Bu Hafta İçin Saatler

16Av

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5775

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:58

20:18

-----

Yeruşalayim

18:52

20:12

Tel Aviv

19:18

    20:20

1Ağustos

Tel Aviv

19:13

20:15

İstanbul

20:07

    20:48

2015

İstanbul

19:58

20:39

İzmir

20:13

21:02

İzmir

20:05

20:55

VAETHANAN

                                             

                                                                                                                                                  

PERAŞA ÖZETİ (Devarim 3:23-7:11)

[www.chabad.org]

Moşe Bene-Yisraele, Erets-Yisraele girmesine izin vermesi için Tanrı’ya nasıl yalvardığını, Tanrı’nın bunu reddettiğini ve bunun yerine bir dağa çıkıp Erets-Yisraeli görmesini söylediğini anlatır.

Toranın özetle tekrarına devam eden Moşe, Mısırdan Çıkış’tan ve Toranın verilişinden, insanlık tarihinde daha önce görülmemiş bu olayları açıklayarak bahseder. “Bu kadar büyük bir olay hiç gerçekleşti mi, ya da buna benzer bir olay duyuldu mu? İnsanlar hiç Tanrı’nın sesini alevlerin ortasında duyup ... yaşamaya devam edebildi mi? Sana, A-Şemin Tanrı olduğunu ve Ondan başka Tanrı olmadığını bilmen için [tüm bunlar] gösterildi”.

Moşe, gelecek nesillerde halkın Tanrı’dan uzaklaşacağını, putlara tapacağını ve Ülkeden sürülüp, diğer milletlerin arasına dağılacağını, ama sonra, Tanrı’yı arayıp, Onun emirlerine uymak için Teşuva yapacağına dair kehanette bulunur.

Peraşamızda, ayrıca, On Emirin tekrarı ve Yahudi inancının temellerini belirten Şemanın cümleleri de yer alır. Bu temeller, Tanrı’nın Birliği (“Dinle Ey Yisrael: A-Şem, Tanrımızdır, A-Şem ‘Birdir”), Tanrı sevgisi mitsvası, Tora öğrenimi ve “bu sözleri” Tefilinlerle kolumuza ve başımıza, Mezuzalarla da evlerimizin kapı eşiğine yerleştirmemizdir.

                                                                                      DİVRE TORA

                                                                                  Rav Yeuda Adoni

 Peraşamızda Moşe Rabenu’nun Tanrı’ya, Kenaan    topraklarına girebilmesi için ona merhamet etmesi için  dua eder. Merhamet Tanrı’nın insanlara bir lütfudur.  Bizlerde gerektiğinde insanlara bu davranışta bulunmalıyız.

Muhtaç bir kişiye ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için borç verir ve yardımda bulunursa, Tanrı’ya borç vermiş  gibi sayılır. Tanrı’da ona bunu fazlası ile öder.

Varlıklı insanlar ihtiyaçlarını kendileri karşılarlar, dostları ve sevenleri çoktur. Fakat fakirin varlığı olmadığı gibi dostları da yoktur. Bu nedenle muhtaç insan yalnız Tanrı’dan bekler, umudu ondadır. Bu nedenle fakire merhamet edenin Tanrı katında değeri büyüktür ve onu ödüllendirir. Tanrı ona bağlı olan ona ibadet eden kişilere bir çok ödül dağıtır. O merhametlidir, o kendi yarattıklarını sever. Bu nedenle Vaethanan peraşası  merhamet kelimesiyle başlamıştır.

Moşe Rabenu Tanrı’nın ona merhamet etmesi için yakarmıştır. Moşe Rabenu’nun duası vaad edilmiş topraklara girme arzusunu Tanrı’nın gerçekleştirmesi içindi. Fakat Tanrı kesin olarak giremiyeceğini söylemişti, Moşe Rabenu’nun çölde ölmesi gerekiyordu. Tanrı  ona yeter bu konuda dua etme demişti. Biliyorsun ki Adam  Arişon, ilk insan ölümü dünyaya getirdi. Bu nedenle ölüm her insanın sonudur. Moşe Rabenu şöyle der: İlk insan bir günah işledi, cezası ölüm oldu. Tanrı, Avraam Avinu yanan fırına Tanrı adına kendini atmasına rağmen,zamanı gelince oda bu dünyayı terketti. Gördüğünüz gibi her canlı zamanı gelince bu dünyayı terkeder.

