Yazdır

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  24 Ekim

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2009

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:23

5:34

-----

Yeruşalayim

4:17

5:28

Tel Aviv

4:38

5:36

6 Heşvan

Tel Aviv

4:31

5:29

İstanbul

5:59

6:39

5770

İstanbul

4:50

5:30

N O A H

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bereşit 6:9-11:32)

[www.chabad.org]

 

Tanrı, şiddet ve yozlaşma batağına saplanmış olan bir dünyadaki tek dürüst insan olarak dikkati çeken Noah'a büyük ahşap bir gemi inşa etmesini emreder. Gemi, içten ve dıştan ziftle kaplı olacaktır. Tanrı, büyük bir tufanın, yeryüzünden tüm yaşamı sileceğini, fakat geminin su üstünde yükselerek, içindeki Noah, ailesi ve tüm hayvanlardan erkek ve dişi olmak üzere çiftlere sığınak olacağını söyler.

Kırk gün boyunca yağmur yağar ve sular, sakinleşene kadar 150 gün boyunca kabarır. Gemi, Ararat dağına oturur ve Noah, pencereden önce bir kuzgun, sonra da birkaç kez güvercin gönderir. Amaç, suların yeryüzünden çekilip çekilmediğini anlamaktır. Toprağın tamamen kuruması, Tufan'ın başlangıcından tam bir güneş yılı, yani 365 gün sonraya rastlar. Tanrı bunun ardından Noah'a, gemiyi terk etmelerini ve yeryüzünü tekrar nüfuslu hale getirmelerini emreder.

Noah bir sunak inşa eder ve Tanrı'ya korbanlar yapar. Tanrı, bir daha tüm insanlığı kötü davranışları sebebiyle yok etmemeye yemin eder ve insanlıkla yaptığı bu yeni antlaşmanın sembolü olarak gökkuşağını atar. Tanrı ayrıca Noah'a, yaşamın kutsallığı hakkında talimat verir: Cinayet, idamı gerektirecek düzeyde ciddi bir günahtır. Ve bundan sonra insanların hayvanların etini yemelerine izin olacaksa da, bir hayvanın eti, o hala canlıyken yenemez; ayrıca kan da yenmemelidir.

Noah bir bağ diker ve ürününden elde ettiği şarapla sarhoş olur. Çıplak bir şekilde otururken, oğullarından Ham durumdan avantaj sağlar ve bunun için lanetlenir. Babalarının çıplaklığını örten diğer iki oğlu Şem ve Yefet ise mübarek kılınır.

Noah'ın soyu, on nesil sonra tek bir dili konuşan, ortak kültüre sahip tek bir halk haline gelir. Fakat o nesilde, kendi yenilmezliklerini simgeleme amacıyla yüksek bir kule inşa etmeye kalkışarak, Yaratıcıları'na karşı gelirler. Tanrı onların dillerini bozar; öyle ki, artık biri, diğerinin söylediğini anlayamaz hale gelir. Sonunda projeyi iptal etmek zorunda kalınır; insanlar, gruplar halinde yeryüzünün farklı kesimlerine dağılarak yetmiş ana ulusu oluştururlar.

Noah peraşasının sonunda, Noah'tan Avram'a [sonradan Avraam] kadar olan on nesil listelenir. Avraam'ın, doğum yeri olan Ur Kasdim'den çıkıp, Kenaan Ülkesi'ne giderken Haran'da konaklamasının anlatımıyla peraşa biter.

 

