Bu Hafta İçin Saatler            

20 Av

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5773

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

7:05

8:19

-----

Yeruşalayim

7:00

8:13

Tel Aviv

7:20

8:22

      27Temmuz

Tel Aviv

7:15

8:16

İstanbul

8:13

8:53

2013

İstanbul

8:06

8:46

E K E V

 Hatırlatmalar

6-7 Ağustos Salı-Çarşamba: Roş Hodeş Elul

Peraşa Özeti(Devarim 7:12-11:25)

[www.chabad.org]

 

Ekev peraşasında, Moşe,Bene-Yisrael’e veda konuşmasını yapmaya devam eder ve Tora’nın emirlerini(mitsvalar) yerine getirmelerinin sonucu olarak, ele geçirip yerleşmek üzereoldukları, Tanrı’nın Atalar’a vaat etmiş olduğu Ülke’de refah içindeyaşayacaklarına dair teminat verir.

Moşe, ayrıca, Altın Buzağıolayını, Korah’ın liderliğindeki isyanı, casusların günahını, Tanrı’nın Taveraadlı yerde halkı cezalandırışını, Masa ve Kivrot Ataava’da (“Tutku Mezarları”)meydana gelen olayları hatırlatarak, onları, toplu olarak, ilk nesillerindekihatalardan dolayı azarlar. “Tanrı’ya karşı isyankâr oldunuz” der onlara, “sizitanıdığım günden beri.” Ama Moşe, ayrıca Tanrı’nın günahları affettiğini veTanrı’nın yazdığı ve pişmanlıklarından sonra onlara verdiği ikinci On emirlevhalarından da bahseder.

Moşe, Tanrı’nın onlar içingökten mucizevî yiyecek Man’ı yağdırdığını anımsatarak çölde geçen 40 yılın, halka,“insanın sadece ekmekle değil, Tanrı’nın ağzından çıkan sözlerle yaşadığını”öğrettiğini söyler. Moşe, girmek üzere oldukları toprakları, “süt ve baldiyarı”, yedi ürünle (buğday ve arpa, üzüm bağları, incir, nar, zeytinyağı vehurma) mübarek kılınmış bir ülke ve Tanrı’nın dünyadaki özel ilgi odağı olaraktanımlar. Ülke’nin eski sakinlerinin putlarını temizlemelerini ve kibirliolmayıp “bana bu zenginliği sağlayan benim kendi elimin gücü ve kudretidir”şeklinde düşüncelere kapılmamalarını emreder.

Peraşamızdaki anahtar bölüm,Şema’nın, ilk paragrafında verilmiş olan bazı temel mitsvaları tekrarlayan veTanrı’nın emirlerini yerine getirmenin ödüllerini ve bunları ihmal etmeninolumsuz sonuçlarını (kıtlık ve sürgün) açıklayan ikinci paragrafıdır. Bu ayrıcadua emrinin de kaynağıdır ve Maşiah zamanında ölülerin dirileceğine dair birimayı da içerir.

GEÇMİŞ YILLARDAN

[“Shraga’s Weekly” / Rabi Shraga Simmons]

[Haftanın Peraşası 5760 – Ekev]

 

Klonlama,başka bir deyişle (genetik) kopyalama, günümüzün ilgi çeken konularındanbirisi... Elbette bu konuda, başta tıbbi ve ahlaki olmak üzere değişik bakışaçılarıyla söylenecek çok şey vardır. Ancak işin bir de metafizik yönümevcuttur. Yahudilik’in terimleri dâhilinde “kopyalamak” ve “taklit etmek”kavramlarının yeri neresidir?

PeraşamızdaTora’nın bizden “Tanrı’nın tüm yollarındayürümemizi” (Devarim 11:22) istediğini görmekteyiz. Her insan “Tanrı’nın görüntüsünde” yaratılmıştır.Bu halde Tanrı, bizim taklit etmemiz gereken modeldir. “Klonlama” terimi, Yahudilik’te “Tanrı’yıörnek alma” şeklinde tanımlanmıştır.

Tora’nınilk kitabı olan Bereşit’te (18. bölüm) Tanrı ile Avraam Avinu arasındaki birsohbeti okuruz. Fakat bu sohbet, bir anda, Avraam’ın uzaktan gelmekte olan üçyabancıyı görerek, onlara gitmesi ve yiyecek-içecek-dinlenme teklif etmesi ilekesilmektedir. Avraam’ın buradaki davranışı kafa karıştırıcıdır. Acaba ilkbabamız, yabancılara yardımın, Tanrı ile sohbetten daha önemli olduğu sonucuna,hangi temele dayanarak varmıştır?

