Yazdır

               Bu Hafta İçin Saatler              

24 Kislev

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5773

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:00

5:15

-----

Yeruşalayim

4:02

5:17

Tel Aviv

4:14

5:16

  8 Aralık

Tel Aviv

4:16

5:18

İstanbul

4:23

5:03

2012

İstanbul

4:23

5:03

V A Y E Ş E V

 Hatırlatmalar

 

ü  Bu Şabat çıkışında ilk Hanuka kandilleri yakılacaktır.

ü  14 Aralık Cuma: Roş Hodeş Tevet

 

 

Peraşa Özeti (Bereşit 37:1-40:23)

[www.chabad.org]

Yaakov, on iki oğluyla beraber Hevron’a yerleşir. En sevdiği oğlu 17 yaşındaki Yosef’tir. Kardeşleri, babalarının Yosef’e yönelik [örneğin Yaakov’un Yosef’e yaptığı çok renkli pelerin gibi] ayrıcalıklı davranışlarından dolayı, onu kıskanmaktadırlar. Yosef, gördüğü iki rüyayı kardeşlerine anlatır. Bu rüyalar onun gelecekte kardeşleri üzerinde hâkimiyet kuracağını kehanet etmektedir. Bu da kardeşlerinin ona karşı olan kıskançlıklarını ve nefretlerini arttırır.

Şimon ve Levi onu öldürmek için plan yaparlar, ama daha sonra gelip onu kurtarmayı planlayan Reuven onu bir çukura atmalarını önerir. Yosef çukurdayken, Yeuda’nın teklifiyle onu oradan geçmekte olan bir Yişmaeli kervanına satarlar. Kardeşleri, Yosef’in özel pelerinini keçi kanına bularlar ve sevgili oğlunun vahşi bir hayvan tarafından parçalandığına inandırmak için babalarına gösterirler.

Yeuda evlenir ve üç çocuğu olur.  En büyüğü olan Er genç ve çocuk sahibi olmadan ölür. Karısı Tamar, ikinci oğul Onan ile evlendirilir. Fakat Onan da Er’le aynı günahı işlemesi nedeniyle genç yaşta ölür. Yeuda üçüncü oğlu Şela’yı geliniyle evlendirmeye isteksizdir. Yeuda’nın ailesinden bir çocuk doğurmaya kararlı olan Tamar bir fahişe kılığına bürünür ve Yeuda’ baştan çıkartır. Bir süre sonra Yeuda gelininin hamile olduğunu öğrenir ve zina yaptığı için öldürülmesini emreder. Ama Tamar ödeme karşılığında ona vermiş olduğu bazı kişisel eşyaları ortaya çıkartınca, Tamar’ın karnındaki çocuğun babasının kendisi olduğunu kabul eder. Tamar, Perets ve Zerah adı verilen ikiz oğlanlar doğurur. Perets, Kral David’in atasıdır.

Yosef Mısır’a götürülür ve Paro’nun (Firavun) bakanlarından Potifar’a satılır. Tanrı onun yaptığı her şeyi bereketli kılar ve kısa bir süre sonra efendisinin bütün mal varlığını yönetmekle görevlendirilir. Potifar’ın karısı bu yakışıklı ve karizma sahibi genç erkeği arzular; Yosef onun tekliflerini reddedince, kocasına İbrani kölesinin ona saldırmaya çalıştığını söyler ve Yosef’i hapse attırır. Yosef gardiyanlarının güvenini ve hayranlığını kazanır, böylece hapishane yönetiminde söz sahibi olacak bir konuma getirilir.

Yosef hapishanede Paro’ya karşı suç işledikleri için hapsedilen baş saki ve baş fırıncı ile tanışır. Her ikisi de huzursuz edici rüyalar görürler; Yosef bu rüyaları, üç gün içinde sakinin serbest kalacağı ve fırıncının da idam edileceği şeklinde yorumlar. Yosef, sakiden kendisi için Paro ile konuşmasını ister. Yosef’in yorumları gerçekleşir, ama saki Yosef’i tümüyle unutur ve onun için hiç bir şey yapmaz.

