Yazdır

omer ve savuotPesah’ın 2. gecesinden başlayarak Şavuot’a kadar 49 gün “Omer” sayma emri, Tora’nın en ilginç emirlerinden biridir.

Sayı = “Mispar” (İbranice) kelimesinin kökü “Sipur” = Hikaye ile bağlantılıdır. Bu ikisi arasında nasıl bir bağlantı vardır?

Olayların bir araya gelmesiyle bir hikaye oluşmakta – başlangıçta karakterlerin tanıtıldığı, ortasında çatışmaların olduğu ve sonunda çözüme ulaşıldığı bir hikaye. Sayma emri bize önem vermeyi öğretir. Kalbimizi anlatılan hikayeleri duymaya açar. Hikaye, Pesah’ta fiziksel hürriyetine kavuşan halkın Şavuot’ta manevi özgürlüğüne kavuşan halka dönüşmesini anlatır. Mısır’ı terk ettiğimiz zaman özgürdük, ancak henüz kendi hikayemizi bilmiyorduk. Tora’yı aldığımızda ruhumuzu ifade edebilmeye yönlenebildik. Ve hikayemiz gelişmeye başladı. Yahudi halkı özgürlük arayan bir milletten insanlık arayan bir millete dönüştü. Bizi tamamen insan yapan nedir? Mistik yazılar, Tanrı’yla paylaştığımız bağlarımızın bizi insan yapan faktörler olduğunu söyler. Bu bağlar “Sefirot” olarak adlandırılır ve sayı (Mispar) ve hikaye (Sipur ) ile aynı köke sahip olan kelimedir. 1500 lerde Safed ‘de oturan ve Ari ( Aslan ) olarak tanınan ünlü mistik Rav Yitshak Luria ‘nın öğretilerinin temeli, Tanrı’yla paylaştığımız bağın-ruhumuzun sefirotlarının - farkında olmamızdır.

TANRISALLIĞIN 7 YÜZÜ

Bizi insan yapan Tanrı’yla olan bağlarımızı inceleyelim- Tanrısallığın 7 yüzünü.

1 .“Hessed = Şefkat”

Bedenin dürtüsü birine doğru olduğunda, ruhumuz da ona doğru yönelir. Şefkat verdiğimiz kişileri severiz çünkü onlar bizim maneviyatımızı geçerli kılarlar. Kendi en yüksek yansımamızı onlarda görürüz.

2. “Gevura = Güç”

Kişinin ruhunu, önünde duran engellerin üstesinden gelebilmesi için güçlendirmesinden bahseder. Amaçlarımız için yaşama ve onlara ulaşmak için fedakarlık yapma kapasitemiz vardır. Her Yahudi’nin en büyük amacı ışık kaynağı olmaktır. Bunu yapmak için, egolarımızı bırakmalı ve Tanrı’nın Tora’sını dikkatle incelemeliyiz.

3. “Tiferet = Güzellik “

Güzellik uyum ve zıtlıktan yaratılmıştır. Doğru insan olduğumuzda, sözlerimiz, düşüncelerimiz ve yaptıklarımız uyum içindedir. Sadece insanlar yalan söyleyebilirler. Yalan söylediğimizde, rahatlık için duyulan hayvansal isteğe boyun eğmiş; doğruyu söylediğimizde de, Tanrı’nın insanüstü gerçekliğine tekrar bağlanır ve insan olarak doğru olmayı seçmiş oluruz.

4. “Netsah = Sonsuzluk”

Mutluluğa hemen ulaşma isteğine karşı direnen kişi bu kaliteye ulaşır. Bu, umudun ve gelişme tutkusunun kaynağıdır.

5. “Hod = Minnettarlık”

İbranicede “Hod” isim olarak görkem anlamında, fiil olarak ise hem “itiraf etmek” hem de “teşekkür etmek” anlamındadır. İnsan olarak ister manevi ister fiziksel kaynaklı olsun görkem tarafından harekete geçiriliriz. Genellikle kendi özsaygımızın kırılgan yapısı nedeniyle minnettar olmamızı engellemekteyiz. Güne “Mode Ani – Sana teşekkür ederim” (sabah uyanınca söylenen şükran duası) ile başladığımızda ise Tanrı’ya minnettarlığımızı ifade eder ve kendimizi yaşamaya değer varlıklar olarak görürüz.

6. “Yesod = Temel”

Yesod, bağlılık yeteneğimizden söz eder. “Temel” olarak adlandırılır çünkü tüm etkileşimlerin temelidir. İlişkilerde aradığımız iyiliktir. Eşimizde aradığımız manevi anlamdaki karakter özellikleri bazılarımız için merhamet, bazıları için doğruluk veya duygusallık olabilir. Eğer kendi iyiliğimizin yansıdığını görürsek insanları daha çok severiz. Aslında aradığımız ruhsal bağlılıktır. Tanrı’nın yüzünü aramaktayız.

7. “Malhut = Krallık”

Tanrı’nın Krallığını dünyaya ve kendi kalplerimize getirme yeteneğimizden bahseder. Bunu yapmamızın yolu, görevimizin sonsuzluğun önemini kavramak olduğunu anlamaktan geçer. Aynı zamanda bu sonsuzluğun küçük bir parçası olduğumuzu bilmenin sonucu olarak insanlığımızı kaybetmeyiz.

Pesah’la Şavuot arasındaki 7 hafta, hikayelerimizi öğrenmemizi sağlayan manevi potansiyele sahiptir. Kendimizi insan olarak geliştirerek her günü daha değerli kılabiliriz.