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

Nuh Peygamber Hayatının İlerleyen Günlerinde Çocuk Sahibi Oldu

Bereşit peraşasının sonundaki pasuk [5:32] der ki: "Ve Nuh 500 yaşında iken Şem, Ham ve Yafes adında üç çocuk sahibi oldu." Raşi, Nuh'un neslinde başkaları ortalama 100 yaşında çocuk sahibi olurken, neden Nuh ancak hayatının çok ilerleyen yaşlarında çocuk sahibi olduğunu sorar. Raşi'ye göre Tanrı ona sözüm ona iyilik yapmıştır. Eğer daha erken yaşlarda çocuk sahibi olsaydı ve o çocuklar kötü olsalardı, Tanrı'nın onları neslin geri kalanlarıyla öldürmesi gerekecekti. Diğer taraftan dürüst olsalardı, o zaman Tufan döneminde onların da birçok torunları olacak ve Nuh bütün torunlarını barındırmak için birçok gemi inşa etmek zorunda kalacaktı. Bu nedenle,Nuh'un çocukları Tufan dönemine yakın doğdular, şöyle ki Nuh'un en büyük oğlu henüz "bar onşin" değildi, yani Tufanla ilgili karar çıktığı zaman Tanrı tarafından cezalandırılacak yaşta değildi. 

Bir an için kendimizi Nuh'un yerine koyalım. Nuh kendi neslinin en büyük tzadiklerindendi. Onun dışında herkes çocuk ve torun sahibi oluyordu. Nuh kısır ve çocuksuzdu. Bu dünyadaki adalet nerede? Nuh 400 sene boyunca bunları düşünmüş olmalıdır! "Tanrı neden bana karşı? Benden ne istiyor? Bunu bana neden yapıyor? Ben kendi neslimin en dürüst insanıyım!" diye kendi kendine sormuştur.

Bunun cevabı da, Kadir-i Mutlak'ın kendine göre bazı hesapları olduğudur. Aşem tufan olacağını ve herkesin yok olacağını biliyordu. Nuh için 400 sene boyunca çocuk sahibi olmamasının en iyisi olacağını biliyordu. Bu nedenle Kadir-i Mutlak ona bir iyilikte bulunur ve onu kısır yapar.

Farkettiğimiz talihsizliğimiz anlayabileceğimiz en zor şeylerden biridir. Zaman ve mekan anlamında sınırlıyız ve bizler sadece gözümüzün önünde cereyan edeni görebiliyoruz. Başımıza gelenlere inanamadığımız zamanlar olur ve bizler bunları en büyük ceza olarak görürüz. Vaaz vermenin kendi ruhumuzla bütünleşmekten çok daha kolay olduğuna temelde inanmamız gerekir. Bu Yahudiliğin hayata gerçek bakış açısıdır. Eğer hepimiz Tanrı'nın bizim için neler tasarladığını bilseydik, o zaman Onun bize kötülük değil, en büyük iyiliği yaptığını anlardık!

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in bakış açısıyla verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Mahallemizde çöpler meydanda bulunan geniş kutularda toplanır ve belediye de onları buradan alıp götürür. Geçenlerde böyle bir kutunun yanından geçerken, küçük bir çocuğun kutunun kapağını açamadığı için kötü kokan bir torbayı sokakta bırakarak hızla oradan uzaklaştığına tanık oldum. Bunu görünce çok üzüldüm ve yapılacak en doğru şeyin ne olduğunu öğrenmek istedim.

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Üçüncü Kitap: ZEMANİM / ZAMANLAR (Devam)

20. Taaniyot - Oruçlar

 

Toplumun sıkıntı içinde olduğu durumlarda Tanrı'ya haykırmamız ve borazan çalmamız emredilmiştir. Pasukta söylendiği gibi: "Size baskı yapan düşmana karşı savaşa çıktığınızda, borazanlarla kesik sesler çalın" (Bamidbar 10:9). [Savaş toplumsal sıkıntılara bir örnektir.] Hahamlarımız bu tür olaylarda oruç tutmaya ve özel bir dua düzenine karar vermişlerdir. Aynı şekilde, eğer bir birey de kişisel bir acı içindeyse, oruç tutmalı ve af dilemelidir.

