Yazdır

              Bu Hafta İçin Saatler             

29 Adar

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5774

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

5:01

6:13

-----

Yeruşalayim

5:06

6:18

Tel Aviv

5:16

6:15

1 Mart

Tel Aviv

5:21

6:20

İstanbul

5:44

6:24

2014

İstanbul

5:52

6:32

PEKUDE

 

Hatırlatmalar:

 

Bu hafta Şekalim peraşası okunacaktır.

 

 

Peraşa Özeti (Şemot 35:1-38:20)

[www.chabad.org]


Pekude peraşasında Moşe, halkın Mişkan  için bağışladığı altın, gümüş ve bakırın sayımını yapar.  Betsalel, Aoliav ve yardımcıları, Moşe’ye Tetsave peraşasında
iletilen talimatlara göre, Koen Gadol’a özgü sekiz özel giysi hazırlar: Efod, Hoşen (göğüslük), Meil (üstlük), Tsits (alın plakası), Mitsnefet (sarık), Ketonet (entari), Avnet (kuşak) ve Mihnasayim (don).

Mişkan tamamlanmıştır. Mişkanı oluşturan bütün malzemeler Moşe’ye getirilir; Moşe onları kurar, kutsal Mesh Yağı ile mesheder ve Aaron ile dört oğlunu Koenliğe atar. Mişkan’ın üzerinde bir bulut belirir; bu, Tanrı’nın Kutsal Varlığı’nın oraya yerleşmek üzere geldiğini gösterme amacındadır.

Bu hafta, peraşaya ek olarak Ki Tisa peraşasının başındaki Şekalim peraşası okunur (Şemot 30:1-16). Bu peraşa, kişi başına yarımşar gümüş şekelin Mişkan’a ve daha sonraları Bet-Amikdaş’a bağışlanmasına dair emri içerir. Bu yarımşar şekel hem çöl neslindeki nüfusu belirleyecek, hem de Bet-Amikdaş için gerekli fonu sağlayacaktır.

RAVLARIMIZ’DAN DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

Tora, Mişkan’ı inşa eden ve bu konuda gereken desteği gösteren kadın ve erkeğin karakter özelliklerini ve sahip oldukları niteliklerini tarif ederken  bu kişilere ''hohmat lev'' yani kalpleri bilgelik dolu kelimesini defalarca tekrar eder.

Bu kelimenin en basit anlamı yetenekli, yaratıcı veya verilen talimatları gerektiği gibi uygulayan olarak tarif edilebilir. Ama bu ifade aslında duygusallık ve bilgelik konularında  özel nitelikleri sahip olan kişiler için kullanılır. Bu kişiler teknik olarak marifetli oldukları gibi ,yapacakları işlerde büyük bir şevk ve coşku ile tüm samimiyetlerini ortaya koyarlar. Nitekim kutsal Mişkan’ın inşaatı sırasında yeteneklerini ve isteklerini bütün bu özellikleri birleştirerek Mişkan’ı ortaya çıkardılar. 

Kalpleri bilgelik dolu sözü ile inşaat sırasında tüm benliklerini ortaya koyduklarını ve başından sonuna aynı heyecanı koruduklarını anlamaktayız. Ayrıca yaptıkları her hareket ayrı bir anlam ve maneviyat yüklüydü. İnşaatın içine yaptıkları her aksiyonda bu boyutu yüklediler.


Rabi Soloveçik yazılarında kişinin uygun ve anlamlı bir yaşam istediği taktirde bir çocuğun sahip olduğu coşkunun yaşamının bir parçası olması gerekliliğinden bahseder. Bu olmadığı taktirde yaşamın anlamsız, sıkıcı ve monoton olacağını dile getirir. 

