bulten"Yedi açılış gününü" takip eden sekizinci gün, Aaron ve oğulları "Koanim - Koenler" olarak görev yapmaya başlarlar; Mizbeah'taki korbanları yakmak üzere "Tanrı'nın Önünden" bir ateş çıkar ve Şehina, Mişkan'a yerleşir.

              Bu Hafta İçin Saatler             

26 Nisan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5773

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:26

7:39

-----

Yeruşalayim

6:31

7:44

Tel Aviv

6:41

7:41

   6 Nisan

Tel Aviv

6:46

7:46

İstanbul

7:20

8:00

2013

İstanbul

7:28

8:08

Ş E M İ N İ

 Hatırlatmalar

Omer 11

8 Nisan Pazartesi: Yom Aşoa

10-11 Nisan Çarşamba-Perşembe: Roş Hodeş İyar

15 Nisan Pazartesi: Yom Azikaron

16 Nisan Salı: Yom Aatsmaut

 

Peraşa Özeti(Vayikra 9:1-11:47)

[www.chabad.org]

 

“Yedi açılış gününü” takip eden sekizinci gün, Aaron ve oğulları Koanim Koenler olarak görev yapmaya başlarlar; Mizbeah’taki korbanları yakmak üzere “Tanrının Önündenbir ateş çıkar ve Şehina,Mişkan’a yerleşir.

Aaron'un iki büyük oğlu Nadav ve Aviu, “Tanrı’nın huzurunda, O’nunemretmediği yabancı bir ateş” getirirler veölürler. Aaron bu felaket karşısında sessiz kalır. Daha sonra Moşe ile Aaron, korbanlarla ilgili bir kanun maddesi konusunda fikir ayrılığına düşer; ama Moşe, Aaron’un haklı olduğunu kabul eder.

Tanrı, yenmesine izin verilen ve yenmesi yasak olan hayvantürlerini belirleyen Kaşerut kanunlarını verir. Kara hayvanları ancak çift toynaklı oldukları ve gevişgetirdikleri takdirde yenebilir; balıkların yüzgeçleri ve pulları olmalıdır. Sonrasında, Kaşer olmayankuşların ve Kaşer olan böceklerin (dört tür çekirge) listesi verilir.

Şemini peraşasında, “Mikve”nin(belirtilen özelliklere uygun bir su havuzu) ve kaynak suyunun arındırıcı gücü dâhil, manevisaflık kanunlarının bazıları da yer alır. Yisrael halkına böylece“saf olanı ve olmayanı ayırt etmesi” emredilir.

GEÇMİŞ YILLARDAN

[Haftanın Peraşası – Şemini 5761]

[Devar Torah – Rabi Label Lam /www.torah.org]

 

Kaşerolmayan yiyecekleri yemekten uzak durmak, insanı kutsiyete ulaştırma konusundaönemli bir basamaktır. Pasukta şöyle denmektedir: “Çünkü ben Tanrınızım – kendinizi kutsallaştıracak, kutsal olacaksınız;çünkü Ben Kutsalım. Ve ruhunuzu kirletmeyeceksiniz…” (Vayikra 11:44).

Bazıyiyecekleri yememek insanı nasıl kutsallaştırır? Şu yaklaşıma bir göz atalım.İşte size, ilk okuduğumda anladığımı sandığım bir olay:

Nazilerin çalıştırdığı bir işçi grubuna özel tarifeuygulanmakta ve fiziksel olarak zinde kalıp iyi çalışmaları için yeterincedomuz eti verilmektedir. Grubun bir kısmı Yahudi’dir. Muhafızlardan biri,gruptakilerden birinin bu eti yemeyi sürekli olarak reddettiğini rapor eder.Subayları öfke basmıştır.

Yahudilerin yemek yedikleri odaya yaklaşırlar ve köşede,önünde boş tabak olan bir tanesini fark ederler. Üzerine yürüyüp, masadakietten tabağına alarak yemesini, aksi takdirde hemen öldürüleceğini söylerler.Adamcağız ne yapacağını bilemez haldedir. Uzanıp bir parça et almak üzereyken,birden durur ve reddetmeyi tercih ettiğini hisseder. Subaylar onu, ölümtehdidiyle bir kez daha zorlarlar. Bu kez, adam kesin kararlıdır – ukala biryüz ifadesiyle reddeder. Sonuçta subaylar adamı acımasızca döverler; bir kırıkdiş grubunun yanında, her tarafı kanlar içinde ve yarı ölü bir haldebırakırlar.

