Bu Hafta İçin Saatler

18 ADAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5780

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

17:10

18:22

-----

Yeruşalayim

17:15

18:27

Tel Aviv

17:26

18:24

14 MART

Tel Aviv

17:31

18:29

İstanbul

18:54

19:35

2020

İstanbul

19:02

19:43

İzmir

18:56

19:47

İzmir

19:02

19:53

Kİ TİSA- כי תשא



Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Şemot 30:11-34:35)

 

Yisrael halkına, her kişinin yarım gümüş şekel ile Mişkan'a katkıda bulunması söylenir. Mişkan'daki su havuzu, meshetme yağı ve tütsüsü ile ilgili talimatlar verilmiştir. "Bilge yürekli" zanaatçılar Betsalel ve Aoliav, Mişkan'ın inşaatı ile görevlendirilirler ve halka Şabat'a uyması tekrar emredilir.

Moşe Sinay Dağı'ndan beklenen zamanda dönmeyince, halk altın bir buzağı yapar ve bazıları ona doğrudan tapar. Tanrı, doğru yoldan sapan ulusu yok etmeyi önerir; ancak Moşe, onlar için araya girer. Moşe dağdan inerken, üzerinde On Emir'in hak edilmiş olduğu Tanıklık Levhaları'nı taşımaktadır. Halkı putun etrafında dans ederken görünce, levhaları kırar, Altın Buzağı'yı öğütür ve başlıca suçluları ölümle cezalandırır. Sonra Tanrı'ya doğru döner ve şöyle der: "Eğer günahlarını bağışlarsan [çok iyi]. Yoksa lütfen beni yazmış olduğun Kitabın'dan sil!" (Şemot 32:32).

Tanrı affeder; ama halkın günahlarının birçok nesil süresince hissedileceğini söyler. Tanrı önce onlarla birlikle meleğini göndermeyi önerir; ama Moşe, Tanrı'nın, Erets-Yisrael'e giderken Halkı'na Bizzat eşlik etmesi için ısrar eder.

Moşe iki yeni levha hazırlar ve bir kez daha dağa tırmanır. Tanrı orada anlaşmayı bu İkinci Levhalar'a tekrar yazar. Dağda iken Moşe'ye İlahi Merhametin On Üç Niteliği hakkında bir vizyon da gösterilir. Geri döndüğünde Moşe'nin yüzü öylesine ışıldamaktadır ki, yüzünü bir maskeyle örtmek zorunda kalır. Bu maskeyi sadece Tanrı ile konuşurken ve halkına Tanrı'nın kanunlarını öğretirken çıkaracaktır.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
Mişna

Moşe Rabenu Sinay dağında yazılı Tora’yı aldığı gibi onun sözlü açıklamalarını da alır. Bu açıklamalar önce Yeoşua’ya sonra bilgelere sonra peygamberlere aktarılır. Peygamberler bunu yüz yirmi kişilik meclis olan “Anşe Kneset Agedola”ya aktarırlar. Bin yedi yüz elli sene boyunca öğretmenden öğrenciye sözlü aktarımlar geçer durur.

İkinci Bet Amikdaş’ın yıkılmasını takiben Yahudilerin dünyanın her tarafına dağılmaları bu aktarımı ve geleneğin devamını zora sokar. Rabi Yeuda Anasi ve arkadaşları tarafından Sözlü Tora devasa bir eserde toplanır. Altı ciltlik bu eser “Mişna”  adı ile bilinir. Mişna kuralların temel kaynağıdır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
SAYIMIN VERDİĞİ DERS

 

Ki Tisa peraşasının hemen başında yer alan “mahatsit aşekel” konusu hem verdiği dersler hem de içeriği açısından büyük önem taşır. 

