Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

3 Şevat

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:16

5:31

-----

Yeruşalayim

4:21

5:36

Tel Aviv

4:29

5:32

   8 Ocak

Tel Aviv

4:35

5:38

İstanbul

4:39

5:19

2011

İstanbul

4:46

5:26

B O

 Hatırlatmalar:

ü  19 Ocak Çarşamba Gecesi: Tu Bişvat Sederi

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Şemot 10:1-13:16)

[www.chabad.org]

 

Mısır'da gerçekleşen on belanın son üç tanesi aktarılmaktadır: Bir çekirge istilası, tüm ürünleri ve bitki örtüsünü tüketir, koyu ve elle dokunulabilir bir karanlık, ülkeyi etkisi altına alır ve Nisan ayının 15'i gece yarısını vurduğu sırada Mısır'ın tüm behorları ölür.

Tanrı, Bene-Yisrael'e bir halk olarak verilen ilk mitsvayı bildirir: Ay'ın hareketlerine göre düzenlenmiş bir takvim belirlemek. Bene-Yisrael'e bunun yanında Tanrı Adına bir Pesah-korbanı getirmeleri emredilir. Buna göre bir kuzu ya da oğlak alınıp kesilecek ve Mısırlı behorları öldürmek üzere geldiğinde, Tanrı'nın Yahudi evlerini pas geçmesi için, bu hayvanın kanı evlerin kapı sövelerine sürülecektir. Korbanın ateşte çevirme yapılarak pişirilen eti, matsa (mayalanmamış ekmek) ve maror (acı otlar) ile birlikte yenecektir.

Behorların ölümü, sonunda Paro'nun direnişini kırar ve Bene-Yisrael'i ülkesinden kelimenin tam anlamıyla kovar. Yahudiler ülkeden o kadar telaş içinde çıkmak zorunda kalırlar ki, yoğurdukları hamurlar mayalanmaya vakit bulamaz ve yolluk olarak yanlarına sadece mayalanmamış yiyecekler alırlar. Çıkışlarından önce Mısırlı komşularından altın gümüş ve giysiler isterler ve Mısır'ı servetinden ederler.

Bene-Yisrael'e tüm behorları kutsal olarak ayırmaları emredilir. Ayrıca her yıl, yedi [Diaspora'da sekiz] gün boyunca iyeliklerinde hiç [tahıl bazlı] mayalı yiyecek bulundurmayarak, matsa yiyerek ve kurtuluşlarını çocuklarına aktararak, Mısır Çıkışı'nın yıldönümünü kutlayacaklardır. Bunun yanında Mısır Çıkışı'nın ve bunun sonucunda Tanrı'ya olan sadakatlerinin bir hatırlatıcısı olarak kol ve başlarına tefilin takacaklardır.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

                                                                                                                           

Kurtuluş Her Şeyin En Umutsuz Göründüğü Anda Gelir

Bu haftaki peraşa "meşhur bir pasuk" içermektedir: "Mısır'dan çıkardıkları hamuru matsa çörekleri [şeklinde] pişirdiler. Zira Mısır'dan kovuldukları ve [dolayısıyla] oyalanamadıkları için, [hamur] mayalanmamıştı. Kendilerine yolluk da hazırlamamışlardı" (Şemot 12:39). Bu pasuktan "meşhur pasuk" diye söz ediyoruz, çünkü bu pasuğu her sene Tora'da veya Bo peraşasında okumamızın yanı sıra, her sene Pesah Agadası'nın en önemli kısmı olarak Seder gecesinde de söyleriz. Raban Gamliel'in "Her kim bu üç şeyi söylemezse, yükümlülüğünü yerine getirmemiş sayılır" şeklindeki öğretisinde üç şeyden biri mastadır ve Raban Gamliel'in bunun için bu pasuğu kanıt olarak getirmektedir.

Eğer bu konuyu düşünürsek, bu sanki Mısır'dan Çıkış olaylarının küçük bir parçası gibi görünmektedir. Aceleyle Mısır'dan çıkmaları ve ekmek pişirmeye zaman kalmaması gerçeği mucizevî kurtuluşta önemli bir unsur teşkil etmiş değildir! Ama bu önemsiz gibi görünen gerçek yüzünden de, matsa yeriz. Maror adı verdiğimiz acı otları 210 sene köle olarak yaşadığımız için yeriz. Bu olay Pesah bayramının anlamlı ve geleneksel bir simgesini teşkil eder. Her sene Pesah-korbanını yemek, Mısırlıların ilah saydıkları bir davar yavrusunu Tanrının mitsvasına uygun bir şekilde Mısır'dan Çıkış gecesinde evlerimizde yerken gösterdiğimiz cesareti simgeler. Ama Mısır'dan kovulduğumuz zaman ekmek pişirmeye vaktimizin olmamasındaki temel önem nerededir?

