Yazdır

bultenBene-Yisrael'in Mısır'dan çıkışına izin verdikten kısa bir süre sonra, Paro onları zorla geri getirmek üzere peşlerine düşer ve Bene-Yisrael kendilerini Paro'nun orduları ile deniz arasında kıstırılmış halde bulurlar... 

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

11 Şevat

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5772

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:39

5:53

-----

Yeruşalayim

4:46

5:59

Tel Aviv

4:54

5:55

   4 Şubat

Tel Aviv

5:00

6:00

İstanbul

5:11

5:51

2012

İstanbul

5:20

6:00

B E Ş A L A H

 Hatırlatmalar:

ü  8 Şubat Çarşamba: Tu Bişvat

ü  18 Şubat Şabat: Paraşat Şekalim

 

Bu HP .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Şemot 13:17-17:16)

[www.chabad.org]

 

Bene-Yisrael'in Mısır'dan çıkışına izin verdikten kısa bir süre sonra, Paro onları zorla geri getirmek üzere peşlerine düşer ve Bene-Yisrael kendilerini Paro'nun orduları ile deniz arasında kıstırılmış halde bulurlar. Tanrı, Moşe'ye asasını suyun üzerinde kaldırmasını söyler; deniz yarılarak Bene-Yisrael'in geçişine imkân tanır ve sonrasında, onları takip eden Mısır ordusunun üzerine kapanır. Moşe ve Bene-Yisrael, Tanrı'ya şükran ve övgü içeren bir şarkı söylerler.

Çölde halk susuzluk ve açlık sebebiyle çeşitli kereler Moşe ve Aaron'a şikâyette bulunur. Tanrı, Mara'daki acı suları tatlılaştırır, başka bir yerde de Moşe'nin kayaya asasıyla vurması sonucu kayadan su çıkar. Tanrı gökten Man adı verilen mucizevî bir yiyecek yağdırır. Man çöl boyunca her sabah tan vaktinden önce yağacaktır. Bunun yanında Tanrı her gece Yisrael kampına sülün sürüleri yollar.

Bene-Yisrael'e, Cuma günler iki porsiyon Man toplamaları talimatı verilir; zira Tanrı'nın tam bir iş bırakma günü olarak belirlediği Şabat günü Man yağmayacaktır. Bazıları bunu dikkate almayıp Şabat sabahı Man toplamaya çıkarlar, fakat bir şey bulamazlar. Aaron az miktarda Man alıp, gelecek nesiller için bir tanık olması amacıyla bir kaba koyar.

Refidim'de halk Amalek'in saldırısına uğrar; fakat Moşe'nin duaları sayesinde Yeoşua'nın komutasındaki ordu saldırganları bozguna uğratır.

YAHUDİ KÖKENLER

[tannentorah.com]

 

Şevat ayının 15. günü olan Tu Bişvat yaklaşıyor. Bizler birer çocuk olarak Tu Bişvat'ta ağaç dikerdik. Ağaçlar için, her ne anlama geliyorsa, "Yeni Yıl" olduğunu biliyorduk ama tek bildiğimiz buydu.

Belki siz Tu Bişvat'ı, Tora'ya göre, Erets-Yisrael'in övgü vesilesi olan yedi üründen (buğday, arpa, üzüm, incir, nar, zeytin ve hurma) bir veya birkaçını yiyerek kutladınız.

Kısacası bir şekilde bir kutlama yapılmaktadır. Ama şu soruyu sormadan edemeyiz: Neden insanlar Ağaçların Yeni Yılını kutlasınlar? Çünkü Tora'ya göre, insan ağaca benzer. "Çünkü insan kırdaki ağaçtır" diye okuruz Devarim'de. Bu benzerlik özellikle manevi anlamda fark edilir.

Bir ağacın kökleri, bir gövdesi, dalları, meyveleri veya tohumları vardır. Kökler ağacın yaşaması için gerekli olan besini sağlar. Aynı zamanda rüzgâra karşı sağlam bir destek görevi görürler. Yapraklar da ağacın beslenmesine katkıda bulunmasına rağmen, bitkiye hayat veren en önemli araç köklerdir.

Ama ağaç ancak bir çekirdek, bir tohum veya tohum taşıyan bir meyve yetiştirdiği zaman mükemmeliyete ulaşır, çünkü o ağacın içinde nesiller boyunca kendi türünün üremesi için gerekli olan belli bir potansiyel gizlidir.

