Haftanın Peraşası BülteniMoşe, bulunulan vaatlerin (Neder) geçersiz kılınması ile ilgili emirleri Yisrael kabilelerinin liderlerine iletir...

Bu Hafta İçin Saatler

2 Av

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5775

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:06

20:26

-----

Yeruşalayim

19:03

20:23

Tel Aviv

19:27

    20:29

18Temmuz

Tel Aviv

19:23

20:25

İstanbul

20:18

    21:00

2015

İstanbul

20:13

20:54

İzmir

20:23

21:13

İzmir

20:19

21:08

MATOT-MASE

                                             

                                                                                                                                            

PERAŞA ÖZETİ

[www.chabad.org]

Moşe, bulunulan vaatlerin (Neder) geçersiz kılınması ile ilgili emirleri Yisrael kabilelerinin liderlerine iletir.Bene-Yisraelin ahlakiçöküşüne neden oldukları için Midyanlılara savaşaçılır. Tora savaşta elde edilen ganimetler ve bunların halk, savaşçılar,Leviler ve Koen Gadol arasındanasıl paylaştırıldığı hakkında detaylı bir açıklamaya yer verir.

Reuvenve Gad kabileleri vaat edilmiş Ülkede kendilerinedüşen pay olarak, geniş otlaklara sahip olan Ürdün nehrinin ötesindeki bölgeyi talep ederler. İlk başta bu talebe sinirlenen Moşe, sonradanbu kabilelerin, ilk önce kardeşlerine katılıp Ürdün Nehrinin batısınıele geçirmelerinde onlara yardım etmeleri koşuluylaisteklerini kabul eder. Daha sonra, Menaşe kabilesinin yarısıda bu iki kabileye katılır.

Mase peraşasında, Bene-Yisraelin Mısırdan çıkışından Kenaan Toprakları’nın kıyısınagelene kadar konakladıkları toplam 42 yer listelenir. Erets-Yisraelinsınırları verilir, kasıtlı olmayarak cinayet işlemiş kişiler için sığınakolacak ‘sığınma şehirleribelirlenir. Tselofhad adlı, ardında erkek evlatbırakmadan ölen kişinin kızları, kendi kabileleri olan Menaşe kabilesine mensupkişilerle evlenirler, böylece babalarından miras aldıkları topraklar, başka birkabileye geçmez.

                                                                                                   DİVRE TORA

                                                                                                 Rav İzak Peres

                                                                                       VERİLEN SÖZLERİ TUTMAK

Matot peraşası Tanrı’ya gönüllü olarak hizmet etmek için yemin etmiş insanlardan bahseder. Pasukta ‘ Birinin söz verip sözünü tutamamasındansa hiç söz vermemesi daha iyidir.’ Gibi sözlerin tavsiye edilmediği yazmaktadır. (Kohelet 5) Tanrı’nın emirlerini dikkate almayan birinin söz verme hakkı da yoktur. Sonuçta, kendisine emredilen buyruklara itaat etmek için kendini kontrol edemeyen bir kişiye, mecbur olmadan vermiş olduğu bir sözü tutması konusunda nasıl güvenebilirsiniz ki? O kişi sözünü tutmadığı taktirde başka bir günah daha işlemiş olmaktadır. Yani, bir kişi ancak yerine getirebileceğinden emin olduğu şeyler için söz vermeli  ya da yemin etmelidir.

Maggid Miduvna Talmud’daki düşünceyi şöyle anlatmaktadır:

İki fakir komşu, kızlarının evlilik çağı geldiğinde drahomalarını ödeyemeyecekleri konusundaki korkularını birbirleri ile paylaştılar. Seneler sonra bu iki komşu tekrar karşılaştığında  bir tanesi mutlulukla kızının nişanlandığını söyledi.

‘Drahomasını nasıl verebildin?’ diye sordu diğeri.

