Yazdır

Haftanın Peraşası BülteniAaron'a, Menora'nın kandillerini yakması emredilir ve Levi kabilesi, Mişkan'da hizmetetmek üzere göreve atanır...

 

Bu Hafta İçin Saatler

19 Sivan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5775

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:03

20:23

-----

Yeruşalayim

19:06

20:26

Tel Aviv

19:24

    20:26

       6 Haziran

Tel Aviv

19:27

20:29

İstanbul

20:17

    21:00

2015

İstanbul

20:21

21:04

İzmir

20:20

21:11

İzmir

20:24

21:14

BEAALOTEHA

                                                                                                                                  

PERAŞA ÖZETI (Bamidbar 8:1-12:16)

[www.chabad.org]

 

Aaron'a, Menora'nın kandillerini yakması emredilir ve Levi kabilesi, Mişkan'da hizmet etmek üzere göreve atanır. Manevi açıdan saf olmadıkları için Pesah korbanını zamanında getiremeyen bir grup Yahudi'nin "Bu mitsvadan neden mahrum kalalım?" ricasına cevaben ikinci bir Pesah korbanı (Pesah Şeni) tesis edilir. Tanrı, Bene-Yisrael'in çölde yolculuk ederken ve kamp kurarken uyacakları düzen hakkında Moşe'ye talimat verir. Halk yaklaşık bir yıl boyunca kamp kurduğu Sinay Dağı'ndan bu düzenle ayrılır. 

Halk "gökten yağan ekmek" (Man) konusunda memnuniyetsizdir ve Moşe'den kendilerine et temin etmesini ister.  Tanrı bu amaçla halka sülünler gönderir. Moşe, halkı yönetme yükünü kendisiyle paylaşmaları için, ruhu ile aydınlattığı yetmiş yaşlı kişi seçer. Miryam, Moşe hakkında olumsuz konuşur ve tsaraatla cezalandırılır; Moşe onun iyileşmesi için dua eder ve bütün halk yedi gün boyunca Miryam'ın iyileşmesini bekler.

 

DİVRE TORA

Rav Yehuda Adoni

Beaaloteha peraşasında , Aaron Akoen'e mişkanda bulunan Menora (yedi kollu şamdan)ile ilgilenme görevinin verilişini okumaktayız.

Vayaas Ken Aaron, Aaron Akoen Tanrı'nın buyruğunu aynen uyguladı  ve Tanrı'nın taktirlerini kazandı.

Şelomo Ameleh Mişle kitabında, Tsadiklerin ışığı insanlığı aydınlatır der. Dürüst insanların kalpleri ışık saçan bir muma benzer. Bir mumdan bir diğer mum yakılabildiği gibi. İnsanın canı da, ışığını ulu Tanrı'dan alır. Bu nedenle Tanrı Mişkanda, onu onurlandırmamız için saf zeytinyağ olan kandiller yakmamızı buyurmuştur. Midraş şöyle der: Tanrı, benim sizin ışığınıza ihtiyacım yok, fakat şunu unutmayın ki çölde sizleri aydınlatmak için bir ateş sütunu ile tüm yol boyunca size refakat ettim.

Tanrı Moşe Rabenu'ya ağabeyi Aaron'a Mişkanda yedi kollu şamdan da kandilleri yakmasını emretti. Mişkanda pencere yoktu.

Fakat Şelomo Ameleh'in yaptığı Birinci Bet Amiktaşta pencereler bulunmasına rağmen, kandiller yanardı. Nedeni de ulu Tanrımız ışık doludur, aydınlıktır. Fakat o bizden onu onurlandırmamızı ve şereflendirmemizi ister.Şelomo Ameleh'in inşa ettiği  birinci Bet Amikta pencereler dışardan küçük içerden büyüktü yani Bet Amiktaş dışardan ışık alıp aydınlanmazdı. tersine Bet Amiktaşın ışığını dışarı saçardı.