SS subayları odadan çıkınca arkadaşları adamın çevresindetoplanırlar. Adamlar hayranlık içindedirler – cesaretinden değil – ama barizaptallığından ve özellikle de ikiyüzlülüğünden dolayı! Aslında subaylarınaradıkları kişi o değildir. Zira bu adamın tek suçu, yemeğini yemeyen asılkişinin tabağının önüne oturmuş olmasıdır! Ölümcül dayağı yiyen kişi, gerçekteYahudi kanununa tamamen bağlı yaşayan, Kaşerut kurallarına sıkı sıkıya bağlıbiri değildir – daha birkaç dakika önce bir tabak domuzu mideye indirmiştir vetoplama kampında olmasa, bu eti kendi isteğiyle pekâlâ afiyetle yiyecekbirisidir (ama elbette böyle bir ortamda Tora kanunu, hayatta kalabilmek içinbu yiyeceğin yenebileceği yönündedir).

Her tarafı kanlar ve kırıklar içinde olan adama,arkadaşları “Felix” derler. “Normalde zevkle yiyeceğin bir eti yemeyerekhayatını tehlikeye atıp bu duruma düşmeyi neden göze aldın?” Kanlarınınboyadığı zeminden yukarıya doğru kalkan yüzündeki belirsiz bir gülümsemeyleyayılan ağzından, hafif ama kesin bir sesle cevap verir Felix: “Kaşer olmayan bir yiyeceği yememenindeğerini hiçbir zaman bilememiştim.

Buolayı duyduğum zaman – belki de bana anlatılış şeklinden, bilemiyorum –içeriğini tam olarak anladığımı düşünmüştüm. Eşime gidip anlattım ve o sondakidramatik sözleri, üzerlerine basa basa tekrarladım: “Kaşer olmayan bir yiyeceği yememenin değerini hiçbir zamanbilememiştim!” Eşim ise bana boş bakışlarla baktı ve elindeki işinedönerken sakin bir sesle sordu: “Bu neanlama geliyor?” Ben ise bu kez daha da etkili olacağını sandığım bir tonlatekrarladım: “Hadiiiii! Kaşer olmayan biryiyeceği yememenin değerini hiçbir zaman bilememiştim!” Eşimin bakışları “Bir cümleyi yüksek sesle söylemen onu dahaanlaşılır yapmaz” der gibiydi. Bir kez daha “Bunun anlamı ne?” diye sordu bana. Ben ise açıklamak üzere ağzımıaçtım – ve öyle kaldım. Oysa bunun ne anlama geldiğini anladığımı sanıyordum!

Birbardak çayı içme süresi boyunca düşünüm ve şu sonuca vardım. Evimizi 150.000dolara satın almış olalım. Diyelim ki bir gün, pahalı birer trençkot ve ruganayakkabılar giymiş iki adam, ellerinde dört ağır bavulla kapımızdabeliriyorlar. Onları içeriye davet ediyoruz. Adamlar EXXON’a (bir petrolşirketi) mensup olduklarını ve reddedemeyeceğimiz bir teklifle geldiklerinisöylüyorlar. Bavulları açıp gözlerimizin önüne, hayatımız boyunca rüyasını bilegöremeyeceğimiz kadar nakit para seriyorlar ve “Bay ve Bayan Lam” diyorlar. “Eviniziçin 8 milyon dolar nakit para öneriyoruz!

İlktepkimiz gözbebekleri birer dolar işareti haline gelmiş gözlerimizi,yazarkasalara özgü “ding” sesi eşliğinde yukarı aşağı oynatıp kutlama şeklindeoluyor. Fakat ikinci bir düşünce dalgası, ikimizin, beylerden izin alıp “diğeroda”ya özel bir konuşma yapmak üzere gitmemize neden oluyor. Birbirimizle şumantıkla konuşuyoruz: “Bu beyler bizeküçük evimiz için 8 milyon dolar teklif ettiklerine göre, bu emlâkle ilgiliolarak bizim bilmediğimiz bir şeyler biliyorlar demektir. Ve bu şey büyükihtimalle milyarlar değerinde bir şey!” Geri dönüyoruz ve baştan çıkarıcıteklife kısaca “hayır” deyipmisafirlerimizi yolcu ediyoruz.

Çalışmakampındaki adamın, domuz yemekle yaşamak arasında bir seçim yapmasıistendiğindeki ilk tepkisi, kolayca domuzu yeme şeklindeydi. Ancak birazdüşündükten sonra, anlaşılan “bu adamlardomuzu yemem konusunda bu kadar ısrarcı davrandıklarına göre, Kaşer olmayan biryiyeceği yememe konusunda, hayattan bile daha değerli bir şey olmalı” diyedüşündü ve bu acımasız dayağı göze aldı.