Rabi Soloveçik şöyle öğretir:

“Tora öğrenimi sayesinde idrak yeteneği üstün bir seviyeye çıkmış; derinlik, vizyon ve zekâ gibi dışa taşan özelliklere sahip büyük bir adam, tümüyle bir yetişkin olarak görülmemelidir. Onda bir çocuğun ruhu barınmaktadır. Saf merak, doğal coşku, heves ve ruhani tez canlılık onu terk etmemiştir. Eğer insan yaşını alıp tümüyle yetişkin olursa, eğer hayatının sabahını yâni çocukluğunun saflığını tümüyle üzerinden atıp ruhani ve manevi anlamda en ileri dönemine ulaşmışsa...artık Tanrı'ya yaklaşamaz.”

Vayakel ve Pekude peraşaları  Şabat ile ilgili detaylar  ile başlar ve akabinde Mişkanın inşaatı ile ilgili detayları ile devam eder. Belirtilmesi gereken en önemli nokta Şabat ve Mişkan konuları ile birlikte zaman ve yerin kutsallaştırılmasından bahsediyoruz. 
            

Şabat ve bayram günlerini muhafaza etmekle maddi ve manevi yaşamımızda zamanın ne kadar zamanı öldürmüyoruz veya boşa harcamamız gerektiğini anlamaya ve zamanı bir yük angarya gibi görmemeye başlıyoruz. Yaşanan her anın çok değerli bir imkan, her anın taze, yeni bir başlangıç ve umutlarımızı değiştirebilecek fırsatlar olarak görmemiz gerektiğini anlıyoruz. 

Rav Pam, bir miktar parası olan bir kişinin, bunu kullanmanın en doğru yolunun ne olacağı konusunda oturup biraz düşündüğüne işaret eder. Bu parayı bankaya, hisse senetlerine ya da bir işe yatırıp yatırmama konusunda uzman kişilere danışır. Bu göz önünde bulundurulduğunda, bir kişinin zamanını ciddi bir şekilde kullanmasının önemi daha belirgin hale gelecektir. Kişi kendi kendine, “zamanımı kullanmanın en iyi yolu nedir?

sorusunu mutlaka sormalıdır. Zira zaman, bir kişinin sahip olduğu en değerli kavramdır. Eğer bir kişiye hayatının son gününde daha çok zaman satın alabilme fırsatı verilse, acaba kim parasını son kuruşuna kadar buna yatırmaz? Zaman bu kadar değerliyken ve onu kullanmak bu kadar önemliyken, acaba onu harcama konusunda da en az paraya verildiği kadar verilmeli değil midir? O nedenle zamanı bilgece harcama konusunda çok iyi düşünmemiz gerekir.

İşte Şabat bize zamanı bilgece harcama konusunda bize yol göstermektedir.

Kutsal mekanların inşaatı, sinagog gibi yerler inşaat etmekle ise bu sefer mekanı kutsallaştırmaktayız. Böylelikle Tanrı'nın sonsuz ışığını   dünyevi dünyada yer almasını sağlıyoruz. ''Mişkan'' mabedi inşa ediyoruz ki Tanrı inşa ettiğimiz o yerde barınabilsin ve iç dünyamızda ışığını hissettirebilsin. 

Dinimizde emredilen emirleri uygulamanın gayelerinden biride Tanrı'nın gökyüzündeki kapısını bizim için açabilmesi ve bize ışığını kendisini yansıtabilmesi içindir. Bu şekilde manevi dünyada farkınladığımızı hissediyor ve bu sayede ruhsal olarak uyanabiliyoruz. 
Kalbinin ilham verdiği her kişi ve ruhunun harekete geçirdiği herkes, Toplama Çadırı’nın tüm işleri ve kutsal giysiler için gerekli olan Tanrı’nın payını getirdi. (35:21)

Rambam “kalbin ilham vermesi” teriminin doğrudan doğruya yapılan işe kalplerini yönlendirdiklerini anlıyoruz. Eğer bizlerde Tora'nın bahsettiği ''hohmat lev'' kalpte bilge olmak istiyorsak her zaman kendimizi yenilemeli, çoşkumuzu ve  enerjimizi koruyabilmeli, duygularımızı zihnimizle bir bütünlük içinde korumamız gerekmektedir. 
Mekanı ve zamanı kutsallaştırdığımızda aslında kendimizide kutsallaştırmış oluruz.

