Yazdır

Talmud Tora Çoçuk Peraşası

Dani ablası Dina ile zaman tünelden çıkınca, “Ne güzel, tekrar Bet Amikdaş’a geldik” dedi.

 

Sonra da hemen kalabalığın arasına karıştılar.

Dani, “Daha evvelki yolculuğumuzda Bet Amikdaş’ın kapısında böyle bir kırmızı ipin olduğunu hiç hatırlamıyorum. Acaba bu ip de ne?” diye merak etti.

Dina, “Bak dışarıda Azazel’e (çöldeki, sivri kayalıklarla dolu, uçurumların olduğu bir tepe) gönderilecek olan keçi duruyor. Kırmızı ipten onun boynunda da var” dedi.

Dani ve Dina heyecanla Bet Amikdaş’daki Kipur ibadetine katıldılar. Koen Gadol’un altından elbiselerini değiştirip, tütsüyü sunmak üzere beyaz elbiseler giydiğini gördüler.

Dina kadınlara ayrılmış olan bölümde dururken çevresine baktı ve içinden, “Burası gerçekten çok kalabalık, daha fazla insanın girmesi imkansız” diye geçirdi. Ancak, ibadet sırasında insanların eğilmeleri ve diz çökmeleri gerektiğinde, mekan mucizevi bir şekilde genişliyordu.

Daha sonra Koen Gadol tekrar altından olan elbiselerini giydi ve güne özel bazı başka korbanları sunmaya devam etti.

Kipur ibadetinin sonunda, Dani ve Dina, tekrar dışarıdaki kırmızı ipi gördüler.

Dani heyecanla, “Bir saniye, ip beyaza dönüştü! Ama bu nasıl oldu ki?” diye merak etti.

O sırada yanından geçmekte olan Levi’lerden bir tanesi, “Merak etme her şey yolunda. Eğer kırmızı ip beyaza dönüştüyse, bu Tanrı’nın dualarınızı kabul ettiği ve günahlarımızı affettiği anlamına gelir” diye açıkladı. 

Şabat Masasına Hikaye  

Teşuva  

Kasabaların birinde Rabi Menahem Mendel’in öğrencilerinden bir adam  yaşardı. Bu adamın çok iyi ve terbiyeli bir kızı vardı. Kız, Tanrı korkusuna sahip bir Tora öğrencisiyle evliydi. 

Evliliklerinin ilk yıllarında, genç damat Tora öğreniminde çok çok istekli ve heyecanlıydı. Mitsvaları büyük bir titizlikle yerine getiriyor, kendini sürekli geliştiriyordu. Ancak günlerden bir gün, damat kasabada yaşayan ve Yahudi olmayan diğer bazı gençlerle bir araya geldi. Bu gençler, damatla uzun uzun konuşup onu kötü yönde etkilemeyi başardılar. Damat yavaş yavaş onlara benzemeye ve onlar gibi davranmaya başlarken, ruhani açıdan da sürekli geriledi. Yapılmaması gerekenleri yapmaya başladı ve Tora öğrenimini bıraktı; ta ki en sonunda mitsvalardan bile uzaklaşmaya başladı. 

Damadın karısı, kocasının bu durumuna çok üzülüyordu. Her geçen gün kocasının nasıl Tora yolundan uzaklaştığına şahit oluyordu. Durumun farkında olan kızın babası ise damadının içinde bulunduğu durum  hakkında Rav’ı, Rabi Menahem Mendel’e danışmaya karar verdi ve öyle de yaptı. 

Rabi Menahem Mendel adama, “Damadını bana gönder, onunla bir konuşmaya çalışayım” dedi. Adam kasabaya geri döndü ve zor da olsa damadını Rabi’yle görüşmesi için ikna etti. 

Rabi Menahem Mendel damada, “Sana atlar hakkında bir soru soracağım. Bir atın olsa, hangisini tercih ederdin?  Genç bir atı mı yoksa yaşlı bir atı mı?” diye sordu.

Damat, Rabi’nin bu sorusuna biraz şaşırdı. Rabi’nin onunla Tora ve mitsvalarla ile ilgili konuşacağına emindi. Ama onunla atlar hakkında konuşması onun da ilgisini çekmişti. Şöyle ki, atları severdi. Damat Rabi’ye, “Elbette ki genç bir atı tercih ederim. Öyle ya, genç bir at daha hızlı koşar” diye cevap verdi.

“Peki, sana bir soru daha soracağım” dedi Rabi ve ekledi “Diyelim ki, at ormanda yolunu kaybetti. Hangisi daha avantajlıdır? Mutlaka hızlı olan at yaşlı olana göre daha uzağa gideceğinden, yaşlı olan daha avantajlıdır. Öyle değil mi?”

Damat biraz düşündükten sonra, “Evet doğru. At yolunu şaşırınca, sahip olduğu yetenekler onun için dezavantaja dönüşebilir” dedi.

Rabi Menahem Mendel hemen söze girdi: “Ama yine de her şeye rağmen genç atın bir avantajı var. At, yanlış yolda olduğunu anlayınca hemen doğruya yönelir ve hatasını hızlı bir şekilde düzeltebilir.”

Rabi’nin bu sözleri genç damadın kalbine işledi. Rabi’nin ona, içinde bulunduğu durumla ilgili bir benzetme yaptığını anladı. Damat yanlış yolda olduğunu ve kendini düzeltmek için bir şansı olduğunu anladı. Bu doğrultuda da, davranışlarını düzeltmek için çok uğraştı. 

Pozitif Mitsvalar  

Vayikra 5:5 “Suçlu duruma düştüğünde, hakkında hata ettiği günahla ilgili olarak itirafta bulunmalıdır.”

Annesi Ari’ye, hatalı olduğu ve bunun için özür dilemesi gerektiğini söyledi. Babası ise, “Annen haklı Ari. Hata yaptığını kabul etmeli ve bunun için özür dilemelisin” dedi. 

Ari arkadaşlarıyla top oynarken komşularının camını kırmıştı. Ari, yeterince dikkatli olmadıkları için sinirli ve üzgündü. Anne babası ise, ona sadece üzgün olmanın yeterli olmadığını öğretmeye çalışıyorlardı. “Hatalı davranışlarımızı kabul etmek ve özür dilemek çok önemlidir!” 

Teşuva (hatadan dönmek) yapmanın birinci şartı, özür dilemektir. Ancak bu şekilde yanlış yaptığımızı gerçekten kabul etmiş ve itiraf etmiş oluruz.

Resimli Peraşa 

pdfPeraşayı indirmek için tıklayın