BirYahudi ilk içgüdüsünü bastırarak, “kullanım kılavuzu”nda belirtildiği üzereyakıt tankına sadece Kaşer yiyecekler koymaya karar verdiği her seferde,hayatının asıl yöneticisinin kendisi olduğunu, güdüleri tarafındanyönetilmediğini ilan etmiş olur. Zira Kaşer olmayan yiyecekleri yemekten uzakdurduğum zaman, sadece “bir ruhum var”demekle kalmayıp; “ben bir ruhum –kutsalım” deklarasyonunu da yapmış olurum.

AFTARA ve ÖTESİ

[Rabi Reuven İbrahimof – www.haftorahman.com]

Bu hafta aftara: Vayosef Od (Şemuel II 6:1-19)

           

Aftara’nınKonusu: Aftara Kral David’in, içinde On Emir levhaları bulunan AronAberit’i Yeruşalayim’e getirmek için Yisrael halkından 30.000 adam toplamasıylabaşlar. Kiryat Yearim olarak da bilinen ve Yeruşalayim’in 10 km kadarkuzeybatısında bulunan Baale Yeuda’dan yola çıkarlar. Oradan, Giva’da bulunanAvinadav’ın evine doğru ilerlerler. Avinadav’ın oğulları Uza ve Ahyo arabayayerleştirilen Aron Aberit’e eşlik etmektedirler. David bu özel gün için canlıbir ortam yaratmak ister; bu yüzden Yeruşalayim’e doğru giderken müzikaletlerinden gelen melodiler eşliğinde danslar ve şarkılar vardır. Bir noktadaAron Aberit arabanın üzerinden kayar ve Uza onun düşmesini engellemek içinelini uzatır. Tanrı bunu, Aron’un insan yardımı olmadan kendini tutabilmeyeteneğine inanma eksikliği olarak görür. Uza Tanrı’nın öfkesine hedef olur veUza oracıkta ölür. Kral David Tanrı’nın Uza’ya öfkelenmesine üzülmüştür. Onuniçin bu yere Perets Uza (Uza’nın İtaatsizliği) adını verir. David bu olayüzerine Aron ile ilgili planlarını değiştirir ve onu David’in Şehri yerine, Gat’lıOved Edom’un evine götürmeye karar verir. Aron üç ay boyunca orada kalır ve Tanrıbu süre boyunca Oved Edom ve bütün ailesini bereketli kılar.

KralDavid Aron’un etrafındaki enerjinin olumlu yönde değiştiğini görünce, tekrarAron’u Yeruşalayim’e götürmeye karar verir. David tüm gücüyle dans edip el çırpmaktadır.Etrafta yüksek sesle şofarlar çalınmaktadır. Kral David, aynı zamanda David’inŞehri olarak bilinen Yeruşalayim’e vardığı zaman, eşi kraliçe Mihal (Kral Şaul’unkızı) pencereden dışarı bakar ve tanık olduğu görüntüyü onaylamaz: kocası, Yisrael’inkralı, çılgın bir insan gibi dans etmektedir! (Ama David’in hareketleri hatalıdeğildir; yaptığı, Tanrı’yı büyük bir sevinçle onurlandırmaktır). Kral David Tanrı’nınKutsal Sandığını Yeruşalayim’e getirir ve Bet-Amikdaş inşa edilene kadar geçiciolarak kalacağı çadıra yerleştirir. Aftara Kral David’in gelen insanlaraçeşitli yiyecekler dağıtması ve onları evlerine dönmeden mübarek kılmasıylasona erer.

Yerve Zaman: Aftara Kiryat Yearim şehrinde başlar ve Yeruşalayim’de biter.Bu Aftarada olan olaylar Yahudi takvimine göre 2892 yılında (MÖ 869) meydanagelmiştir. I. Bet-Amikdaş henüz inşa edilmemiştir.

Aftara’nınPeraşa ile bağlantısı: Şemini peraşası Mişkan’ın ibadete açılmasını elealır. Benzer şekilde Aftara da, Aron Aberit’in, Bet-Amikdaş’ın inşa edileceğiyer olan Yeruşalayim’e getirilmesini anlatmaktadır.