 

ŞABAT SOFRANIZA TATLILAR
YİSRAEL HALKI’NIN BİRLİĞİ
RABİ PİNHAS ERLİNGER

 

Bu haftaki Pekude peraşası ile Şemot kitabımız sona ermekte ve Tora’nın dört peraşa boyunca bahsettiği Koenler’in kıyafetlerinin üretimi ve Mişkan’ın inşası 25 Kislev tarihinde tamamlanmaktadır – “Buluşma Çadırı Mişkan’ın tüm işi böylece tamamlandı. Bene Yisrael, [Mişkan’la ilgili çalışmayı]  Tanrı’nın Moşe’ye emretmiş olduğu her şeye harfiyen uygun şekilde yerine getirmişlerdi (Şemot 39:32).”

 

Tora, Mişkan’ın inşası için yapılan kolektif, hatta Zoar’ın belirttiği gibi doğaüstü çalışmayı özetleyen ifadesi ile birçok soruyu da beraberinde getirir.

Ancak sorularımızdan önce Zoar’ın, konumuza da ışık tutacak Mişkan ile ilgili açıklamasına yer verelim.

Zoar, Tora’nın Mişkan’ın inşatının tamamlanmasında kullandığı ifadeyi sorgular. Tora, Mişkan’ın tüm Yisrael halkı tarafından inşa edildiğini anlattığı cümlede, “tamamladılar” demek yerine “tamamlandı” demektedir. Eğer Yisrael halkı inşaatı yerine getirdiyse eğer, “tamamladılar” denmesi gerekirdi. O zaman “tamamlandı”nın anlamı nedir? Zoar cevabı da kendi üslubuna göre verir: Tamamlandı ifadesi Mişkan’ın ve tüm eşyaların üretimindeki mucizeliği vurgulamak için söylenmiştir. Bu üretimin gerektirdiği bazı işlerin karmaşıklığı, insani becerinin üzerindedir. Bu nedenle Tanrı’nın yardımı olmasa, söz konusu çalışmanın yapılması mümkün olmazdı. Tora, bunu belirtmek istercesine, “tamamlandı” diyerek, işin önemli bir bölümünün kendiliğinden gerçekleştiğini söylemektedir.

Şulhan Aruh’un yazarı Rabi Yosef Karo’nun öğrencisi ve Rabi Hayim Vital’in ravı dünyaca ünlü kabalist Alşeh Akadoş (1508–1593) ise, gösterilen özverili çalışma nedeniyle, çalışmanın tamamen Bene Yisrael tarafından yapıldığını söylemektedir.

Tora’nın, Mişkan’ın inşaatının Yisrael halkının tümü tarafından yerine getirildiğini, Alşeh Akadoş’un da çalışmanın son derece özverili şekilde yapıldığını belirtmektedir. Peki acaba Yisrael halkının her bireyi Mişkan’ın inşatında veya Koenler’in kıyafetlerinin üretiminde yer almışlar mıdır? Acaba Yisrael halkının tümü Menora’nın, Mizbeah’ın ve Şulhan’ın yapımı sırasında yer alarak Tanrı’nın Moşe’ye emretmiş olduğu her şeyi harfiyen uygun şekilde yerine getirmiş midir? 

Tora Ki Tisa peraşasında Mişkan’ın inşaatı için Betsalel’i (Şemot 31:2) seçtiğini ve onu Tanrısal bir ruhla – akıl, anlayış, bilgi ve her türlü işte [ustalıkla] donattığını, yanına yardımcı olarak Ahisamah’ın oğlu Aoliav’ı verdiğini ve inşaatın devamını yerine getirecek bir kaç kişi ile inşaatın gerçekleştirileceğini söylerken, nasıl oluyor da bu durum birden bire tüm Yisrael halkının çalışması haline gelebiliyor?

