Haftanın Peraşası BülteniTanrı,Sinay Dağı'nda Moşe'ye Şemita (toprağın çalıştırıldığı altı yılı takipeden yedinci "Şabat" yılı)kanunlarını verir...

              Bu Hafta İçin Saatler             

17 İyar

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5774

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:55

8:11

-----

Yeruşalayim

6:59

8:16

Tel Aviv

7:10

8:13

17 Mayıs

Tel Aviv

7:10

8:13

İstanbul

8:06

8:46

2014

İstanbul

8:13

8:53

BEHUKOTAY

 

Hatırlatmalar:

18 Mayıs günü Lag Baomer bayramı kutlanacaktır.

 

 

Peraşa Özeti (Vayikra 26:3-27:34)

[www.chabad.org]

Behukotay peraşasında Tanrı, Yisrael halkı emirlerine uyduğu takdirde, onların maddi refaha kavuşacaklarına ve anavatanlarında güvenli biçimde yaşayacaklarına söz verir. Kendisi ile anlaşmalarını terk etmeleri durumunda sürgün edilecekleri, zulme uğrayacakları ve başlarına başka kötülükler geleceği konusunda sert bir uyarıda bulunur. Ancak “düşmanlarının topraklarında bulundukları zaman bile onları terk etmeyeceğim; onları hiçbir zaman hor görmeyecek, yok etmeyecek ve onlara Anlaşmamı bozmayacağım çünkü Ben, onların Tanrısıyım” demekten de geri kalmaz. Peraşa, Tanrı’ya verilen çeşitli antların değerinin nasıl hesaplanacağı konusundaki kurallarla sona erer.

 

RAVLARIMIZ’DAN DİVRE TORA
Rav İzak Alaluf

 

“İm behukotay telehu, veet mitsvotay tişmeru vaasitem otam. – Eğer hükümlerimce giderseniz, mitsvalarımı gözetir  ve onları yerine getirirseniz.” (Vayikra 26/3)

 

Hükümlerimce  gitme ve mitsvaları gözetme ile başlayan bu peraşa aslında ağdalı bir ifade sergilemektedir. Raşi hükümlerimce gitme emrinin aslında bütün gücü ile Tora öğrenmek ve çalışmak olduğunu bizlere öğretmektedir.

 

Genç bir adam Hafets Hayim’e gelerek uzun yıllardır yaptığı Tora öğreniminde yeterince başarılı olamadığını söyler. Haftes Hayim de cevaben şunları ekler. Tora öğrenmenin bir mitsva olduğu açıktır ancak “lamdan” veya “gaon” olmak bir mitsva değildir. Asıl mitsva bütün gücü ile Tora öğrenebilmektir. Elbette bir “lamdan” olmak ve etrafında başarılı öğrenciler görebilmek bir mutluluktur. Fakat ne yazık ki birçok genç adam Talmud anlamaktan veya onu çalışmaktan çok çabuk sıkılmakta ve yeşivaları terk etmektedirler. Çünkü onlar çok fazla ümitsizliğe kapılmaktadırlar. Fakat onların eline geçecek küçük bir başarı, bir ilerleme onların daha bir şevkle derslerine sarılabileceklerini göstermektedir. Burada onların anlamaları gereken herkesin her zaman en üst derecede Tora öğrenebilme şanslarının olmadığıdır. Önemli olan hangi derecede olursa olsun Tora okuyabilmek ve bilgilerine bilgi ekleyebilmektir.  Ancak kapıldıkları bu ümitsizlik bazen öyle boyutlarda olmaktadır ki Tora öğrenen  gençler ne yazık ki bir anda ilaç bağımlısı bile olabilmektedirler.

