Bu Hafta İçin Saatler

16 KİSLEV

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5780

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:01

17:16

-----

Yeruşalayim

16:03

17:18

Tel Aviv

16:16

17:17

14ARALIK

Tel Aviv

16:19

17:20

İstanbul

17:21

18:02

2019

İstanbul

17:23

18:03

İzmir

17:30

18:20

İzmir

17:33

18:23

VAYİŞLAH-וישלח



Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Bereşit 32:3-36:43)

 


Evine yaklaşırken, Yaakov Esav'ı yatıştırmak amacıyla melek- elçiler gönderir. Elçiler geri geldiklerinde Esav'ın 400 kişilik bir kuvvetle kendisini karşılamaya hazırlandığını bildirirler. Yaakov beraberindekileri iki kampa ayırır, yardım için Tanrı'ya dua eder ve Esav'ı yumuşatmak için hediyeler gönderir. O gece Yaakov yalnız kalır ve Esav'ın Meleği ile bir mücadeleye girişir. Yaakov mücadelede üstün gelse de, siyatik siniri zarar görür. (Tora bu sebeple Kaşer bir hayvanın bile siyatik sinirinin yenmesini yasaklar). Melek kendisine, gelecekteki isminin "Yisrael" olacağını bildirir. Bu isim, Yaakov'un doğaüstü bir varlığa (melek) üstün geldiğini sembolize etmektedir. Yaakov ve Esav sonunda karşılaşırlar ve uzlaşırlar; ancak hala çekinmekte olan Yaakov, Esav'ın birlikte yaşama teklifini kabul etmez.

Yaakov, Şehem yakınlarında bir toprak parçası satın alır. Buranın, adı yine Şehem olan prensi, Yaakov'un kızı Dina'yı kaçırarak ona tecavüz eder. Dina'nın ağabeyleri Şimon ve Levi, Dina ile evlenmek isteyen prensi ve şehrin tüm erkeklerini sünnet olmaya ikna ettikten sonra onları en savunmasız anlarında kılıçtan geçirerek intikam alırlar. Çünkü şehir halkı Dina'nın dramına seyirci kalmıştır.

Tanrı Yaakov'dan Bet-El'e giderek burada bir mizbeah (sunak) inşa etmesini ister. Annesi Rivka'nın sütannesi Devora ölür ve Bet-El yakınlarında gömülür. Tanrı tekrar Yaakov'la iletişim kurar, onu mübarek kılar ve ismini "Yisrael" olarak değiştirir. Yolculuk sırasında Rahel, Binyamin'i doğurur, ancak doğum sırasında ölür ve Bet Lehem yolunda gömülür. Yaakov onun için bir anıt inşa eder. Yitshak 180 yaşında ölür ve oğulları tarafından gömülür. Peraşa, Esav'ın soy ağacı ile devam eder.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ

Yaakov tarafından getirilen Arvit duası güneş battıktan sonra okunmaya başlanır. Arvit Şema duası ve berahalarıyla başlar. Arvit’te Şema öncesinde ve sonrasında iki beraha vardır. Şahrit’te ise Şema öncesinde iki, sonrasında bir beraha yer alır. Arvit berahalar sonrasında Amida ile devam eder. Hafta arası Şahrit, Minha ve Arvit Amida duaları aynıdır. 

Günlük dualar Gemara’nın getirdiği açıklamaya göre atalar tarafından getirilir. Bu dualar aynı zamanda Oşea peygamberin sözlerinde yer alan “unşalma parim sefatenu” cümlesi gereği korbanların yerine Bet Amikdaş’ın olmadığı günlerde yerine getirdiklerimizdir. Şahrit sabah yapılan “ola” korbanını simgelerken Minha öğleden sonraki korbana gönderme yapar. Korbanların kalan kısımlarının yakıldığı zaman olan gece Arvit zamanıdır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
SÖZLÜ TORA OLUŞURKEN

 

Haftanın peraşası olan Vayişlah Yaakov’un kardeşi Esav’a yaklaştığını haber veren elçileri göndermesiyle başlar. Mişle kendisinin olmayan bir kavgaya burnunu sokan kişinin bir köpeği kulaklarından çekmiş gibi olacağını öğretir. Neden Yaakov yaklaştığını Esav’a haber verir? Uyur durumda Esav’ı geçmek daha kolay değil midir? Esav’ın yoluna çıkmaktansa onu geçmek daha akıllıca olmaz mı? Neden bütün bunlar bu kadar gereklidir?