‘Bilge bir kişinin tavsiyesinin dinledim. Bana, kilitli bir kutuya her gün bir lira koymamı ve ne olursa olsun o kutuyu açmayacağıma dair yemin etmemi söyledi. Bu şekilde, seneler sonra bu kutuyu açtığımda drahomayı ödemek için gerekli olandan daha fazla param olmuştu.’ diye cevap verdi.

‘İyi fikir’ dedi diğeri. ‘Fakat böyle bir şeyi ben yapamam. İtaatkar biri değilimdir. Pek çok emri ihlal eder, hatta bazen insanların evine girip hırsızlık yaparım. Paramı bir kutuda saklasam da bu çok sürmezdi. Kilitleri kırmaya o kadar alışığım ki sonunda bu kutunun da kilitini kırardım. Tüm parayı kendim için harcar, kızımın hayallerini yıkardım. Hayallerini yıkmaktansa en baştan beklenti  yaratmamak en iyisi.’

Eğer bir kişi, sözünü tutamayacağını , en temel mitsvaları bile yapamayacağını biliyorsa, bunları taahhüt bile etmemesi en doğrusudur. Diğer yandan, eğer bir söz veriyorsa, o sözü yerine getirebilmek için elinden geleni yapmalıdır.

Bu basit stratejinin çok kolay uygulamaları vardır. Eğer birine işinde ya da bir şey öğrenmesi hususunda yardımcı olacağınıza söz verdiyseniz, sözünüzden dönmemelisiniz. Eğer sözünüzü tutamazsanız, o kişiyi hem hayal kırıklığına uğratmış olursunuz hem de üzersiniz. Aynı şekilde, kendinize vermiş olduğunuz sözler için de geçerlidir. Eğer kendinize her hafta Gimara’dan bir perek çalışacağınıza söz verdiyseniz, bunun imkansız olduğunu bilseniz bile o kadar hayal kırıklığı yaşarsınız ki sonuçta hiçbir şey öğrenemezsiniz.Bu yüzden başarabileceğiniz hedefler koyun. Sizi hayal kırıklığına uğratacak değil, becerinizi geliştirebileceğiniz amaçlarınız olsun. Bariz başarısızlıklara davetiye çıkarmayın; gerçekleştirilmesi mümkün sözler verin.

Rav Lev Cheiftz öldükten yedi gün sonra ona esped söylemek üzere büyük bir kalabalık toplandı. Konuşmacılar konuşmalarını bitirdikten sonra, haham ölüler için özel olarak okunan ‘El Male  Rahamim’ duasını okudu.  Hemen ardından  Rav Yeuşua Diskin sinagoga bir miktar bağışta bulundu. Bu paranın Haham duayı okurken orda bulunan herkes adına verildiğini belirtti.Bu şekilde dua ile tsedaka bütünleşmiştir.

SÖZ TUTMANIN GÜCÜ

Rav Berti Derofe

“…Sözünü bozmamalı, ağzından çıkan hersöze uygun davranmalıdır.”(30:3)

Çünkü Tanrı, boş sözler konuşmayan ve verdiği sözü tutan kişilerin ağızlarından çıkanları gerçekleştirir. Tsadik karar verir ve Tanrı da gerçekleştirir.(Penina A-Tora)

Rabi Yitshak Levi MiBardiçov kendisinden Berit Mila yapması istendiğinde, her zaman sabah tefiladan hemen sonra yapmayı adet edinmişti. Bir keresinde Rav’ın kızı doğum yapar ve mila günü her zamanki gibi bütün hasidler evde toplanırlar. Rav tefilasını bitirdikten sonra kızının evine gelir ve onlara “Beni bekleyin” der. Ardından bir odaya girer ve kendini oraya kilitler. Herkes sabırsızlıkla Rav ne zaman çıkacak diye beklemektedirler. Acaba Rav çıkacak mıdır? Yoksa eve mi gitmelidirler? Tabii ki bebeğin anne ve babası da bu duruma çok üzülürler, çünkü bütün misafirler yavaş yavaş dağılmaya başlamıştır. Tam dört saat sonra Rav odadan sevinçle çıkar, torununu Berit Mila yapar ve ismini de Yeuda Leib koyar.