GEÇMİŞ YILLARDAN

[Haftanın Peraşası 5760 – Vayeşev]

[“Torah Tidbits” – Rabi Phil Chernofsky]

 

Gemara (Yeruşalmi) Yosef’in, babasına kardeşlerini ne konuda ispiyonladığını sorgular. (a) Rabi Meir onların (sadece Yahudiler değil, tüm insanlar için yasak bir hareket olan) “Ever Min Ahay – Canlı Bir Hayvanın Organı”nı yediklerini belirtir. (b) Rabi Yeuda, kardeşlerin bir bölümünün, Yaakov’un Bila ve Zilpa’dan olan oğullarını hor gördüklerini ve aşağıladıklarını öne sürer. (c) Rabi Şimon, yerel kadınlara göz diktikleri açıklamasını yapar. Kaynaklarımız, kardeşlerin tüm bu günahları aslında işlemediklerini, ancak Yosef’in, gördüklerinden bu sonuçları çıkardığını belirtirler.

 

Rabi Yeuda Ben Pazi, Mişle’den bir cümleyi alıntı yapar: “Adaletin tartıları ve ağırlık taşları, Tanrı’nındır” Başka bir deyişle insanlar yaptıkları hareketler için “Mida Keneged Mida Ölçüye karşı ölçüyle” karşılık görürler. Yosef’in başına gelen olayların tümünde, onun kardeşleri hakkında yanlış izlenimlerle hareket etmesinin karşılığını görürüz. (a) Onları Ever Min Ahay günahından sorumlu tuttuğu ve ispiyonla kardeşleri hakkında babasını yanılttığı için, kardeşleri de babalarını onun hakkında yanıltmak için bir keçi keserek gömleğini onun kanına bulamışlardır. (b) Kardeşlerini, diğer kardeşlerini aşağılamakla suçladığı için, kendisi köle olarak aşağılanmıştır. (c) Kardeşlerini yerel kadınlara göz dikmekle suçladığı için kendisi de Potifar’ın karısı tarafından ahlaksızlık suçlamasıyla itham edilmiştir.

 

AFTARA ve ÖTESİ

[Rabi Reuven İbrahimof – www.haftorahman.com]

 

Bu hafta aftara: Al Şeloşa (Amos 2:6-3:8)

                                                                                         

Aftaranın Konusu: Aftara On Kabilenin günahlarıyla ilgili sözcüklerle başlar. Bu kabilelerin Tanrı’nın hoşnut olmadığı dört günahı vardı. İlk üçü puta tapma, ahlaksızlık ve kan dökme idi. Sonuncusu ise yargıçların rüşvete açık olmalarıydı. Tanrı ilk üçünü bile affetmeye hazırdı, ama dördüncüsünü affetmek istemiyordu. Dürüst bir insanın adil bir yargıya hakkı vardır ve eğer insanlar başkalarının hayatları üzerinde “Tanrı’yı oynayacaklarsa” dürüst olmaları gerekir. Aftara Bene-Yisrael’in kutsal olmaları gerektiği gerçeğiyle devam eder, aksi takdirde cezalandırılacaklardır ve Bene-Yisrael’in başına felaketler gelecektir. “Ya doğru kullan ya da kaybet.” Tanrı bize özgür irade vermiştir. Bizler bir hayat tarzı olarak Yahudiliği ya kullanırız ya da kullanmayız. Akla gelen soru “acaba biz bu fırsattan yararlanıyor muyuz? Yoksa Yahudilik bir külfetmiş gibi mi davranıyoruz?” sorusudur. Şimdi peygamber Amos bize bir ders öğretmektedir. Bunun için önce Emor milletinin geçmişini öğreniyoruz. Kenaan’daki yedi halk arasında en güçlüsü olmasına rağmen, Tanrı onları iğrenç yaşamları yüzünden yeryüzünden silmişti. Bu nedenle Tanrı’nın bizi daima gözetlediğini ve bizi ödüllendirmeye veya cezalandırmaya hazır olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Aftara Tanrı’nın neden Bene-Yisrael’e bu kadar sert davrandığını da ele alır. Bunun nedeni, onları gerçekten sevmesi ve günahları için cezalandıracak kadar düşünmesidir. Bu gerçek bizim düşünmemizi, teşuva yapmamızı ve ardından mümkün olduğu kadar kendimizi geliştirmemizi gerektirir. Bene-Yisrael peygamberin sözlerini ciddiye almak zorundadırlar, çünkü bu sözler Tanrı’nın gelecek için planlarıdır ve bir gün gerçeğe dönüşecektir. Bu sözler peygamberin kendi kafasından ortaya attığı sözler değil, Tanrı’nın peygambere ilettiği sözlerdir. Amos bize peygamberlerin gizli bilgilere sahip olduklarını söyler. Tanrı bu gizli planlarını kendine sadık olan bu insanlara açmadan önce harekete geçmez.

