Bu
Hafta İçin Saatler |
11HEŞVAN |
Gelecek
Hafta İçin Saatler |
||||
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
5776 |
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
Yeruşalayim |
17:20 |
18:40 |
----- |
Yeruşalayim |
16:13 |
17:33 |
Tel
Aviv |
17:39 |
18:41 |
24 Ekim |
Tel
Aviv |
16:33 |
17:35 |
İstanbul |
17:58 |
18:38 |
2015 |
İstanbul |
17:49 |
18:30 |
İzmir |
18:13 |
18:52 |
|
İzmir |
18:04 |
18:43 |
LEH LEHA- לך לך |
||||||
|
PeraşaÖzetİ(Bereşit1:1-68)
[www.chabad.org]
Tanrı, Avram’a konuşarak “Ülkenden, doğduğun yerden ve babanın evinden
[ayrıl]; sana göstereceğim ülkeye git” (Bereşit 12:1) emrini verir. Avram’ı
büyük bir ulus haline getirecektir. Bunun üzerine, Avram, eşi Saray ve yeğeni
Lot ile birlikte, Kenaan Ülkesi’ne doğru yola çıkar ve burada bir sunak inşa
ederek, Tek Tanrı kavramını burada da yaymaya devam eder.
İlk Yahudi Avram’ı Mısır’a göç etmeye
zorlayan şiddetli bir kıtlık baş gösterir. Oldukça güzel olan Saray, burada
Paro’nun (firavun) sarayına alınır. Avram kendilerini ağabey-kız kardeş olarak
tanıtarak hayatını kurtarır. Vücudunda çıkan yaralar, Mısır Kralı’nın Sara’ya
dokunmasını engeller ve onu, Sara’yı Avram’a geri vermeye ikna eder. İkisini
altın, gümüş ve bol malla yolcu eder.
Kenaan Ülkesi’ne geri geldiklerinde,
Lot, Avram’dan ayrılarak, kötülüğüyle ün kazanmış Sedom’a yerleşir. Çıkan bir
savaşta Kedorlaomer ve üç müttefikinin güçlü orduları zafer kazanır ve
fethettikleri Sedom Vadisi’nden aldıkları esirlerin içinde Lot’u da götürürler.
Avram, yeğenini kurtarmak için küçük bir tabur hazırlar ve dört kralı yenilgiye
uğratmasının ardından Şalem (Yeruşalayim) kralı Malkitsedek tarafından mübarek
kılınır.
Tanrı Avram’la “Parçalararası
Antlaşma” olarak bilinen bir pakt yapar. Ona, soyunun sürgün ve eziyet
göreceği, fakat sonunda Kenaan Ülkesi’nin ebedi olarak onların mülkü olacağını
bildirir. Kenaan Ülkesi’ne gelişinden on yıl sonra bile hala çocuğu olmamış
olan Saray, Avram’a kendi cariyesi Agar’ı verir. Agar hamile kalır ve hanımına
karşı saygısızca davranmaya başlar. Sara buna sert davranışlarla karşılık
verince Agar evden kaçar. Bir melek kendisine görünerek onu geri dönmeye ikna
eder ve doğuracağı oğlun, kalabalık bir ulusun babası olacağını bildirir. Avram
86 yaşındayken Yişmael doğar.
13 yıl sonra,
Tanrı, Avram’ın ismini Avraam’a (“Kalabalıkların Babası”) çevirir. Saray’ın
yeni ismi ise Sara (“Prenses”) olacaktır. Tanrı, ikisine bir oğul doğacağını,
ismini Yitshak (“Gülecek”) koyacakları bu oğlun, Tanrı’nın özel bir bağ içinde
olacağı ulusun atası olacağını müjdeler. Avraam, kendisinin ve ailesi ile
evindeki tüm erkeklerin bundan sonra sünnet olmaları konusunda bir emir alır.
Bu, tarih boyunca, “Tanrı ile Avraam arasındaki antlaşmanın” işareti olacaktır.
.
Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
BULUNDUĞU KOŞULLARI
İYİ ANLAYABİLMEK
Leh Leha peraşasının daha ilk cümlesinde Tanrı’nın Avraam’a olan
emrini ve Avraam’ın buna uyarak gerçekleştirdiği yer değişikliğini okuruz.
Tanrı’nın Avraam’a olan vaadinde yeni bir başlangıç yapması istenmekte çocuk
zenginlik ve şan ile ödüllendirileceği belirtilmektedir. Ancak bu vaadlerle
yola çıkan Avraam Kenaan topraklarında ciddi bir kıtlıkla karşılaşmakta ve
yiyeceğin inanılmaz derecede bol olduğu Mısır ülkesine geçimini sağlamak için
göçe zorlanmaktadır.