 Moşe Rabenu’ya artık hayatının sonuna geldin ona göre hazır ol denmesi üzerine, Moşe Rabenu her  kabileye ayrı ayrı bereket dualarını eder, fakat zamanın çok kısıtlı olduğunu görünce tüm Bene Yİsrael’e hayır dualarını verir. Zamanı daha da kısıtlanınca halktan Atara(Çözüm), haklarını helal etmelerini diler. Moşe Rabenu’nun son sözleri, Tanrı’nın adı mübarek olsun, Tanrı sonsuza dek vardır ve var olacaktır.

Moşe Rabenu Bene Yisrael’e Kenaan topraklarına gireceğiniz zaman beni unutmayın her zaman hatırlayın demişti. Halkın cevabı şöyle oldu, sen bize bu kadar iyilikler yaptın biz seni nasıl unutabiliriz. Moşe Rabenu’nun son anı gelmişti, onu kimse gömmedi, melekler dahi gömmediler Tanrı onu gömdü. Moşe Rabenu  7 Adarda çok sevdiği halkından ayrılır. 120 yıl önce aynı günde yani 7 Adarda dünyaya gelmişti. Tanrı Tsadik insanların ömürlerini günü gününe tamamlar. Moşe Rabenu’nun çölde kalıp Kenaana girmesini hahamlarımız güzel bir örnekle dile getirirler, bu kişi karanlıkta bakır bir parasını düşürür, bakır param düştü der ve kimse önemsemez, öyle olunca kendi eliyle bir altın para atar ve altın paramı düşürdüm deyince herkes orayı aydınlatır ve kişi bakır ve altın parasını alır. Bu örnek bize ne anlatmaktadır? Mısır’dan çıkan insanlar 40 yıl içinde hepsi çölde ölmüşlerdi. Moşe Rabenu’da onlarla beraber olunca maşiah geleceği zaman Tehiyat ametimede Moşe Rabenu’nun zehutu ile bütün o nesil dirilecekler. Bizlerin Moşe Rabe’un bıraktığı Toraya bağlı insanlar olarak, örnek insanlar olmamız onun hatırasına saygı olacaktır.

ÖDÜL İÇİN Mİ?

Rav Berti Derofe

“Lütfen [izin ver, Yardeni] geçeyim ve Yardenin ötesindeki iyi Ülkeyi, iyi dağı ve Levanonu göreyim.”(3:25)

Moşe neden Yisrael Topraklarına girmeyi arzuladı? Onun bu toprakların meyvesini yemeğe veya iyiliklerine doymaya mı ihtiyacı vardı? Aslında Moşe şöyle demek istedi: Yisrael’e verdiğin mitsvaların içerisinde, çok sayıda sadece Yisrael Toprakları’nda gerçekleştirilebilecek mitsva var. Ben de topraklara gireyim ki bu mitsvaları gerçekleştirebileyim. Akadoş Baruh U, O’na şöyle dedi: İstediğin sadece ödül mü? O zaman ben seni sanki o mitsvaları yapmışsın gibi sayacağım.(Talmud, Masehet Sota 14A)

Rabi Hayim MiVolojin kitabı Ruah Hayim’de şu soruyu sorar: Moşe Rabenu’nun amacının sadece mitsvaların ödülleri olması ve aslında mitsvaların kendisini yapmanın, kendisi için hiç bir önemi olmaması, akla yatkın bir düşünce midir? Tabii ki Moşe, ödülleri değil, sadece mitsvaları istemiştir! Eğer öyleyse, Tanrı Moşe’ye neden “İstediğin sadece ödül mü…” şeklinde cevap vermiştir?

Eğer bu konu üzerinde derinlemesine düşünürsek, aslında kişinin düşüncesine bağlı olarak bazen ödül almak amacıyla yapılan ibadetin daha yüksek bir seviyede olduğunu anlayabiliriz. Çünkü bilindiği gibi Yaratılış’ın amacı, Yaradan’ın yarattıklarına iyiliğinden vermesidir. Bu durumda, Akadoş Baruh U kendisine ödül versin diye hizmet eden kişi, aslında Yaratılış’ın asıl amacının yerine gelmesi için hizmet ediyor demektir. Sonuç olarak da bu ibadeti yapan kişi, sadece Tanrı adına bunu yapıyor demektir.