Aftara-Peraşa Bağlantısı: Bu haftaki peraşanın açılış pasuklarında peygamber Amos bazı Yahudileri, dürüst insanları (tsadik) para karşılığında ve zavallıları bir çift ayakkabı karşılığında satmakla itham etmektedir. Peraşa da, Yaakov’un oğullarının, Tsadik lakaplı Yosef’i köle olarak satmalarını anlatır ve kaynaklarımıza göre bu parayı ayakkabı satın almak için kullanmışlardır.

Dönem ve Yer: Aftara yaklaşık 2600 sene önce, kuzey krallığındaki On Kabilenin Asurlular tarafından vatanlarından sürülmesinden önce Erets-Yisrael’in kuzeyinde cereyan etmiştir.

Peygamber Amos Hakkında Bilgiler:

·         İsminin anlamı ya “yük” ya da “hamal” şeklindedir.

·         Yeuda topraklarında dağlık bölgede bulunan Tekoa şehrinde doğmuş ve M.Ö. 765 ile 750 arasında peygamberlik yaptı. Amos kekeliyordu. Tanah’ta Tere Asar (on iki) olarak adlandırılan kısa peygamber kitaplarına isimlerini veren peygamberlerin ilki olması muhtemeldir.

·         Zengin biriydi. Hayvancılıkla uğraşırdı ve aynı zamanda firavun inciri ağaçlarına sahipti.

·         Yeuda Kralı Uziya ile peygamberler Oşea, Yeşayau ve Miha ile aynı dönemde yaşamıştır.

Ünlü Sözler: Amos 8:11: İne yamim baim neum Aşem Elokim. V’eişlahti raav baarets; lo raav lalehem, velo tsama lamayim, ki im lişmoah et divre Aşem”. “İşte, günler geliyor – diyor Tanrı – dünyaya açlık göndereceğim; ekmek için açlık, su için susamışlık değil – Tanrı’nın sözlerini dinlemek için [bir açlık olacak bu].”

 

Aftaradan Ders: Günahlarımızı önemsiz gibi görmek “insanın doğasında” mevcuttur. Biraz Laşon Ara (olumsuz veya zarar verici konuşmalar) “o kadar da kötü değildir”; “Şabat kurallarına elimden geldiği kadar uymadım, ama önemli değil.” “Yemek için beraha söylemedim; zaten pek kaşer de değildi; olsun, bir şey olmaz”… Doğru mu? Yanlış! Tanrı’nın bizi radarında hep tespit etmesine rağmen “bir kenara çekip” bize açıkça bir ceza kesmediği için, O’nun suçlarımızı kaydetmeyeceğini düşünmemeliyiz. Bir mitsva veya avera (ihlal) yapmaya karar vermeden önce, kendinize “buna değer mi?” diye sorun. Günahları inkâr ederek onların yok olmalarını sağlayamayız.

