Yazdır

Talmud Tora Çoçuk Peraşası"Bak, yangın!” diye bağırdı Dani heyecanla.

Sonra yoldan geçen bir çocuğa, “Affedersiniz, o evde kim oturuyor biliyor musun?” diye sordu.

“Bilmiyor musun?” diye cevap verdi çocuk ve devam etti, “Burası Rabi Şimon Bar Yohay’ın evi. Kutsal bir ateş onun evini çevreliyor.”

“Peki şurada oturup ağlayan insanlar kim?” diye sordu Dani.

Çocuk cevap verdi, “Bunlar Rabi Şimon Bar Yohay’ın öğrencileri. Rabi Şimon’un hayatının bu son günlerinde onun ağzından Tora’nın sırlarını duyabilmek için buradalar.”

Rabi Şimon Bar Yohay’ın ölümü kulaktan kulağa yayıldı. Çok geçmeden bir grup Yahudi, Rabi’nin evinin önünde toplandı.

Gruptakilerden bir kaçı, “Rabi Şimon bizim orada, Kfar Tsipori’de gömülecek” diye duyuruda bulundular.

Buna karşın yerel halk, “Hayır, Rabi Şimon Meron’da gömülecek” diye karşı çıktılar.

İnsanlar kendi aralarında tartışırlarken, bir anda Rabi Şimon’un tabutunun havalandığını gördüler. Bir ateş topu ona eşlik ediyordu ve işte Rabi Şimon’un tabutu Meron’da tekrar yere indi.

Dani ve Dina gördükleri karşısında şok olmuşlardı. Dani kendine gelir gelmez aklına, Rabi Şimon Bar Yohay’ın şerefine düzenlenecek yürüyüş geldi. Heyecanla, “bu yürüyüşe mutlaka katılmalıyız” dedi ve iki kardeş zaman tünelinden günümüze geri döndüler. Tüm çocuklar gibi onlar da Rabi Şimon için düzenlenen yürüyüşe katıldılar.

Şabat Masasına Hikaye

Düşünce Gücü

Birçok Hasid masanın etrafında oturup, Rav’ı dinliyorlardı.

Bir keresinde, Rav yolculuğu sırasında Hasid birinin evine misafir olmuştu. Rav’ın şehre geldiğini öğrenen diğer başka Hasid’ler de, Rav ile görüşebilmek ve onun ağzından çıkacak Tora’yı dinlemek için arkadaşlarının evine doluştular.

Evin hanımı, Rav’ın şerefine güzel yemekler hazırladı. Fakat saat geç olmuştu ve Rav hiç ara vermeden, konsantre bir şekilde Tora öğretiyordu. Bunun üzerine evin hanımı evdeki hizmetliyi çağırarak, Rav müsait olunca ona, hazırladığı yemekten ikram etmesini rica etti ve kadın uyumak üzere odasına gitti.

Rav, dersi gece çok geç saatte bitirdi ve hizmetli hemen aç olduğunu düşündüğü Rav’ın önüne bir tas çorba getirdi. Rabi tastan bir kaşık çorba aldı ancak yemedi; bir dakika boyunca kaşığa baktıktan sonra kendi kendine, “Bu yemeğin tadına bakmayacağım” dedi. Rabi’nin sabahtan beri ağzına neredeyse hiçbir şey koymadığını bilen hizmetli, Rav’a, “Bir parça et ister misiniz?” diye sordu. Rav istemedi ve hizmetliye, “Sende yeme” diye cevap verdi.

Sabahleyin, evin hanımı mutfağa girdi ve birden “Aman Tanrı’m ben ne yaptım?” diyerek çığlık attı. “Rabi benim yüzümden Trefa yedi!” dedi. Ev ahalisi hemen mutfakta toplandı ve kadın olup biteni onlara anlattı. “Dün iki tencere yemek hazırladım. Bir tanesinde Rabi için hazırladığım kaşer et vardı ve diğerinde ise evi ziyaret edecek Goy (Yahudi olmayan kişi) için hazırladığım trefa et vardı. Sonuç olarak, Goy gelmedi ve yemek tencerede kaldı. Dün hizmetliden Rabi’ye yemeği götürmesini rica ettiğimde, ona hangi tencereden alacağını söylemeyi unuttum. Ve şimdi görüyorum ki, hizmetli Rav’a trefa yemekten vermiş.”

Bunun üzerine, evin reisi hemen hizmetliyi çağırdı ve endişe içinde ona olup bitenleri anlattı. Fakat hizmetli, onlara endişelenmemelerini söylercesine elini salladı ve Rav’ın dün gece ona sunduğu yemeği nasıl yemek istemediğini anlattı.

Hasidler, Rabi’nin kendisine sunulan yemeği yememe konusunda gösterdiği iradeyi ve kutsiyeti görünce çok şaşırdılar. Merakla hemen ona, yemeğin kaşer olmadığını nasıl anladığını sordular.

Rabi onlara şöyle cevap verdi: “Sevgili kardeşlerim, burada herhangi bir mucize veya olağanüstü bir olay yok. Konu aslında çok basit. Eğer bir Yahudi’nin aklında herhangi bir düşünce varsa, bilin ki bu sebepsiz değildir. Çorbaya kaşığı soktuğumda, aklıma trefa kurallarından bir tanesi takıldı ve bu yüzden de yemeği yemek istemedim.”

Pozitif Mitsvalar

Şemita Yılı

Şemot 23:11 “Yedinci yılda toprağı kendi halinde bırakacak, onu terk edeceksin. Düşkünler tarlada bulduklarını serbestçe yiyebilecekler…”

Her yedinci yılda (Şemita yılı), tüm Am Yisrael tarlalarını ekmeyecek, bağını budamayacak.

Bu yıl içinde toprak sahipleri arazileri üzerindeki ürünlerden feragat eder ve herkesin kullanımına açar.

Bu pozitif mitsva bize her şeyin Tanrı’ya ait olduğunu hatırlatır.

Bizi paylaşımcı olma konusunda eğitir.

Böylelikle, ihtiyaçlı insanlar, kimseden çekinmeden kimseye mahcup olmadan ihtiyacını karşılayabilir. Kimseden dilenmeden, istediği kadarını toplayabilir.

Resimli Peraşa

pdfPeraşayı indirmek için tıklayın