Talmud Tora Çoçuk Peraşası

“Anne ben giyindim ve hazırım” dedi tatlı kız annesine. 

“Ben de hazırım” dedi kardeşi.

 

Anneleri, elbiseleri toplayıp, komşudan ödünç aldığı gümüş çanak çömlekleri çuvala koyarken, çocuklar da son bir kez piramitlere bakıyorlardı. Anne, çuvalın ağzını bağladıktan sonra çocuklara neşeli bir ses tonuyla; “Hazır mısınız? Birazdan anneanne ve dedeniz de gelecekler. Birlikte Pesah korbanından yiyeceğiz.”

“Gerçekten Mısır’dan mı çıkacağız?” diye sordu kız. “Bundan sonra zor işlerde çalışmayacağız öyle değil mi?”

Anne gülümseyerek, “Tanrı bizi buradan kurtaracağına söz verdi. Dedemin küçükken bana söylediği sözler hala kulağımda: ‘Pakod Yifkod Eloim - Tanrı sizi mutlaka hatırda tutacak ve bizi buradan çıkaracak’. Ve artık zamanı geldi!”

Evin reisi baba eve girdi. Elinde kobran edilmiş bir kuzu vardı; Korban Pesah. Tüm aile bir araya toplandı ve herkes bayram masasının çevresine oturdu.

Dani ve Dina zaman tünelinde olup biteni seyrederlerken, birbirlerine döndüler ve şöyle dediler: “Peki ya biz? Bizler de özgürlüğe çıkmaya hazır mıyız?”

Şabat Masasına Hikaye

Kurtuluşun Şerefine

Rabi Levi Yitshak’ın evindeki Pesah sederi henüz bitmişti. Rabi Levi Yitshak, Sederi tüm ayrıntılarıyla Alaha’ya uygun olarak yerine getirdiği için çok mutluydu. Fakat birden, göklerden bir ses ona, “Sucu Hayim’in yaptığı Seder, Tanrı’nın gözünde seninkinden daha çok beğeni kazandı” dedi.

Bu sözlerin ardından Rabi Levi Yitshak, sucu Hayim’in kim olduğunu ve ne yaptığını merak etti. Bunun üzerine, öğrencilerinden onu bulmalarını rica etti. Öğrencileri sucu Hayim’in evine geldiklerinde, onu derin bir uykuda buldular, gözlerini neredeyse açamıyordu.

Sonuç olarak, Rabi Levi Yitshak’ın öğrencileri çareyi adamı taşıyarak Rabi’nin evine getirmekte buldular. Rabi Levi Yitshak ona, “Lütfen bana Bedikat Hamets’i (Hamets kontrolü) nasıl yaptığını anlat. Bedikat Hamets yaparken ne gibi derin düşünceler içindeydin?” diye sordu.

Sucu Hayim Rabi’ye baktı ve ona, “Derin düşünceler mi? Sadece evin köşelerindeki ekmek kırıntılarını topladım o kadar” diye cevap verdi.

Rabi Levi Yitshak tekrar sordu: “Peki Hamets’i yakma işlemini nasıl yaptın?”

Sucu, mahcup bir ses tonuyla, “Şimdi hatırlıyorum da, ben Hamet’i imha etme işlemini unutmuşum; yani hiç yapmadım.”

Rabi Levi Yisthak sonunda, “Peki Pesah Sederini nasıl yaptın?” diye sordu.

Sucunun gözleri parladı ve şöyle anlattı: “Bayramda brendi içmek yasak olduğundan , bayramdan önce bol miktarda brendi içtim. Uyuya kalmışım. Bayram girdiğinde eşim beni uyandırdı. Bana hazırladığı ve üzerinde Seder tabağı, matsa ve şarabın olduğu bayram sofrasını göstererek rica etti: ‘Hadi lütfen gel de her Yahudi gibi Seder’i yap’.

“Eşime cevap olarak, ‘Ben ve ailem basit birer Yahudi’ydik. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum ki? Ama yine de bildiğim bir şey varsa, Atalarımızın Mısırlıların elinde köle oldukları ve Tanrı’nın onları özgürlüğe çıkardığıdır. Bizler de tıpkı atalarımız gibi sıkıntı içindeyiz ve Tanrı bizi özgürlüğümüze kavuşturacak…”

“Masadaki kadehi şarapla doldurduktan sonra şöyle dedim: ‘Dünyanın hakimi, bizi hatırla ve bize kurtuluş kapılarını aç’…Şarabı içtim ve gözlerim tekrar kapandı”. Böylece sucu Hayim hikayesini tamamladı.

Rabi Levi Yitshak, heyecanla sucu Hayim’in yüzüne bakarken, “İşte şimdi her şeyi anlıyorum” dedi ve ekledi: “Saf ve temiz duygular içerinde büyük bir inançla, kalbinin derinliklerinden gelen bu sözler Tanrı’nın gözünde çok değerli.”

Pozitif Mitsvalar

Bet Amikdaş’taki Menoranın Yakılması

Şemot 30:7 “Aaron onun üzerinde tütsü tüttürecektir. Bu tütsüyü, her sabah kandilleri temizlediğinde tüttürmelidir.”

Tanrı, bizlerden Bet Amikdaş’ın yüceliğini tüm duyu organlarımızla hissetmemizi ister.

Bet Amikdaş’ın krallara yakışır mimarisine bakmak, Levilerin şarkılarını dinlemek ve korban sunularını yapmak Bet Amikdaş’daki kutsiyeti algılamamız için birer araçtır.

Koku alma duyumuz da Bet Amikdaş’taki kutsallığı hissetmemiz açısından bir esin kaynağıdır.

Şöyle ki, Koen’lerin altın bir sunak üzerinde tütsü yakmaları Tora’dan bir emirdir. Çeşitli bitkilerin bir arada harmanlanarak yakılması ile havada güzel bir aroma kokusu yayılırdı.

Resimli Peraşa

  • Hayvanın kanını yeme!
  • “... ister kuşlara isterse de kara hayvanlarına ait olsun, hiçbir kanı yemeyin.” (Tsav 7:26)
  • Tora, vücudun içinde dolaşan kanın, ne şekilde olursa olsun yenmesini yasaklar. Bu bağlamda, etin yenilebilmesi için kanının akıtılması gerekir. Bu işlem etin suya daldırılarak çözülmesi ve tuzlanarak kanın dışarı çıkmasını ve akıtılması şeklinde yapılır.
  • Etin kandan tamamen arındırılması bakımından et iyice yıkanır, yarım saat süre ile suyun içerisine bırakılır. Yarım saatten sonra etler tekrar sudan geçirilir ve ızgaraların üzerinde kısa bir süre kurumaya bırakıldıktan sonra tuzlanır. Tuz etin içindeki kanın akmasını sağlayacaktır. Bir saat sonra et üzerindeki tuzun ve kanın temizlenmesi bakımından üç kez sudan geçirilir. 
  • Peki Tora bize kanın yenmesini neden yasaklar?
  • Çünkü, kan insana hayat veren bir kuvvet olmasına karşın, insanın kontrolsüz hayvani yanını da simgeler. Tanrı bu nedenle, insanı kutsal düzlemde tutmak istemiş hayvansallığın yabaniliğini ve kabalığını simgeleyen kanı yemekten men etmiştir.

pdfPeraşayı indirmek için tıklayın