Öncelikle ataların yaşamında bizler için çok önemli olan bir ilkeyi tekrar hatırlatalım: “Maase avot siman labanim.” Yaakov Avinu burada “goyim” tabir edilenlerle bizlerin özellikle diasporada nasıl bir ilişkisi olması gerektiğini mesaj olarak vermektedir. Geçirdiklerinden sonra Yaakov’un fiziksel olarak Esav’dan korkması mümkün değildir. Yaakov diaspora için bir ders vermek amacındadır.

Bu peraşa “galut peraşası” olarak bilinir. RaMBaN özellikle “goyim” ile olan münasebetler öncesinde bu peraşanın öğrenilmesi gerektiğini bildirir. Bu gün dahi Yaakov’un tedbirlerinin geçerli olduğunu görmek oldukça ilgi çekicidir. Öncelikle onlara gönderilen hediyeler çoğunlukla onları memnun etmiştir. Asıl yapılması gereken Tanrı’ya bizi koruması için dua etmektir. Aynı zamanda Yaakov nasıl kendisi savaşa hazırladıysa kendimizi güvende tutmak için her türlü tedbiri almamız gerekir.

Peraşada yer alan  “vaytsav otam lemor ko tomerun ladoni leEsav” cümlesinde “lemor” sözcüğünün görünün bir fazlalık olmasının nedenine bakalım: Burada hem “tomerun” hem de “lemor” sözcükleri “söylemek” anlamına gelir. Bu sözcüğün iki kere kullanılmasının mutlaka bir nedeni vardır. Yaakov da bu cümleyle “goyim” ile olan ilişkilerde nasıl davranılması gerektiğini ve kendimize güvence sağlamamız gerektiğini öğretmektedir.

Yaakov aynı zamanda gelecekte çok fazla kullanılacak Tora Şebeal Pe’nin tohumlarını da ekmeye başlamaktadır. Böylelikle yazılı ve sözlü Tora nesiller boyunca öğrenilebilecektir. Bunları söyledikten sonra Rabenu Akadoş ile Yaakov arasındaki bağlantıyı anlamaya çalışacağız.

Rabi Yeuda Anasi birçok yönden Yaakov Avinu ile bağlantıdadır. Ben İş Hay Rabenu Akadoş’un Yaakov’un gilgul formu olduğunu düşünmektedir. Rabenu Akadoş Mişna serisine Arvit Şema duasının ne zaman okunması gerektiğini sorgulayarak başlar. Arvit duası Yaakov Avinu tarafından getirilmiştir. Amida duasında yer alan ilk üç beraha üç ata ile özdeşleştirilir. İlk beraha “magen Avraam” oldukça açıktır. İkinci beraha olan “mehaye ametim – ölüleri dirilten” Yitshak’a bire bir uymaktadır. Akeda olayından sonra ruhu bedeninden ayrılan Yitshak daha sonra geri döner ve “tehiyat ametim” yaşar. Üçüncü beraha olan “AE.l akadoş” Yaakov Avinu’ya atfedilir. Rabi Yeuda Anasi’nin lakaplarından biri d Rabenu Akadoş’tur.

Rabenu Akadoş Sözlü Tora’yı ebedileştiren kişidir. Rabi Yeuda Anasi yazıya geçirilmediği halde Sözlü öğretilerin yok olacağının bilincine vardığından bu konudaki “yazıya geçirme yasağı “çiğnemiş” ve sözlü öğretileri yazıya geçirmiştir. “Et laasot L’Ad.. eferu torateha – bazı zamanlar Tanrı uğrunda Tora’yı geçmek lazım” diyen pasuk Rabi’nin sözlü öğretilerini yazıya geçirmesinin tek nedenini bu öğretilerin unutulmaması için gösterilen çabaya bağlamaktadır. 

Diğer taraftan Antonius Esav’ın gilgul formu olarak karşımıza çıkar. Esav ne kadar “olumsuz” bir kişilik olarak değerlendirilse de onun içinde bile iyi ve doğru olan bir şeyler vardır. Bu benzerlik Antonius’da da hayat bulmuştur. Rabenu Akadoş Mişna’yı imparator Antonius’un günlerinde tamamlamıştır. 