Tüm Yisrael Tişri ayının üçüncü gününde (3 Tişri: Tsom Gedayla), Tevet ayının onuncu gününde (Asara BeTevet), Tamuz ayının on yedinci gününde (17 Tamuz - Şiva Asar BeTamuz), Av ayının dokuzuncu gününde () Av - Tişa BeAv) ve Adar ayının on üçüncü gününde (13 Adar - Taanit Ester) o günlerde cereyan eden olayları anmak için oruç tutar. Eğer bu oruç günlerinden herhangi bir tanesi Şabat'a düşerse, oruç Pazar gününe ertelenir (Bunun tek istisnası Taanit Ester'dir; Şabat'a rastlarsa Pazar'a ertelenmez, öncesindeki Perşembe günü tutulur). Tişa BeAv haricinde, bu oruçlar sabahtan başlar ve öncesindeki gece yemek yenebilir, ama Tişa Beav'da oruç gün batımıyla başlar. Maşiah Dönemi'nde bütün bu oruçlar birer bayrama dönüşecektir. Pasukta söylendiği gibi "Dördüncü [aydaki] orucu (Şiva Asar BeTamuz), beşinci [aydaki] orucu (Tişa BeAv), yedinci [aydaki] orucu (Tsom Gedalya) ve onuncu [aydaki] orucu (Asara BeTevet) Yeuda ailesi için neşeli ve mutlu günler olacaktır" (Zeharya 8:19).

Tişa BeAv'ın rastladığı haftanın başından itibaren, kişi tıraş olmamalı ve giysilerini yıkamamalıdır. Yıkanmak ve et yemek de kaçınılan eylemlerdendir. Tişa BeAv'ın kendisinde [yeme ve içme yasağının dışında] yıkanmak, ferahlatıcı şeyler sürünmek, [deri] ayakkabı giymek ve eşler arası yakınlık tıpkı Kipur günündeki gibi yasaktır. Hahamlarımız bu yasakları Bet-Amikdaş'ın yıkılışı anısına koymuşlardır.

MODERN ÇAĞ Ve TORA

["Şabat BeŞabato" - www.zomet.org.il]

 

Suyumuz Nereden Geliyor?

 

Tora tufanın sularının yeryüzünün derinliklerindeki kaynaklardan ve gökyüzündeki "pencerelerden" (Bereşit 7:11) geldiğini söylemektedir. İçtiğimiz suyun kaynağının ne olduğuna dair, Talmud'da Rabi Eliezer ile Rabi Yeoşua arasında bir görüş ayrılığı vardır (Taanit 9b). Rabi Eliezer'e göre, "yeryüzünden bir sis yükseldi ve toprağın tüm yüzeyini suladı" (Bereşit 2:6) ifadesinde belirtildiği gibi, bütün dünya okyanusların suyunu içer. Ancak Rabi Yeoşua bu görüşe meydan okur: "Okyanustaki su tuzlu değil mi? [Oysa bizim içtiğimiz su tatlı!]" Bu soruya Rabi Eliezer şöyle cevap verir: "Okyanusun suyu bulutlarda tatlı olur." Öte yandan Rabi Yeoşua'nın kendi görüşü ise "İnsanlık yukarıdan, göklerden gelen suyu içer" şeklindedir. Pasukta söylendiği gibi: "Miras edinmek üzere oraya geçmekte olduğunuz Ülke, dağlar ve vadilerle kaplı bir ülkedir; göklerin yağmuru sayesinde sulanır" (Devarim 11:11).

Okuldaki fen dersinde öğrendiğimize göre, sanki bu görüş ayrılığında Rabi Eliezer daha haklı gibi görünmektedir. Okyanuslardaki buharlaşma, deniz suyunun tuzunu geride bırakmakta ve bu nedenle, su bulutlara yükseldiğinde tatlı olmaktadır. Ama Rabi Yeoşua'nın görüşünü de anlamak gerekir. "Yukarıdaki su" sözleriyle neyi kastetmektedir?

Geçenlerde bir fizikçi radyodaki bilimsel bir programda "içtiğimiz her bardak suyun yarısının uzaydan geldiğini" söyledi. Bu sözler, içtiğimiz suda bulunan deuterium adında bir hidrojen izotopunun buzdan oluşmuş kuyruklu yıldızlardan geldiğine dair bir keşfe dayanıyordu. Bu su yeryüzünde bize nasıl ulaşmıştır?