Bunun yanı sıra, "atalarımız neden biraz önseziye sahip değildiler?" diye kendi kendimize sorabiliriz. Bizler Pesah Bayramı'na hazırlanmak için haftalar harcarız. Onların ev temizliği yapmak gibi bir dertleri yoktu. Moşe çok önceden ertesi günü Mısır'ı terk edeceklerini söylemişti. Onlar da önceden toplanıp yiyeceklerini hazırlayabilirlerdi. Hamurun kabarmasına vakit kalmayacak şekilde neden son dakikada bu kadar acele etmişlerdi? Bunun anlamı nedir?

Cevap şöyledir: Yahudiler Mısır'ı hemen kan belasından sonra terk etmeyi bekliyorlardı. Bavullarını toplamışlardı, yiyeceklerini de sağlamışlardı ve gitmeye hazırdılar. Kan belası geldi gitti, ama hiçbir hareket olmadı. Hiçbir şey cereyan etmedi. Yine kurbağa belasında, gitmek üzere olduklarını belirten "yanlış bir alarm" geldi. Ancak süregelen durum kurbağalar belasından ve her dokuz beladan sonra devam etti. Behorların öldüğü belada ise, halk artık esaretin sonunun yaklaştığına inanmıyorlardı. "Bunları daha önce yaşadık, bunları daha önce yaptık" havasına girmişlerdi, bu nedenle, yol için hazırlamış oldukları yiyecekleri bir kez daha paketlerinden çıkarmak zorunda kalacaklarını düşünerek bunu en baştan biri hazırlamadılar.

Bu nedenle toplanmadılar. Hazırlanmadılar. Pişirmediler. İnanmadılar. Daha önceki dokuz belada yaşadıkları duygusal iniş çıkışlardan o kadar bitkin ve moralsiz kalmışlardı ki, hiç gideceklerini düşünmüyorlardı.

Mısır'dan Çıkış öyküsünden alacağımız ders şudur: Tanrının kurtarışı aniden göz açıp kapayana kadar gelebilir. Belki dün bunun cereyan etmesi olasılığı çok düşüktü, ama bugün yine de olabilir. Kurtuluş işte bu şekilde yürür. Mısır'dan Çıkış gelecekteki diğer tüm kurtuluşlar için bir modeldir. En karanlık an günün ağarmasından önceki andır. Geula [kurtuluş] TAM umutsuzluk anında gelir.

İşte bu nedenle matsa yiyerek Mısır'dan Çıkışı kutlamak her nesil için çok önemlidir. Hangi matsayı yiyerek? Çıkış umutlarını, önceden bir damlacık olsun yiyecek hazırlamayacak kadar kaybettikleri anı simgeleyen matsayı yiyerek...

Bugün Yahudiler dünyanın birçok yerinde sıkıntılar yaşamaktadır. Buna bakanlar üzülür, herkes "Acaba ne olacak?" diye sorar. Mısır'dan Çıkış ve bütün Yahudi kurtuluşundan alınacak olan ders, Tanrı'nın kurtuluşunun bir çırpıda gelebileceğidir. Eğer onu hak edersek, her şey parmak şaklatma süresi kadar kısa bir sürede değişebilir.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

Adavar Aşer  - Yirmeyau 46:13-28

Bu aftarada Tanrı, peygamber Yirmeyau'yu, Mısır'a saldırmasını söylemek için Babil kralı Nevuhadnetsar'a gönderir. Daha sonra bu haftanın peraşa konusuna benzer şekilde Mısır'ın tamamen yıkılışını tarif eder.

Aftara, Tanrı'nın Bene-Yisrael'i bütün düşmanlardan kurtaracağını garantilemesiyle sona erer ve Yisrael'i işledikleri günahlardan dolayı cezalandıracağını söylemesine rağmen, onları hiçbir zaman tamamen yok etmeyeceğini belirtir.

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Onuncu Kitap: TAARA / MANEVİ SAFLIK

59. Metame Mişkav Umoşav - Yatmaya ve Oturmaya Özel Eşyalarda Tuma

 

Bedensel bir akıntı nedeniyle tame olan bir adam, âdet halindeki bir kadın ve doğum yapmış bir kadın birer tuma kaynağıdır (Vayikra 15:2 v.d., 15:19 v.d. ve 15:25 v.d.). Bu nedenle dokundukları, yerinden kımıldattıkları (topraktan mamulse bile), üzerinde oturdukları veya yattıkları (kendilerine ait olması ve oturma veya yatmaya özel eşyalar olması şartıyla) veya üzerlerini örten bir eşyayı tame yaparlar. Bir insana dokundukları, yerinden kımıldattıkları takdirde veya bir insan onları kımıldatırsa, onu tame yaparlar.

