Yazdır

sevginin isigiHanuka'nın ışığı ile ilgili özel olan nedir?

Kral Şelomo  meşhur Koelet kitabında "Her şey boş, güneşin altında yeni bir şey yok" demiştir. Bu sözünde dünyayı doğal bir ışığı olan güneşin altında görmekten bahsetmişti. Ancak kabala bize güneşin ışığının üstüne, doğaüstüne baktığımızda her şeyin yeni olduğunu öğretir.

Hanuka’nın ışığı güneşin üzerinde, doğanın üstünde olan ışıktır, mucizenin ışığıdır. Gözlerimizi 8 gün boyunca Hanuka’nın ışığı ile doldurur, hatta bayram bittiğinde dahi her şeyin, doğanın bile aslında bir mucize olduğunu görürüz. 

Albert Einstein ‘ın dediği gibi: “ Dünyaya bakmanın iki yolu vardır: Hiçbir şeyi mucize olarak görmemek veya her şeyi mucize olarak görmek.”

Yahudiler her şeyi mucize olarak görürler. Ancak Yunanlılar hiçbir şeyi mucize olarak görmezlerdi. Onlar için sadece mantıklı ve anlaşılır olan, gerçek olabilirdi. Mucizeler mantık dışıdır bu yüzden de imkansızdır. Onlara göre dünya her zaman var olmuştu, asla yaratılmamıştı. Tanrı kavramları, dünya ve insan ile ilgileri olmayan, kendilerini düşünen süper güçlerdi. 
Bu yüzden Yahudiler onları kızdırıyordu. Yahudilik dünyayı Tanrı’nın yarattığını, insanı kolladığını, onunla ilgilendiğini ve dünyayı iyileştirmek için insanı kendine partner olarak seçtiğini söylüyordu. Onlar ise zaten dünyanın mükemmel olduğunu iddia ediyordu.

Her şey olması gerektiği gibiydi. Dünya ebediydi, tarih kaçınılmazdı, mucize beklentisi yok, ümit yok, hayat bir Yunan trajedisiydi.

Yahudi halkının var olması, tarihçileri her zaman şaşırtmıştır. Tarihsel kurallara göre Yahudilerin burada olmaması gerekiyordu, bu koşullar altında hiçbir millet var olmaya devam etmedi ve biz tüm bu kuralları yıktık. Biz Mucizelerin Tanrı’sına inanan bir halkız. Tanrı isterse, yeni ve radikal değişimler her an yaşanabilir, ümit dolu olma nedenimiz var. Bu yüzden her yıl Hanuka’da mum yakıp onun mucizevi ışığını yaşamımıza getiririz. Hanuka’da güneşin üzerinde olan ışığı, ümit ve mucizelerin ışığını kutlarız. 

Küçük bir grup olan Makabiler, Yunan savaşçılarına karşı geldiler ve kazandılar. Makabiler bunun olabileceğini biliyorlardı çünkü Tanrı dünyayı yarattı ve istediğini yapabilir.

Zaferleri bir mucizeydi ancak 8 günlük yağ mucizesi ön plandadır? Menorayı yakmaları o kadar da gerekli miydi yağ hazırlanıncaya kadar bekleyebilir ve 8 gün sonra menorayı yakabilirdi. 

İşte bu, mucizenin tanımıdır - olağan olmama hali. Suyu bir damla mürekkep atarsam, o dağılır, bu doğaldır. Ancak mucize tam bunun zıddıdır. Olmak zorunda değildir, onlar çünkü Tanrı öyle istiyordur. Bu yüzden Hanuka mucize bayramdır, çünkü mucizenin esasını kutluyordur. Bunu kutlamak gerçek sevginin kutlamasıdır. Çünkü sevgi ve iyiliğin ifadesi, yapmam gerektiğini yapmak değil, yapmaya mecbur olmadığımı yapmaktır. 

Hanuka’nın ışığında her şeyin bir mucize olduğunu ve sadece sevginin gerçek olduğunu görürüz. 

Her şey mümkündür bu yüzden ümidimizi kaybetmeyiz.