Çocuğun babası yani Rav’ın damadının canı bu olaya çok sıkılır. Çünkü çocuğuna başka bir isim vermeyi planlamıştır, fakat artık çok geçtir, o yüzden susar. Berit Miladan sonra mitsva seudası yani yemeği verilir. Yemeğin ortasında damat Rav’a iki soru sorar. Birincisi: Neden kendisini dört saat boyunca bir odaya kapatmış ve Berit Milayı geciktirmiştir? İkincisi: Neden çocuğun ismini Yeuda Leib koymuştur? Çünkü kendisi başka bir isim koymak istemiştir.

Rav herkese hitap eder ve konuşmasına başlar: “Bugün çok mutluyum ve şimdi size bütün olanların nedenini anlatacağım. Buraya gelirken yolda kara bir bulut gördüm ve çok büyük bir gürültü vardı. O yüzden hemen, ne olduğunu anlamak için o odaya kapandım. Paravanın arkasından Aftalı Rabi Yeuda Leib isimli çok büyük bir ravın vefat ettiğini duydum. O anda bir çok tsadik grubu, bu büyük tsadiği karşılamak üzere ona doğru yola çıkmıştı. Bilinir ki böyle tsadikler Gan Eden’e giderken Geinon(cehennem)’un olduğu noktadan geçerler. Tsadik o noktaya geldiği anda bir anda herşeyi bıraktı ve Geinom’um içine atladı. Ravlar ne olduğuna anlam veremediler. Tsadik onlara “Ben şu anda gerçek dünyadayım. Ben ömrüm boyunca “sözünü bozmamalı, ağzından çıkan herşeye uygun davranmalıdır” mitsvasını ve Pidyon Şevuyim”(kaçırılmış yahudileri kurtarma) mitsvasını gerçekleştirdim. Bunların hepsini Tanrı’dan öğrendim. Tanrı altı yüz bin Yahudi’yi Mısır’dan kurtardı ve dedi ki “Yisrael Halkı’ndan tek bir can kurtaran kişi sanki bütün dünyayı kurtarmış gibidir”. Ayrıca yine Tanrı, ağzından çıkan sözü tutan herkesin ve tsadiklerin isteklerini gerçekleştireceğine dair teminat verdi. Bu yüzden Geinom’dan elimden geldiği kadarıyla, ruhları kurtarmadan dışarıya çıkmayacağım. Tsadikler Tanrı’ya gittiler ve dediler ki: “Rabi Yeuda Leib’e ne yapalım? Geinom’a girdi ve boş elle çıkmak istemiyor. Tanrı onlara şöyle dedi: “Kaçırılanları kurtarma defterini açın ve hayatı boyunca kaç tane Yahudiyi kurtardığına bakın.” Tsadikleri iki yüz yirmi kişiyi kurtadığını gördüler. Bu yüzden Tanrı da ona aynı sayıda ruh kurtarma izni verdi. Bu izni duyan Rav ,Geinom’un yedinci bölümüne indi, ki orada Geinom’a inip çıkamayan ve bazen yıllarca kalan ruhlar vardır. Oradan kendisine izin verilen sayının iki katı ruh aldı ve girdiği her bölümden de ruhlar almaya devam etti. Sorumlu melek ona “Ne yapıyorsun? Sana izin verilenin iki katından fazla ruhu aldın bile!” Rav meleğe “Bunlar hediye” dedi ve onları Gan Eden’e soktu. Bu tsadiğin gücünü görünce torunum da aynı güce nail olsun diye o tsadiğin ismini verdim.”

Buradan öğreniyoruz ki “sözünü bozmamalı, ağzından çıkan herşeye uygun davranmalıdır” mitsvasını yerine getiren kişi birçok lütufa nail olur. Her duası kabul olur, kötü karaları iptal edebilir, uzun yaşamının sonunda Geinom’dan ruhları kurtarabilir ve bu şekilde hem yaşayanları, hem de ölüleri birçok sıkıntıdank kurtarabilir.