Moşe Rabenu bunu çok önceden görerek “vaethanan el Ad… baet ai lemor” ifadesini kullanır. İlk sözcükte yer alan “vav” sayısal değeri nedeniyle “altı Mişna” dizisini” sembolize eder. “Baet ai” yukarıda ifade ettiğimiz Teilim cümlesinde yer alan “bazı zamanlarda” ifadesinin “doğru zaman” şeklinde ortaya çıkmasıdır. Bu büyük cesaret gerektiren davranış doğru bir zamanda yapılmıştır. Cümlenin sonunda yer alan “lemor” ifadesi nesillere zamanında geçilen dersin tekrarı gibidir. “Goyim” ile olan ilişkilerde ilk şart kendimizi ve geleceğimizi güvence altına almaktır. Moşe Rabenu yaklaşık iki yüz elli açıklaması olan bu cümlenin bir açıklamasına göre Rabenu Akadoş’un bu cesaret gerektiren adımda başarılı olması için dua etmiştir.

Yaakov’un Esav ile karşılaşmasının bir başka nedenini artık daha iyi anlayabilmek mümkündür. Yaakov gelecekte Antonius olarak ortaya çıkacak Esav’ın gilgul formundan Mişna konusunda güvence almak için adımlar atmaktadır. Az önce sözünü ettiğimiz “iyi taraf” Esav’ın ağzında bulunmaktadır. Yaakov da bunu ağızdan ağıza geçen sözlü Tora’nın ebedi olması için atılacak adımda bu “iyi” davranışı kullanmıştır. Esav’ın başının bu nedenle Mearat Amahpela’da gömülmüş olmasının nedenlerinden biri de budur. 

Geçen hafta okuduğumuz Vayetse peraşasının bitiminde Yaakov melekler tarafından karşılanmıştı. Yaakov bu melekleri görünce o bölgenin adına “Mahanayim – kamplar” adını vermişti. Bu cümlede “gördü” anlamına gelen sözcük olan “Raam” başka hiçbir yerde geçmez. Kelimenin aslı “Raa” olarak bilinir. Zohar Akadoş bu sözcüğün aslında Yaakov’un gördüğü meleklerin kimliğine gönderme yaptığını söyler. Buna göre gördüğü melekler “Mihael, Uriel ve Refael’dir. Bu meleklerin isimlerinin ilk harfleri “Raam” sözcüğünü oluşturur.  Zohar bu pasukta yer alan “ze” sözcüğünün Gavriel adlı meleği temsil ettiğini de ekler.  Yaakov’un gördüğü bu dört meleğin kampına neden “mahanayim” dediği de merak konusudur.

İnsan yaptığı her mitsva ile kendine refakat eden bir meleğin ortaya çıkmasına neden olur. Yaakov yaptığı mitsva ve iyi edimlerle oldukça kalabalık bir gurup melek tarafından eşlik edilen biridir. Yaratılıştan beri var olan bu dört melek de göklerden kendisine refakat etmek için yanına gelince Yaakov gördüğü iki kampa doğal olarak “mahanayim” demiştir.

Raşi peraşamızın başında Yaakov’un Esav’a gönderdiği elçiler için “gerçekten melekler” ifadesini kullanır. Yaakov kardeşine kendisinin iyi edimleriyle meydana gelmiş melekleri değil yaratılıştan beri var olan dört önemli meleği göndermiştir. Yaakov’un bu melekleri seçmesinin ve göndermesinin önemli bir nedeni vardır. Bu dört melek Gemara ve Sözlü Tora’yı temsil ederler. Rabi Yeuda Anasi Mişna’yı tamamladıktan sonra Ravina ve Rav Aşi tarafından beşinci yüzyılda Babil Talmud’u yani Gemara tamamlanır. Yaakov bunu garantiye almak amacıyla dört meleği gönderir. Zira onların isimlerinin baş harfleri birlikte “Gemara” sözcüğünü oluşturur.

Bene Yisashar adlı kaynak bu dört meleğin Tanrı’nın onursal tahtının etrafında bulunduklarını öğretir. Mihael tahtın önündeyken Gavriel arkasında Uriel sağında ve Refael solunda yer alır. Bir kişi Gemara öğrendiği zaman bu dört melek o kişinin yanına gelirler. Hele Gemara öğreniminden sonra Tanrı’ya edilen dualar bu dört melek tarafından anında Tanrı’ya iletilir. Bu da bizlere Gemara öğreniminin önemini anlatır.

Ataların yaptıkları her hareket bizlere bir ders vermek amacıyla gerçekleştirildiği için bize düşen bu konudaki dersleri öğrenip onları anlayabilmek ve hayatımızı bu yönde devam ettirebilmektir.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
Kaynak: www.hidabroot.org
Rav İzak Peres

Dilimizi temiz tutmak (temiz konuşmak) ne kadar önemlidir?