 

Halbuki bilinmesi gereken büyük Tora bilginlerinin de son derece zor şartlarda Tora öğrenimini gerçekleştirdikleridir. Rabi Akiva’nın yaşamına bakacak olursak ileride en büyük bilginlerden biri olacak  Rabinin aslında son derece zor şartlarda okuma yazma öğrendiğini ve adım adım ilerlediğini görürüz. O Rabi Akiva ki ancak kırk yaşında okuna yazma öğrenmiştir. O Rabi Akiva ki o olmadan Talmud’un önemli bir bölümünün kayıp olduğu bir gerçektir.

 

Rabi Akiva kırk yaşındadır ve hala okuma yazma ve Tora öğrenmekle sorunları vardır. Bir türlü bu konuda ilerleyememektedir. Sıkıntı içinde suya bakarken suyun içindeki kayaların su tarafından emekle şekillendirildiklerini görür. Hemen düşüncesi değişir. Eğer bu kadar sert kayalar su gibi bir yumuşak ajan ile şekillendiriliyorsa neden benim aklım da bir şekle girmesin der ve hemen Tora öğrenimine geri döner.

 

Önce kendi oğlu ile başlangıç sınıfına gider ve orada alfabeyi sökmeye başlar. O kadar sağlam bir şekilde niyet eder ve çalışır ki kısa zamanda Tora’nın beş kitabını da çok güzel öğrenir. Daha sonra Rabi Eliezer ve Rabi Yeoşua’ya gider ve Mişna’yı nasıl anlayacağını öğretmelerini ister. Bilgeler ona bir alaha öğrettiklerinde yeniden oturur ve defalarca kontrol eder. Zaman zaman da hangi harfin neden ve nasıl o yerde olduğunu öğrenmeye çalışır. Sonunda Rabi Akiva çok büyük bir Talmud bilgini olur.

 

Rabi Şimon ben Elazar Rabi Akiva tarafından öğretilen bir meseli aktarır: taş yontucu bir adam büyük bir dağın tepesindeki bir kayayı oymakta ve oyduğu parçaları Yarden nehrine atmaktadır. Bunu görenler ona  “ne yapıyorsun” diye sorarlar.  O da dağı sökmekte olduğunu ve parçalarını da nehre attığını söyler. Görenler bunun çok çok anlamsız olduğunu ve hiç bir zaman bir dağı yerinden dezmonte etmenin olanak dışı olduğunu belirtseler de o onları duymaz ve işini yapmaya devam eder. Avot de Ribi Natan 7’de Rabi Akiva şöyle der: Tora da bir dağa benzer ve onu yontmakla hiç bir zaman bitiremezsin. Ancak bu da Tora öğretimine ara vermeyi gerektirmez. İnsan parça parça öğrenimini sürdürmeli ve hedeflerini her zaman yükseltmelidir.

 

Tora öğrenimi sırasında zorluk çekenlere de bu örnek verilmelidir. Elbette bütün Tora’nın öğrenilmesi mümkün değildir. Ancak önemli olan parça parça öğrenilenleri fazlalaştırmak ve katlamaktır. Pirke Avot şöyle der: Zaman kısa iş çok fazladır..... bütün işi sen bitiremezsin ancak bu da seni iş yapmaktan alıkoymamalıdır.

ŞABAT SOFRANIZA TATLILAR
ARKADAŞINI KENDİN GİBİ SEV –
LAG BAOMER ÖZEL
RABİ PİNHAS ERLİNGER

 

Şabat’ın bitimiyle bütün Yisrael halkı büyük bir sevince bürünecek. Büyük küçük demeden herkes toplanacak, sofralar kurulacak ve mangallar yakılacak. Çocuklar mı? Onlar Purim’den beri bu özel ve eğlenceli günü tahtalar, kartonlar ve yakılmaya layık her şeyi toplayarak heyecanla bekliyorlar. Ama tüm bunlar ne için? Neyi kutluyoruz? Lag Baomer bayramını.

