Yazdır

Talmud Tora Çoçuk Peraşası

Manzara o kadar etkileyiciydi ki, Dani ve Dina hemen yanı başlarında duran ve tüm içtenliğiyle Tanrı’ya dua eden adamı bile fark edememişlerdi.

 

“Bu harika! Buradan Erets Yisrael’in tamamını görebiliyoruz” dedi Dina heyecanla.

Zaman tüneli bu sefer iki kardeşi bir dağın tepesine getirmişti. Moşe Rabenu da oradaydı. Erets Yisrael’e girmeye hak kazanmak için yaptığı tüm dualar cevapsız kalmıştı. Fakat Tanrı, ona, bir dağın tepesinden tüm Erets Yisrael’i ve gelecekte yaşanacak tüm olayları göstermişti.

Farklı dönemlerdeki olaylar bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçti. Yeoşua’nın Erets Yisrael’de verdiği savaşlar ve kabilelerin Erets Yisrael’e yerleşmeleri, Şimşon’un verdiği mücadeleler, Barak ve Devora’nın Sisra’ya karşı kazandığı mücadele, David’in kurduğu krallık vb.

Birkaç dakikada Erets Yisrael’de yaşanacak iyi ve kötü her şeyi hızlandırılmış bir film şeridi gibi gözlerinin önünde görmüştü.

“Erets Yisrael’de yaşadığımız için ne kadar da şanslıyız!” dedi Dani.

Dina, Dani’ye ciddi bir surat ifadesiyle baktı ve şöyle dedi: “Erets Yisrael kutsal bir yer ve orada yaşamak belirli sorumlulukları da beraberinde getirir. Bizler de kutsallık içinde yaşamalıyız. Bunun içinse, Tanrı’nın bizden isteklerini yerine getirmeli ve her zaman iyi davranışlarımızı arttırmalıyız.”

Şabat Masasına Hikaye

Gizli Düğün

Rusya’da Komünist rejimin hüküm sürdüğü yıllarda, birçok Yahudi karşıtı yasa çıkarılmış, mitsvaların uygulanması ve dinsel törenlerin yerine getirilmesi yasaklanmıştı. Bu bağlamda, hükümetin görevlendirdiği özel polisler, sürekli olarak Yahudileri takip ediyor, atalarının yolundan gitmek isteyip de yasalara karşı gelenleri yakalayıp cezalandırıyorlardı.

Bir gece aniden, şehrin rabisi Rav Levi Yitshak Şnayorson’un kapısı çalındı. Rabi Levi Yitshak kapıyı açtığında karşısında endişeli bir kadıncağız ile karşılaştı. Kadın sağına soluna baktı; çevrede kimsenin olmadığına kanaat getirince, kısık bir ses tonuyla Rav’a şunları anlattı: “Rabi buraya baya uzak bir yoldan kızım için geldim. Kızım devlet dairesinde önemli bir pozisyonda çalışıyor ve kendi gibi Yahudi bir gençle evlenmek üzere. Bu genç de, kızım gibi komünist rejimin içinde yüksek ve önemli bir pozisyonda görev yapıyor. Onlara çok konuştum. Onlara Yahudi dini ve geleneklerine uygun bir düğün yapmaları konusunda öğütte bulundum. Onlar da kabul ettiler. Düğünlerinin bir Rav tarafından yapılmasını istiyorlar. Bir saat sonra, gece yarısına doğru buraya gelecekler. Sizden ricam, lütfen onlara Yahudi bir aile kurmaları yolunda yardımcı olun.”

Rav Levi Yitshak hiç düşünmeden kadına, genç çifte yardımcı olacağını söyleyince kadın da rahatlarcasına derin bir nefes aldı. Fakat hazırlıklar için çok az zamanları vardı. Rav Levi Yitshak, gecenin bu vaktinde nasıl Minyan bulabileceğini düşünüyordu.

Bir saat sonra, gelin ve damat Rav’ın evine geldiler. Yoğun çabalardan sonra, Minyan için dokuz kişi toplanmıştı. Fakat Minyan’ın tamamlanması için halen bir kişiye ihtiyaç vardı. Peki onuncu kişi nereden bulunacaktı?

Rav Levi Yitshak vazgeçecek birisi değildi. O her zaman istekle ve büyük bir duyarlılıkla Yahudiliğe hizmet etmişti. Bu sefer de, tehlikeli olmasına karşın risk almaya hazırdı. Şöyle ki, Yahudi bir çifti Yahudi dini gelenek ve göreneklerine uygun olarak evlendirmek için çabalıyordu.

Rav’ın yaşadığı binada çevredeki dini faaliyetleri izleyip rapor etmesi için hükümetin görevlendirdiği Yahudi bir genç yaşıyordu. Çaresizlik içinde Rav bu gence haber gönderdi ve onu Minyan’a davet etti. Genç bu davet karşısında şaşkına döndü. Ancak Rav’ın bakışları Minyan’a dahil olması konusunda genci ikna etmeye yetmişti.

Gelinin yüzü kapalıydı. Damat da aynı şekilde yüzünü gizlemek için çaba gösteriyordu. İspiyonlanmaktan korkuyorlardı. Rav Levi Yitshak, düğünü Yahudi dini ve geleneklerine göre gerçekleştirdi ve genç çift Hupa’nın altında evlendiler.

Düğüne katılanlar arasında büyük bir neşe vardı. Şöyle ki, yeni bir ‘Yahudi evi’ daha kurulmuştu.

Pozitif Mitsvalar

Vaethanan 6:7 “Onları oğullarına öğret; evinde oturduğunda, yolda yürüdüğün sırada, yattığında ve kalktığında onlardan bahset”

Her gün sabah ve akşam Şema söyleme emri Tora’nın 613 Mitsvasından biridir.

Tanrı, insanın günahtan korunması için sürekli olarak bu dünyanın bir Kralı olduğunu kendisine hatırlatmasını istemiş, bu doğrultuda Yahudi inancının temeli olan Şema’nın her sabah ve akşam söylenmesini emretmiştir.

Sabah vakti Tanrı’nın Bir ve Tek Egemen olduğunu kendisine hatırlatan biri, gün boyu düşünce ve hareketlerine daha özenle yaklaşacaktır. Gece de bu düşünceyle yatağa gitmesi, onu gece içinde kutsal olmayan düşünceler dolayısıyla oluşabilecek kirlilikten koruyacaktır.

Resimli Peraşa

pdfPeraşayı indirmek için tıklayın