Neden sayılamıyoruz? Tanrı Moşe’den aslında Bene Yisrael’i saymasını istemiştir. Bene Yisrael doğrudan sayılamadığından bir araç kullanmak gerekir bu da yarım şekel kullanarak sayım yapmak demektir. Aslında doğrudan saymamanın nedeni kişinin sahip olduğu büyüklük, güç ve potansiyel ile ilgilidir. Kişi bunların farkında olmalı ve başarısını göstermelidir. Zaten insanı “beema” dediğimiz hayvanlardan ayıran da budur. Hayvanlar başları yerde yürürler. Bu sözcük “ba ma – ne varsa” ifadesi ile bağlantılıdır. Tanrı ona ne verdiyse kendisini geliştirmeden yaşar ve hayat döngüsünü tamamlar. Ancak Tanrı’nın imajında yaratılan insan aslında çok güçlü bir potansiyele sahiptir. Yaptıkları hem yeryüzünü yani içinde bulunduğumuz dünyayı hem de göksel dünyayı etkiler. Bu etkilerin sonucunu da yine dünyada görür. Rabi Zamir Cohen bu etkileşimin şematik olarak Magen David’de yer aldığını söyler. Buna göre yıldızın iki tane düz çizgisi vardır. Bu çizgiler yeryüzünü ve göksel dünyayı karakterize eder. Yaptıklarımız her iki yönden de gökyüzüne yükselir ve bu yükselişle yıldızın üst üçgeni tamamlanmış olur. O çıkışın etkileri zamanla yeryüzüne geri döner bu da alta doğru olan üçgeni tamamlar. Sadece yaptıklarımızın değil sözlerimizin de büyük gücü vardır. İnsanın yaptığı her şeyde bir ruhanilik vardır. Pasuk “veine sulam mutsav artsa veroşo magia aşamayma – işte yerde sabitlenmiş bir merdiven ve başı göklere çıkmaktaydı” derken bu dünyada gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerin yukarıya taşındığını anlatmaktadır.

Yükselmek ne demektir? Hayvanların aksine insan başı yukarıda yürür. İnsanın beyni “neşama”nın bulunduğu yerdir. Biraz daha aşağıda olan kalp duyguların yani “ruah” dediğimiz ruhun ikamet yeridir. Fiziksel anlamda ihtiyaçlarımızın olduğu, karşılandığı canımız yani “nefeş” ise karaciğerde ikamet eder. Beyin, kalp ve karaciğer sözcüklerinin ilk harfleri “kral” anlamına gelen “meleh” sözcüğünü oluşturur.

Peraşamız “yükseltme” fiiliyle “ki tisa” şeklinde başlamaktadır, Tanrı Moşe’ye Bene Yisrael’i yükselterek güçlerinin ne olduğunu tanımalarını sağlamasını emretmektedir. Onları saymak mümkün değildir. Onlar “şekel” gibi sıradan bir araç değildir. Onların ruhaniliği potansiyellerini ortaya koymaktadır. Her Yahudi bir şekilde özeldir. “Dünyada ben ne yapıyorum, ne işe yarıyorum” sorusu bir Yahudi’nin asla sormaması gereken bir sorudur. Onları sayamadığımız için bir aracıyla yarım şekel ile saymaktayız. Bu onların ne kadar alçakgönüllü olmaları gerektiğini de göstermektedir. Çünkü insan tek başına asla tam değildir. Tanrı bu yüzden saymanın yarım şekel ile yapılmasını istemiş her Yahudinin özel olduğunu hissetmesi gerektiğini göstermiştir.

Işık olabilmek: Her insan ve her Yahudi bu dünyaya özel bir görevle gelir. Söylediği her beraha, her “amen” sözcüğü çok önemlidir. Yahudiler kendilerini geliştirmekle yükümlüdürler. Onlara tanınan statü Yeşayau peygamberin dediği gibi “or lagoyim” olmaktır. Bunu başarmak için de örnek insan olmak gerekir ki bu da kolay bir görev değildir. Eğer kendi potansiyellerini kullanarak kendilerini geliştirmezlerse sıradanlaşırlar ve bir para biriminden farkları kalmaz.

Her insan sabah kalktığında gerekli işlerini tamamlar ve işine gider. Yahudiler için durum biraz daha farklıdır. Öncelikle Tanrı’ya teşekkür ederek, yaptıklarını kutsayarak güne başlarlar. Kendileri için özel olan kraliyet kıyafetlerini yani Talitlerini giyerler. Başlarına taçları olan Tefilin’i taktıktan sonra Tanrı ile konuşma yani Tefila zamanı gelir. Bunu yaptıktan sonra da artık dünyevi işlerine gidebilirler. Yahudiler kendi büyüklük ve görevlerinin önemini kavramak zorundadırlar. Bunu yapmadıklarında krallık vasfını kaybederler.

