MoşeEn büyük çelişkilerden biri: Yahudi ulusunun kurtarıcısı, en büyük Yahudi düşmanlarının evinde yetiştirilmişti. Kuşkusuz, Mısır'dan Çıkış, Yahudi tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Mikro kozmozda, gelecekte olan olayların küçük bir modelini oluşturmuştur. Salıncakta bir aşağı bir yukarı giden olayları tarih boyunca sürekli görmeye devam edeceğiz. Genel olarak, en üst noktada, Yahudiler yükselmişler, en alt noktada ise, düşüşe uğramışlardır. Mısır'dan Çıkış hikayesi, nasıl Yahudilerin iyi bir durumdayken, (Mısır'a firavunun kendisi tarafından kabul edilmişlerdi) çok kötü şartlar içine girdiklerini ve daha sona ruhani değerlerin en üst noktasına ulaştıklarını (Allah tarafından kölelikten kurtarılmışlar ve Sinay Dağı'nda Tora'yı almışlardı) anlatır. Mısır'dan Çıkış hikayesinin başladığı noktada, Yosef zamanında Mısır'a 70 kişilik bir grup olarak inen Yahudi ulusu 3 milyon kişi olmuştu. Bu gözüktüğü gibi inanılmaz bir rakam değildir. Tek yapmanız gereken her ailenin 12 çocuğunun olduğunu varsaymaktır. 5 nesilde bu sayıya kolayca ulaşılacağı hesaplanabilir.

Yahudiler'in hızla çoğalması Mısırlılar'ı tedirgin etmişti. "Yahudiler çok fazla, gelecekte bizlere karşı ayaklanacaklar"diye düşünmeye başlamışlardı. Bunun üzerine firavun da soykırımı çağrıştıran bir karar alır: Tüm yahudi oğlanları öldürülecektir! (Bu klasik antisemitik olayların gelişim aşamalarıdır- Diaspora'daki Yahudi her zaman yaşadığı ülkeye bağlıdır fakat yine de hiçbir zaman ikiyüzlülükle suçlanmaktan kaçamaz.)

Bu sırada Moşe doğar. Ailesi ilk önce onu saklamaya karar verir, fakat birkaç ay sonra, yakında yakalanacaklarını anlarlar. Daha sonra, annesi, bir şekilde oğlunu kurtarmak için onu su geçirmeyen bir sepete koyduktan sonra, Nil nehrinin sularına bırakır. Hepimizin bildiği gibi, onu kurtaran kişi firavunun kızından başka kimse değildir. En büyük çelişkilerden biri! Bu planın bir parçasıdır. Önceden belirtildiği gibi, ilaç, hastalıktan önce yaratılmıştır. Bu klasik olaylara başka bir örnektir. Bu olay insanın aklına bir soru getirir: Yahudi milletinin kurtarıcısı, Yahudiler'e düşman olan bir milletin evinde mi yetiştirilecekti? Bunun modern bir versiyonu, Nazi Almanya'sından atılacak bir çocuğun Adolf Hitler'in torunu olarak yetiştirilmesi olurdu herhalde. Buradaki olay da tıpkı bunun gibidir. Modern haliyle düşündüğümüzde Moşe'nin sarayda büyütülmesinin ne kadar ters olduğunu daha iyi anlayabiliriz.

MISIR TARİHİ

Bu arada, hikayenin bu kısmındaki firavun kimdir? Yahudi takvimini Miladi takvime çevirirsek, Mısır'dan Çıkış MÖ 1314- 1313 yılları arasında gerçekleşir. Fakat bu tarih bizi yanlış yönlendirebilir. Öncelikle, modern dünya tarihinde kullandığımız Mısır kronolojileri, insanlık tarihinin en eski uygarlıkları olan Mısır ve Asur krallarını tahmin etmeye çalışan bilim adamları tarafından sadece geçen yüzyıl derlenmiştir. Bu kronolojilerde, çoğunlukla eğitimli tahminlerden oluşmuştur. Eski Mısır hakkında herhangi bir kitap açtığınızda, farklı firavunların ne zaman başta olduğuna dair birçok farklı tahminle karşılaşırsınız.

 Genel olarak Exodus olayıyla eşleştirilen firavunlar Seti ve Ramses'tir. Ramses II, kuşkusuz döneminde en fazla yapı inşa ettiren firavundur. Tora'nın da Yahudiler'in Piton ve Ramses şehirlerini inşa ettiklerini belirtmesi ilginçtir. (Şemot 1:11 ) Tabii ki, onların bu şehirleri inşa etmeleri 116 yıl almıştır. Bu arada da birden fazla firavunun başa geçmiştir. Şaşırtıcı olay, Ramses'ten sonra Mısır'da 10 senelik bir kaos döneminin yaşanmış olmasıdır. Bu elimizdeki kaynakların aktardığı bilgilerdir. Aslında, Mısır, 10 doğaüstü bela ile yok edildiyse bu durum bilimsel tarihsel kaynaklarla da örtüşmektedir. Bu belalardan sonraki birkaç sene durumun iyi olmaması doğaldır. Ramses'ten sonra başa geçen firavunun adı Merenptah idi ve M.Ö. 13. yüzyılın sonundan 12. Yüzyılın başına kadar Mısır'ın başındaydı.