Tabii ki bir kişi, ödül için ibadet ederken sadece yukarıda bahsettiğimiz şekilde ediyorsa seviyesi yüksek demektir, fakat eğer amacı sadece Gelecek Dünya’da keyif almaksa, bu durumda bu kişinin seviyesi diğerine göre çok daha düşüktür.

Peki bir kişi ödül için ibadet ederken, o kişinin gerçek amacının ne olduğunu nasıl anlayabiliriz? Cevap basittir. Eğer kişiye, “Tanrı’ya karşılığında sadece arkadaşına iyilik yapsın diye ibadet edebilir misin?” diye sorulduğunda, bunu gerçekleştirebiliyorsa, bu kişi yukarıda övdüğümüz yüksek seviyedeki kişilerden biridir.

Moşe Rabenu’nun da asıl amacının sadece Tanrı’nın Dünya’yı yaratırken ki amacını yerine getirmek olduğunu da Tanrı ile arasında geçen diyalogdan anlayabiliriz. Altın Buzağı günahı sonrasında Tanrı, Moşe’ye bütün halkı yok edip, Tora’yı kendisinden çıkacak olan nesillere vermeyi teklif ettiğinde, Moşe Tanrı’ya “Eğer böyle yapmazsan(affetmezsen) yazdığın kitaptan beni sil” diyerek cevap vermiş ve Gemara’ya göre kendi canını feda etmeyi göze almıştır. Buradan görüyoruz ki, başkaları uğruna kendi canını ortaya atan ve sonsuz ödülü elinin tersiyle iten Moşe’nin, ödül almayı isterken ki amacının sadece Tanrı’nın isteğinin yerine gelmesi olduğu açıktır.

Rabi Hayim MiVolojin sözlerine “Fakat bizim gibi bu yüksek seviyeden uzak kişiler için en uygun ibadet şekli, karşılığında ödül almayı beklememeksizin, sadece Tanrı’nın sözü olduğu için Tanrı’ya ibadet etmektir” diyerek son verir.

ASE LEHA RAV:KENDİNE RAV SEÇ

RAV ELİYAU KOEN ZT’’L:RAV MAHAZİKE-TORA

Yahudilikte  evlilik (6)

E-Çiftler arasındaki yaş farkı:

Evliliğe karar veren çiftin aralarındaki yaş farkı, ilerde mutluluklarına olumsuz yönde tesir edebilir mi? Eğer ederse maksimum yaş farkı kaç sene olmalıdır? Alaha`nın bu husustaki tutumu nedir?

Şulhan Aruh Even aezer 2/9 da şu alaha yer alır: “Lo yisa bahur zekena, velo zaken yalda”Genç biri, ihtiyar bir kadınla, bir ihtiyar da, bir genç kızla evlenmemelidir” Gelinle damat arasında birkaç sene yaş farkını, Alaha uygun görmekte, yalnız bu fark çok büyükse, bu evlilik tasvip edilmemektedir.

Şulhan Aruh`un bu yasağını açıklayan bazı Rabiler, şöyle demektedir: Eğer bu evlilik, ailenin veya da başkalarının baskısı ile yapılıyorsa, gelin ve damat arasında tabii ki sevgi ve yakınlık olamıyacağından başarılı olamaz. İlerde çiftlerden biri aile sadakatini bozarak, mutluluğu dışarda aramaya kalkabilecektir. Aynı şekilde genç kız büyük yaş farkına rağmen, ihtiyarla sevgiden dolayı değil de parası için evleniyorsa, bu evliliğe karşı çıkılmalı ve önlemeye çalışılmalıdır. Fakat evlilik genç kızın kendi arzusu ile, karşı tarafa duyduğu sevgi, yakınlık ve bir arada yaşama isteğinden kaynaklanıyorsa, yaş farkına rağmen tasvip edilebilir.

Arav Elyezer Melamed, bu gibi evliliklere ender de olsa rastlandığı ve doğan çocukların, mutlu bir aile çerçevesi içinde büyüdükleri ve hayatlarında başarılı oldukları görüldüğü, Penine Alaha kitabında kaydetmektedir.

Ters durumda, yani damatın genç ve gelinin ihtiyar olması halinde evlilik, çiftin çocuk sahibi olamıyacağı açısından doğru olmasa da, Alaha bu evliliği Pirya ve Rivya mitsva`sının iptaline rağmen yasak etmemektedir. (Rema Even aezer 1/3).