Talmud'dan yapılan yukarıdaki alıntıda, Rabi Yeoşua'ya, [Rabi Eliezer'in kendi görüşü için kaynak olarak kullandığı] "Yeryüzünden bir sis yükseldi" pasuğunu [Rabi Eliezer'le aynı görüşte olmadığına göre kendisi] nasıl açıkladığı sorulmaktadır. Verdiği cevapta, Rabi Yeoşua, bulutların yükselip sözün gelişi, ağızlarını bir matara gibi açarak yağmur sularını [göklerden] aldıklarını ve o suyu aşağıya bize gönderdiklerini söyler. Bu kavram da Tanah'taki "[Gökler, O'nun] Sisine yağmur dökerler" (İyov 36:27) pasuğuna dayanmaktadır. Bu pasuktan hemen önceki pasukta da şöyle denmektedir: "Tanrı üstündür ve yıllarının sayısını bilemeyiz" (İyov 36.26). Bu iki pasuğa göre Tanrı, yüzlerce yıl önce, atmosferin bulutları içeren katmanına göklerden (kuyrukluyıldızlardan?) su çekmiştir ve bizim içtiğimiz suyun kaynağı da budur.

Peki Tanrı neden yeryüzünden, okyanustan su içmemizi istemesin? Belki suyumuz deuterium içermeseydi, o zaman farklı bir izotopa, nükleer parçalanmanın radyoaktif bir ürünü olan tritiuma sahip olacaktı. Böylece Tanrı, radyoaktif olmayan bir izotop sağlayarak bize büyük iyilik yapmıştır (Kaynak: Prof. P. Alpert, "Tehumin", 22. cilt, s. 543-544).

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Böcek Yeme Yasağı

 

1. Tora böcek yemeyi yasaklar. Bunlar üçe ayrılır:

     a. Sularda, deniz veya nehirlerde yaşayan böcek ve hayvanlar (istakoz, midye, karides v.b.).

     b. Uçan böcekler (arı, sinek, sivrisinek v.b.).

     c. Toprakta sürünen hayvan ve böcekler (karınca, böcekler, tırtıl v.b.).

2. Böcek yiyen kişiler, Tora'nın toplam beş emrini ihlal etmiş olurlar (Vayikra 11:20, 29, 41, 42).

3. Sarnıç veya nehirlerde mutlaka böcek bulunduğu için bu gibi yerlerde suyu iyice süzmeden içmek yasaktır.

4. Suyu süzerken temiz bir tülbent ya da çok ufak delikleri olan bir süzgeç kullanılmalıdır. Bu şekilde en ufak bir böcek bile gözden kaçmayacaktır.

5. Böceklenen sirkenin süzülmesi yasaktır. Ancak kullanılabilmesi için yüksek ateşte böcekler ölünceye kadar kaynatılır ve sonra süzülür. Bu şekilde böcekler süzgeçten geçemeyeceklerdir.

6. Böceklenmiş bir meyvenin, böcekli bölümü kesilip atılır, geri kalan kısmından faydalanılabilir.

 

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Çöp torbasını kutuya atarak vatandaşlık görevinizi yaptığınızı, sizin sorunuzun böyle bir tatsızlığın tekrarlanmaması için ne yapılabileceği ile ilgili olduğunu varsayıyoruz.

Ailesi olan meşgul bir ev kadınının bazen umutsuzca dolup taşan çöp kovasının sokaktaki kutuya boşaltılması konusunda ufak çocuğuna güvenmesi anlaşılabilir.  Ama bir çocuk sadece bir çocuktur ve bu tür bir güven, sorumsuzluğun sınırında dolaşıyor olabilir.

Eğer çocuğun ailesini tanıyorsanız, yapılacak en doğru şey ya bir mektupla, ya da şahsen ailesinin dikkatini çekip tanık olduğunuz şeyi anlatmak ve çocuğun çöpleri nasıl attığı konusunda daha dikkatli davranmaları gerektiğini açıklamaktır. Bunun yanı sıra, o bölgenin sözü geçen bir liderine, halka bu konuda bazı önerilerde bulunması için başvurmak iyi bir fikir olabilir.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Kötü alışkanlıkları edinmeyi engellemek, onları edinildikten sonra terk etmekten kolaydır.

--Benjamin Franklin

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.