Rabi Hayim ben Atar’ın Tora’yı açıklamak için yazdığı ünlü kitabı Or Ahayim bu soruyu, başka bir soru sorarak cevaplar.

Tanrı’nın Yisrael halkına verdiği Tora, insanı fiziksel ve manevi mükemmelliğe ulaştırabilecek tek seçenektir. Tora içinde 248 “yap” ve 365 “yapma” emri barındırmaktadır ve vücudumuzda da 248 organ ve 365 sinir bulunmaktadır.

İnsanın organları hareket etmek üzere görevlendirildiği için “yap” şeklindeki mitsvalara denk gelmektedirler. Öte yandan sinirler ise organları bir arada tutmak, birbirlerinden ayrılmaları engellemek üzere bulunduklarından onlar da “yapma” şeklindeki mitsvalara denk gelmektedirler.

Şimdi ise Tora’nın 613 emrinin de yerine getirilmesinin mümkün olup olmadığını anlayalım. Tora’nın emirlerinin bir bölümü sadece Koenler ile, diğer bir bölümü Leviler ile ve diğer bir bölümü de Yisrael halkı ile ilgilidir. Öyleyse bir bireyin tüm mitsvaları yerine getirmesi mümkün değildir. Bir Yisrael’in Birkat Koanim yapamayacağı gibi, bir Koen de Levi’nin yerine Bet Amikdaş’ta şarkı söyleyemez. Bu çıkmaza göre bir insan Tora’nın tüm emirlerini nasıl yerine getirebilir?

TOPLUMUN GÜCÜ

 

Or Ahayim Akadoş Tora’nın sadece bireylere değil, Vezot Aberaha (Devarim 33:4) peraşasında yazdığı gibi, “Moşe’nin bize emrettiği Tora, Yaakov Cemaati’nin miraslığıdır”, toplumun tümüne verilmiştir. Böylece toplumu meydana getiren her sınıf bireyin – Koenler, Leviler ve Yisrael – kendi üzerine düşen mitsvaları yerine getirdiği taktirde kolektif olarak 613 emir yerine getirilmiş olacaktır.

Or Ahayim Akadoş’un yazdığı bu açıklama ile peraşamızdaki pasuğun anlamı da gün gibi ortaya çıkmaktadır. Tora, “Bene Yisrael, [Mişkan’la ilgili çalışmayı]  Tanrı’nın Moşe’ye emretmiş olduğu her şeye harfiyen uygun şekilde yerine getirmişlerdi (Şemot 39:32)” derken acaba Bene Yisrael’in tümü mü Mişkan’da çalışmıştır? Hayır! Ancak her birey, Mişkan için gereken altını, gümüşü, bakırı, kumaşları, kuzuları ve koyunları bağışlayarak elinden geleni tüm kalbiyle yapmıştır.

İşte böylece  Bene Yisrael, [Mişkan’la ilgili çalışmayı]  Tanrı’nın Moşe’ye emretmiş olduğu her şeye harfiyen uygun şekilde yerine getirmişlerdir.

 

YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR

PURİM – NEDEN MUTLU OLUYORUZ?

(Şalom Laam Peraşa Bülteni ve Tora kitabından alınmıştır)

Megilat Esterde yazdığı gibi Purim günleri ziyafet ve mutluluk (Megilat Ester 9:22) günleridir. Ve bu mutluluk sadece Purim’i çevreleyen günlerde değil, Hahamlarımızın öğrettikleri gibi, “Adar ayı başlayınca sevinç arttırılır”. Bu nedenle, Pazar günü Purim bayramını kutlayacağımız ikinci Adar ayına başlayacağımız için, Purim bayramının öneminden bahsetmek istedik.

 

Mutlu olmak neden bu kadar önemli?