 

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef – Rabi Yitshak Yosef]

Hanuka Alahaları

 

Genel

 

1.      25 Kislev günü (bu yıl 8 Aralık Cumartesi gecesi), sekiz günlük Hanuka bayramı başlar. Hanuka’da [Şabat günü hariç] her türlü iş yapılabilir, ancak bu günler sevinçli olduğu için oruç tutulmaz. Hanuka kandillerinin yandığı süre içinde kadınlar iş yapmamayı adet edinmişlerdir ve bu geleneği sürdürmelidirler. Erkeklerin böyle bir geleneği yoktur.

2.      Hanuka boyunca, bayramın gerektirdiği özel bir ziyafet verme zorunluluğu yoktur. Ancak bayram onuruna özel yemekler yemekte de sakınca yoktur. Bazı geleneklerde Hanuka’da peynir yemek vardır. Bunun sebebi, Yeudit adlı bir kadının, düşman kumandanına peynir yedirerek onu susatması, daha sonra içirdiği şarapla sarhoş etmesi ve ardından öldürmesiyle, zaferden kaptığı önemli paydır.

 

Hanukiya Kuralları

 

3.      Hanuka kandilleri için mum kullanılabilir. Ancak mucize zeytinyağı ile gerçekleştiği için pamuktan yapılmış fitiller (meças) ve zeytinyağı kullanmak daha makbuldür. Eğer zeytinyağı bulunamıyorsa başka yağ da kullanılabilir.

4.      Hanuka ışıkları için elektrik kullanılamaz. Rabi Şelomo Zalman, bir Hanuka ışığının dört farklı özelliği olması gerektiğini ifade eder: a) Bir yakıt kaynağı ve bir fitil b) Bet-Amikdaş’daki kandillere benzeyen gerçek bir alev. c) Tükenir yakıtlardan çıkan bir alev d) Yakış sırasında belirli bir yakıt miktarının mevcut olması. Elektrik bu koşullardan hiçbirini yerine getirmez.

5.      Hanukiya normal bir insanın göz hizasında, kapının hemen girişinde sola yerleştirilir. Böylece, eve giren bir kişi sağında Mezuza, solunda ise Hanukiya’yı görecek, “her yönden mitsva ile çevrili” olacaktır. Hanuka’da asıl temel, gerçekleşen mucizenin herkese bildirilmesi (pirsum anes) olduğu için, [eğer binanın alt katlarında oturuluyorsa] pencere önüne, hatta cam bir muhafaza içinde balkona koymak tercih edilir.

6.      Hanukiya, yandığı sürece başka bir yere götürülemez. Ancak yarım saat dolmuşsa kandiller söndürülebilir ve Hanukiya taşınabilir.

7.      Hanukiya’nın yakılması herkes için bir mitsvadır. Eğer erkekler bilmiyorlarsa, kadınlar erkeklerin yükümlülüğünü yerine getirebilirler ve berahaları söyleyebilirler.

8.      Kandiller Hanukiya’nın [yakana göre] sağından başlayarak dizilmelidir.

 

Hanukiya’yı Yakma Kuralları

 

9.      Hanukiya’nın yakılışı sırasında tüm ev halkının bir arada olmasına dikkat edilmelidir.

10.  Eve yıldızlar çıktıktan çok sonra gelecek olan bir kişi için, eşi bu süre içinde yakar. Zira ilk yarım saat içinde yakmak tercih edilmelidir. Bu yüzden Hanuka geceleri eve erken gelmeye gayret edilmelidir.

11.  Hanukiya’nın yakılışından yarım saat öncesinden itibaren herhangi bir iş yapmaya başlanmamalıdır. Yemeğe oturulmaz; hatta Tora bile çalışılmaz.

12.  Hanukiya’nın en az yarım saat yanması gerekir. Mumlar buna göre seçilmeli, yağ da bu süre göz önünde tutularak koyulmalıdır.

13.  Hanukiya yakılışında, önce berahalar söylenir. Daha sonra konuşmadan ilk kandil yakılır ve fitil ateşi yakaladığı zaman “Anerot Alalu” söylenmeye başlanır ve diğerleri yakılmaya devam edilir. Beraha sadece, ilk kandili yakacak kişi tarafından söylenir; diğerleri de “Amen” şeklinde cevap verirler.