Burada akla gelen ilk soru zenginlik ve geçim konusunda Tanrı’nın sözünü
almış olan Avraam’ın neden Mısır ülkesine gittiğidir. Eğer Tanrı ona yeni
evinde geçim konusunda garanti vermiş ise neden bu göç gerçekleşir.? Çünkü
Avraam’ın ruhani durumu ve inancının büyüklüğü kıtlık yıllarında Tanrı’nın
geçim konusundaki sözü karşısında şüphe edecek kadar zayıf da değildir. Hatta
Ramban Avraam’ın kıtlıktan uzaklaşmasını onun büyük resmi göremediği nedenine
bağlar. Birçok açıklayıcının ortak sorusu da bu yöndedir. Eğer inanç bu kadar
kuvvetli ise neden Kenaan topraklarını terk etmek zorunda kalmıştır?
Bunun yanıtını bulmak için her bireyin bu dünyaya belli bir görev
ile geldiğini hatırlatmak gerekir. Tanrı her bireyi bu dünyaya gönderirken ona
özel bir görev de belirler ve bu görevi ona verir. Peygamberliğin var olduğu
dönemlerde bu görevi keşfetmek o kadar da zor değildir. Peygamberler bu konuda
halka yardımcı olabilmekteydiler. Günümüzde bu çok daha zordur. Bizler bizleri
yönlendirecek bilgelere elbette ki sahibiz ancak onların yanıtı kesin ve açık
olmaktan uzaktır. Böylece her birey bu görevin ne olduğunu anlamak için bütün
gücüyle çaba göstermeli ve görevi keşfettiğinde de onu yerine getirmek için
uğraş vermelidir.
Bir peygamber olarak Avraam kendi görevinin Tek Tanrı inancını
mümkün olan en geniş kitlelere yaymak olduğunun bilincindedir. Bunu yerine
getirmek için konaklama yerleri kurmuş ve insanları burada ağırlarken onlara
monoteist kültürün gereklerini öğretmiştir. Onun parlaklığı günden güne
yayılmış ve birçok insan Tek Tanrı inancını benimseyerek bu yolda ilerlemeye
başlamıştır.
Avraam kıtlık koşulları durumunda; insanlar ve ekonomik koşullar nedeniyle aşırı yüklenmiş iken bu görevi yerine
getirmesinin mümkün olmadığını hissetmiştir. İnsanların ekonomik anlamda rahat
olmadıkları bir dönemde ruhani olarak bir öğretiye konsantre olmalarının,
kendilerini vermenin imkansız olduğunun bilincinde olan Avraam bu öğretilerin
yerleşmesi için kişinin huzurlu ve rahat olması gerektiğinin de inancındadır.
Avraam bu görevi şartları çok daha iyi olan Mısır ülkesinde icra
edebileceğini düşündüğünden yönünü geçici olarak buraya çevirmiştir. Mısır
ülkesinde Paro’nun Sara’yı alması esnasında meydana gelen mucizeler de ona bu
konuda yardımcı olmuştur.
Şimdi Avraam’ın neden Kenaan’ı geçici anlamda terk ettiğini
anlayabilmekteyiz. Bunun nedeni ne resmin tamamını görememektir ne de Tanrı’ya
olan inancındaki bir zayıflıktır. Olam Aba yaşamını bu dünyadaki yaşamdan her
zaman önde tutmuş olan birinin ekonomik rahatlama ile Kenaan’ı terk etmesi
zaten düşünülemez. Avraam gerçek görevini daha iyi yerine getirebilmek için
görev şartlarının daha uygun olduğu bir yere geçici olarak gitmiştir. Tora’nın
“yerida – düşüş” olarak verdiği bu göç sırasında Tanrı’nın Avraam ve Sara
için mucizeler yaratması bu yer
değişikliğini onayladığı anlamını taşır. Avraam geri dönüşe başladığında Tora
bunu “aliya – yükseliş” olarak vermekte ve Erets Yisrael’e dönüşün önemine
vurgu yapmaktadır.
DİVRE
TORA
Rav Yeuda Adoni
Şelomo Ameleh
Mişle kitabında, bilge insanlarla arkadaşlık kuranlar, onlar gibi olur der. Bu
sözü ile bizlere, insan daima, bilgili, inançlı ve saygın insanlarla beraber
olduğu sürece toplumda istenilen bir kişi olacağını öğretir. Bunu başarı ile
uygulayabilen,kendini yetiştirmiş olur.
İnançlı
insanlar arasında yetişen kişiler, Tanrı’ya inancı, doğru yolu seçmeyi öğrenir
.Pirke Avot’ta, insanın daima iyi komşu seçmesi
önerilir.
Avraam Avinu’da, Torayı uygulamak istemiştir.