Peraşave Aftaradan Ders: Tanrı’nın Uza’ya çok sert davrandığını görmekteyiz.Aynı durum Moşe Rabenu kayaya konuşmak yerine vurduğu zaman da gerçekleşmiş ve MoşeErets-Yisrael’e girmemekle cezalandırılmıştır. Tanrı’nın her birimizdenbeklentisi farklıdır. Etrafımıza bakıp bu gezegende hepimizin aynı “görevi”olduğunu söyleyemeyiz. Tanrı herkese bir birey olarak bakar. Nereden geldiğine,nerede olduğuna ve en önemlisi nereye gittiğine bakar. İnsanın sahip olduğu potansiyelekarşılık gösterdiği manevi gelişime bakar. Tanrı Moşe’den çok şey bekliyordu. Onedenle, bizim bakış açımızla, bir kayaya vurmak gibi basit bir olay, yaşamış enkutsal insanı Erets-Yisrael’e girmekten men etmek için belki geçerli bir nedendeğildir. Ama Tanrı’nın değerlendirme kriterleri farklıdır. Peki, ya biz?Moşe’nin veya Uza’nın mertebesinde olmayabiliriz ama Tanrı’nın bizimle ilgili demanevi beklentileri vardır. Ve bir beklenti gerçekleşmediği zaman sözün gelişibir hayal kırıklığı yaşandığını da unutmamamız gerekir. Şüphesiz hiçbirimizTanrı’nın bizden beklentilerini boşa çıkarmak istemeyiz. O halde potansiyelimizegöre yaşayalım ve manevi konularda hırslı olalım.

DEVAR TORA

[Rabi Moşe Benveniste]

İÇİ DIŞI BİR

AyaRaban Gamliel mahriz: Kol talmid şeen toho kevaro lo yikanes levet amidraş.Raban Gamliel okuluna girmek arzusunda olan öğrencilere şöyle derdi: İçi dışıbir olmayan aday okuluma gelmesin.

Mısırçıkışından sonra SİNA çölünde Tanrı peygamber MOŞE’ye şunu emreder: Veasu aronatse şitim…. Vesipita oto zaav taor mibayit umihuts tetsapenu (Şemot 25/10-11) Akasya ağacından bir dolapyapsınlar… içini de dışını da som altınla kapla.

Budolabın içine 10 emrin yazılı olduğu levhaları konulmuştur. Bu olay şunusimgeler: TORA ve bilgi, ancak içi ve dışı bir olan kişide barınabilir.  İnsanın kendini inşa etmeye başladığı andanitibaren yalandan uzaklaşması gerekir.

Bilge kralŞelomo KOELET kitabında şöyle der: Levad ree ze matsati aşer asa aelokim etaadam yaşar, veema bikşu hişevonot rabim. (Koelet7/29) Bulduğum tek şey Tanrının insanları doğru yarattığıdır. Oysa onlarhala karmaşık çözümler arıyorlar.

AslındaTanrı ilk insanı yarattığı andan itibaren onun kalbi ile ağzının paralelolmasını istedi. Fakat Adem babamız ilk günde hata işler ve bir ağacın arkasınasaklanır. Tanrı ona şöyle seslenir: AYEKA – NERDESİN? Âdem babamızın cevabı iseçok manidardır: Sesini duyduğumda korktum çünkü çıplağım. Tanrı ona sorar:Çıplaklığın utandıran bir şey olduğunu sana kim söyledi?

Adem babamızınkalbi yapmış olduğu hatayı gayet iyi biliyordu. Ancak ağzı yalan söylüyordu.Doğru bilip yalan konuşan kişilerle ilgili şöyle bir deyiş vardır: Ehad bapeveehad balev.Ağız başka söyler, kalp başka düşünür.

TanrıMOŞE’ye görev verip Mısır’a yollamak ister, ancak kendisi tereddüt içindedir.Tanrı der ki, merak etme yalnız olmayacaksın ağabeyin AARON sana yardımcıolacaktır. Veraaha vesamah belibo (Şemot4/14). Seni görünce kalpten sevinecektir.

KralDavid mezmurunda şöyle der: Vedover emet bilvavo (Teilim 15/2).Yürekten gerçeği söyleyen, kusursuz kişidir.

TalmudBaba Batra (88/A) şöyle bir olay anlatır. Rav Safra bir eşyasını satmakistiyordu. Sabah ŞEMA duasını okurken karşısına bir müşteri gelip fiyat verir. ŞEMAduası okunurken konuşmak caiz olmadığı için cevap vermez. Alıcı beğenmediğini zannederekfiyatı devamlı artırır. Ancak dua bitince Rav Safra ilk teklifini bütünkalbinle kabullenmiştim der. Ancak dua esnasında sana cevap veremedim.