Yedi kollu şamdan konusu Moşe Rabenu için anlaşılması zor bir konuydu. Yapılışı kandillerin tanzimi yakılması Moşe Rabenuyu düşündürüyordu, hata yapmak istemiyordu. Bu nedenle Tanrı bu konuyu Moşe Rabenu'ya bizzat kendi gösterdi. Tanrı Moşe Rabenu'ya bir parça altın al ve onu ateşin içine at, Moşe Rabenu altını ateşe atar ve ateşin içinden altın bir menora çıkar. Bundan menoranın kendinden Tanrı'nın mucizesi ile ulaştığı anlaşılır. Bilgelerimiz Moşe Rabenu'ya dört şeyin anlaşılmasında güçlük çektiğini söylerler bunlarıda bizzat Tanrı ona göstermiştir. Bu nedenle bu dört konuda TAASE yapacaksın fiili kullanılmamış ve onun yerine TEASE oluşacak fiili kullanılmıştır. Yani Tanrı'nın mucizesi ile oluşmuştur. Moşe Rabenu'nun anlamakta zorlandığı konular nelerdi?

A- Menora (yedi kollu şamdan)

B- Şekel, (sayım için verilen yarım şekel)

C-Aya bakıp zamanları tespit etmek

D-Menoranın tek bir parçadan nasıl oluşacağı.

 Bir tefsire göre yarım şekel konusunu Moşe Rabenu anlamıştı, anlamakta güçlük çektiği nokta bir yarım şekel karşılığında insan Tanrı huzurunda nasıl bağışlanıyordu.

Rabenu Bahye Menora'nın çok kutsal olduğundan söz eder ve şöyle devam eder, Bet Amiktaş yıkıldığında menora esrarengiz bir şekilde kaybolmuştu kimse tarafından bulunamamıştır, zira Tanrı tarafından yapıldı ve onun yeri Mişkan ve Bet Amikdaştı.

DEĞİŞTİRMEDEN UYGULAMA

Rav Berti Derofe

 

"Aaron [tam olarak] böyle yaptı..."(8:3) 

"[Pasuk] Aaron'u hiç bir değişiklik yapmadığı için övmek amacıyla [bu şekilde yazıldı.]"(Sifri) 

Magid MiDuvna kitabı "Oel Yaakov"da bu övgünün anlamını sorgular. Sonuçta en basit insan bile Tanrı'nın emrinin değiştirilmeden uygulanması gerektiğini bilir! 

Bir keresinde üç ayrı kişi aynı ağır hastalığa yakalanır. Üçü de aynı, konusunda uzman bir doktora giderler. Doktor her birine aynı şekilde ilaçlar verir ve ne şekilde davranmaları ile ilgili açıklamalar yapar. İlki, doktorun her dediğini harfiyen uygular ve iyileşir. İkincisi, insan sağlığıyla ilgili biraz bilgisi olduğundan, doktorun verdiği ilaçlar üzerinde araştırmalar yapar. Sonunda aklına yatan ilaçları alır ve yatmayanları almaz. Kısa bir süre sonra hastalığı sebebiyle hayatını kaybeder. Üçüncüsü de ikinci hasta gibi, ilaçlar konusunda bilgilidir, o da ilaçları araştırır fakat ikinci hasta gibi davranmaz. Araştırmasının sonunda aklına yatmayan ilaçları da alır ve doktorun sözünden çıkmaz. Bu hasta da kendisinden daha bilgili olan doktorun düşüncelerine, anlayamasa da teslim olduğundan kısa süre sonra sağlığına kavuşur. 