                                                                                  ASE LEHA RAV:KENDİNE RAV SEÇ

                                                                         RAV ELİYAU KOEN ZT’’L :MAHAZİKE-TORA

                                                                                                  Yahudilikte  evlilik (4)

D– Ebeveyinlerin çocuklarını evlendirmeleri mitzvası:

Talmud`a göre anne ve baba çocuklarını genç yaşta evlendirmekle yükümlüdür. (Masehet Kiduşin 30). Bu mitsva` yı Talmud, Yirmiyau kitabının şu cümlesinden öğrenmektedir: “Kehu naşim ve olidu banim ubanot, ukhu livnehem naşim veet benotehem tenu leanaşim, veteladna banim ubanot” (Yirmiyau 29/6). Birinci Bet-Amikdaş`ın yıkılışından sonra, Babil`e sürgün edilen halka,   Yirmiyau Anavi şu mesajı yollar: “Evlenin ve çoluk çocuk sahibi olun. Oğullarınıza gelin alın, kızlarınızı da damatlara vererek, onların da çoluk çocuk sahibi olmalarını sağlayın”. İlk yazımızda Peru urvu mitzva`sından bahsederken, bu mitsva`nın tam olarak yerine getirilebilmesi için, çocukların da büyüdüklerinde çoluk çocuk sahibi olmaları lâzım geldiğini söylemiştik. İşte bunun için Yirmiyau Anavi, sürgüne giden halka, yalnız onların evlenmelerini değil, çocuklarının da evlenmeleri ve  anne baba olmalarını istemektedir. Bu gaye için ebeveyinlerin büyük gayret sarfetmeleri gerekir.

Pratikte bu gayret ne şekilde olmalıdır? Anne ve Baba her vesilede çocuklarına evliliğin iyi yönlerini izah etmeli, cesaret vermeli ve aynı anda da onlara maddi ve manevi destek sağlamalıdır. Bilhassa kızlara iyi damatlar bulmak için cömert davranmalı ve bol çeyiz hazırlamalıdır. Erkek çocukların da genç yaşta meslek sahibi olmalarını ve geçimlerini garantiye alabilmeleri için zemin sağlamalıdır.

Günümüzde düğün masraflarının büyüklüğü ve barınacakları meskenin maliyeti, yeni çifti büyük sıkıntıya soktuğundan, bu yönde de anne ve babanın onlara yardımcı olmaları ve mümkün mertebe para yardımında bulunmalıdır.

Ebeveyinlerin bu yükümlülüğü ve bunun için yaptıkları para yardımı, onlara çocuklarına istedikleri gelini veya damadı seçmeye ve onlarla evlenmeye zorlamaya hak kazandırır mı? Tabii ki hayır! Her nekadar çocukların anne ve baba`ya saygı göstermeleri, onların arzuları hilafına hareket etmemelerini Tora istiyorsa da, aynı Tora hayat arkadaşını seçmek konusunda kendilerinin son sözü söylemeleri gerektiğini söylemektedir. Zira anne baba değil, gelin veya damatla hayat boyunca birlikte yaşıyacak olan kendileridir. Seçim hakkı yalnız onlarındır. Bu gerçeği ebeveyinlerin iyicene bilmeleri ve lüzumundan fazla baskıda bulunmamaları gerekir.

TiŞA BEAV ALAHALARI

1)Av ayına girildikten sonra, kişi daha az neşeli olmaya gayret göstermelidir. Bu ay Bene-Yisrael için bir felaket ayı olduğundan Tişa BeAvdan sonra kullanılmak amacı ile bile olsa, yeni şeyler satın alınmaz. Fakat günden güne malların fiyatlarının arttığı görülüyorsa, o zaman Tişa BeAvdan sonra kullanılması kaydı ile satın alınabilir.

2)Türkiye geleneklerine göre et yememe ve şarap içmeme adeti Tişa Beav’ın haftasından itibaren başlar.Bu yıl Tişa Beav oruçu Pazar günü tutulacağından dolayı haftalık yasak kuralları uyygulanmayacaktır.Bu uygulama bazı cemaatlerde Roş Hodeş Avdan itibaren başlama adeti vardır.Berit Mila, Pidyon Aben gibi mitsva ziyafetlerinde ise et yenip şarap içilebilir.