Böyle birinin bedensel sıvıları ve rahim kaynaklı kan da birer tuma kaynağıdır ve bunlara temas etmek ya da kımıldatmak kişiyi tame yapar (Vayikra 15:2; 15:8 ve 15:23). Böyle birinin üzerinde oturmuş ya da yatmış olduğu bir oturma ya da yatma eşyası da temas ve kımıldatma yoluyla tuma aktarır (Vayikra 15:5, 15:10, 15:21-22, 15:27). Rahmi kaynaklı kanaması olan bir kadınla cinsel ilişkiye giren bir erkek de kadınla aynı şekilde bir tuma kaynağı haline gelir; ancak oturma veya yatma eşyaları [ve bedensel sıvıları] tame olmalarına rağmen tuma aktarmazlar (Vayikra 15:24).

Bu durumdaki insanlar arınmak için, akıntı veya kanamanın olmadığı yedi temiz gün beklemelidirler (kız evlat doğurmuş bir kadın için bu süre on dört gündür). Bunun ardından mikveye dalarlar (Vayikra 15:13, 15:28). [Not: Tuma konusu özellikle Bet-Amikdaş dönemini ilgilendiren bir konudur. Ancak bir kadının âdet kanaması ya da doğum yapmasına bağlı tumanın günümüzde de geçerli bazı önemli gerektirmeleri vardır ve her evli çiftin bu konudaki kuralları ayrıntılarıyla öğrenmesi gerekir. Burada verilen, çok kısa bir özet niteliğindedir ve konu bilen kişilerden öğrenilmelidir.]

TEFİLAT ADEREH

[Rabi Yosef Tsvi Rimon / "Şabat BeŞabato" - www.zomet.org.il]

 

Kaynak:

Yolculuğa çıkarken söylenen dua "Tefila Adereh - Yol Duası" Talmud'da zikredilmektedir: "Eliyau, Rabi Sela Hasida'nın kardeşi Rabi Yeuda'ya şunları söyledi: ‘Bir yolculuğa çıkacağın zaman, ilk önce Yaradanına danış, sonra git.' ‘Yaradanına danış' ne demektir? Rabi Yaakov, Rabi Hisda adına şöyle dedi: ‘Bu, Tefila Adereh'i ima eder'... Metin nasıldır? ‘Lütfen Tanrım beni huzur içinde yönlendir... Duaları duyan Tanrım, mübareksin" (Talmud - Berahot 29). Talmud daha sonra duanın tekil değil de, çoğul ifadeler kullanılarak söylenmesi gerektiğini belirtir. "Bizi huzur içinde yönlendir." Duayı söyleme zamanının da "kişinin yola çıktığı andan itibaren" olduğunu ekler.

Tefilat Adereh Hangi Aşamada Söylenmelidir?

Önemli Alaha kaynaklarından TAZ'a (110:7) göre, dua, kişi yolculuğa çıkmadan önce, henüz bulunduğu şehrin içindeyken bile söylenebilir. TAZ Şulhan Aruh'un "dua, yol tesis edildikten sonra söylenir" şeklindeki sözlerini, kişinin yola çıkacağından emin olduğu bir aşamada söylenir anlamında yorumlar. TAZ, Rottenberg'li Maaram'ın bu duayı sabah berahalarından hemen sonra söylediğini ekler.

Ancak bir başka kaynak olan Magen Avraam duanın şehir sınırlarının dışına çıkmadan önce söylenmemesi gerektiğini düşünür. Buna göre, şehrin en son evinden (ya da şehrin sınırından) 70 ama (yaklaşık 35 metre) uzakta olunması gerekir. Peri Megadim, Rottenberg'li Maaram'ın bu duayı sabah berahalarının hemen ardından söylemesinin, sadece yolculuğuna dua etmeden önce başladığı ve duasını yolda giderken ettiği durumlarla sınırlı olduğunu belirtir.

Mişna Berura'ya göre, Tefilat Adereh ideal olarak şehri terk ettikten sonra söylenmelidir; ancak bir kişi TAZ'ın görüşüne göre davrandıysa yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılır.

