Yazdır

Talmud Tora Çoçuk Peraşası

Dina, “Şşşşşt, sen de duyuyor musun? Bu Roş Aşana’daki Şofar sesine benziyor” dedi. “Tuuuueeee, Tue, Tue, Tue, Tutututu……”

Dani heyecanla, “Evet!” diye cevap verdi. Sonra, “Şofarı kimin çaldığını ve neden çaldıklarını öğrenmeliyiz!” dedi ve sese doğru yürüdü.

O sırada Ahisemeh isimli bir çocuk, Dani ve Dina'ya dönerek, "Merhaba, çadırı toplarken bize yardım etmek ister misiniz?" diye sordu. Dani, "Neden topluyorsunuz ki? Peki ya neden Şofar çalıyorlar?" diye sordu.

Ahisemeh cevap verdi: "Bu Şofar değil; ‘Hatsotsera' yani borazan. Hatsotsera'yı çalan ise Moşe Rabenu; şöyle ki bize yolculuğa çıkmak üzere olduğumuzu haber veriyor. Moşe Rabenu, Hatsotsera'yı önce doğuya doğru dönerek çalar ve bunun hemen ardından Yeuda, Yisahar ve Zevulun kabileleri yola çıkarlar. İkinci sefer çalındığında ise, Reuven, Şimon ve Gad kabileleri onlara katılır. Hatsotsera, üçüncü kez çalındığında Efrayim, Menaşe ve Binyamin kabileleri yola çıkar. Bizler yani Dan, Aşer ve Naftali kabileleri ise en sonda yola çıkarız.

"Ama bu haksızlık değil mi? Sonuncu çıkanlar hep siz oluyorsunuz."

Ahisemeh Dani'ye, "Aslında bakacak olursan, bizlerin önemli bir görevi var. Şöyle ki, bizler geride bırakılan, unutulmuş veya kaybolan eşyaları tek tek toplar; sonra onları sahiplerine geri veririz. Bize yardım etmek ister misin?" diye sordu.

Dani, "Sizlere yardım edebilecek kadar zamanımın olduğundan emin değilim. Ama emin olun sizden öğrendiklerimi uygulamaya, kaybolan eşyaları sahiplerine döndürmek için her zaman çaba göstereceğim"dedi.

Şabat Masasına Hikaye

Farklı Bir Hediye

Rabi Yeuda Anasi'nin bilgeliği herkesçe bilinirdi; şöyle ki Yahudi olmayanlar bile Rabi Yeuda Anasi'den tavsiye isterlerdi. Bunlardan bir tanesi de, zengin bir devlet adamı olan Artvan'dı.

Bir keresinde Artvan, Rabi Yeuda Anasi'ye çok değerli bir taş göndererek ona, "Size hazinemden özel bir hediye seçip gönderdim. İyi niyetimin karşılığı olarak, eğer siz de bana bir hediye gönderirseniz sevinirim" dedi.

Rabi Yeuda, hediye paketini açınca, hediyesinin çok değerli parlak bir taş olduğunu gördü.

Rabi Yeuda, "Bu çok değerli bir taş; peki şimdi ben ona ne göndereceğim?" diye düşündükten sonra ona bir mezuza hediye etmeye karar verdi. Rabi Yeuda, hediyeyi dikkatle ve büyük bir özenle paketledi ve onu Artvan'a gönderdi.

Bu arada Artvan, Rabi Yeuda'nın ona nasıl bir hediye göndereceğini merakla bekliyordu. Hediye Artvan'a ulaştığında, Artvan paketi dikkatlice açtı ve paketin içinde, üzerinde İbranice yazıların olduğu deri bir parşömen olduğunu gördü.

Artvan, Rabi Yeuda Anasi'nin göndermiş olduğu hediyeye anlamsızca bakarken sinirliydi.  "Benim ona gönderdiğim değerli taşın karşılığı olarak, bana bunu mu hediye etti?" diye düşündü ve şöyle ekledi, "Belki de ona verdiğim taşın değerini bilmiyor!"

Artvan hemen Rabi Yeuda'ya bir mektup göndererek, "Size çok nadir bulunan, değerli bir taş hediye ettim. Peki ya siz? Neden bana üzerinde İbranice harflerle bir şeylerin yazılı olduğu ucuz deri bir parşömen gönderdiniz?" diye sordu.

Rabi Yeuda ona, "Siz bana maddi değeri yüksek bir hediye gönderdiniz; fakat bu, değeri ölçülebilir bir hediye. Buna karşılık, ben size değeri para ile ölçülemeyecek bir hediye, ‘Mezuza' gönderdim. Ayrıca, ben, bana göndermiş olduğunuz o değerli hediyeyi sürekli hırsızlardan korumak mecburiyetindeyim. Halbuki, benim size gönderdiğim hediyeyi korumak zorunda değilsiniz; aksine size gönderdiğim ‘Mezuza' sizi her türlü beladan koruyacaktır" diye cevap verdi.

Aynı günlerde Artvan'ın kızı çok hastalandı. Ne yazık ki, hiçbir doktor Artvan'ın kızının derdine derman bulamıyordu. Artvan üzgün ve çaresizlik içinde sadece kızı için endişe duyuyordu.

Sonra günlerden bir gün, Artvan'ın aklına Rabi Yeuda'nın hediyesi geldi: "Belki Rabi Yeuda'nın gönderdiği ‘Mezuza'nın kızıma bir faydası olabilir" diye düşündü ve ‘Mezuza'yı alıp, kızının hasta yattığı odanın kapı eşiğine koydu.

O günden sonra, Artvan'ın kızı yavaş yavaş kendine geldi ve iyileşti. Ve işte o zaman, Artvan ‘Mezuza'nın değerini anladı ve gönderdiği hediye için Rabi Yeuda'ya teşekkür etti.

Pozitif Mitsvalar

Devarim 10:9-10 "Ülkenizde, size baskı yapan düşmana karşı savaşa çıktığınızda, borazanlarla kesik sesler çalın... Mutluluk gününüzde, bayramlarınızda ve aylarınızın başlarında...borazanları çalacaksınız.

Lag Baomer'de Yosi görkemli "Tora ve Mitsva" gösterisindeydi. Bando müzik çalıyordu. Geçit törenini izlemek heyecan ve keyif vericiydi.

Sonra birden, bir borazan sesi duyuldu ve çıkan yüksek ses kalabalıkta kargaşaya sebep oldu.

Ses gittikçe kuvvetleniyordu ve seyirciler borazanı bir anlık görebilmek için öne doğru ilerlemeye çalışıyorlardı.

Borazanın sesi tüm dikkatleri üzerine çekiyordu.

Bet Amikdaş'da yapılan korbanlara da, borazan sesleri eşlik ederdi.

Bu ses Bet Amikdaş'da bulanan insanların kalbinde farklı duygular uyandırırken, herkes sese konsantre olur, kendilerini Tanrı'ya daha yakın hissederlerdi.

Benzer şekilde, sıkıntılı olduğumuz zamanlarda Şofar çalarak; Tanrı'nın sesimizi duyup, bize yardım edeceğini hissedebiliriz. 

Resimli Peraşa

pdfPeraşayı indirmek için tıklayın