Haftanın Peraşası BülteniNadav ve Aviu'nun ölümünden sonra, Tanrı, "kutsal"a izinsiz giriş konusunda uyarır:

 

Bu Hafta İçin Saatler

13 İyar

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5775

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:40

20:00

-----

Yeruşalayim

18:45

20:05

Tel Aviv

19:01

    20:03

2 Mayıs

Tel Aviv

19:06

20:08

İstanbul

19:46

    20:29

2015

İstanbul

19:53

20:36

İzmir

19:51

20:42

İzmir

19:57

20:48

AHARE-KEDOŞİM


7 Mayıs 2015-LAG LAOMER

PERAŞA ÖZETİ

(Vayikra 16:1-18:30 / 19:1-20:27)

[www.chabad.org]

Nadav ve Aviunun ölümünden sonra, Tanrı, “kutsal”a izinsiz giriş konusunda uyarır: Sadece bir kişi, Koen Gadol,yılda ancak bir kez, Yom Kipurda, Mişkan’ın en içteki odasına girebilecektir.Yom Kipur ibadetinin bir diğer özelliği, iki keçiden hangisinin Tanrı’ya korban edileceği ve hangisinin Yisraelin günahlarının affını sağlamak üzere çöle gönderileceğini belirlemek için kura çekilmesidir.

AhareMot peraşası ayrıca,Kutsal Mişkan dışındaki yerlerde korban yapılmaması konusunda uyarır, kanın yenilip içilmesini yasaklar,ensesti ve sapıkça cinsel ilişkileri yasaklayan kanunların ayrıntılarını verir.

Kedoşim Peraşası “Kutsal olacaksınız çünkü Ben, Tanrınız, kutsalım” ifadesi ile başlar. Bu ifadeyi,Yahudilerin kendilerini kutsal kılmak ve Tanrı’nın kutsallığına atıf yapmak üzere uymaları gereken düzinelerce mitsva takip eder. Bu mitsvalar arasında şunlar bulunur: Putperestliğin yasaklanması, iyilik yapma mitsvası, kanun önünde eşitlik ilkesi, Şabat, cinsel ahlak, iş ilişkilerinde dürüstlük, ebeveynlere karşı saygı ve korku ve hayatın kutsallığı.

Kedoşimde ayrıca, büyük bilge Rabi Akivanın Toranın başlıca ilkesi diye adlandırdığı, İllelin ise “Bu,Toranın ta kendisidir” dediği, “akranını kendin gibi sevmelisin” emri yer alır.

RAVLARIMIZDAN DİVRE TORA

Rav İsak   Alaluf

İki peraşanın okunduğu bu hafta ilk peraşamızda genellikle Kipur ile ilgili bilgiler vardır. İkinci peraşa ise sanki On Emir’in bir tekrarı gibidir. Bizler Kedoşim peraşası hakkında konuşmaya çalışacağız.

Bu peraşa hakkında konuşmaya karar verdiğimizde öncelikle bu peraşanın İsrael toplumunun bütününün huzurunda verildiğinin bilinmesi gerekir. Çünkü bu peraşa Yisrael toplumu için hayati önemi olan birçok kuralı içinde barındırır. Tora “Daber el kol adat – bütün topluma konuş” derken Raşi de yukarıdaki açıklamayı yapmakta ve en temel prensiplerin burada yer aldığını söylemektedir. Talmud Yeruşalmi Nedarim 9/4’de Rabi Akiva’nın “ze klal gadol baTora – bu Tora’da çok büyük bir ilkedir” dediği cümle de yine bu peraşanın ihtiva ettiği öğretilerden biridir.

Aslında Rabi Akiva’nın sözü “bu Tora’da büyük bir prensiptir” şeklinde çevrilmektedir ama bu çevirinin bir takım eksik tarafları da mevcuttur. Gerçek çevirinin bu ilkenin aslında Tora’nın büyük bir kısmını ihtiva ettiği şeklinde olması daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Öncelikle İbranice’de “klal” denilen genel bir prensiptir ve birçok alt “pratim” yani özellikleri vardır. Her özellik bu durumda genel prensip yani klal ile örtüşmelidir. Klal ile örtüşmeyen bir özellik bu genel prensibin bir parçası olamaz. Örneğin “canlı olmak” bir klal yani genel ilkedir. Bir taş canlı olmadığı gibi bu ilke ile örtüşmez ve bu ilkenin bir parçası olamaz.