Sonuç: Çiftler arasındaki 5-10 senelik yaş farkı, Alaha tarafından uygun bir evlilik olarak görülür. Bu fark, hem damatın daha büyük hem de gelinin daha büyük olması durumunda söz konusudur.Ancak her zaman erkeğin eşinden daha yaşlı olması tavsiye edilir.   

G- Akrabalar arasında evlilik:

Alaha`ya göre yakın aile fertleri içinde, yani akrabalar arasında evlilik, Alaha`ya uygun mudur?

Talmud Yeruşalmi`ye göre (Kiduşin 4/4) erkek, mesut bir evlilik için, hayat arkadaşını kendi kavmi içinde (Eda) hatta akrabalarından birini seçmelidir. Eğer bu, kızkardeşinin kızı da olursa, daha da yerinde bir seçim olur. Zira normalde ona olan yakınlığı ve sevgisi çok fazladır. Buna örnek, Atalarımızın evlilikleridir:

Avraam Avinu`nun eşi olan Ana`mız Sara, kardeşi Aran`ın kızı idi. Yitshak Avinu`nun eşi Rivka, amca çocuğu olan Betuel`in kızı idi. Yaakov Avinu`nun eşleri Rahel ve Lea da, amca çocuklarının kızları idi.

Buna rağmen Talmud`un yazılışından sonraki senelerde yaşıyan Ribi Yeuda Ahasid`in ölümünden sonra yayınlanan öğütlerinde, kati surette akrabalar arasında evlilik yapılmamasını istemektedir. Zira bu evlilikler, doğacak çocuklar bakımından sağlığa aykırıdır.

Son zamanların Tıp araştırmaları sonucu da, bu tutumu onaylamakta, akrabalar arasındaki evliliklerden doğan çoğu çocuklarda anormallikler görülmektedir. Bu bakımdan zamanımızın büyük Posek`leri, Ribi Yeuda Ahasid`in öğütleri yönünde karar vermekte ve mümkün mertebe bu evliliklerden kaçınılması tavsiye edilmektedir.

YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR

El-Gid Para El Pratikante

Rabi elomo Ganzfried; Macaristanda Kitsur ulhan Aruhu yazmıştır. Rabi Yehiel Mihal Alevi Epştain, Aruh Aulhan adlı eserin yazarıdır. Bu eserinde, Şulhan Aruhtaki tüm kanunlara ait detayları ve Talmuddaki orijinlerini yazmıştır. Bağdatlı Rabi Yosef Hayim ise Ben İş Hay adlı eserini yazmıştır.

RABİ ŞELOMO GANZFRİED [Kitsur ulhan Aruh]: 5564 [1804] yılında Macaristanda doğmuştur. Babası o devrin en büyüklerindendi. Şelomo ufak yaşındayken, ileride büyük bir kişilik olacağını göstermiştir. Kendisi Macaristan’ın Hahambaşısı Rabi Hirsch Hariften ders almıştır. Rabi Şelomo, hem Tora ebihtav, hem de Tora ebeal Penin her dalında uzmanlaşmıştı. Alahanın tüm detaylarına girmiş ve bu çalışmaları sayesinde Toranın uygulanması konusunda çok değerli kitaplar yazmıştır. Kendisi aynı zamanda ticaretle uğraşırdı. Henüz 30 yaşındayken, Tefilin ve Mezuzot kanunları üzerine Keset Asofer adlı ilk kitabını yazmıştır . 5598 yılında Tefilalar’ın açıklanması üzerine Dereh Ahayim adlı başka bir kitap yazmıştır. 5608 yılında Şehita veBedika (Şehita ve kontrol) üzerine Torat Azevah adlı bir kitap yazmıştır. Rabi Şelomo hiçbir zaman yönetici olmak istememiş, fakat Hocası Rabi Tsvi Hirsch Hellerin etkisiyle tüm Macaristan’ın Hahambaşısı ünvanını almaya zorlanmıştır. O zamanlarda Nida ve Mikveler üzerine Lehem Vesimla adlı eserini yazmıştır. Yazdığı birçok kitabın içinde en tutulanı büyük bir başarı yakalayan Kitsur ulhan Aruhtur. İlk basımı 5624 yılında yapılmıştır ve o zamandan itibaren de binlerce nüsha basılmıştır. Rabi Şelomo Ganzfriedin Kitsur ulhan Aruh adlı kitabı çok popüler olmuş ve tüm Yisrael evlerinin kılavuzu haline gelmiştir. Rabi Şelomo, 26 Tamuz 5646 [1886] tarihinde 87 yaşında iken ölmüştür.