 

Ramban, Pesah ile Şavuot arasındaki dönemin Sukot ile Şemini Atseret arasındaki döneme benzediğini söyler. Yedi gün süren Sukot bayramından sonra Şemini Atseret bayramı geldiği gibi, Pesah ile Şavuot da aynı şekildedir. Tüm Pesah bayramı birinci Yom Tov, arasındaki günler Hol Amoed ve Şavuot da ikinci Yom Tov’dur. Bizler her  ne kadar günlük uygulamamızda bu şekilde davranmıyorsak da, Pesah ile Şavuot dönemi son derece kutsal, Tanrı yakınlığını kalbimizin derinliklerinden çok daha kuvvetli hissedebileceğimiz günlerdir.

 

Bu nedenle her kişi, Tora’ya olan yakınlığı ne kadar olursa olsun, böylesi kutsal günleri boş geçirmemeli; peraşa, alaha veya musar öğrenimine daha fazla ağırlık vermelidir.

 

Bu dönem her ne kadar Tora öğrenimi için son derece uygun ise de, Tora öğrenimi önemli olduğu gibi, onu gelecek nesillere de aktarmak bir o kadar, hatta daha da önemlidir. Tora’nın gelecek nesillere aktarılması ise, onun öğrenilişi ile değil, öğreniş şeklimiz sayesinde gelecek nesillere aktarılabilir. Bunun yolunu da bize, Sözlü Tora’nın gelecek nesillere aktarılabilmesini sağlayan Rabi Akiva öğretmiştir.

 

Rabi Akiva on iki bin çift öğrencisi vardı. “Çift” şeklinde adlandırmamızın sebebi, Tora öğreniminin sadece havruta denilen öğrenim partneri ile gerçekleşebileceğidir. İnsan tek başına Tora öğrendiği takdirde yanlış anlayabilecek ve onu düzeltecek kişi bulunmadığından yanlış bilgisi ile kalacaktır.

 

Ancak Tora’nın her alanına hakim olan yirmi dört bin öğrenci Pesah ile Lag Baomer arasındaki 33 gün gibi kısa bir sürede vefat ettiler. Hahamlarımız Rabi Akiva’nın öğrencilerin her hangi bir yasağı ihlal ettikleri için değil, sadece, havruta yani öğrenim partnerine yaraşan saygıyı göstermedikleri için böylesi acı bir şekilde vefat ettiklerini söylerler.

 

Bizler de günümüzde Rabi Akiva’nın öğrencilerinin birbirlerine gerektiği gibi davranması durumunda sahip olacağımız Tora öğrenimini kaybettiğimiz için yas gelenekleri uygularız; saç ve sakal tıraşı olmayız, canlı veya CD yoluyla müzik dinlemez ve düğünler düzenlemeyiz.

 

Rabi Akiva karşı karşıya kaldığı akıl almaz felaket ile hayatını bir köşeye çekilip eski Akiva olmak yerine, kendini toparladı ve kendine yeni beş öğrenci daha buldu ve onlara tüm Sözlü Tora’yı öğretti. Bu öğrencilerden biri de, Lag Baomer gününde vefat eden Rabi Şimon bar Yohay’dır.

 

Rabi Akiva yirmi dört bin öğrencisinin birbirlerine gerektiği kadar sevgi ve saygı göstermediklerinden dolayı ölmelerinden, yeni beş öğrencisine hayatta kalabilmeleri ve Tora’nın gelecek nesillerde de devam edebilmesi için önemli bir kural öğretti: Veaavta Lereha Kamoha – Arkadaşını Kendin Gibi Sev.   

 

Rambam, arkadaşını kendin gibi sev mitsvasını, “kendine yapılmasını sevmediğin bir davranışını arkadaşına yapma” şeklinde açıklar.

