilir çünkü yarın teşekkür borçlanacağımız başka mucizeler gerçekleşecektir.

Tanrı her zaman mucizeler gerçekleştirir, gizli veya apaçık olsalar bile. Onlar bizim çevremizdedirler. Uçakta uçarkan veya karşıdan karşıya geçerken, Tanrı elimizden tutar ve bizi muhtemel tehlikelere karşı korur. Bir Çar yanlısı bir Memur Netsiv’e - Volozhin’in Rav’ına- şöyle bir soru sorar: “Neden Teillim’de ki bir sürü cümlede Tanrı’nın Bene-Yisrael’i kurtardığı için diğer halkların Tanrı’yı övmesi söylenmiştir?!” Netsiv şöyle cevap verir, “ Bize karşı olan komplolarınızın boyutunu bilmenin hiçbir yolu yoktur. Sadece siz bize karşı kaç kez kumpas planları kurduğunuzu bilebilirsiniz, Tanrı her seferinde size engel olduğu için. Siz Tanrının Mucizevi kurtarışlarında ki büyüklüğü konusunda bizden daha bilinçli olduğunuz için, onun yüceliğini yalnızca siz takdir edebilirsiniz.” 

 

EMET - GERÇEK
(PELE YOETS’TEN DERLEMELER)

 


Doğru söylemek bir şeyi inşa etmenin özüdür. Kişi çocuklarını da doğru söylemek konusunda uyarmalı ve bu şekilde yetiştirmelidir. Eğer bu yoldan çıkarlarsa mutlaka onları uyarmalı ve yalanın nelere mal olacağı anlatılmalıdır. Eğer yalana devam ederse çocuklarını cezalandırmalı yalan söyleme alışkanlığından vaz geçene kadar bunu yapmalıdır.