14.  Önce o geceye ait olan [yakana göre en soldaki] kandil, daha sonra sağa doğru sırayla diğer kandiller yakılır. En son da Şamaş yakılır. Örnek olarak üçüncü gece kandiller [soldan itibaren] 3-2-1-Şamaş sırasıyla yakılır (Şamaş: Hizmetkâr. Hanuka kandillerine eşlik eden ve diğerlerinden farklı bir seviyede ayrı olarak bulunan yardımcı kandil.).

15.  Her gün Hanukiya (Şabat öncesi haricinde) yıldızlar çıktıktan sonra (bu yıl İstanbul saatiyle 17:03 civarı) yakılır. Arvit Hanukiya yakılışından önce söylenir. Yakma zamanı yıldızlar çıktıktan yarım saat sonrasına kadardır. Yine de bu süre içinde yakamamış bir kişi sabaha kadar yakabilir. Sabah olmuş ve yakılmamışsa, ertesi gün akşama kadar [fakat bu kez berahasız olarak] yakılır.

16.  Eğer tüm gece ve ertesi gün boyunca bir engel sebebiyle Hanukiya yakılmamışsa, ertesi gece herhangi bir değişiklik yapılmaz. Her gün kendisine ait sayıda kandil yakılır.

17.  Cuma akşamı, güneş batımından yirmi dakika önce (bu yıl 15 Aralık Cuma, İstanbul saatiyle saat 16:23’te) Şabat kandilleri yakılır. Hanukiya, Şabat kandillerinden “önce” yakılmalıdır. Bu durumda Cuma akşamı yakılan Hanukiya’nın mumları veya yağı, en az 70-75 dakika yanabilecek şekilde ayarlanmalıdır. Bu sayede kandiller yıldızlar çıktıktan sonra yarım saat süreyle yanabilirler.

18.  Şabat Çıkışı’nda (İstanbul geleneğine göre) önce Avdala yapılır, sonra Hanukiya yakılır. Ancak tersi yapılırsa bir hata yoktur.

19.  Hanukiya’nın kandillerinden yararlanılamaz. Kandillerden birini yakmak için bile diğerlerinden yararlanılamaz. Fakat elektrikler kesildiyse de gözleri kapatmaya elbette gerek yoktur. Yine de Hanukiya kandillerinden herhangi bir şekilde – örneğin bir şeyler okumak için – yararlanılmamalıdır.

20.  İlk yakma sırasında eğer yarım saate yetecek kadar malzeme varsa mitsva yerine getirilmiştir. Dolayısıyla eğer yarım saat dolmadan önce kandiller sönerse, tekrar yakmaya gerek yoktur. Mitsvayı tamamlamak isteyen, [Şabat gecesi haricinde] tekrar yakabilir; fakat beraha söylemez.

21.  Diğer yandan, yarım saat yanacak kadar yakıt başta yoksa, mitsva yerine getirilmemiş sayılır. Bu durum, kandiller yakıldıktan sonra fark edilirse, kandiller söndürülür, yarım saatlik yakıt ayarlanır ve baştan – berahasız olarak – yakılır.

22.  Beraha söylemeyi unutan ve kandilleri yakmaya başlayan bir kişi, Şamaş haricindeki tüm mumları yakmayı bitirmediği sürece berahaları söyleyebilir. Ancak, hepsi bitmiş ve sıra Şamaş’a gelmişse ya da Şamaş’ı da yakmışsa, “Leadlik Ner Hanuka” berahasını atlar, “Şeasa Nisim” (ve ilk geceyse “Şeeheyanu”) berahasını söyler.

23.  İlk gece Şeeheyanu berahasını söylemeyi unutan ve bunu yarım saat geçtikten sonra hatırlayan biri, bu berahayı ikinci gece söyler. O zaman da unutursa, sekiz gün boyunca [sadece ilk kerede olmak kaydıyla] söyleyebilir. Ancak ilk gece yarım saat henüz geçmediyse hemen söyler.