Şimdi “veaavta lereaha kamoha – yakınını kendin gibi sev” ilkesi Tora’da klal gadol yani büyük bir ilke olarak karşımıza çıkıyorsa Tora’nın içerdiği 613 mitsvanın da bu özelliğe sahip olması gerekir. Bir başka deyişle Tora’nın tamamının icrası “Aavat Yisrael” ilkesi ile örtüşmeli her mitsva Aavat Yisrael’e katkıda bulunmalıdır. Bir mitsva yapıldığında aavat Yisrael’e katkı sağlamıyor ve onu büyütmüyorsa o mitsva gerektiği gibi yapılmamış demektir.

Rabi Akiva’nın öğretmek istediği bu prensip aslında hepimize bir şok yaşatacak niteliktedir. Sahip olduğumuz Tefilin mükemmel bir Tefilin olabilir ve onu takmakla bazen ciddi bir kavanayı da hissediyor olabiliriz. Pesah bayramında yediğimiz matsa mükemmel bir şemura matsa olabilir ve bu bizim bayramımıza kalite ve renk katar. Roş Aşana bayramında işitilen kusursuz ve hatasız çalınan bir Şofar bizi teşuva yapmaya yöneltebilir. Kusursuz bir Etrog Sukot bayramımızı renklendirebilir o mitsvayı daha hevesle yapmamızı sağlayabilir. Ancak bunların herhangi biri yapıldığında aavat Yisrael açısından içimizde bir şeyler uyanmıyorsa Rabi Akiva’ya göre bu mitsvalar gereğince yapılmamıştır. Her mitsva kesinlikle Aavat Yisrael içermelidir. Burada eksik olan ne olabilir?

Bunu anlayabilmek için aslında her günkü dualara bakmakta yarar olacaktır. Her gün söylenen ama bir türlü ne anlama geldiği konusunda düşünülmeyen bir Kabalistik öğreti vardır. Bu öğretiye göre Baruh Şeamar duasından hemen önce “beşem kol Yisrael – bütün Yisrael toplumu adına” ifadesini kullanmak uygundur. Bu sadece Amida gibi genel hakkında bir çok şey istediğimiz dua için geçerli değildir. Bunu deklare ederken aslında söylediğimiz bu duayı sadece kendim için kendi başıma yapmıyorum. Bu duayı aslında İsrael toplumunun geneli ile paylaşmayı diliyorum ifadesidir. Bu ifade sadece Tefila söylerken değil aslında her mitsva ve mitsva için söylenebilecek bir ifadedir. Evet bu mitsva benim tarafımdan yapılmaktadır ancak bu mitsva aslında bütün topluma mal edilmelidir.

Bunun neden gerekli olduğunu Twerski şu şekilde izah etmektedir. Eğer bizler birbirimize gerçekten bağlı bir toplum olsaydık yaptığımız her mitsvanın sadece kendimiz için değil de herkes için kabul edilmesi dileği çok gerekli olmazdı. Çünkü birbirine gerçek anlamda bağlı olan bir toplum bunu içinde hisseder ve bu şekilde kavana tutar. Ancak bundan yoksun olduğumuz için Aavat Yisrael’i gerçekten hissedebilmek için belki de en kolay yol bu deklarasyonu mitsva yapmadan önce ifade etmektir.

Bir şeyleri paylaşabilmek. Verici olmak. Mitsvaları bile toplumun geneli ile paylaşabilmek. İşte gerçek anlamda Aavat Yisrael sağlayabilmek için bu özellik yaşamımızın bir parçası olmalıdır. Böylelikle mitsvalarımız daha anlamlı ve Rabi Akiva’nın dediği gibi tam yerinde yapılmış olacaktır.   

İki Farklı Yol

Rav Berti Derofe

Yom Kipur günü Bet amikdaş’taki ibadette iki tane keçi kullanılırdı. Bunlardan biri “Tanrı’ya” diğeri de “Azazel”e gönderilirdi. Bu iki keçinin kaderlerini Koen Gadol’ün çektiği kura belirliyordu. Gelin bu iki keçinin gözünden olayları seyredelim.