Talmud’da okuduğumuz gibi Avraam Avinu
Tora bize verilmeden bütün Torayı
uygulamıştır, aynı zamanda tüm mitsvaları yerine getirmiştir. Mantığı ile özel
uğraşısı ve anlama yeteneği ile doğrulara varmıştır.
Bilindiği
gibi Avraam Avinu’ya bunları öğretecek bir hocası yoktu. Bu nedenle Tanrı
Avraam Avinu’ya Avraam ! sen burada yaşadığın diyarda bu arzu ve isteğine
ulaşamayacaksın. Bu nedenle, toprağından doğduğun yerden ailenden kopup sana
gösteceğim yere git der. Tanrı’nın bu emri Avraam Avinu’nun Tanrı tarafından geçireceği on sınamanın birincisi idi. Avraam Avinu
Toprağını ailesini yaşadığı diyarı terkedecek ve gideceği yeri bilmeden
Tanrı’nın emrini uygulayacaktı. Avraam Avinu, hiçbir yakını olmayan, insanların,
lisanlarını bilmediği insanlar arasına karışacaktı.
Tanrı’nın bu
denemesi, onuncu denemesi, oğlunu al kurban et denemesinden farksız değildi.
Her şeye rağmen bu gurbete gidiş emrini Avraam Avinu kabul etti ve uygulama
safhasına geçirdi.
Seni büyük bir
toplum haline getireceğim sözünü de, Tanrı ona verdi. Bilgelerimiz: İnsanın
hayatını yollarda geçirmesi sonucunda onu aile kurma ve maddi kazançlardan
mahrum eder, derler. Fakat Tanrı Avraam’a bu yolculuğunda hiçbir kaybı
olmayacağını , aksine büyük bir toplum olacağını,çocukları olacağını, maddi
varlık sahibi olacağını dair söz verir. Aynı zamanda Tanrı Avraam’a Adam
Arişon’u ilk insanı, Noah’ı ben mübarek kıldım, bu bereket dualarını tüm
sevdiklerine ver der. Senin mübarek kılacağın kişileri ben de mübarek
kılacağım.
Roş Aşana
Talmudun da: Rabi Yitshak şöyle der: 5 unsur insanın kötü şansını bertaraf
eder.
A-Tsedaka
B-
Tefila(dua)
C-İsim
değiştirme
D-Hatalarından
dönüş(Teşuva)
E- Yer
değiştirmek.
İşte Araam
Avinu’da yaşadığı yeri değiştirdi .Avram
olan adı da Avraam ve eşi de Saray iken Sara oldu.
ASE
LEHA RAV : KENDİNE RAV SEÇ
RAV ELİYAU
KOEN Z’’L:MAHAZİKE-TORA
C
–Birkat “ Bore peri a-Gefen “
Çeşitli meyva ve sebzeleri sıkarak elde edilen meşrubat
çeşitlerinin hepsine –biri hariç- “ Şeakol niya bidvaro “
berahası söylenir. Biri hariç dediğimiz meyva , ÜZÜM dür. Saf üzüm suyu ve
üzümden mamul içki çeşitlerine (şarap, vermut
gibi ) “Bore peri a-Gefen “ berahası söylenir.
Rabilerimiz saf üzüm suyu ve üzümden elde edilen içkilere
özel bir beraha uygun görmelerinin sebebi, Tora ‘nın şaraba vermiş olduğu
değerden kaynaklanır. Mişkan ve sonraları Bet-Amikdaş
‘ta her sabah ve akşam yapılan “Tamid” korbanları, Mizbeah
‘ta Ulu Tanrı ‘ya sunulurken, Tora aynı
zamanda şarabı da katmalarını emreder. {Nisuh a-yayin ) (Bamidbar
28/5) David a-Meleh, şarabın içkiler
arasında en önemlisi olduğunu söyler. “ve-Yayin yesamah levav enoş “
(Teilim 104/15) Şarap insanların kalbini sevindirir.
Şabat ve Bayram günlerinde Kiduş ve
Avdala duaları, elde bir şarap dolu kadeh tutarak yapılır. Dini evlenme
törenlerinde söylenen “Şiva Berahot” ve Berit-Mila
ile Pidyon a-ben gibi Mitsva`lar, yine elde tutulan bir şarap
kadehi ile kutsanır.
Şarap su ile karıştırıldığında, rengi ve tadı şarap olduğu
müddetçe, berahası “a-Gefen”
dir. Bazı Posek`lere göre, bir ölçü şaraba en çok üç ölçü su katıldığında
berahası halen “a-Gefen” dir. Bundan fazla su katılırsa şarap
tadı olmasına rağmen “a-Gefen” berahası söylenemez. Bu kural
içine hiç su katılmamış üzümden yapılan şaraplar için geçerlidir. (Şulhan
aruh Orah Hayim 272/5). Bilindiği üzere günümüzde piyasadaki bütün
şarapların içine su katılmış olduklarından, evde ilâve edilmek istenen su
miktarının oranı çok daha az olmalıdır.