Cevap,Avraam’ın, bu tip konularda başvurulacağını bildiği önemli bir prensipte yatar:“‘Tanrı gibi’ olmak, Tanrı ilekonuşmaktan daha önemlidir.” Tanrı “Veren”dir.Dolayısıyla, Tanrı’nın görüntüsünde yaratılmış olan biz insanlar için de,manevi özelliğin en üst düzeydeki ifadesi “verme”üzerine kuruludur. “İş Ahesed Şefkat Adamı”olarak anılan Avraam’ın manevi büyüklüğü, Tanrı’yı, devamlı olarak başkalarınaiyilikte bulunmak suretiyle kendine örnek almış olmasından kaynaklanmaktadır.Her düzeyde insanın ulaşacağı bir üst düzey, “daha da Tanrısal” olmaktır.

Elbette,şu soru sorulabilir: Birer ölümlü olan insanların, Tanrı’nın sonsuzmükemmeliyetine sahip olabilmeleri nasıl mümkün olabilir? Cevap basittir: Bunubecermemiz zaten mümkün değildir. Ancak bu, bizlerin bu yüksek amaçlar için çabagöstermemesi için geçerli bir sebep de değildir. Zaten, Yahudiler in yüzyıllarboyu her ihtimal hesabını yalancı çıkarırcasına ayakta kalmalarının sırrı,onların mükemmeliyete ulaşmış olmaları değil, bunun için gösterdikleri çabadır.

Tanrı nasıl Merhametli ise; sen demerhametli ol – Tanrı nasıl İyi ise; sen de iyi ol” sözlerini kaydedenTalmud, Tanrı’yı taklit etme mitsvasından bahsederken, Tanrı’nın sonsuziyiliğine çeşitli örnekler vermektedir:

-Hastaziyareti: Avraam’ın sünnetinden sonra Tanrı’nın kendisini ziyeret etmesi(Bereşit 18:1).

-Ölülerigömmek: Tanrı Moşe Rabenu’yu Bizzat gömmüştür (Devarim 34:6).

-İhtiyaçsahiplerini giydirmek: Adam ve Hava’nın Gan Eden’den kovuluşunun ardından,Tanrı kendilerine deri elbiseler yapmış ve onları giydirmiştir (Bereşit 3:21).

-Açlarıdoyurmak: Çöldeki yolculuk boyunca, Bene-Yisrael’in yiyecek ihtiyacı,gökten yağan Man ile karşılanırken, kendileri ile birlikte seyahat eden birkuyu da onlara su sağlıyordu.

-Yastutanları teselli etmek: Avraam’ın ölümünün ardından Tanrı, Yitshak’agörünmüştür (Bereşit 25:11).

Ramban(Rabi Moşe Ben Nahman), Tanrı’yı taklit etme mitsvasının, insanın karakterözelliklerini uygun bir dengeye oturtarak özümsemesinden ibaret olduğunubelirtir. Bu, kişinin kendisini Tanrı’ya bağlayabilmesi için en doğru yoldur.Zira Tanrı’nın en belirgin özelliği, dengeli olmasıdır.

Her nekonuda olursa olsun, aşırılık zararlıdır. Hele bir de bu aşırılık başkalarınıda etkiliyorsa, durum daha da zararlı hale gelir. Bu açıdan, Maymonides’in(Rambam – Rabi Moşe Ben Nahman) “AltınYol” olarak tanımladığı orta yolu tutturmak ve aşırılıklardan kaçınmakgereklidir.

Tora,Tanrı’ın emirlerini yerine getirmemiz ve O’nun yollarında yürümemiz konusundabize direktif vermektedir. Hafets Hayim, Tora’nın bu emri iki aşama halindesunuşuna dikkat çekmektedir: Tanrı’nın yolunda yürümek, ancak emirlerini yerinegetirmekle mümkündür. Mitsvaları yerine getirmek ise, sadece bizleri karaktermükemmelliğine yaklaştırdığı ölçüde iyidir. Başka bir deyişle, Tora yaşamının temelinde,insanların iyi, anlayışlı ve düşünceli olmalarına dair önemli bir amaçyatmaktadır.