Aynı şekilde insanları da Tora'nın kurallarına bakışlarına göre üç gruba ayırabiliriz. İlk gruptakiler Tanrı'nın buyruklarını araştırmadan kabul edip uygulayanlardır. İkinci grup ise mitsvaların nedenlerini anlamaya çalışan gruptur, ki onlar büyük bir tehlike altındadırlar. Sonuçta nedenini anlayamadıkları bir mitsva ile karşılaştıklarında, o mitsvayı uygulamamak gibi bir hataya düşebilirler. Malesef birçok kişi de bu hataya düşmektedir. Üçüncü grup da Tanrı korkuları bilgeliklerinden daha büyük olan gruptur. Bu grup, Tanrı'nın bilgeliğinin ne kadar büyük ve derin olduğuna inanır ve bütün mitsvalarını uygulamaya çalışırlar. Bu uygulamalarla beraber, mitsvaların nedenlerini de araştırıp öğrenmeye çalışırlar fakat uygulamayı, mitsvanın nedenini anlayıp anlamamalarına bağlamazlar. David Ameleh de aynı düşünce ile Teilim'de şöyle der: "İnanç yolunu seçtim, kanunlarını [karşıma] koydum."(119:30) Nedenlerini anlayabileceğim kanunlarda dahi ben, senin bütün kanunların gibi sadece inanç yolunu seçerek uyguladım! 

Bu davranış Aaron'un övgüye layık tutulduğu bir davranış olduğuna göre bizim için de büyük bir ders içermektedir. Çünkü malesef günümüzde birçok kişi mitsvaların anlamlarını ararken hataya düşüyor ve çok farklı noktalara ulaşıp, içinde bulunduğumuz zamanın bunları uygulamaya uygun olmadığı kanısına varıyorlar. O "hataya düşenler" üç bin üç yüz yıl önce verilen Tora'nın bir halkı yönlendirebileceğine inanamıyorlar. Fakat bilinmesi gereken Kutsal ve Mübarek Tanrı'mız, inancımıza göre zamanın üzerinde ve bilgeliği de bizimki ile karşılaştırılamayacak kadar büyüktür. Yani Tanrı, Tora'yı verirken, bunun İsrail Oğulları ile arasında ebedi bir antlaşma olduğunu söylediğinde, şu anda günümüz koşullarını da göz önünde bulundurarak söylemiştir. İnsanoğlunun bilgeliğinin de, evrendeki sonsuz sırların ufak bir bölümünü dahi çözememesinden, ne kadar kısıtlı olduğunu anlamak mümkündür. Buna göre, Evrenin Yaratıcı ve Yöneticisi'nin buyruklarının sebeplerini anlamamak, onları uygulamamak için geçerli bir sebep olmayacaktır.


 

ASE LEHA RAV: KENDİNE RAV SEÇ

RAV ELİYAU KOEN ZT''L:MAHAZİKE-TORA 

YAHUDİLİKTE EVLENME ve BOŞANMANIN OLUŞUMU

F- HUPA 

Evliliğin ikinci etapı, Hupa'dır. Hupa töreninden sonra, çift tam evli sayılırlar ve bir çatı altında karı koca gibi beraber yaşamaya hak kazanırlar. Mişna ve Talmud zamanında, Kiduşin ile Hupa arasında uzun bir fasıla varken, sonraları bu iki tören aynı anda yapılmaya başlanmıştır. 

Hupa nedir?  Nasıl yapılır?  Erkeğin, eşini kendi malikânesine getirerek, onu resmen babasının sorumluluğundan çıkararak, kendi koruması ve himayesi altına almasına Hupa denir. Rabilerimiz Hupa'nın şu şekillerden biri veya birkaçının bir arada yapılabileceğini söylerler:         

   a-Dört direk üstüne gerilen bir bezin altında (Talamo) Damat'la Gelin'in bir arada olmaları.

   b-Damat'la Gelin'in üstlerine bir Tallet sererek, onları sanki bir çatı altında bir arada bulunmaları.

   c-Damat'ın Gelin'in başını bir tülle kapatması

   d-Damat'la Gelin'in bir odada yalnız başlarına bir müddet kalmaları (Heder Yihud). 