Kura sonucunda “Tanrı’ya” olarak seçilen keçi oracıkta kutsiyet ve saflıkla şehita edilir, kanı bir tasa alınır Kutsalların Kutsalı bölümünde sandığın sopaları arasına, parohet ve altın sunağın üzerine de serpilirdi. Fakat ikinci keçi için durum farklıydı. O korban olarak sunulmazdı. Eğer bu keçi düşünebilen anlayış sahibi bir varlık olsaydı çok mutlu olurdu. Sonuçta arkadaşını kesmişler ve onu serbest bırakmışlardı. Dili olsaydı şöyle derdi: “Arkadaşım Tanrı’nın sunağı üzerine çıkmış olsa bile sonuçta kesildi ve öldü. Acı çekti. Oysa ben yaşıyorum ve özgürüm. Onu Yeruşalayim’in dışına doğru ilerletirlerken her adım da daha da özgür olduğunun düşüncesiyle böbürlenirdi.

Onu uçurumun kenarına kadar getirdiklerinde özgürlüğün resmine bakıyor olurdu. Fakat bir saniye sonra o uçurumdan aşağıya itilip paramparça olacağını farkına bile varmayacaktı. Bu onun son mutluluğu olacaktı. Ve bu ölüm onu kutsallaştırmayacak tersine kötü güçlere yem edecekti.

Bu iki keçinin hikayesi iki tip Yahudi’nin hikayesine benzemektedir. Tanrı’nın yolunda ilerlemeye çalışan bir yahudi ne kadar kutsiyette yükselse de bir çok korban sunmak zorundadır. Bu dünyanın zevklerinden sadece kurallar dahilinde faydalanabilmektedir. Yasaklarla yaşayıp dürtülerini kontrol etmek zorundadır. Fakat bunların hepsine değer. Çünkü sonunda Tanrı’nın istediği şekilde, yaşaması gerektiği şekilde yaşıyor ve bunun verdiği huzurla mutlu oluyordur. Hem bu dünyada hem de gelecek dünyada mutluluğu garantidir. Oysa diğer yahudi kendi kafasının dikine gidip dünyanın zevklerine dalmakta, arzularının doğrultusunda yaşamını sürdürmektedir. Dışarıdan bakıldığında o haklıymış gibi görünmekte ve gerçek mutlu oymuş zannedilmektedir. Fakat sonları çok acı olacaktır. Aynı Azazel’e giden keçi gibi başta, bu dünyada böbürlenecek kendini doğru yapıyor zannedecek fakat sonunda gerçek doğru ile yüz yüze gelip sonsuzlukta acı çekecektir.

Bu durum aynı zamanda her bir yahudinin içerisindeki sonsuz savaşı anımsatmaktadır. İyi ve kötü dürtünün savaşını. Kötü dürtü insanı her an ödemeyi peşin yapmak vaadiyle yanlış yollara döndürmeye çalışmaktadır. İyi dürtü ise bizi Tanrı’ya yaklaştırmak istemektedir. İki keçi bize kötü dürtüye teslim olmuş kötü insanların mutluluklarının anlık olduğunu, gerçek mutluluğun tsadiklerin gelecek dünyada elde edecekleri sonsuz mutluluk olduğunu öğretmektedir.

ASE LEHA RAV: KENDİNE RAV SEÇ

RAV ELİYAU KOEN ZT’’L:MAHAZİKE-TORA

MİTSVAT ALVAAT KESAFİM

(Borç para verme mitsvası)

D-Normal geçim ihtiyaçlarının ötesinde, ekstra harcamalar için borç para almamak.

Şulhan Aruh’un Hoşen Mişpat cildi 97/4 bendinde şöyle yazılıdır: “Lüzumsuz şeyler için borç para alıp onları harcamak ve zamanı geldiğinde onları ödeyememek durumuna düşebilmek, katiyetle yasaktır. Böyle hareket eden adam Raşa’dır. (Kötü insan). Böyle tanınan birine, borç para verilmemelidir. Borç süresi sonunda onun arkasından koşup, ödemesi için sıkıştırmaktansa, hiç borç vermemek evlâdır.

Açıkça görüldüğü üzere başkalarından para borçlanarak, normal geçim ötesinde, ekstra şeyler için harcayıp, ödeyememe durumuna düşmeyi, Tora yasaklamaktadır. Yasaklamakla da kalmayarak, böyle hareket eden birini, Raşa da çağırmaktadır.