Dinadamlarımız kalp ile ağızdan çıkan sözlerin aynı olmasına büyük özen gösterirlerdi.Yüce Tanrının mührü EMET- EVET doğruluktur.

Tora’nınilk cümlesi şöyledir: Bereşit Bara Elokim (Bereşit1/1) Bu üç sözcüğün son harfleri Alef-Mem-Tav: “Emet” -doğruluk anlamına gelir. Başlangıçta Tanrı doğruluğu yarattı. Bir kişi büyük bilginolabilir. Ancak devamlı yalan konuşmayı adet edinmişse bilgisinin hiçbir önemiyoktur.

PeygamberMALAHİ şöyle diyor: Ki sifte koen yişmeru daat vetora yevakşu mipiu ki malahAd’ Tsevakot u (Malahi 2/7). Bilgenindudakları bilgiyi korumalı. İnsanlar onun ağzından öğüt aramalı, çünkü o herşeye egemen olan Tanrı’nın ulağıdır.

YüceTanrı dünyadaki her şeyi yarattı. Sadece YALAN’ı yaratmadı. Onu ilk insandanbaşlayarak bizler yarattık. Tanrı evinde bulunan içi ve dışı som altından olanve içinde 10 emri barındıran dolap bizlere büyük ders veriyor. Ne mutlu oinsana ki, kalbindeki düşünceler ağzından çıkan sözlerle bir olsun.

Tekrar görüşmek ümidiyle

Rav Moşe Benveniste

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss – www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisiMişna’da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinikyasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinalkaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat’ınayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olacakbir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, buradayazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda birRav’a başvurulmalıdır.

 

Melaha 34: BONE – İnşa Etmek ve Melaha 35: SOTER – YIKMAK (devam)

B. Bir Tente/Çadır Kurmak (Oel)

Şabat günü, bir Tefah (10 cm.)-küp hacim kaplayan“bir çadır” kurmak yasaktır. Böyle bir hacmi kalıcı bir şekilde kaplamak hayavdır(cezayı gerektirir). Bunu geçici olarak yapmaksa Patur Aval Asur (Tora’cacezayı gerektirmemesine rağmen hahamlarca yasaklanmış) sınıfındadır.

1.Altındakialana (örneğin, yağmur, güneş, toz hatta görüntü gibi herhangi bir nedenle)siper teşkil etmek veya burayı korumak için kullanılan bir kaplama Şabat’takurulamaz. Bu nedenle, kişi sinekleri dışarıda tutmak için bir ağ seremez,güneşten veya sivrisineklerden korumak için bir bebek arabasının üzerine örtüyayamaz veya şemsiye açamaz.

İstisna: Zaten var olan birçadırı geçici bir şekilde yaymak mümkündür. Bu nedenle, bir bebek arabasınınüzerindeki tente zaten en az bir Tefah’lık (10 cm) bir alan kaplamışsa, bunu dahafazla yaymak mümkündür. Bunun yanı sıra, eğer bir binaya veya nesneye bir tentezaten bağlı ise (örneğin, menteşelerle) o zaman Şabat günü alanın herhangi birparçasını zaten örtmüyorsa bile, açılmasına ve kapanmasına izin verilir.Örneğin, Şabat günü böyle bir tenteyi açmaya veya bir bebek arabasının tentesinikapatmaya izin verilir (Ancak bir güneş şemsiyesi arabanın bir parçası sayılmazve açılıp kapatılamaz).

2.Tora’nın“çadır” tanımına uymayan, ama benzer bir işlevi bulunan bir “çadırın” Şinuy(normale göre farklı bir hareket) kullanarak kurulması mümkündür. Örneğin, kişimasa üstü olması amacıyla iki desteğin üzerine bir tahta yerleştirebilir. Amabu tahta, kişinin kucağını yiyecek artıklarından koruduğu için çadırlabenzerlik taşıdığından (esas amaç bu olmamasına rağmen), kurulum Şinuy ile yapılmalıdır.Örneğin, tahtayı havada tutup destekleri onun altına takmak gibi. Var olan birmasayı uzatmak, amaç geçici ise mümkündür.

      Sadece tepesikullanılan ve barınak olarak kullanılmayan bir “çadır” Şabat’ta kurulabilir.

      Örneğin,katlananbir iskemleyi açmak gibi.

Haftanın Sözü

[www.aish.com]

                                                                                                                       

Kaderibelirleyen, şan s değil tercihlerdir.