Bu üç öğe ile bir insanın ruhsal hayatı arasında nasıl bir benzerlik vardır?

Kökler bir Yahudi'yi kökenine bağlayan ve onun için sürekli manevi besini sağlayan inançtır. Gövde ve dallar Tora ve mitsvaları simgeler. Bunlar bir ağaç her yıl daha da yaşlanmasına rağmen, sürekli daha da büyümeli ve gelişmelidir.

Ya meyvesi hakkında ne söyleyebiliriz? Meyve bir ağacın varlığını her şeyden daha fazla haklı kılar. Meyveler bir insanın iyi eylemleridir; yani kendisi kadar başkalarının da yararlandığı ve kendilerine benzeyen başka iyi eylemleri de doğuran mitsvalardır.

Bir Yahudi'nin kökleri ve hayatının kökeni ile olan kendi bağı Tanrı'ya olan gerçek inancında ve Yahudiliğin temel ilkelerinde yatar. Ağacın kökleri sağlam olmadıkça ve toprağa sağlam bir şekilde gömülmedikçe ağaç gövdesi, dalları ve yapraklarına rağmen güçlü rüzgâra dayanamayacaktır.

Bir Yahudi'nin gelişmesi, ilerlemesi ve esasında bütün kişiliği, onun Tora'ya uyarken ve mitsvaları yerine getirirken sergilediği iyi eylemleri sayesinde görülebilir. Son olarak da insanın mükemmeliyeti de meyveleriyle, yani başkalarına yarar sağlama konusunda gösterdiği bencillikten uzak tavrı ve bizim yüce mirasımızı ebedi kılmak için yapacağı yardım sayesinde ortaya konur.

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

SEVAP VE GÜNAH

 

Ben Azay omer: Eve rats lemitsva kala uboreah min aavera. Şemitsva goreret mitsva veavera goreret avera. Şesahar mitsva, mitsva vesahar avera, avera. (Pirke Avot 4/2). Ben Azay şöyle diyor: Sana en kolay gelen Tora'nın bir emrini yerine getirmek için koşarak git. Bu sayede günahtan da kaçmış olursun. Sevap sana bir başka sevap yaptırır. Günah ise başka günah yaptırır. Sevabın ödülü başka bir sevap işlemek, günahın cezası ise başka bir günah işlemektir.

Bir önceki yazımda Ben Zoma'nın şöyle bir öğretisini yazmıştım: "Yiğit kime denir? Hırsına yenilmeyen kişiye." Kötü dürtümüze yenilmemek için çok kuvvetli olmamız gerekir.

Ben Azay ise şöyle düşünüyor: Hiçbirimiz hemen dağın zirvesine çıkamayız. Basamak basamak ilerlememiz gerekir. Onun için kendimizce kolay görülen Tora'nın emirlerinden başlayıp yola koyulmamız gerekir. Bu yolla en azından günahlardan uzaklaşmış oluruz. Aslında Tora'daki emirlerin hangilerinin kolay, hangilerinin zor veya hangilerinin değerli olduğunu biz bilemeyiz. Yüce Tanrının nezdinde 613 emrin hepsi eşit ve aynı değerdedir.

Raşi (Rabi Şelomo Yitshaki) şöyle bir yorum getirir: "Tora'nın emirlerinin hangisinin zor ve değerli hangisininse daha kolay ve basit olduğuna bizler karar veremeyiz".

Ben Azay şöyle bir tavsiyede bulunuyor: "Başlangıç için kendinize göre mantıklı ve kolay tatbik edilebilen emirlerden başlayın. Tora emretmeseydi dahi sizin mantığınızla yapabileceğiniz çok erdemler mevcuttur. Örneğin anne ve babaya saygı, yaşlılara yardım, Şabat ve bayramlarda sevdiğiniz yiyeceklerle donatılmış sofranın etrafında ailece toplanmak, bizlere huzur verdiği için Bet Keneset - Sinagoglarımızı ziyaret etmek iyi ve kötü günlerimizde Tanrıya dua etmek vs.