Tefilat Adereh Söylemeyi Gerektirecek En Kısa Mesafe

Talmud şöyle devam eder. "Ne kadar uzağa? Rabi Yaakov, Rabi Hisda'nın düşüncesini izleyerek ‘bir Parsa (yaklaşık 4 km)' der." Alahot Gedolot aslı eserin yazarına göre, kişinin önünde en az bir parsalık yol varsa, Tefilat Adereh söylemelidir. Ancak Raşi'ye göre burada "bir parsa" denmesinden kasıt, yolculuk çok uzun olsa bile, Tefilat Adereh'in duanın yolculuğun ilk Parsasında söylenmesi gerektiğidir.

Ama Raşi'nin düşüncesini anlamak çok zordur. Diyelim ki bir yolcu duayı yolculuğun ilk Parsasında söylemedi. Sonrasında neden söylemesin? Ne de olsa, kişi tehlikelerin bulunduğu bir yolda ilerlemeye devam etmektedir (bu soruyu hem ROŞ hem de Rİ'nin öğrencileri sormaktadır). Raşbats bir soru daha sorar: Kurala göre bir kişi bir şey yemeden önce beraha söylemeyip yemeye başladıysa, hatırladığı anda berahayı söylemeli ve yemeğine sonra devam etmelidir. Öyleyse Tefilat Adereh neden farklı olsun?

Pene Yeşua bu soruları şöyle cevaplar: Tefilat Adereh'i ilk Parsa'da söylememiş bir kişi, sonrasında da söylemez, çünkü yolculuğun heyecanı içindedir. Meiri'ye göre, Talmud bu duayı "Tanrıya danışma yolu" olarak görür. Diğer bir deyişle, bu dua yolculuğa çıkmak için Tanrı'dan izin istemenin bir şeklidir ve bunun yolculuğun ortasında yapılması uygun değildir.

Özetle:

Şulhan Aruh (110:7) Alahot Gedolot'un kuralını kabul eder, yani duanın yolculukta en az bir Parsa kaldığı sürece söylenebileceğidir. Ancak RAMA ideal olarak Raşi'nin görüşünün dikkate alınması gerektiğini ve Tefila Adereh'in, yolculuğun ilk Parsası bitmeden söylenmesi gerektiğini yazar.

Alahot Gedolot'a göre, bu dua ancak yolculuğun toplam uzunluğu en az bir Parsa olduğu zaman söylenebilir. Hâlbuki Raşi bunu toplam yolculuğun sınırı olarak görmez, yolculuk ne kadar kısa olursa olsun, bu duanın söylenmesi gerektiği görüşündedir. Şulhan Aruh bu konuda da Alahot Gedolot'un düşüncesini kabul eder (110:7).

Günümüzde bizi ilgilendiren soru ise şöyledir: Acaba bu ölçütler otomobil ile yapılan yolculuklarda da geçerli midir? Bu konuyu gelecek hafta ele alacağız.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Laşon Ara (Devam)

Aleyhte Konuşma

1. Kişi, Laşon Ara yapılan bir yerde, hiç bulunmamaya gayret etmelidir. Laşon Ara konuşulan yerden anında kaçmak gerekir. Eğer bulunduğu yerden uzaklaşamıyorsa, başkası aleyhine konuşulan bu sözlere hiçbir şekilde inanmayacağına dair kendi kendine karar almalıdır. Laşon Ara yapan kişilerin yanında durmak zorunda ise bile, onları tasdik eden hiçbir işaret yapmamalı ve hep susmalıdır. Dahası, onlar konuşurken, anlayabilecekleri şekilde durumdan duyduğu memnuniyetsizliğini ifade etmesi en iyisidir.

2. Bir kişiden Laşon Ara dinlemek nasıl yasaksa, bunu iki veya daha fazla kişiden dinlemek de aynı şekilde yasaktır.

3. Laşon Ara'yı kimin konuştuğu fark etmez. Erkek-kadın, yakın-uzak kim olursa olsun hiçbir fark yoktur.

4. Laşon Ara basit kişilere bile yasaklandığına göre, elbette bir Haham için daha da büyük bir yasaktır. Onun günahı daha büyüktür.

5. Bir kişi "filanca kişi şöyle şöyle yaptı, ailesi de şöyle şöyleydi ve aynı şeyi onunla ilgili de duydum" gibi şeyler söyleyip söz konusu kişi hakkında kötü konuşmalar yaparsa, bu Laşon Ara'dır. Hahamlarımız şöyle demişlerdir: "Üç günah için, kişiye bu dünyada ceza verilir ve gelecek dünyada yeri yoktur: Putperestlik; cinsel ahlaksızlık ve kan dökmek. Laşon Ara ise bu üç günahın hepsine bedeldir".

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

İyilikten söz etmek iyi değildir,

İyiliği yapmak iyidir.

-- Çin Atasözü

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.