RABYEHİEL MHAL ALEVİ EPŞTAYN [Aruh Aulhan]: 20 Şevat 5598 tarihinde Bubraysk şehrinde doğmuştur. O zamanlar Rusya ve Polonya sınırları içinde çok yeiva ve çok Talmid-Haham vardı. Yehiel daha ufak yaşında iken zekasının üstünlüğü ve öğrenim kabiliyetiyle göze çarpıyordu. Alaha öğrenimine karşı çok büyük bir sevgisi vardı. Bu amaç üzerine ihtisas yapmış ve büyük bir Posek olmuştur. Rabi Yehiel vaktinin çoğunluğunu Tora öğrenimine ayırmış ve Tora tacından kişisel yarar sağlamayı hiçbir zaman düşünmemiştir. Babası gibi, Rabi Yehiel ticaretle uğraşır, Tora öğrenimi için sabit vakitler ayırır ve bol Tsedaka verirdi. Bu konuda eli çok açıktı. Volojinli Netsivin babası, büyük zengin Rabenu Yaakov Berlinin kızı ile evlenmiştir.

Rabi Yehielin eşi ticaretle uğraşır, kendisi ise sabah-akşam Tora öğrenirdi. Fakat işler iyi gitmemiş ve tüm paralarını kaybetmişlerdir. Bu sebeple Nuvarodok şehrinin Hahambaşısı olarak görev kabul etmiş ve ölene kadar bu görevde kalmıştır.

Rabi Yehiel Mihal, Rabi Yosef Karodan sonra ender görülen bir zeka ile Aruh Aulhan’ı yazmıştır. Yazdığı Alaha kitabında çok açık bir dil kullanmıştır. Verdiği bilgilerin kaynaklarını mutlaka belirtirdi. Kendisi düzenli bir sofra gibi, Tora uygulaması konusundaki kararları ciddi bir şekilde bize iletmiştir. Rabi Yehiel, Alahalar üzerindeki her soruya, gerek İsur veEter (yasaklar ve serbestiler), gerek İşut (Evlenme-Boşanma), gerekse Mamonot (Alım-Satım) konularında her soruya cevap vermiştir. Rabenu Tam’ın Sefer Ayaar adlı eseri üzerine Or Layearim adlı başka bir kitabı vardır.

Rabi Yehiel Mihal Alevi, 22 Veadar 5668 [1908] tarihinde ölmüştür. Zihni hep aydınlıktı ve hayatının son gününe kadar bir bilgi membağı olmuştur.
BAĞDAT
LI RABİ YOSEF HAYİM [Ben İş Hay]: 19. Yüzyılın en ünlü Sefarad otoritelerindendir. 5594 [1834] yılında doğmuştur. Hiçbir zaman Hahambaşılık ya da yeiva başkanlığı gibi resmi bir görev kabul etmemiş olmasına karşın, geniş bakış yeteneği ve hem Alaha hem de Agada (Toranın misallerle açıklanması) konusundaki olağanüstü bilgisi sayesinde çok büyük etki sahibi olmuştur. Yaptığı Deraalar, binlerce kişinin kendi etrafında toplanmasını sağlamıştır.

Yazdığı 60 kitap, Alaha, Agada ve Kabala konularında tüm Sefarad cemaatleri tarafından temel eserler olarak kabul edilir. Sorulara verdiği yanıtlar (Şeelot UTuvot) kendi dönemine ait, Litvanya ve Polonyadaki Aşkenaz otoritelerin büyük ilgisini çekmiştir.

Ünlü kitabı Ben İş Hay, tıpkı Haye Adam ve Kitsur ulhan Aruhun Aşkenaz cemaatleri için olduğu gibi, dünyanın tüm Sefarad cemaatleri içinde en yaygın Alaha kaynaklarından biri olarak kabul edilir. Rabi Yosef Hayim 5665 [1909] yılında ölmüştür.

HAFTANIN SÖZÜ

Senin amacın bütün işi(ibadet) bitirmek değildir, fakat kendini bu işten muaf tutma özgürlüğüne de sahip değilsin.

Rabi Tarfon