Bugünkü uygulama, çeşitli cemaatlerin geleneklerine göre değişir. Sefaradim'ler genellikle "b" şıkkını, bazıları da "a" ve "b" şıklarını bir arada yaparak uygularlar. Eşkenaz cemaatları ise, "c" "a" ve "d" şıklarını bir arada yaparak Hupa'yı uygularlar. kenazim'ler "a" şıkkını uygularken, bunu bina içinde yani kapalı bir yerde değil de, Gökyüzü altında (Tahat Kipat aşamayim) açık havada olmasına dikkat ederler. Buna sebep yeni çiftten oluşacak sülâlenin, yıldızlar kadar çok olması' simgelemektir. 

 Hupa yapılabilmesi için, en azından Bar-Mitzva yapmış bir minyan (on kişi) erkeğin törene iştirak etmesi gerekir. Aksi takdirde Şiva Berahot (Yedi dua) duaları söylenemez. Berahot'ları ayakta dinlemeli ve her beraha'nın ardından "Amen" söylemeye dikkat edilmelidir. Bu Berahot'lar da, Kiduşin'de olduğu gibi, elde dolu bir şarap bardağı ile söylenir. 

Kiduşin ve Hupa törenleri ile gerçekleştirilen Yahudi evliliği, damat ve gelin'in şereflerine yapılan bir ziyafetle son bulur. Buna Seudat-Mitzva denir. Bu seuda zarfında davetliler, şarkılar ve çeşitli danslarla, yeni evlileri sevindirmeye ve neşelendirmeye çalışırlar. "Mitzva Gedola Lesameah Hatan ve Kala" (Şulhan Aruh, Even aezer 65). Tersine onları sevindirmeyip de yalnız ziyafetten faydalanmak için gelenler, mitzva yapmış sayılmazlar.  

Talmud, sevindirenleri sanki Yeruşalayim harabelerinden birini inşa ettiklerini söyler. "Kol amesameah Hatan ve Kala, keilu bana hurva ahat mihurvot Yeruşalayim". 

Ziyafet sonunda Birkat-Amazon söylenirken, Şiva Berahot, tekrar edilir.

YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR

                                                                                                El Gid Para El Pratikante 

Rabi Yosef Karo'nun Şulhan Aruh'uyla, Rabi Moşe İserliş'in notlarında, onlardan sonra gelen tüm Posekler birleşmişlerdir. Talmud ve Alaha konularındaki uzmanlıklarına dayanarak, birçok Aharonim [son 500 yılda yaşayan Hahamlar], her bir kararın arkasındaki konuları geniş bir şekilde açıklamak ve çeşitli detaylar eklemek amacıyla, Arbaa Turim ve Şulhan Aruh üzerine açıklamalar yazmışlardır. Çoğu Polonyalı olan bu Hahamlar tarafından verilen anahtar niteliğindeki açıklama eserleri, gerek Arbaa Turim, gerekse de Şulhan Aruh kitaplarında, ana metnin kenarında yer alırlar ve bu kitaplarla bir bütün olarak basılırlar. Örneğin, Şulhan Aruh'un dört bölümünün hepsi, Rabi David Levi'nin yazmış olduğu Ture Zaav'ı [TaZ] içerirler.

RABi DAViD LEVi [Ture Zaav - TaZ]: 5346 [1586] yılında Ludmir şehrinde doğmuştur. Küçük yaşta iken, şehrin Hahambaşısı olan ağabeyi Rabi Yitshak'tan ders almıştır. Küçük David daha yedi yaşında iken Talmud'un bir kısmını Bava Kama, Bava Metsia ve Bava Batra'yı derinliğine öğrenmişti. Herkes onun bu ender zekasına hayran kalıyordu.