 

Tora’nın gelecek nesillere aktarılabilmesinin önemli taşlarından biri, onu birlik, saygı ve anlayış ile öğrenmektir. Bu kavramın doğruluğunu Bene Yisrael’in Sinay dağına gelişinde görmekteyiz. Tora, Sinay Dağı’na kadar Bene Yisrael için çoğul terimler kullanmaktayken, Sinay Dağı’nda, “Vayihan Şam Yisrael Neged Aar -  Bene – Yisrael orada – dağın karşısında kamp kurdu (Şemot 19:2)” demektedir. Raşi de pasuğu, Keiş Ehad Belev Ehad – Tek yüreğe [düşünce, amaç ve niyete]  sahip tek bir kişi gibi” şeklinde açıklar.

 

Yisrael halkı bir bütün olarak Tora öğrendiği ve bu öğrenimi saygı ile yaptığı sürece gelecek nesiller de bu saygın mirası öğrenmek isteyeceklerdir.

 

YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR

SEFİRAT AOMER  

(Daily Halacha – Rabi Eli Mansour)

 

Sefirat Aomer döneminde yeni bir kıyafet satın alınabilir mi?

Hahamlarımız arasında, bir yas dönemi olan  Sefirat Aomer’de yeni satın alınan kıyafetlere veya yeni mevsim meyvelerine söylediğimiz Şeeheyanu berahasının söylenip söylenmemesi hakkında fikir ayrılığı vardır. Şeeheyanu berahası, bizleri yılın bu zamanına ulaştıran ve yeni mevsim meyvesini yiyebilmemizi sağlayan Tanrı’ya şükretme berahasıdır. Ancak içinde bulunduğumuz dönem, yas günleri olduğundan, bu berahanın söylenmesinin uygun olmadığını söyleyen görüşler vardır. Bunlardan biri Moed leKol Hay kitabının yazarı Haham Hayim Palaçi’dir.

 

Öte yandan Haham Ovadya Yosef ise her ne kadar yas döneminde bulunmamıza rağmen, satın alınan kıyafetin Şabat günü giyilmesi veya meyvenin Şabat gününe saklanması durumunda Haham Hayim Palaçi’ye göre de Şeeheyanu berahası söylenebileceğini belirtir.

 

Burada belirtilmesi gereken nokta, yas döneminde satın alınması uygun olmayan kıyafetler, öncelikle Şeeheyanu söylenen kıyafetler kategorisine girenlerden olmalıdır. Kişi çorap, fanila, ayakkabı gibi hiçbir zaman Şeeheyanu berahası söylemeden giydiği kıyafetleri satın alabilir. Sadece kişiye mutluluk veren, örnek bir takım elbise gibi bir kıyafet satın almamak gelenekselleşmiştir.

 

Lag Baomer’in hemen ardından düğünler tekrardan düzenlenmeye başlanır. Bu nedenle eğer yas dönemi nedeniyle kişinin yeni kıyafet alacak zamanı kalmayacaksa, bu dönemde, kendisinie mutluluk vermesine rağmen, satın alabilir.

 

Sefirat Aomer sayımını bir defa kaçırdım. Ne yapmam lazım?

Omer sayımında bilinmesi gereken önemli noktalardan biri, kişinin beraha ile sayabilmesi için her gün Omer’i sayması gerekir. Kişi bir akşam kaçırdığı ve ertesi gün güneş batana dek saymadığı takdirde ertesi akşam artık berahasız saymaya devam edecektir. Bu durum sinagoga sıklıkla gelmeyen ve Omer döneminde gelen kişiler için özellikle geçerlidir. Bu kişiler, Omer’in sayımı sırasında herkesin beraha söylediğini görüp onlar da beraha söylemeye başlamaktadırlar. Ancak bu “geçersiz beraha”dan başka birşey değildir. Bu nedenle beraha atlanmalı ve sadece o akşama ait Omer sayılmalıdır.

Başka bir yanlış davranış da, Omer’i bir defa kaçırdıktan sonra saymanın bırakılmasıdır. Kişi her ne kadar beraha ile sayamıyorsa da, Omer’i, Şavuot’a kadar saymakla yükümlüdür.

 

 

 

Haftanın Sözü

    (aish.com)

 

Orijinal olarak doğdun. Kopya ölme.