Ancak tüm bu etkinlikleri Tora'nın bir emri olarak kabul etmek gerekir. Ben Azay öğretisinde, yapacağımız her mitsvayı bir yük olarak değil, bir rastlantı olarak da değil, severek ve onları koşarak yerine getirmemizi tavsiye ediyor. Kendimizce kolay sandığımız emirleri yerine getirirken, daha sonra zor zannettiğimiz emirleri de zevkle uygulayacağız. Yaakov atamız gurbete giderken rüyasında yere dayalı ve ucu göklere uzanan bir merdiven görür, bunun anlamı yaşam mücadelesinde doğru yola ulaşmak için basamakları teker teker çıkmak gerektiğidir.

Aynı şekilde doğru yoldan ayrılan kişi hemen en büyük günahları işlemez, ancak basamak basamak inerek en kötü davranışlara ulaşır.

Rabilerimiz (Talmud Şabat 105/13) şöyle derler: Kah darko şel yetser ara. Ayom omer lo ase kah, ulmahar omer lo ase kah. Ad şeomer lo: oved avoda zara - veoleh veoved. Kötü dürtünün yöntemi şöyledir: Bir gün derki: bu basit bir olay, günah değildir, yapıver. Ertesi günü aynı şeyi tekrarlar. Sonunda Tanrı'yı inkâr ettirir.

Kral David mezmurunda şöyle der: Aşre aiş aşer lo alah baatsat reşaim uvdereh hataim lo amad uvmoşav letsim lo yaşav (Teilim 1/1). Ne mutlu o insana ki kötülerin öğüdüyle yürümez, günahkârların yolunda durmaz. Alaycıların arasında oturmaz.

Olaylar kademe kademe yükselir. Kişi günaha yaklaşırken önce yürür, sonra durur sonunda oturur. Mitsva ve sevaplara yönelen kişiye Tanrı yardımını esirgemez.

Rabilerimiz (Talmud Şabat 104/1) şöyle derler: Aba litaer mesayein oto. Saf temiz yolda yürümek isteyen kişiye Tanrı yardım eder.

Sevabın başlıca ödülü başka bir sevabı kolaylıkla yapabilmektir. Günah peşinde olan kişiye Tanrı yardım etmez. Fakat pişmanlık kapılarını daima açık bırakır.

Tanrı Tora'da bizlere şöyle sesleniyor: Aidoti bahem ayom et aşamayim veet aarets. Ahayim veamavet natati lefaneha aberaha veakelala uvaharta bahayim lemaan tihye ata vezareha (Devarim 30/19). Önünüze yaşamla ölümü, bereket ile laneti koyduğum bu gün yeri ve göğü size tanık gösteriyorum, yaşamı seçin ki, siz ve çocuklarınız yaşayasınız.

Tekrar görüşmek ümidiyle,

Rav Moşe Benveniste

PERAŞADAN DAMLALAR

[Haftanın Peraşası 5761]

·        Moşe, Yosef'in kemiklerini yanına aldı, çünkü (Yosef) Bene-Yisrael'e "Tanrı sizi kesinlikle hatırında tutacak (ve kurtaracak; o zaman) yanınızda kemiklerimi buradan çıkarın" diyerek yemin ettirmişti (Şemot 13:19).

Tanrı insanlara, yaptıkları işlere göre karşılık verir. Moşe Yosef'in cenazesiyle ilgilendiği için Tanrı da Moşe'nin cenazesini Bizzat kaldırmıştır. "(Tanrı) onu Moav toraklarında, Bet-Peor'un karşısındaki yer girintisinde gömdü" (Devarim 34:6) [Talmud - Sota 9b].

·        Moşe, Yisrael'i Yam Suf'tan yola çıkardı ... Çölde üç gün yürüdüler ve su bulamadılar. Mara'ya geldiler ve Mara'dan su içemediler çünkü su acıydı... Halk Moşe'ye karşı şikâyet etti... (Şemot 15:22-24).

Denizdeki mucizenin ardından Tanrı'ya bir şükran şarkısı söyleyen halk, üç günlük yolculuktan hemen sonra su bulamayınca isyan etti. Muhteşem mucizeden henüz sadece üç gün geçmişken hemen şikâyetin başlaması, halkın üç günden fazla Tora'dan uzak kalmamasının gerektiğini öğretir. Burada Tanrı kendilerine su sağladıktan sonra halka bazı mitsvalar verildi. Bizler de günümüzde dualarımızda Tora okunmasına üç günden fazla ara vermeyiz. Şabat, Pazartesi ve Perşembe günleri Tora okuruz.

