Yazdır

Asara Betevet - Tevet Ayının Onuncu Günü

Tevet ayının onuncu günü Yahudi tarihinde karanlık ve acı dolu dönemlerin anısına tutulan dört oruç gününden bir tanesidir.

Diğerleri Tişa Be'Av (Yeruşalayim'de her iki tapınağın yıkıldığı gün), Temmuz ayının 17'si (MS 70 te Yeruşalayim'de savunma duvarının Titus ve Romalı ordular tarafından yıkıldığı gün) ve Tişri ayının üçüncü günü (Babil'in atadığı Yuda, Gedalia ben Ahikam adlı Yahudi valisinin öldürüldüğü gün. Esasında Roş Aşana'da öldürülmüştü, ama bayram yüzünden oruç günü Roş Aşana'dan sonraki güne ertelendi).

Tevet ayının onuncu günü Yeruşalayim'in Babil Kralı Nabukadnezar tarafından kuşatılmasını ve sonunda Yeruşalayim ile Bet-Amikdaş (Süleyman Mabedi ) ın yıkılmasına neden olan ve Yahudileri 70 yıl boyunca Babil sürgününe gönderen savaşın başlangıcını belirler. Tevet ayının onuncu günü, Nabukadnezar tarafından Mabet'in yıkılışından 11 sene önce sürgüne gönderilen ve ilk Yahudi grubunda yer alıp zaten Babil'de olan peygamber Yezekiel tarafından bizim için kaydedilmiştir.

Tevet ayının onuncu günü o kadar ciddi ve önemli bir gün olarak kabul edilmiştir ki, Cuma gününe bile düşse (erev Şabat) oruç tutulur, diğer oruç günleri takvimde öyle bir şekilde ayarlanmıştır ki, Şabat hazırlıkları ile çakışmaması için hiçbir zaman Cuma'ya düşmez.

Yunanca Tercüme

Ancak Tevet ayının onuncu gününden hemen önce gelen başka anma günleri vardır ve onlarla ilgili anma törenleri Tevet ayının onuncu oruç gününe sessizce dâhil edilmiştir. Tevet ayının sekizinci günü Mısır Kralı Ptolemi, 70 Yahudi âlimini toplanıp Tora'yı Yunancaya çevirmeye zorlamıştır. Talmud'un bize bu projenin bir mucizeyle kutsandığını söylemesine rağmen (70 âlimin her biri farklı bölmelere yerleştirildi ve hepsi aynı şekilde tercüme etti), o dönemin hahamlarının bu projeye genel bakışı olumsuz oldu.

Tora'yı tercüme ederken Yunan dilinin "kaşer" sayılması Yahudi toplumunda büyük bölünmelere yol açtı ve o dönemin İsrael'inde Yunanistan'ın çekiciliğiyle mücadele etme çabalarını taşıdı.

Bu tercüme-Septuagint- sonunda birkaç asır sonra Hıristiyan İncilinin Eski Ahit bölümünün temeli oldu. Tevrat'ın Yunanca tercümesi Helenist Yahudilerinin Yahudi yaşamına Yunan kültürünü aşılamasına ve Yunan değerleri ve yaşam tarzı görüntüsünde Yahudilikte reform yaratma çabasında yardımcı oldu. 

Yazıcı Ezra'nın Ölümü

Tevet ayının onuncu günü Ezra Asofer (Yazıcı Ezra) in ölüm günü olduğu kabul edilir. Talmud'a göre, bu önemli şahıs Moşe'ye bile benzetilir. "Eğer Tora bize Moşe aracılığıyla bahşedilmeseydi, İsrail halkına Ezra tarafından bahşedilebilirdi." Ezra Yahudilerin Babil sürgününden Yeruşalayim'e dönmelerinde onlara liderlik yaptı. Süleyman'ın Mabedi kadar görkemli olmasa da, çok daha küçük ve sade olsa da, İkinci Mabet'in inşası, Yahudi meclisinin Nehemiya'nın yardımıyla birlikte onun yönetimi ve ilhamı ile gerçekleşti.

Ezra aynı zamanda İsrael ile Tanrı arasında Moşe'nin anlaşmasını yeniledi, Yeruşalayim'e dönen Yahudilerin karışık evlilik akımını durdurdu, toplu ve özel olarak Şabat kurallarının bakılmasını güçlendirdi, Yahudilerin içinde Sinay Sözlü Kanununun gelişmesi için gerekli okulları ve araçları yarattı.

Sarsılmaz bir karaktere sahip olan, büyük bir anlayış, derin bir görüş, bilgelik ve ilham veren büyüleyici özelliğiyle Yazıcı Ezra Yahudiliğin ve Yahudilerin günümüze kadar hayatta kalmasını sağlayan kişidir. Bu nedenle, Yahudilerin takvimde bu günü hüzünlü bir gün olarak ilan etmelerine şaşırmamak gerekir. Tevet ayının sekizinci, dokuzuncu ve onuncu gününde Yahudilerin peş peşe oruç tutmaları anlamsız olacağı için, sekizinci ve dokuzuncu günlerde cereyan eden olaylar Tevet ayının oruç gününe dâhil edildiler.

Acı Günleri Birleştirmek

Hahamların ilkesi başka hüzünlü anma günlerini kararlaştırılmış oruç gününe dâhil etmek olmuştur; böylece takvim birçok acı anılarla doldurulmamış olacaktı. Bu nedenle, 1096'da Haçlılar tarafından Worms, Speyers ve Mainz Yahudi cemaatlerinin yok edilmesiyle ilgili anma törenleri başka aylarda cereyan etmelerine rağmen, Tişa Be'Av oruç gününe dâhil edilmişlerdir.

Hüzünlü günleri anmakla ilgili gün sayısını azaltma ilkesi bütün Yahudi dünyasında Soykırım cereyan edene kadar kabul edilmiştir. Ancak, Soykırım felaketinin korkunçluğu ve büyüklüğü Diaspora'daki Yahudilerin tarihçesinde daha önce cereyan eden her şeyi bastırdı. Bu nedenle, Knesset'in neden Soykırım anısına özel bir gün tespit etmek istediği anlaşılabilir. Yine de, hüzünlü anılarla ilgili günleri azaltma ilkesi, İsrael halkının büyük bir kesiminin Soykırımı anma törenini Tevet ayının Onuncu gününe dâhil etmek istemesinde büyük bir rol oynadı.

Gelecekte Tanrı bize sadece iyi günleri anmayı nasip etsin.

Rabi Berel Wein 'in yazısından tercüme edilmiştir