Ekstra şeyler derken, neler anlaşılır? Normal bir yaşam için lüzumlu şeyler, tabii ki ekstra değildir. Örneğin, bugünkü yaşam şartlarında, bir ailenin çamaşır makinası veya buzdolabı ihtiyacı, ekstra şeyler sayılamaz. Her ne kadar bundan 50-70 sene evvel, bunlar lüks eşya sınıfına girerken, günümüzde, her ailenin vazgeçilmez ihtiyaçlarındandır.

Zamanımızda teknolojinin ilerlemesi ile hayatımıza giren çeşitli modern cihazlar, örneğin derin dondurucular (deep freez), duvar içi ankastre fırınlar, büyük ebatta sinema makinaları, merkezi havalandırma (klima) sistemleri, digital video ve fotoğraf çekme makinaları gibi, lüzumsuz veya yarı lüzumsuz sayılabilecek şeyler, ekstra sınıfına girerler. Bunlardan birini veya birkaçını birden elde etmek için, para borçlanmayı, akıldan geçirmemek gerekir. Bu meyanda yurt dışı ve yurt içi seyahatleri ile tatile çıkmak için borçlanmanın da tavsiye edilmeyeceği aşikârdır.

Buna karşılık yeni evlenen bir çiftin devamlı kirada değil de, ilerde kendilerine oturmaları için bir daire veya da ev satınalmak üzere, onları borçlandırmak, büyük bir mitsva’dır. Bunu yaparken ödeme şartlarını kolaylaştırmalı ve katiyetle onlardan faiz almamalıdır.

YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR

El Gid Para el Pratikante

İspanya sürgünlerinden olan Rabi Yosef Karo, Tsefat şehrinde

Hahambaşılık görevinde bulunmuştur. Kendisi, Rabi Yaakov Ben Aşerin eseri Arbaa Turim kitabı üzerine çok geniş kapsamlı olan Bet Yosef adlı bir açıklama kitabı yazmış, sonra da tıpkı Rifin Talmud için yaptığı gibi Bet-Yosefin yoğun bir özetini çıkararak, bütün dünyaca tanınmış Şulhan Aruh adlı Alaha kitabını oluşturmuştur. Arbaa Turimdeki sıralamaya göre düzenlediği bu eser, Toranın pratik uygulamasının temelidir. Şulhan Aruh, genel olarak Sefarad geleneklerini yansıtır. Bu kitabın daha ilerki baskılarına, Rabi Moe İserlişin eklediği notlar yer almıştır. Rabi Moşe İserliş Polonyada Şulhan Aruhun üzerinde çalışmış ve tüm kurallarda Aşkenaz adetlerini belirten notlar eklemiştir.

RABYOSEF KARO [Maran]: 5248 [1488] yılında İspanyada doğmuş, 4 yaşındayken tüm ailesiyle İspanyadan sürgün edilmiştir. Yolda büyük zorluklarla karşılaştıktan sonra sonunda Türkiyeye vararak Edirneye yerleşmişlerdir.

Rabi Yosef, küçük yaşından itibaren büyük bir Rav gibi üne sahipti ve ender rastlanan zekasıyla tanınıyordu. Edirnede RoYeiva olmuştu. 5299 yılında Erets- Yisraele göç etmiş ve Tsefata yerleşmiştir. Kendisi, büyük Kabalist Ari (Rabi Yitshak Lurya), Şabat akşamı söylenen Leha Dodi Likrat Kala parçasının kompozitorü olan Rabi Şelomo Alkabets ve devrin diğer büyük Kabala ustalarının dostuydu. Rabi Yosef, Kabalanın en derin dehlizlerine inmiş ve büyük bir Kabalist olmuştur. Henüz 34 yaşında iken ünü tüm dünyaya yayılmıştır. Büyük bir T almudist ve Posekti. A ynı sene Bet Yosef adlı ünlü kitabını yazmaya başlamıştır. Bu kitapta Rabi Yaakov Ben Aşerin eseri Arbaa Turimi aydınlatmış ve önemli detaylara değinmiştir . Rabi Y osef, kitabını tamamlamak için 32 yıl çalışmıştır. Kitabına Edirnede başlamış ve Tsefatta tamamlamıştır. Rabi Yosef Semahasını (Rav diploması) Kutsal Topraklardaki yaşlı ve bilge Hahamlardan almıştır. O zamanlar Av Bet Din (Bet-Din Başkanı), Rabi Yaakov Beravdı. Rabi Berav’ın ölümünden sonra Hahambaşılığa Rabi Yosef atanmıştır. Bet Yosef adlı kitabı yayınlandıktan sonra, hemen öğrencilerin arasında incelenmeye başlanmıştır. O zamanki bazı Hahamlar, “gelecekte belki Talmud bırakılır, yalnız Bet Yosefin Alaha kararları okunur” endişesiyle onu eleştirmişlerdir.