RabiAaron Kotler ile ilgili, II. Dünya Savaşı’nın öncesinde meydana gelmiş bir olayanlatılır. Bu dönemde Avrupa’daki Yahudiler güvenlikleri konusunda endişe duymayabaşlamışlar ve çeşitli ülkelerden vize almaya çalışmışlardır. Rabi Kotler’inöğrencilerinden biri de, varış noktasında gerekli belgeleri temin edebileceği umuduylauzun bir tren yolculuğuna çıkmaya karar verir. Tren değiştirmesi gereken birdurakta, öğrenci bir anda karşısında Rabi Kotler’i görünce çok şaşırır. “Fakat siz burada ne yapıyorsunuz?” diyehayretle sorar öğrenci.

Sen ayrıldıktan çok kısa bir süre sonra, kâğıtlarınınvarış noktasında hazır olacağını bildiren bir telgraf geldi” diye açıklarRabi Kotler. “Ben de, yolculuğun gerikalan kısmında kafanı rahatlatmak için buraya geldim.

Toplumların,kahramanları ile tanımlandıkları söylenir. Günümüzün örnek alınan kişilerisporcular ve rock yıldızlarıdır. Yahudilik ise, bakışını daha yükseklere yöneltmiştir.Ya siz? Çocuklarınızın kendilerine kimleri örnek almalarını istersiniz?

AFTARA ve ÖTESİ

[Rabi Reuven İbrahimof – www.haftorahman.com]

Bu hafta aftara: Vatomer Tsiyon (Yeşayau 49:14-51:3)

 

Aftara’nınKonusu: Bu Aftara peygamber Yeşayau’nun “Tsiyon ‘Tanrı beni terketti’ dedi; ‘Efendim beni unuttu’” sözleriyle Yahudilerle yüzleşmesiylebaşlar. Bu Aftara’nın cereyan ettiği dönemde Erets-Yisrael hala ıssızdı veYahudiler sevinmek için bir neden göremiyorlardı. Kendi uygunsuz davranışlarınıkabul ediyorlar ve Tanrı’nın onları terk etmekte haklı olduğunu düşünüyorlardı.Ama Yeşayau şöyle devam eder: “Unutur mu bir kadın bebeğini, rahmininçocuğunu merhametten [men edecek kadar?! Evet; belki bazen] böyleleri bileunutur; ama Ben seni [hiçbir zaman] unutmayacağım! Sürgüne gitseniz bile,bir gün Erets-Yisrael yeniden kalabalık olacak.” Yahudiler geri dönerlerkendünyadaki bütün milletler onlara eşlik edeceklerdir Tanrı Yisrael’i düşmanlardankurtaracak ve onları esir eden milletleri cezalandıracaktır. Tanrı, Yisraelhalkını hiçbir zaman tam olarak terk etmeyeceğini hatırlatır.  Daha sonra Yahudileri esaretten kurtaracağınadair söz verir. Tanrı, Yeşayau’ya peygamberlik yeteneğini vermiştir; bununneticesinde Yeşayau Yisrael halkına ilham veren sözlerle Tanrı’nın mesajlarınaitaat etmelerini, aksi takdirde ağır cezalara çarptırılacaklarını söyler.Aftara’nın sonunda Yeşayau Tanrı’nın Tsiyon Dağı’nı Eden Bahçesine benzeterekonu güzelleştireceğini, neşe ve mutlulukla birlikte minnettarlığın ve şarkıseslerinin var olacağını söyler.

Aftara’nınPeraşa ile bağlantısı: Bu hafta, Tişa BeAv orucunun ardından başlayıpve Yom Kipur’dan önceki Şabat olan Şabat Şuva’ya kadar süren “Şiva Denehamata”(yedi teselli haftasının) ikincisidir. Bu süre içinde kişi tövbe etmeye vedavranışlarını düzeltmeye odaklanmalıdır ve Aftaraların genel konusu datesellidir. Bu nedenle, bu peraşa ile Aftara arasında doğrudan bir bağlantı bulunmamaktadır.

Yerve Zaman: Bu Aftara’daki sözler, 2600 sene önce Yeruşalayim’de, Bet-Amikdaşyıkılmadan hemen önce söylenmiştir.