3)Tişa BeAv’ın rastladığı hafta traş olmama adeti vardır. Fakat bu yıl Tişa BeAv orucu pazara rastladığından bu yasak haftalık olarak uygulanmayacak olmasına rağmen yine de oruca biraz kötü görüntüyle girmek amacıyla Tişa BeAv’dan önceki cuma günü traş olunmamalıdır.(Moed Lekol Hay Siman 10 Seif 25)

4)Tişa BeAv orucu Şabata düşerse, bu yıl olduğu gibi Taanit Pazar gününe ertelenir. Fakat yine de bu Şabat da her Şabat olduğu gibi et yenir ve şarap içilir. Öte yandan Şeuda Şelişit, her Şabat gibi uzatılmaz; yemek güneş batmadan bitirilmelidir.

5)Bu yıl olduğu gibi Erev Tişa BeAv, Şabat Hazona rastlarsa, “Motsae Şabat – Şabat Çıkışı”nda Avdala yapılmaz ve “Besamim – Güzel Koku” berahası söylenmez. Yalnızca Bore Meore Aeş berahası söylenir. Motsae Tişa BeAv, yani Pazar akşamı ise şarapla Avdala yapılır ve Amavdil Ben Kodeş Lehol berahası söylenir.1. Tişa BeAvda beş şey yasaktır: [1] Yemek-içmek; [2] Yıkanmak; [3] Vücuda ferahlatıcı şeyler sürmek; [4] Deri ayakkabı giymek ve [5] Eşlerarası özel ilişkide bulunmak.

6)Tişa BeAvda gece yasak olan şeyler, gündüz de yapılamaz. Erev Tişa BeAvda yalnız gündüz vakti yemek yenir. Güneş battıktan sonra yemek yemek yasaktır.

7)Tişa BeAvda herkes oruç tutmakla yükümlüdür. Buna hamile ve süt veren kadınlar da dahildir. Hasta kişiler ise, ölüm tehlikesi yoksa bile yemek yiyebilirler. Ancak onlar da doymak değil, vücudun ihtiyacını karşılamak amacıyla gereken ölçüde yerler.

8)Tişa BeAv Pazar gününe rastladıysa, Motsae Şabat, Avdala yapılmaz. Sadece Bore Meore Aeş berahası söylenir. Hasta olduğu için yemek yiyecek biri ise Taanit başladıktan sonra yemek yemeden önce Avdala yapar ve sonra yer.

9)Tişa BeAvda ağız çalkalamak yasaktır.

10)İster sıcak ister soğuk suyla olsun, vücut yıkanmaz. Fakat söz konusu yıkanma biraz ferahlama amaçlı olandır. Diğer yandan vücudun kirlenen herhangi bir kısmı, kiri çıkarmak için noktasal olarak yıkanabilir.

11)Tişa BeAv sabahı yataktan kalkınca eller her günkü gibi Netila ile yıkanır. Fakat bu günde ellerin sadece parmak başlangıcına kadar olan kısmı yıkanır. Eller yıkandıktan sonra da parmaklar ıslakken gözler temizlenir. Fakat gözler tam temizlenmemişse normal bir şekilde yıkanabilir.

12)10 Av günü öğlene kadar tıraş olunmaz ve et yenmez. Diğer yandan Tişa BeAv’ın Şabata rastladığı durumda oruç Pazar gününe atılır ve Pazartesi günü sabahtan itibaren yılın diğer günleri gibi hareket edilir . Y ani tıraş olunabilir , et yenebilir ve Şeeheyanu berahası söylenebilir.

HAFTANIN SÖZÜ

Tora öğeniminin peşinden koş, inkarcıya ne cevap vereceğini bil ve kimin önünde(hizmet için) uğraşı harcadığını bil.

Rabi Elazar