·        Çünkü El Tanrı'nın Tahtı'ndadır. Tanrı nesilden nesle Amalek'e karşı bir savaş içindedir (Şemot 17:16).

Raşi, Tanrı'nın, tabiri caizse, Tahtı'na Eli'ni koyup, Amalek yok edilene kadar İsmi'nin bütün olmayacağına dair yemin ettiğini belirtir. Raşi'nin bu açıklamasına dayanarak Rabi Pinhas David Horowitz, Teilim'deki "Kötülerin boynuzlarını (=onurlarını) keseceğim ve Tsadik'in boynuzunu yükselteceğim" (Teilim 75:11) pasuğunu açıklar. Açıklama gerektiren şey şudur: Neden kötüler çoğulken, Tsadik tekil kullanılmıştır?

Bu haliyle "kötüler" (Reşaim) sözcüğünün "boynuzları" - yani baş ve son harfleri - Reş (=200) ve Mem'dir (=40). Bu iki harfin sayısal değeri (240) "Amalek" kelimesininkiyle (Ayin+Mem+Lamed+Kuf = 70+40+30+100 = 240) aynıdır. Tsadik kelimesinin "boynuzları", yani baş ve son harfleri ise, Tsadik (=90) ve Kuf'tur (=100) - ki toplam olarak "KeTS - Son" sözcüğünün de sayısal değeri olan 190'ı verir. Pasuk bize şunu öğretmektedir: Amalek'in onuru yok edildikten hemen sonra, Tsadik'in onuru - Günlerin Sonu (Maşiah dönemi) -  gelecektir [Hamaayan - Rabi Şelomo Katz].

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss - www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna'da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat'ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olarak bir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, burada yazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda bir Rav'a başvurulmalıdır.

Şabat Günü Meyve veya Kumaş Sıkmaya Dair Kanunlar

 

Melaha 5: DAŞ - Harmanda Dövmek (devam)

 

Harmanda dövmenin ana ilkesinin, bir nesneyi kullanmak için onu parçalamak ve çeşitli kısımlarını ayrıştırmak olduğunu belirtmiştik. Buradan itibaren bunun pratikteki uygulamalarına değineceğiz.

A. Bir şeyin içindeki sıvıyı dışarı çıkarmak: sıvının ne kadar önem/değer taşıdığına bağlıdır:

Hayav (yasak ve cezayı gerektiren eylemler):

* Özellikle özsuyu için yetiştirilen bir meyveden (örneğin zeytin ve üzüm) bu özsuyu çıkarmak.

* Bir ineği [acı çekmesini önlemek için değil de] sütü için sağmak.

* Emici bir nesneden sıvıyı sıkmak. Örneğin masayı silmek veya tabakları yıkamak için ıslak bir sünger kullanmak veya bir yaranın üstüne alkollü pamuk basmak gibi.

Asur (yasak): Eğer sıvı çok önemli değilse bile bunu sıkmak yine de yasaktır. Ancak bu bir Gezera'dır (Hahamların çit niteliğindeki yasaklaması). Bazı örnekler:

* Elma veya portakal gibi, meyvenin hem kendisi hem de özsuyu için yetiştirilen meyve. Bu nedenle çaya limon sıkmak yasaktır.

* Bir yiyecekten, emmiş olduğu kendisine yabancı bir sıvıyı sıkmak. Örneğin şarap emmiş bir ekmekten şarabı sıkmak veya balıktan tuzlu suyu sıkmak gibi.

* Su elde etmek için buz veya sert kar kırmak.

Mutar (yasak değil):

* Normal şartlarda hiçbir yere sıkılmayan bir yiyeceği sıkmak yasak değildir. Ancak günümüzde neredeyse tüm meyveler sıkıldığı için, hemen hemen hiçbir meyve bu sınıfa girmez (belki, karpuz gibi bir meyve hariç).

* Bir yiyeceğin üzerine doğrudan meyve sıkmak serbesttir çünkü bu eylem "yiyecekten yiyecek çıkarmak" sayılır. Örneğin, sıvı yiyecek tarafından emilmeyecekse bile, kişi balığın veya salatanın üzerine [eliyle ve çekirdekleri engellemek için araya bir şey koymaksızın] limon sıkabilir (Mematek - tatlandırmak). Ancak eğer suyu bağımsız bir sıvı olarak kalacaksa bu yasaktır (örneğin başka bir sıvının içine veya boş bir kaba sıkıldığı zaman).