24.  Berahayı söyledikten sonra yanlışlıkla ilk olarak Şamaş’ı yakan biri, tekrar beraha söylemez ve diğer kandilleri gereken sıraya göre yakar.

25.  Yanlışlıkla eksik sayıda kandil yakılmışsa, sayı tamamlanabilir. Ayrıca beraha söylenmez.

26.  Bir misafir, ev halkının yaktığı Hanukiya ile yükümlülüğünü yerine getirir. Odasında kendisi yakmak isterse, beraha söyleyemez.

27.  Uzun bir yolculuk yapan bir kişi de Hanukiya’yı yakmaya gayret etmelidir. Zira Hanuka kandillerini yakmak için sabit bir mekân gerekli değildir.

 

Sinagog’da Hanukiya

 

28.  Sinagog’da Hanukiya yakmak yaygın bir adettir. Ancak bununla yükümlülük yerine getirilemez ve eve gidildiğinde tekrar berahayla yakılmalıdır.

29.  Sinagog’da Hanukiya yakılırken hep beraber berahalar okunur. Ancak bunun için Minyan (on kişi) olması gerekir. Hanukiya’yı yakma konusunda kadınlar da yükümlü olduklarından, bu on kişinin bir bölümü kadınlardan oluşabilir.

30.  Anne ya da babasını kaybetmiş ve ilk on iki ay içinde olan biri, ilk gece Sinagog’daki Hanukiya’nın yakılışına katılmaz (Ama evinde yakmalıdır). Diğer günler ise katılabilir.

 

Hanuka Duaları

 

31.  Hanuka’nın ilk Arvit’inden itibaren Amida (Modim’den sonra) ve Birkat Amazon’da (Veal Akol’dan önce) “Al Anisim” ve “Bime Matatyau” bölümleri okunur.

32.  Amida sırasında bu eklemeleri unutan biri, sıradaki berahanın içindeki Tanrı’nın İsmi’ni henüz söylemediyse, sadece “Modim Anahnu Lah” sözcüklerini söyler ve “Al Anisim”den başlayarak devam eder. Tanrı’nın İsmi’ni söylediyse geri dönmez. Yine de “E-lo-ay Netsor”dan sonra sadece “Modim Anahnu Lah” sözcüklerini söyleyip, ardından bu iki parçayı okuması iyidir.

33.  Birkat Amazon’da bu eklemeleri unutan biri, sıradaki beraha içindeki Tanrı’nın İsmi’ni henüz söylemediyse, geri dönüp okur ve devam eder. Tanrı’nın İsmi’ni söylediyse, “Arahman”ların arasında, “Arahman U Yaase İmanu Nisim Veniflaot Kemo Şeasa Laavotenu Bayamim Aem Bazeman Aze” der ve “Bime Matatya” bölümünü okuduktan sonra devam eder.

34.  Bime Matatya” içinde “Leşakeham Toratah Ulaaviram Mehuke Retsonah” denir. (“Leaşkeham Mitoratah” denmez).

35.  Hanuka’da Şahrit dualarında, “Odu L’AD… Kiru Bişmo” parçasının sonunda, yılın diğer günleri gibi “Aromimha”dan itibaren okunur ve “Mizmor Şir Hanukat Abayit Ledavid” pasuğu yaygın Sefarad geleneğine göre atlanır. Ancak İstanbul geleneğine göre bu pasuk da okunur.

Hanuka’nın sekiz günü boyunca Şahrit duasında Alel tamamen okunur ve “Ligmor Et Aalel” berahası söylenir. Alel sırasında Kadiş, Keduşa ve berahalara cevap verilebilir. Ayrıca her gün Sefer-Tora çıkarılır ve bir parça okunur. Ardından “Mizmor Şir Hanukat Abayit Ledavid” parçası söylenir.

 

Haftanın Sözü

[www.aish.com]

                                                                                                                       

Ele aldığın bir projede başarıyı garantileyen etken olan coşku,

yaptığın şeye duyduğun güçlü inançla, canlılığın karışımıdır.

-- Dale Carnegie