Kuru üzümler su ile kaynatıldıklarında, veya da asgari üç gün
suyun içinde bırakıldıklarında, elde edilen içkiye “ a-Gefen” berahası
söylenir. Bir şartla ki şişmiş halde bulunan kuru üzümler, sıkılıp suyun
içinden alınmalıdır. Bu içki ile kiduş söylenebilir. İkinci bir şart, kaynatmak
veya da üç gün müddetle içinde kalmaları için konulan su miktarı, 1/3 oranından
fazla olmamalıdır. Fazla su konulup hoşaf yapıldığında, kuru üzümlere “Bore
peri a-Ets” denir ve bu beraha ile su da hova`dan çıkar.
Yalnız suyu içmek istenildiğinde “Şeakol” berahası söylenir.
Kurulan içki masasında diğer içkilerle beraber şarap ta
varsa, şaraba “a-Gefen” denir ve diğer içkiler, bu beraha ile
hova`dan çıkar.
Şarap bozulduğunda sirke`ye dönüşür. Sirke, mideye zararlı
olduğundan, ona Beraha söylenmez.
TARİHİMİZDEN
RABİ MORDEHAY KOMTİNO
Rabi Mordehay Komitano olarak da
bilinir. 1526 ile 1542 yılları arasında Hahambaşı görevinde bulunmuştur. Hayatı
hakkında fazla bilgi yoktur. Hahambaşılık yaptığı yıllar Osmanlı Devleti’nin
Yükselme Dönemi’nin zirvesine denk gelir. Bu yüzden nüfuzunun ve
etkisinin yüksek olduğu görüşü vardır. Hatta Şeyhülislam ile birlikte Divan
üyeliği yaptığına dair bir söylem vardır. Ancak birçok tarihçi divan üyeliği
bulunmayan Şeyhülislam’ı referans göstererek bunun sadece bir söylentiden
ibaret olduğu görüşünü savunur. Birçok çağdaşı gibi Rabi Komtino da hem
dini hem de din dışı konularda araştırmalar yapmıştır. Rabi Komtino Talmud’u
daha iyi anlamak için pozitif ilimlerin bilinmesi gerektiğini savunur.
MİMAAYAN
KAYNAKLARIMIZDAN
Rav İsak Alaluf
Bilginler Avraam’ın neden Terah’ın oğlu olarak bu dünyaya
geldiğini sorgularlar. Bunun cevabını midraşik kaynaklarda bulmaktayız. Avraam’ın
artık bu dünyaya gelmesi gerekmektedir ve Tanrı onu bu göreve hazırlamıştır.
Ancak bunu istemeyen güçler sürekli olarak sorun çıkarmaktadır. Sonunda Tanrı
Avraam’ın bir putperest olan Terah’ın oğlu olarak gelmesine karar verilir. Güya
raşa bir babanın oğlunun tsadik olması mümkün değildir. Halbuki raşa bir
babanın Avraam gibi tsadik bir oğlu olabilir. Hizkiyau gibi tsadik bir kralın
da Menaşe gibi Raşa bir oğlu olabilir.
Terah oğlunu putları kırdığı gerekçesi ile zamanın
kralı Nimrod’a şikayet eder. Bu suçun cezası bellidir ve ateşte yakılmak sureti
ile idamdır. Nitekim Avraam ateşe atılır. Bütün melekler onu kurtarmak için
sıraya girmek isterken Tanrı bizzat olaya müdahale eder ve Avraam gibi bir
tsadiğin Tanrı tarafından kurtarılmasını hak ettiğini bizlere öğretir. Bu
arada Avraam ateşin içinde iken bazı kişiler ellerine su doldururlar ve ateşin
yanında beklerler. Bunun ne olduğunu soranlara Avraam yanarsa üzerine su atmak
için diye yanıt verirler. Diğerleri ise bu duruma gülerler. Çünkü ortada büyük
bir ateş vardır ve bir avuç su ile söndüdürlmesi mümkün değildir. Suyu toplayan
kişi “elbette mümkün değil” der. “Ancak hiç olmazsa hangi tarafta olduğumu
belli edebilirim.” Bizler de belki bütün mitsvaları yapamayabiliriz. Ancak en
başta önemli olan Tanrı’nın yanında olduğumuzun belirtilmesidir.
HAFTANIN
SÖZÜ
Kötülükten uzaklaş ve iyi yap.
(Teilim
37)