Bu soruya birçok cevap verebiliriz. Öncelikle mutluluk insanın hayatını huzurlu bir şekilde geçirebilmesi için gereken temel duygudur. Hatta insanın hayatında çalıştığı, uğraştığı bir çok şey sadece bu duyguya ulaşabilmek içindir. Dünyada herkesin bu duyguya ulaşmak üzere çalışması bir tesadüf değildir; Mesilat Yeşarim bu konuyu birinci bölümünde şu sözlerle açıklar, “İnsanın dünyadaki tüm amacı Tanrı’nın ışığından haz almasıdır.

 

Bu nedenle insanın mutluluğun peşinden gitmesi, hayattan zevk alma arzusu ruhun derinliklerinden gelen bir arayıştır ve mutlu olmayan kişi dünyadaki amacını yerine getirmemektedir.

 

İkinci bir sebep ise, mitsvaları mutlulukla yerine getirmek, hissiz bir şekilde yerine getirmekten daha yüksek bir seviyedir. Hatta hahamlarımızın öğrettiği gibi, mitsvaya eklenen artı bir mitsvadır. Böylece insan bir mitsva yaptığı zaman; eğer şekilci bir halde yaparsa bir ödül, mutlulukla yaparsa iki ödül alacaktır. Daha da önemlisi, Tora, mitsvaları mutlulukla yerine getirmenin Yisrael halkının nesiller boyunca Tanrı’dan lanetler görmeden, sürgünlere yollanmadan ve Ki Tavo peraşasında yazan doksan sekiz felaketin başına gelmeden yaşayabilmesinin tek yoludur. Tora bu kavramı açıkça yazmaktadır, “Her şeyin [bol olduğu bir ortamda] Tanrı’n Aşem’e mutlulukla ve kalpten bir neşeyle hizmet etmediğin için (Devarim 28:47).” Öte yandan tabii ki Tanrı’ya olan ibadet kişinin kendi isteğine bağlı değildir ve şekle, düzene bağlı kuralları vardır. Bu kuralların yerine getirilmesi de ibadetin bir parçasıdır. Ancak sadece şekille kalmamak, ibadete içten bir ruh katmak, Tanrı ile kurulan ve güçlendirilen bağın varlığından Tanrı’ya olan yakınlıktan haz alıp samimi bir neşe ile dolmak da büyük önem taşır.

 

Üçüncü bir sebep ise Karlin hasidiziminin önderi Rabi Aaron şöyle derdi, “(Mitsva yapmadığımız zamanlarda) mutlu olmak her ne kadar Tora’nın bir emri değilse de, mitsvaları yerine getirebilmenin tek yoludur. Aynı şekilde her ne kadar üzgün olmak da Tora’nın bir yasağı değilse de, tüm günahları işlemenin tek yoludur.” Bu yüzden mutlu olan kişi içindeki kötü dürtülerin üstesinden daha rahat gelebilir, kendisini kıran bir kişiyi bile iyi yönde daha rahat yargılayabilir ve affedebilir.

 

Genel olarak insan mutlu olmak için çevresindekilere yoğunlaşması yeterli olacaktır. Her gün kendimize ne kadar özel olduğumuzu, Tanrı’nın bize ve başka kimseye vermediği özel yeteneklere, her sabah sağlıklı bir şekilde uyandığımıza,  bizleri seven ailemize ve sahip olmaya layık olduğumuz çocuklarımıza yoğunlaşarak mutluluğa ulaşabiliriz. Ancak yine de hayat bazen, karşılaşmayı istemediğimiz durumları da bizlere yaşatabiliyor ve böyle durumlarda tabii ki üzüleceğiz ve ağlayabileceğiz bile. Ama bu duyguların tüm hayatımızı ele geçirmelerine izin vermemeliyiz.

 

Böylece Adar ayından itibaren insan mutluluğunu arttırmalı, Purim bayramına kendisini hazırlayacak kitapları okumalı ve kuralları öğrenmeliyiz - Teilim’de yazdığı gibi, “Aşem’in emirleri doğrudur ve yürekleri sevindirir (19:9)

 

 

Haftanın Sözü

 

                               Adar ayı başladığında sevinç arttırılır.             

 

(Talmud Taanit)