İlginç olan, onun zamanından, günümüzde ‘İsrael Stele' denilen bir tabletin bulunmuş olmasıdır. Bu tablette, Firavun Merenptah'ın Kenaan, Sina/İsrael bölgesindeki, kampanyalarından bölümler vardır. Bu da ‘İsrael' in Tora'dan başka bir kaynakta görüldüğü ilk yerdir. 3,200 yıllık bir buluntudan söz ediyoruz. Bu da, Yahudi tarihinde Mısır'dan Çıkış'tan sonraki bir döneme rast gelmektedir. Tablette neler yazılıdır? " İsrael bir dul. Artık tohumları yok. Yahudi insanları sildik, artık onlar yok ." Bu şu anlama geliyor: 1. Mısırlılar, tarihsel olayları belgelerken yalan söylemişler. 3,200 yıl sonra da Yahudiler burada, hala hayattadırlar. Mısırlılar, Yahudileri yok etmemişlerdir. Yahudiler, Mısır'ı terk etmişlerdir. (Eski toplumlarda, resmi belgelerde, baştaki firavunu kızdırmamak için yalan başarılar yazıldığından bu olay, şaşırtıcı değildir.) 2. Tarihin bu döneminde, Yahudilerin Kutsal topraklara girdiği zaman, başka ülkelerin belgelerinde İsrael adının geçtiği hakkında sağlam kanıtlarımız var. Bu da arkeolojik açıdan önemli bir buluntu.

MISIR PRENSİ

Moşe, firavunun torunu olarak yetişir. Firavun, o zamanlar her kimse, dünya üzerindeki en gelişmiş uygarlığın yöneticisi olarak dünya üzerindeki en güçlü kişidir. Moşe, tamamen asimile olup şımarık bir Mısır'lı gibi büyüyebilirdi. Fakat firavunun kızı, Moşe'nin annesini çocuğun bakıcısı olarak işe almıştı, Böylece Moşe de hiçbir zaman Yahudiler'le bağlarını koparmamış oldu. Bu nedenle, günün birinde Mısır'lı bir nöbetçinin Yahudi bir işçiyi dövdüğünün gördüğünde, buna dayanamayıp, Mısırlı nöbetçiyi öldürmesi şaşırtıcı değildir. Bu olay kulaktan kulağa yayılınca, Moşe canını kurtarmak için kaçmak zorunda kalır. Sina yarımadasının diğer tarafındaki Midyan şehrine kaçar. Orada, Moşe, Yitro ile karşılaşır ve kızlarından biriyle evlenir. Moşe'nin karısının ismi Tziporah'tır ve Tora, onun siyah olduğunu söyler. Moşe'nin Gerşon ve Eliezer adında iki oğlu olur. (Haklarında fazla bir şey duymayacağız ), daha sonra da çoban olur. Bu açıdan, Yahudiler'in en büyük atalarının da örnek almış olur: Avraam, Yitshak ve Yaakov ve Yaakov'un 12 oğlunun hepsi çobandılar. Aklımıza şöyle bir soru gelebilir: Neden Yahudiler'in liderlerinin birçoğu çabandı? Eğer çobanları, işleri sırasında izlediyseniz, birçoğunun bir kösede oturup hayal kurmaktan başka bir şey yapmadıklarını görmüşsünüzdür. Bir çobanın düşünmek için çok zamanı vardır, bu da peygamber olabilmek için en fazla gereken şeylerden biridir. İnsanın kendi kendini daha üst bir konuma, fiziksel gerçekliğin ötesinde sonsuzla ilişki kurduğu yüksek bir boyuta yükseltebilmesi için çok çalışması ve çok düşünmesi gereklidir. Özellikle de düşünmek için zamana ihtiyaç vardır. Yahudi liderlerinin çoban olmalarının bir başka sebebi de çobanların, büyük bir grup canlıyla ilgilenip, onları yönlendirmeleridir. Yahudiler'in başında olup onları yönlendirmek, dünyadaki en zor iştir. Yahudi tarihinden öğrendiğimiz en büyük derslerden biri, Yahudiler'i birleştirmenin ve dünya üzerindeki bu en bireysel toplumu bir arada tutmanın en zorlayıcı işlerden bir olduğudur. Çoban olma, da bu görev için iyi bir alıştırmanın yapılmasını sağlar.

YANAN ÇALILAR

Bir gün Moşe, koyunlarını otlatırken, yanan bir çalı görür. Moşe'nin hikayesi, yanan çalı ile Tanrı'nın Moşe'ye göründüğünden bahseder ve birçok derin anlamlar içerdiğinden son derece değerli ve önemlidir.