Bayit Hadaş [BaH] adlı kitabın yazarı Rabi Yoel Sirkes o sıralarda Brisk Hahambaşısı'ydı. Kendi bilgili kızı Rivka için damat olarak Rabi David'i seçmiştir. Rabi David, öğrenimine kayınpederinin yanında devam etmiş ve büyük bir Rav olmuştur. Yeşivasını Krakow'da kurmuş, 5378 yılında Galiçya yakınlarındaki Potefisya şehrinin Hahambaşılığı'na atanmıştır. Oradan Poznan şehrine geçmiş ve 20 yıl boyunca burada Hahambaşılık görevinde bulunmuştur.

5401 yılında doğduğu şehre dönen Rabi David, burada büyük bir yeiva kurmuştur. Onun ağzından Tora öğrenebilmek için her taraftan öğrenciler gelirdi. O sıralarda Kozaklar Y ahudiler'e karşı ayaklanmış ve birçok katliamlar yapmışlardır. Rabi David bu sebeple canını kurtarmak için şehirden kaçmak zorunda kalır. İsyanlar durulduktan sonra Polonya'ya dönmüş ve Livov şehrinin Hahambaşısı olmuştur. Kendisi dört şehirden ileri gelen komitenin temsilcisi olarak toplantılara katılırdı.

Rabi David Levi dünyanın her tarafında büyük ün sahibiydi. Hatta devrinde büyük bir Rav olan kayınpederi Rabi Yoel bile, evlilik konusundaki çok zor bir sorunun cevabını hazırladıktan sonra, onay vermesi için damadı Rabi David'e göndermiştir. Rabi David hakkında Rabi Yaakov Yeoşua Falk [Baal Pene Yeoua] onun için, "Alaha her durumda Rabi David gibidir. Biz onun ışığından aydınlanırız ve Aharonim içinde onunki gibi büyük bir zekaya sahip olan başka biri yoktur" demiştir.

Onun Alaha üzerine yazdığı değerli kitabının adı Ture Zaav'dır. Bu kitap, Şulhan Aruh'un dört bölümünün açıklamasıdır. Bu dört bölüme ait açıklamalarının hepsinin değerli olmasına rağmen Yore Dea üzerindeki açıklama, en sevileni ve zamanın büyük Hahamları tarafından en çok değer verilenidir. Büyük Posekler'in arasında yer alan Rabi David, 26 Şevat 5427 [1667] tarihinde ölmüştür.

KAŞERUT ALAHALARI

Rav Berti Derofe

1.        Kasapların ve satıcılarının çoğunluğunun yahudi olduğu ve sadece kaşer et sattıkları bir pazarda bulunan bir et, Tora'ya göre bu et yenmeye izinli olmasına karşın, gözetim dışında olduğu için, belki kargalar kaşer olmayan bir et getirip kaşer ile değiştirmişlerdir şüphesiyle, Hahamlar bu etin yenmesini yasaklamışlardır.

2.        Kişi kaşer et alıp evde bırakmış bile olsa, gözetim dışında olduğu için bu et yasaktır. Hatta bu kişi eve durmadan girip çıkıyor dahi olsa, orada olmadığı bir anda değiştirilmiş olabilir şüphesiyle o et yasak olur. Fakat evin pencere ve kapıları kapalı ise veya tencerenin kapağı kapalı bırakılmış ve geldiğinde hala kapalı bulunmuş ise etler izinlidir.

3.        Fakat yukarıda bahsedilenler sadece kuşların gelip değiştirebileceği ortamlar için geçerlidir. Fakat etler kuşların değiştiremeyeceği şekilde duruyorlarsa etler izinlidir.

4.        Aynı şekilde kişi etin üzerindeki bulunan bir işareti biliyorsa veya eti şeklinden tanıyorsa bu durumda da et izinlidir.

5.       Açık alanlarda mangal yapan kişiler etleri mangalın üzerinde bırakıp belirli bir süre uzaklaşmışlarsa, eğer etleri tanıyorlarsa ve goy veya bir kuşun eti değiştirmediği belli ise et izinlidir.

HAFTANIN SÖZÜ

Hemen kızmaya eğilimli olma.

Rabi Eliezer