Aşla Akadoş olarak bilinen Rabi Yeşaayu bar Avraam Horowitz şöyle öğretir: Her kim ki dilini temiz tutmaz ve sözleri ile kirletirse, tüm öğrendiği Tora ve Tefilalar aynı şekilde kirlenir. Bu bir cezai yaptırım da doğurabilir. Durum krala güzel bir yemeği, kirli bir tepside sunmaya benzer.  Tefila Tanrı’ya sunulmuştur, bu yüzden uygun olmayan sözcüklerle kirletilmemelidir. Kişinin içinde bulunduğu topluluk, konuşmalarına dikkat etmeyenlerle doluysa o ortamda bulunmaması doğrudur. Kişi kendine, Tanrı korkusu sahibi terbiyeli, sözlerine dikkat eden kişilerin olduğu bir çevre bulmaya özen göstermelidir. Yanlış konuşanları uyarmak son derece önemlidir, aksi durumda birçok sıkıntıya davetiye çıkarır.

 

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

 

Günlerden bir gün bir şehir, büyük bir fırtınaya yakalanır. Şehrin valisi, alarma geçen halka şehrin derhal boşaltılması talimatını radyodan duyurur. Polis ve ambulans ekipleri kişilerin evlerini derhal boşaltılması için her türlü yardımı yapmaktadır. Fakat şehrin halkından tek bir kişi her türlü yardıma rağmen Tanrı’nın onu kurtaracağını belirterek şehri terk etmek istemez.

Sular artmaktadır ve şehir hemen hemen tamamen boşaltılmıştı. Yalnızca Tanrı’sına güvenen kişi şehri terk etmemek niyetindeydi. Gelen ikinci ekibin de yardımını reddetmişti. Gittikçe artan suya karşı bu adam, çatının üstünde Tanrı’nın onu kurtaracağına inanarak her türlü yardıma karşı çıkıyordu. Havadan yardım etmek isteyen helikoptere “Beni merak etmeyin, Tanrı beni yalnız bırakmayacak” demişti. Çok rahat bir şekilde yardım edebilecek en son ekibe de hayır demişti. O sırada su tamamen yükselmiş ve sonunda adam sular altında kalarak boğulmuştu.

Cennete giden adam, Tanrı’sına “Tanrı’m ben bu dünyada her türlü iyiliği yaptım, insanlarla ilişkilerim tam, yaşantımı da Senin istediğin doğrultuda çizdim ama beni niye kurtarmadın” diyerek çıkışmıştı.

Tanrı ona; daha ne istiyorsun, sana polisi gönderdim yetmedi, sana ambulans ekibi gönderdim, o da yetmedi en son çare olarak helikopterle ekip gönderdim; onlara da hayır dedin. Bir insan için bundan başka ne yapılabilir?

En somhim al anes, hiçbir zaman mucizeye bağlı kalmamız söz konusu olamaz.

Biz insanlar yaşamımız boyunca devamlı olarak iki şekilde mücadele etmekteyiz. Bunlardan öncelikli olanı, fiziksel mücadeledir. Nitekim Yahudi milleti yakın tarihte soykırımla bu mücadelenin en somut örneğini gerçekleştirmiştir. Bunun yanında bugün biz insanlar yaşantımızın her günü evimize getirmemiz gereken yiyecek, giyecek gibi ihtiyaçlar için  harıl harıl çalışarak gerektiğinde terleyerek bir fiziksel mücadele içinde olduğumuz bir gerçektir.

Talmud bu nedenle bu konuda hayvanların bizden daha avantajlı olduğunu ve yaşamları sırasında her şeyi insanlar gibi aşırı bir gayret sarf etmeden hazır bir şekilde aldığını belirterek bir bakıma şikayet etmektedir. Sonuçta insanların yaşamlarının anlamlı olabilmesi ve hayvanlardan ayrılması için böyle olması gerektiği belirtilir. 

(Bereşit 32:7) Vayaşuvu amarlahim Yaakov lemor, banu el ahiha el Esav vegam oleh likrateha vearbaa meot iş imo.Yaakov Kenaan topraklarına döndüğünde melekler ona kardeşi Esav’ın dört yüz kişilik bir orduyla geldiğini belirtirler. Kardeşi Esav’ın  onu öldürmek için yaklaştığını öğrenen Yaakov hiçbir mucizeyi beklemedi ve hemen kurtulmak için kendi insiyatifiyle tedbirlere başvurdu.