YeşayauKitabından Ünlü Sözler: Yeşayau 12:2-3: “İn E-l Yeşuati Evtah Velo Efhad,Ki Ozi Vezimrat Ka A-Şem, Vayi Li Lişua – İşte! Tanrı benim kurtuluşumdur,güvenecek ve korkmayacağım; çünkü Tanrı benim gücümdür ve bana kurtuluş oldu.”Aşkenaz cemaatlerinde Avdala duası bu pasukla başlar.

Aftarave Peraşa’dan Ders: Roş Aşana’dan ve Yom Kipur’dan önce gelen Elulayına az kaldı. Yamim Noraim’den önceki manevi yükselişi başlatmak içinAftaranın bize ilham vermesine izin verelim. Yeruşalayim’in tekrar nasıldünyadaki bütün Yahudilerle dolacağını okuyoruz. 2600 sene önce Yeşayau’nun öngördüğügelecek olaylarla ilgili kehanetlerini benimseyelim. Tanrı’nın yöntemleriniizleyelim ve bunun sonra bizi çok ihtiyacımız olan kurtuluşa götüreceğini ümitedelim.

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss – www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisiMişna’da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinikyasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinalkaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat’ınayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olacakbir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, buradayazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda birRav’a başvurulmalıdır.

 

MUKTSE(devam)

MuktseTürleri

Atürü: Şabat günü kullanılması veya hareket ettirilmesi yasak olan Muktsenesneler:

1.MuktseMehamat Hisaron Kis (“para kaybı endişesi nedeniyle Muktse”):

Zarargörebilecekleri veya kaybolabilecekleri endişesiyle, ya hiçbir zamankullanılmayan ya da belirli bir melahayı yapmanın dışında hiçbir şekildekullanılmayan eşyalar. Örnekler: pahalı nesneler (kameralar, süslü vazolar),mesleki aletler (ameliyat bıçağı), satılık eşyalar, pahalı ya da önemlibelgeler gibi.

Butürden eşyaları tanımlayan ortak nitelik, bunların öylesine etraftabırakılmayıp kendine ait, [güvenli] bir muhafaza edilen eşyalar olmalarıdır.

2.DehuyabaYadayim velo Hazi (“ellerle bir kenara itilmiş ve kullanılamayan”):

BunlarŞabat başladığı sırada (a) [olasılıkla Şabat bitene kadar] kullanılamayacaklarıve (b) Şabat süresinde onları kullanılabilir kılmanın bizim kontrolümüzdeolmadığı bir durumda oldukları için Şabat günü kullanmayı normalde hiçdüşünmediğimiz eşyalardır.

Örneğin,eğer kişi üzümleri güneşte kurutuyorsa (ki bu, genellikle birkaç günlük birişlemdir), bunlar ilk önce bir fermantasyon sürecinden geçtiklerinden henüz yenecekhalde olmadıkları ve yenebilir hale gelmeleri güneşe bağlı olduğu için, üzümlerŞabat günü beklenmedik bir şekilde kuru üzüme dönüşseler bile Muktsesayılırlar.

Aynışekilde kişi, Şabat içinde kurumasını beklemediği bir mevsimde, Şabat’tan öncedışarıya çamaşır asmışsa, çamaşır Şabat günü içinde kurumuşsa bile, o çamaşır Muktsesayılır ve o Şabat içinde kullanılamaz veya hareket ettirilemez. (Ancak Şabat’ınbaşlangıcında sadece nemli olan bir çamaşır kuruduğu an kaldırılabilir.)

Neticenin insanın kontrolünde olduğuve nesnenin Şabat günü kullanılabilir hale geldiği durumlarda ise o nesne Muktsedeğildir ve Şabat günü kullanılabilir ya da hareket ettirilebilir. Örneğin,kişi Şabat günü derin dondurucudan yenebilir [yani ayrıca pişirme vb. birişlemi gerektirmeyecek] (donmuş) bir yiyecek çıkarabilir.

DEVAR TORA

[“Growth Through Torah” – Rabi Zelig Pliskin]

 

Buhaftaki peraşada servete kavuştuğumuz zaman ve “bana bu serveti kendi gücüm kazandırdı”diye düşünmememiz ve Tanrı’yı unutmamamız gerektiği konusunda bir uyarı alırız(Devarim 8:17). Tora bu bölümde bize, Sinay çölünde 40 yıl boyunca çektiğimiz zorlukların“bizi sınamak için, nihayet bizim iyiliğimiz için” verildiğini de söyler(Devarim 8:16). Bunun anlamı nedir?