Fakat bizler, Yahudi tarihini analiz ettiğimizden, yanan çalıları Yahudi insanlarla eşanlamlı tutacağız. Oradaki çalılar yanıyordu, fakat çalı ateş tarafından yok edilmiyordu. Yahudi ulusu da, her zaman yok olmanın eşiğinde görülmüş fakat her zaman var olmayı sürdürmeyi başarmıştır.

Başka bir açıdan, Yahudiler'in Tora'nın ateşiyle, dünyayı değiştirecek bir ideolojiyle yandıklarını söyleyebiliriz. Moşe, yanan çalıda Tanrı'yı gördüğünde Allah, kendini birçok kez, sonsuz bir anlaşma yaptığı ataları Avraam, Yitshak ve Yaakov'un Tanrı'sı olarak tekrar tekrar tanıtır. (Şemot, Mısır'dan Çıkış 3:6, 3:13,3:15,3:16,4:5) Bu son derece önemli bir bölümdür, çünkü Yahudi tarihinin gelecek dönemlerinde birçok insan ortaya çıkıp - örneğin Hristiyanlar-Tanrı'nın Yahudiler ile yaptığı anlaşmayı bozduğunu ve kendileriyle yeni bir anlaşma yaptığını ( Yunanca, ‘yeni Ahit' ) öne süreceklerdir.

Fakat Tanrı, ‘sonsuza kadar sürecek'  anlaşmayı Avraam, Yitshak ve Yaakov'la yapmış ve bu birçok kez farklı zamanlarda yenilemiştir. Öğreniyoruz ki, Tanrı'nın, insanlık hakkında çok önemli planları vardır ve Yahudiler de bu planda önemli bir yere sahipler. Bu noktada, Tanrı Yahudiler'i Mısır'dan çıkarmaya karar verir. Yahudiler'i Mısır'a getirenin de Tanrı olduğunu aklımızdan çıkarmamak önemlidir. Yani Tanrı olabilecek hem iyi hem de kötü olaylardan sorumludur.

Talmud, iyi şeylerin yanında, kötüleri için de şükretmemiz gerektiğini söyler. Bir insan öldüğünde, "Baruh Dayan Aemet - Gerçek Yargıç tarafından kutsanacak"  der. Çünkü bizler her zaman fark edemesek de, Tanrı'nın yaptığı her şey bir planın parçasıdır. Bazen, insanları, kötü bir durum içine sokar ki, dünya üzerindeki görevlerini gerçekleştirebilsinler. Kötü olaylar sadece ‘şeytanın işi' , iyilikler de Tanrı'nın değildir. Bunları göz önüne alırsak, Mısır'da Yahudiler, ulus olarak çok zor bir durumda kalmışlardır ve böylece Tanrı da onları çıkartıp, Yahudi ulusuyla özel bir ilişki kurabilmiştir. Tanrı, Moşe'ye bunları anlattıktan sonra şöyle der: "Geri dön ve firavuna, ‘insanlarımı gitmek için serbest bırak' de."

İNSANLARIMI GİTMELERİ İÇİN BIRAK

Emredildiği gibi, Moşe, Mısır'a geri döner, ağabeyi Aaron ile firavunun huzuruna çıkar. "Atalarımın Tanrı'sı sana söylememi istedi ki, ‘İnsanlarımı bırak da gitsinler' der. Buna karşılık olarak, firavun öfkelenir: "Sen neden bahsediyorsun? Allah da kim? Ben onu tanımıyorum!"

Eski Mısırlılar'ın 2.000 farklı tanrıları vardı. Ruhani dünya hakkındaki bilgilere çok önem verilerdi. İyi bir araştırma yapmak için lap-topları olmadığı için, büyücüleri tanrıların isimlerinin bulunduğu uzun listeyi incelemiş ama Moşe'nin bahsettiği tanrının adına rastlamamıştı. Tek ve güçlü bir tanrı fikri, çoktanrılı Mısırlılar için anlaşılmaz bir kavramdı - onların dünya görüşüne uymuyordu. Firavun dinlemiyorsa, Moşe ne yapacaktı? Asasını alıp, yere attı ve birden asası yılana dönüşüverdi. Firavun bundan hiç etkilenmemişti. Kendi sihirbazları da aynı şeyi yapabilirlerdi.

Eski dünyada sihrin ve ruhani fikirlerin, günümüzde hiç düşünmediğimiz şekilde kavrandıklarını anlamak önemlidir. Bugün sihirden bahsettiğimizde, aslında, o günlerdeki gibi doğa güçlerine karşı koymayı değil illüzyondan bahsederiz. Bir maddesel gerçeğin, bir de ruhani gerçeğin var olduğu fikri, Yahudi inancındaki temel kavramlardan biridir. Fiziksel olan ruhani gerçeğe aktarabilir, fizikseli değiştirmek için ruhani güçler kullanılabilir. Ve bunları da ya karanlık güçleri ya da aydınlık güçleri kullanarak yaparsınız. Mısırlılar da karanlık güçleri kullanabiliyorlardı ve bir asanın nasıl yılana dönüştürüleceğini de biliyorlardı. Bu nedenle Moşe'nin yaptığından etkilenmediler. Fakat Moşe daha yeni başlıyordu...