(Bereşit 32:8-9) Vayahats et aam aşet ito veet ason veet abakar veagemalim lişne mahanot. Yaakov kişinin bir tehlikeyle karşılaştığında mucizeler beklemesi yerine, tehlikelere karşı hazırlanması gerektiğini bilmekteydi. Tereddütsüz ilk iş olarak askeri bir strateji planı çizer ve pasuğun dediği gibi kendi yanında olan halkı ve sürüleri ve sığırları ve develeri iki bölüğe ayırdı.

Vayamor im yavo Esav el amahane veikau vaya amahane anişar lifteha. Eğer bir bölüğe saldırırsa geri kalan bölük savaşa hazır bir şekilde mücadeleye devam eder. Görüldüğü gibi her ihtimale rağmen savaş planı hazırlar. Yapacağı fiziksel mücadeleyi hiçbir tesadüfe bırakmada tüm dikkatiyle her türlü hareketi dikkatli bir şekilde yapmaya devam eder. Yayikah min aba beyado minha leEsav ahiv. Savaş planını yanında kardeşini yatıştırmak ve onunla barışabilmek amacıyla ona çeşitli hediyeler gönderdi. Son olarak Yaakov asileni na miyad Esav, Tanrı’ya dua ederek onu kardeşi Esav’dan kurtarmasını ister. İşte bu da biz insanların her an yaşayabileceği fiziksel bir mücadeledir.

Aynı gece Yaakov tüm ailesiyle birlikte Yabok geçitinden geçtikten sonra kendisi yalnız başına geriye döner. Raşi’ye göre bu geri dönüşün nedeni unutmuş olduğu bazı şeyleri geri almak içindi. Kısaca sahip olduğu malını alabilmek için gittiği yolda karanlıkta yalnız kalan Yaakov bilinmeyen bir kişi tarafından saldırıya uğrar. Tora’da yorum yapan hahamlarımızdan Keli Yakar bu mücadeleyi manevi bir mücadele olarak görmemiz gerektiğini ve Yaakov’un bu mücadelede yeteri kadar hazırlıklı olmadığını görmekteyiz. Yaakov fiziksel bir mücadeleye hazırlıklı olup, manevi mücadeleye hazırlıklı değildi.

Bu durum biraz bizim hayatımıza benzemiyor mu? Bizler devamlı olarak fiziksel mücadelede hazır ve titizlikle neyin nasıl yapılması gerektiğini düşünerek yapmaktayız. Sağlığımız için koşuyor, kolesterolümüzün artmaması için yediklerimize dikkat etmekteyiz ve sağlığımız için devamlı dua etmekteyiz. Kısaca yaşam mücadelesinde dimdik kalabilmek için gerektiği gibi mücadele etmekteyiz maalesef manevi hayatımız için acaba gerektiği gibi ruhumuz gereken ihtiyaçlarını karşılamakta mıyız? Ruhumuzun doyması ve maneviyat pompalanması ancak Tora’ya vakit ayırmakla olacaktır.

Yaakov peraşadan gördüğümüz gibi fiziksel mücadelede mucizeye inanmadı ama diğer yanda manevi mücadeleyi mucizeye bıraktı.

Karanlıkta yaptığı mücadele Kabalaya göre onun Tanrısal hislerin tam manasıyla güçlü olmadığını gösterir ve zaten bu nedenle bildiğimiz gibi bu mücadele sonunda Yaakov’un uyluk kısmı zarar gördü. Kendisinin bu gördüğü zarar bir bakıma onun Tanrı’ya olan inancının temelinde eksikliğini sembolize eder.

Nasıl ki bizler yaşam mücadelemizde dimdik durabilmek için gerekli önemi veriyorsak hayatımızda da manevi mücadelede önümüze çıkabilecek engelleri yenmeyi bilmeliyiz. Bizlerin ve tüm ailemizin Yahudi kimliğinin güçlü kalabilmesi mucizelere bağlı kalmasın ve fiziksel mücadele gibi manevi mücadele de hayatımızın kaçınılmaz bir parçası olsun ki manevi olarak güçlü olalım.

HAFTANIN SÖZÜ

 

Tanrı halkına cesaret (olarak Tora) vermiştir. Tanrı halkını barışta kutsayacaktır. (Teilim 29)