Rabi Yosefin bu eseri tüm Yahudilik için çok özel ve çok mükemmel olarak kabul edilmiştir. Toranın Sinay dağında Moşe Rabenuya verilişinden o güne kadar böyle bir kitap yazmak kimsenin elinden gelmemiştir. Çünkü ne Talmudda ne de Poseklerin kitaplarında, ister dini ister sosyal olsun tüm kanunlar hakkında tam bir karar yoktur ve her kanun için değişik fikirler vardır. Özellikle Yahudilerin diğer ulusların arasında dağılmış olmalarından dolayı, dinin uygulamasında karışıklıklar vardı. Bir Rav bir şeyi yasaklarken diğeri ise Talmuddaki başka bir sağlam görüş uyarınca aynı şeye izin verebiliyordu. Her Bet Din, uygulama konusunda kendine yakın olan Poseklerin kararını temel alırdı. O kadar ki sadece iki değil, oldukça çok sayıda görüş ortaya çıkmıştı. İşte tam bu zamanda Rabi Yosef Karo, bu zor ve ağır çalışmayı üstlenmiştir. Her kanun kökünü araştırmış derinine inmiş, çoğunluğa dayanan fikirleri bulmuş ve kanun hakkında son kararı verip aydınlatmıştır. Kendisi Tora kanununun oturduğu üç temel sütuna dayanmıştır: Rabenu Aşer [Roş], Rabi Yitshak Alfasi [Rif] ve Rabi Moşe Ben Maymon [Rambam]. Kitabı tüm insanlar için eşit olduğundan, fikirleri de çok içtenlikle kabul edilmiştir. Böylece Rabi Yosef tüm ulusu tek bayrak altında toplamayı başarmıştır. Kitabı hem kendi zamanı, hem de gelecek nesiller için vazgeçilmez bir kaynak olmuştur.

Büyük çalışması Bet Yoseften sonra, Rabi Yosef en az onun kadar değerli olan Şulhan Aruh adlı kitabını yazmıştır.

Bu kitabını, kuralları tüm Yisrael ulusuna öğretme ve uygulamasını sağlama amacıyla yayınlamıştır. Eserini Arbaa Turimdeki düzenlemeye uygun bir şekilde, Turlara göre dörde ayırmıştır. Şulhan Aruh tüm kanun ve geleneklerin hem genel, hem de özel özetidir. Bu kitap tüm ulus tarafından coşku ile kabul edilmiş, tüm Yahudiler için gerçek bir rehber olmuştur.

Rabi Yosef Karo 87 yaşında iken Tsefatta ölmüş, büyük ruhu, zayıf ve çökmüş vücudundan 5335 [1575] yılında ayrılmıştır.

ŞABAT KANDİLLERİ ALAHALARI

Rav Berti Derofe

35. Yeni evlenmiş bir kadın evinde ilk kez Şabat mumları yakacağı sırada şeeheyanu berahası söylemez. Çünkü bu gereksiz yere söylenen beraha sınıfına girer ve yasaktır.

36. Eğer Yom Tov Şabat’a denk gelirse berahanın sonunu leadlik ner şel şabat veyom tov olarak değiştirmek gerekir. Fakat kişi dalıp sadece leadlik ner şel şabat dediyse ve kısa bir süre içerisinde veyom tov kelimelerini eklemeyi unutmuşsa berahayı baştan söylememelidir.

37. Pelag Aminha saatinden önce Şabat Kandilleri yakılmaz. Bu zaman yıldızların çıkışından bir ve çeyrek saat zemaniyottur. Bir saat zemanit her gün günün uzunluğuna göre uzalır veya kısalır.

38. Güneşin batışına çok az vakit kala Şabat Kandili yakmak yasaktır. Çünkü belki yakana kadar güneş batmış olur ve yasak geçilmiş olur Has veŞalom.

HAFTANIN SÖZÜ

Ne kadar çok Tora o kadar çok yaşam.

İllel Azaken