Kendi yeteneklerinin farkında olan kişi başarılı olmak yolunda ilerler. Kotzk şehrinin bilgesi kişinin Tanrı’ya olan inancı kadar kendine olan inancının da kuvvetli olması gerektiğini öğretir.

Ümitsizliğe yer yok: Günün birinde bir banker işlerinin bozulmaya başladığını görür. Sıkıntılar ve alacaklılar peşpeşe gelmektedir. Bankerin hali hazırda ciddi birikimi olmasına rağmen bu sıkıntılar onu ümitsizliğe sevk etmektedir. Artık alacaklılardan gelen mektupları açmamaya başlar. Sonunda bitik bir halde ofisinin yanında bulunan parkta bir sıraya oturup dalgın dalgın düşünmeye başlar. O sırada yanına iyi giyimli babacan yüzlü yaşlı bir adam yaklaşır. Hatırını sorar ve derdini dinler. Sonra da ilginç bir teklif yapar. Yaşlı adam bankere işlerini halletmesi için yarım milyar dolar teklif etmektedir. Bu parayla banker ayağa kalkmaya çalışacak bir yıl sonra da borcunu ödeyecektir. Banker durumu biraz kuşkuyla karşılasa da adamın isminin Rockfeller olduğunu öğrenince teklifi kabul eder.

Ofisine dönen banker çeki kasaya kilitler. Elindeki varlıkla yavaş yavaş zarfleri açar ve ödemelerini yapar. Bir yıl sonra o çeke elini dahi sürmede yeniden ayağa kalkmıştır. Ödeme zamanı geldiğinde banker aynı parka gider. Kısa bir süre sonra Rockfeller gelir. Adam ona teşekkür ederken yakındaki bir hastaneden iki hasta bakıcı görünür. Yaşlı adamın koluna girer. Banker sözleri duyunca şoka girer. “Size de mi Rockfeller olduğunu söyledi.”

Rabi Akiva kırk yaşına kadar okuma yazma bilmeyen biridir. Çok uzun bir eğitim sonrasında Zohar’ın yazarı Rabi Şimon bar Yohay’ın bile öğretmeni olur. Yazdığı kitap harflerin gizemlerini ortaya koyar. Çünkü Rabi Akiva kendisine inanan biridir.  

Ve tsedaka: Peraşa bu noktada tsedaka vermenin önemine de işaret eder. “Versinler” anlamına gelen “venatenu” sözcüğü tersten okunduğunda da aynı şekilde okunan tek sözcüktür. Buradan Rabiler tsedaka verenin mutlaka bunun karşılığını alacağını öğretirler. Tsedaka verenin yaşam kazandığına dikkat çeken Rabiler bunu “utsdaka tatsil mimavet” pasuğuna bağlarlar. Yarım şekel ifadesini sembolize eden “mahatsit” sözcüğünün merkezindeki harf olan “tsadi” tsedaka sözcüğünün sembolüdür. Onun iki yanında “het ve “yud” harfleri vardır ki bu harfler birlikte “yaşam” anlamına gelen “hay” sözcüğünü oluşturur. Yani tsedaka vermeye yakın olanların yakınında yaşam vardır. Sözcüğü oluşturan ve uzakta olan iki harf “mem” ve “tav” birlikte “met – ölüm” sözcüğünü oluşturur. Bu da tsedaka verenlerin yanına ölümün uğramadığı anlamına delalet eder. Tsedaka veren kişinin karşılığı mutlaka maddiyat değildir. Bazen değerli bir manevi kazanç birçok maddi kazancın üzerindedir.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
Kaynak: www.hidabroot.org
Rav İzak Peres

Tora öğrenimi ne zaman başlamalı?