* İnekten süt sağmak ancak hayvanı acı çekmekten kurtarmak için yapıldığı zaman ve eğer aksi takdirde Hahamlarca konmuş bir kuralı çiğnemek sayılacak şekilde yapılıyorsa serbesttir. Bu nedenle süt şu şekilde sağılabilir: (a) Yahudi olmayan bir görevliden ineği sağması rica edilebilir. (b) Dolaylı olarak sağılabilir (örneğin süt sağma makinesine bağlı bir zamanlayıcı kullanılarak ve makine ineğe bağlandığı sırada kapalı konumda olacak şekilde). (c) Süt sağma makinesi bağlandığı zaman süt doğrudan çöpe gidecek şekilde sağılabilir.

* Süt veren bir anne bebeğin içmesi için gerekiyorsa sütü doğrudan şişeye alabilir. Çünkü bu, bebeğin temel besinidir.

* Sıvı içeren bir kaba buz küpleri yerleştirmek serbesttir.

* Doğrudan çöpe gidecek bir sıvıyı sıkmak serbesttir.

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef - Rabi Yitshak Yosef]

 

Ebeveyne Saygı Kuralları

1. Eğer başkalarının babaya borçları varsa, ama babanın bunun dışında parası yoksa ve bu borçları tahsil etmeye yanaşmıyorsa, böyle bir durumda evladı babasını kendi parasıyla geçindirmeye zorlanmaz. Ama eğer babaya olan borçların tahsil edilip edilemeyeceği konusu belirsizse, evlat [eğer parası varsa] babasını geçindirmekle yükümlüdür ve eğer bunu reddederse, kendisini zorlamak için çeşitli yollara başvurulur.

2. Eğer baba kendi parasını biriktiriyor ve bu uğurda rahattan uzak bir yaşam sürüyorsa veya çalışabileceği işler olmasına rağmen çalışmak istemiyorsa, evladının ona para verme yükümlülüğü yoktur. Ama yine de, kanunun bu en temel haliyle yetinmemeli ve babasını böyle bir durumda bile geçindirmelidir.

3. Eğer evladın boş bir evi varsa, o evi kiraya verebileceği veya satabileceği sürece, babasını orada ücretsiz bir şekilde oturtma yükümlülüğü yoktur. Bunun yanında, eğer bu evi babası satın almak istiyorsa bile oğlun bu evini mutlaka babasına satma yükümlülüğü yoktur (ama elbette bu gibi durumlarda yakınlara öncelik vermek doğru bir davranış olacaktır). Buna karşılık, eğer babanın bir ev kiralayacak parası yoksa ve evladın böyle bir evi varsa, tsedaka kuralları gereği evlada, babasına saygın bir yaşam yeri sağlaması için baskı yapılır.

4. Bazılarına göre eğer baba oğlundan, kendisini yedirip içirmesi veya diğer herhangi bir ihtiyacını gidermesi için gelmesini rica ettiyse, oğluna yol parasını ödemelidir; zira önce de belirtildiği gibi, oğlun babayı onurlandırma yükümlülüğünde parasal harcamalar [eğer parası varsa] babaya aittir [elbette oğul, kendi parası varsa bundan feragat edebilir; ancak burada temel kanundan bahsedilmektedir]. Başka otoritelere göre ise bu, duruma göre değişir. Eğer oğul yol için harcama yapmadan gelebilecekse [örneğin bir vasıta kullanması şart değilse], oğul bu yönde yine de harcama yapmışsa bile babanın ona bunu ödeme yükümlülüğü yoktur. Ama eğer oğul uzaktaysa ve yürüyerek gelmesi mümkün değilse, o zaman oğul babasından yol parasını isteme hakkına sahiptir.

 

 

Haftanın Sözü

[www.weeklydvar.com]

 

Bazı yıldızlar vardır ki, ışıkları dünyaya ulaştığında kendileri çoktan yok olmuştur. Ve bazı insanlar vardır ki, hatıraları dünyaya, ancak kendileri dünyadan ayrıldıktan sonra ışık verir. Bu ışıklar en karanlık gecede parlar ve dünyayı bizim için aydınlatır.

 

Haftanın Peraşası'nı, t e b e r r u d a b u l u n a r a k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.