Rav İsak Alaluf

Avraam büyük bir telaş içindedir. Çadırına üç tane misafir gelmiştir ve onları hastalığına rağmen çok iyi bir şekilde ağırlamak amacındadır.

Bunun için de davetini yapar. Daveti kabul edilince de işe koyulur. Bu noktada dikkatimizi çeken Avraam'ın ayakları yıkaması konusunda misafirlere telkinde bulunmasıdır. Yoksa Avraam misafirlerin çadırını kirleteceğinden mi korkar?

Aslında cevabın hayır olduğu açıktır. Misafir ağırlama mitsvasını bu kadar mükemmel yerine getiren biri elbette ki bundan çekinmez. Avraam'ın çekindiği nokta ayaklarda bulunan kum veya tozdur. Midraşın verdiği bilgi ışığında kum veya toz o zamanlarda "avoda zara "yapılan nesnelerden biridir ve Avraam yabancıların bunu çadırına sokmasını istemez. Bu işlemin ardından da ağırlama başlar. Gimara burada bir aracı kullanan Avraam için yanlış yaptığı izlenimini uyandıran bir ipucu verir. Bava Metsia 86B'de şöyle demektedir. Avraam bizzat hazırladığı şeyler için Tanrı da çölde çocuklarını bizzat hazırlık yapmıştır. Aracı kullandığı şeyler için ise aracı kullanarak bunu sağlamıştır.

Temel olarak düşünüldüğünde Avraam'ın meleklere yemek hazırlarken  aracı kullanmasının yanlış olduğunu söylemek çok akla yatkın değildir. Neticede kullandığı aracı yine midraşa göre oğlu Yişmael'dir ve amaç ahnasat orhim mitsvasını onun da öğrenmesi veya mitsvaya ortak olmasıdır. Rabiler bu yaklaşımı daha farklı bir tarzda değerlendirmektedirler. Bir kişiyi eğitmenin en iyi yolu ona örnek teşkil etmektir. Avraam eğer oğluna eğitim vermek istiyorsa bunu ona örnek olarak yapabilirdi.

Çok zengin bir adam yaşlılar evinde kalan babasını haftada bir kez ve sadece on beş dakika ziyaret etmektedir. Yaşlı adam bununla kısmen mutlu olsa da  zaman zaman kendisine bu ziyaretlerin neden bu kadar kısa sürdüğünü de sormuyor değildir. Yaşlılar yurdunu ziyaret eden bir Rabi adamın bu düşünceli halini görünce nedenini sorar ve durumu öğrenir. "ben oğlumun iyi yetişmesi için ona her türlü imkanı sağladım ve bunun için durmadan çalıştım. Sonunda oğlum da başarılı oldu ama bana zaman ayıramıyor. Bunu hak edip etmediğimi bilemiyorum."

Rabi durumu anlayan bir ifade ile cevap verir. Çok fazla çalışırken oğlun elinde bir oyun veya kitapla yanına geldiğinde elindeki işi bırakıp ona zaman ayırdın mı?  Televizyonda maç veya bir program seyrederken oğlun sana bir şeyler sormak veya anlatmak için yanına geldiğinde onu dinledin mi? Çok yorgun bir halde eve geldiğinde bile oğlun kucağına atlamak istediğinde onu hiç geri çevirdin mi? Sanırım bütün bu soruların yanıtı evet. Şimdi de oğlun sana her türlü imkanı senin ona yaptığın gibi sağlıyor. Ama iş sevgi ile iletişim kurmaya gelince sen nasıl kendini ondan uzak tuttuysan o da kendini senden uzak tutuyor. Nasıl davrandıysan onun karşılığını bu gün alıyorsun. En iyi eğitim teorik değil mutlaka pratikte onu göstermektir.

Fırsat her zaman olduğu gibi yine önümüzdedir. Eğer çocuklarımıza iyi ve güzel şeyler öğretmek istiyorsak bunu öncelikle kendimiz uygulamalıyız. Tora öğrenmelerini istiyorsak kendimiz Tora öğrenmeli tsedaka konusunda hassas olmalarını istiyorsak bunu kendimiz öğretmeliyiz. İyi, yardımsever, Tora öğrenen, Yahudi yaşam tarzını benimseyen bir gelecek istiyorsak bunu önce kendimiz onlara göstermeliyiz.