Rabilerin öğretilerine göre, Tora öğretimint başlamak için en iyi zaman çocuğun konuşmaya başlandığı dönemdir. İlk öğreneceği cümleler “Şema, Yisrael Ad… E. Loenu Ad… ehad” ile “Tora stiva lanu Moşe moraşa keilat Yaakov” olmalıdır. Yaş ilerledikçe eğitimde arttırılır. Küçük yaşta “Amen” demenin önemi, uyumadan önce şema cümlesinin söylenmesi ve teşekkür berahalarını öğrenmesi uygundur. Bu aile büyüklerinin vazgeçilmez görevidir. Rabiler “ ohel miperoteem baolam aze ve akeren kayemet lo leolam aba” öğretisini paylaşarak bunu yapan kişilerin hem bu dünyada hem de ebedi dünyada Tanrı’nın lütfuna erişeceklerini bildirirler.

 

DİVRE TORA
Rav Albert Gerşon

 

"Vayişbor otam tahat aar" "ve onları (on emir tabletleri), dağın eteğinde kırdı." Peraşamızda, Moşe Rabenu'nun, Sinay dağına  Sivan tarihinde, Tora'yı almak üzere çıktığını, 40 gün sonra 17 Tamuz tarihinde indiğini, sonrasında karşılaştığı altın buzağıyı görünce de tabletleri kırdığı yazmaktadır.

Moşe Rabenu sonrasında,18 Tamuzdan, Roş hodeş Elula kadar 40 gün  Tefila yaptı. Roş Hodeş Elul’da tekrar Sinay’a çıktı, 40gün daha kaldı. Sonunda Kipur günü, Akadoş Baruh U "Salahti Kidvareha - sözlerine göre affettim” diyerek Bene Yisrael 'i affettiğini söyledi.

Tabletlerin kırılmasının bize yararı nedir?  Rabilerimizin bu soruya güzel bir örnekle cevap verdiğini görmekteyiz. Kraliçe kralı terk ederek, başka biriyle evlenir, bu evlilikten kralın haberi olunca hala kralla evli olduğundan kraliçe için idam kararı çıkar çünkü "eşet iş" yani evli iken başka bir erkekle evlenme durumu Tora’dan ciddi bir yasaktır. Bunu duyan kraliçenin yeni kayınpederi,  Ketubayı (Evlilik taahütnamesi), yırtarak krala gider ve der ki, kraliçenin yeniden evlendiğine dair bir kanıt yoksa idam kararını da iptal etmek gerekir. 

Bu örnekteki gibi Moşe Rabenu'da tabletleri kırarak, suçlayıcı melekleri susturmak istedi. Kanıt yoksa dava düşer.

Moşe Rabenu her şeye rağmen neden kırılan levhaların parçalarını, Aaron Aberitin içinde saklanmasını istedi? Bu parçalar yine bizim suçlanmamıza sebep olmaz mı? Bunun için de başka bir örnek verebiliriz. Biri, kayınvalidesinin doğum günü için hediyelik eşya mağazasına gider uygun bir hediye ararken, mağaza müdürünün değerli bir porselen vazoyu kazara kıran yeni bir işçiyi azarladığını duyar.  Bunu bir fırsat görür ve mağaza müdüründen, kırılan vazonun parçalarını ister bunları hediye paketi yapmalarını ve vereceği adrese göndermelerini ister. Kayınvalidesi paketi alınca paketi getiren kişi yüzünden vazonun kırıldığını düşünecek, ancak damadını kendisini düşündüğü için takdir edecektir. Olsun canın sağ olsun sevgili damadım önemli olan düşünmen... Plân kusursuz gibidir ancak kayınvalide paketi açıp bakana kadar. Paket açılınca gerçek ortaya çıkar, aptal işçi her parçayı ayrı paket yapmıştır.

Moşe Rabenu parçaları saklamıştır çünkü her nesil ancak geçmişte yapılan hataları görüp, anlarsa kusursuz bir geleceği olabilir. Hatalar ise ancak tek vücut olup inançla Tanrı’ya hizmet edersek silinebilir. Tanrı, her zaman bize varlığını huzur ve barışla hissettirsin. AMEN.

HAFTANIN SÖZÜ

 

Kişi Tora öğrenme sürecini üç kısma ayırmalıdır: Üçte birini TaNah, Üçte birini Mişna ve Üçte birini Talmud.
(Gemara Masehet Kiduşin 30/A)