HafetsHayim’in yorumuna göre, Bene-Yisrael’in çölde yaşadıkları zorlukların nedeni, zorzamanlarda bile asil bir şekilde davranıp davranmadıklarını sınamaktı. İbranicebir sözcük olan “Nasoteha”nın bir anlamı “seni sınamak”, diğer anlamıise “seni yükseltmek”tir. Her iki kavram da birbiriyle uyumludur. Kişi zorhayat sınavlarından geçerken, asil bir şekilde hareket ettiği zaman, yükselmişolur. Bu kavram her nesilde, her kişi için geçerlidir. Bu özellikle Tanrı’nınisteğini yerine getirirken zorluklar çektiğiniz zaman geçerlidir. Bizimçıkaracağımız ders şudur: Zorluklarla karşılaştığımız zaman, şikâyet etmekyerine, karakterimizi ve kişisel özelliklerimizi geliştirmeye bakalım.

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef – Rabi Yitshak Yosef]

 

Cemaatle Birlikte Dua Etmek (Devam)

 

1.Şema ve Amida söyleyen bir kişi, başının büyükkısmını kaplayacak bir takke takmalıdır. Dua dışında ise başın yine kapalıolması gerekiyor olsa da, bunun başın çoğunluğunu kaplaması şart değildir. Birkişi, başını hiçbir şekilde örtemeyeceği bir durumdaysa ve dua zamanı geçeceksebaşı açık dua edebilir.

2.Evli olmayan genç kızlarında dua ederken ve Tanah’tan kısımlar (örneğin Teilim) okurken başlarınıörtmeleri gerekir. Ancak dua sırasında başlarını örtmeyen genç kızlarındayanabilecekleri otoriteler vardır. Buna karşılık evli bir kadın gerek duaederken gerekse de Tanah’tan kısımlar okurken başını örtmelidir.

3.Kişinin, başı açıkken beraha söylemesiveya Tanrı’nın İsmi’ni zikretmesi yasaktır. Ve elbette Amida duasını dabaşı açıkken söylemek yasaktır. Buna rağmen kişi Amida söylerken takkesidüştüyse ve duası bitene kadar bunu fark etmediyse, duası geçerlidir ve tekrardua etmesine gerek yoktur.

4.Dua sırasında olmasa bile baş açık halde dört ama(yaklaşık iki metre) yürünmemelidir. Hatta kişi yürümüyorsa bile, bu mesafeyiyürüyebileceği süre boyunca başı açık kalmamalıdır. Bazılarına göre bu kanununesaslarından kaynaklanırken, bazılarına göre ise Tanrı’ya fazladan bir bağlılıkifadesidir. Bu ikinci görüş ağır basıyor olsa da, günümüzde bu konuda özellikleözenli davranmak gerekir, çünkü kişinin başını örterek dolaşması, Tora ve mitsvalaradeğer veren kesime aidiyetinin bir işaretidir. Dolayısıyla Tanrı korkusunasahip kişiler, yolda giderken başlarını örtmeye özen göstermelidirler, çünkükişinin başı kapalı dolaşması Tanrı korkusuna sahip olmasını simgeler.

5.Başı açık olması gerekenbir yerde, örneğin bir mahkemede bulunan bir kişi bu haldeyken aklından Torasözleri geçirebilir. Bir başkasının beraha söylediğini duyarsa başıaçıkken Amen cevabı verebilir.

6. “Şalom” sözcüğüTanrı’nın İsimlerinden biridir ve normalde baş açıkken Tanrı’nın İsmizikredilmemesi gerekirken, bu İsim bu kurala dâhil değildir. Dolayısıyla kişibaşı açık olmayan birine bu sözle selam verebilir ve onun başı açıkkenTanrı’nın İsmi’ni zikretmesine neden olabileceğinden endişe etmesine gerekyoktur. Özellikle de günümüzde, Tora eğitimi görmemiş ve Şabat’ı ihlal edenkişiler de dâhil olmak üzere herkese selam verilmelidir, çünkü bu kişilerTanrı’ya isyan olarak değil, sadece bu eğitimi alma fırsatına nail olmadıklarıiçin böyle davranmaktadırlar ve onları güler yüzle Tora’ya yaklaştırmakgerekir.

 

Haftanın Sözü

[www.aish.com]

 

Mutluluk sevdiğiniz şeyi yapmak değil, yaptığınız şeyi sevmektir.