Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

11 Heşvan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5773

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:20

5:31

-----

Yeruşalayim

4:13

5:25

Tel Aviv

4:34

5:32

  27 Ekim

Tel Aviv

4:28

5:27

İstanbul

5:54

6:34

2012

İstanbul

4:45

5:25

L E H   L E H A

 Hatırlatmalar

 

---

 

Bu HP .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bereşit 12:1-17:27)

[www.chabad.org]

 

Tanrı, Avram'a konuşarak "Ülkenden, doğduğun yerden ve babanın evinden [ayrıl]; sana göstereceğim ülkeye git" (Bereşit 12:1) emrini verir. Avram'ı büyük bir ulus haline getirecektir. Bunun üzerine, Avram, eşi Saray ve yeğeni Lot ile birlikte, Kenaan Ülkesi'ne doğru yola çıkar ve burada bir sunak inşa ederek, Tek Tanrı kavramını burada da yaymaya devam eder.

İlk Yahudi Avram'ı Mısır'a göç etmeye zorlayan şiddetli bir kıtlık baş gösterir. Oldukça güzel olan Saray, burada Paro'nun (firavun) sarayına alınır. Avram kendilerini ağabey-kız kardeş olarak tanıtarak hayatını kurtarır. Vücudunda çıkan yaralar, Mısır Kralı'nın Sara'ya dokunmasını engeller ve onu, Sara'yı Avram'a geri vermeye ikna eder. İkisini altın, gümüş ve bol malla yolcu eder.

Kenaan Ülkesi'ne geri geldiklerinde, Lot, Avram'dan ayrılarak, kötülüğüyle ün kazanmış Sedom'a yerleşir. Çıkan bir savaşta Kedorlaomer ve üç müttefikinin güçlü orduları zafer kazanır ve fethettikleri Sedom Vadisi'nden aldıkları esirlerin içinde Lot'u da götürürler. Avram, yeğenini kurtarmak için küçük bir tabur hazırlar ve dört kralı yenilgiye uğratmasının ardından Şalem (Yeruşalayim) kralı Malkitsedek tarafından mübarek kılınır.

Tanrı Avram'la "Parçalararası Antlaşma" olarak bilinen bir pakt yapar. Ona, soyunun sürgün ve eziyet göreceği, fakat sonunda Kenaan Ülkesi'nin ebedi olarak onların mülkü olacağını bildirir. Kenaan Ülkesi'ne gelişinden on yıl sonra bile hala çocuğu olmamış olan Saray, Avram'a kendi cariyesi Agar'ı verir. Agar hamile kalır ve hanımına karşı saygısızca davranmaya başlar. Sara buna sert davranışlarla karşılık verince Agar evden kaçar. Bir melek kendisine görünerek onu geri dönmeye ikna eder ve doğuracağı oğlun, kalabalık bir ulusun babası olacağını bildirir. Avram 86 yaşındayken Yişmael doğar.

13 yıl sonra, Tanrı, Avram'ın ismini Avraam'a ("Kalabalıkların Babası") çevirir. Saray'ın yeni ismi ise Sara ("Prenses") olacaktır. Tanrı, ikisine bir oğul doğacağını, ismini Yitshak ("Gülecek") koyacakları bu oğlun, Tanrı'nın özel bir bağ içinde olacağı ulusun atası olacağını müjdeler. Avraam, kendisinin ve ailesi ile evindeki tüm erkeklerin bundan sonra sünnet olmaları konusunda bir emir alır. Bu, tarih boyunca, "Tanrı ile Avraam arasındaki antlaşmanın" işareti olacaktır.

GEÇMİŞ YILLARDAN

[Haftanın Peraşası 5764 - Leh Leha]

[Rabi Label Lam - www.torah.org]

 

"Kendin için / Kendine; Ülkenden, doğduğun yerden ve babanın evinden [ayrıl]; sana göstereceğim ülkeye git" (Bereşit 12:1).

Bir gün genç bir öğrenci sıkılmış bir tavırla "Ben Tora'yı çoktan okudum" dedi. Ona aklına hiç soru takılıp takılmadığını sorunca, "Hayır!" cevabını aldım. Bunun üzerine, ona peraşamızın ilk pasuğuyla bir başlamayı önerdim. İkimiz oturup Tanrı'nın, Avraam'a söylemiş olduğu ilk sözcüklerin - Yahudi Tarihi'ni başlatan ve günümüzde de gücünü hiç kaybetmemiş kelimelerin - anlamlarını deşifre etmeye başladık.

Öğrenciye, yukarıda yazılı olan ilk pasukta tam olarak ne yazılı olduğunu sorunca, "Avraam'a aliya yapması söyleniyor" cevabını aldım. Sonra biraz yakından bakıp, bazı sorular sormayı önerdim: [1] Hangisi daha çok vurgulanmaktadır? Avraam'ın gideceği yer mi, yoksa ayrıldığı yer mi? [2] Avraam'a, nereye gideceği neden söylenmiyor? [3] Pasuktaki "Leha - Kendin İçin / Kendine" sözcüğünün anlamı ve pasuktaki yeri nedir? [4] Ayrıldığı yer neden üç farklı tanımla belirtiliyor? Bir tanesi yeterli olmaz mıydı? [5] Ve madem böylesi uygun görüldü, öyleyse neden sıralama ters verilmiş? İç içe olan dairelerin merkezindeki biri, öncelikle iç daireden çıkar, dıştakinden değil!

En son sorudan başlayalım. Bir insan üzerindeki en büyük ve en kalıcı etki, evde aldığı eğitimdir. Bir çocuk için, anne ve babası, güneş ve ay gibidir. Evrenin merkezidirler. Dolayısıyla anne-babanın farkında olmadan yaptıkları davranışları bile, çocuğun bilinçaltında derin çizgiler çizerek karakter gelişiminde önemli yer sahibi olur. Onların dayanaksız ya da yerinde, korkuları ya da sevgileri, çocuğun kalbine anında transfer olur ve tüm bu olanların karşısında kendi sistemini oturtacak gücü olmayan çocuğun kalbinde gittikçe büyür, genişler. Birçok insan, hayatlarını koltukta oturup düşünerek ve zihinlerinin derinliklerinde gömülü olup kendi atılganlıklarını engelleyen korkularını keşfetmeye çalışarak geçirmektedir.

İnsanın gelişimini etkileyen diğer ortam, toplumdur. Çocuklar, başka çocukların, kendi yediklerinden daha lezzetli çikolatalar yediklerini, onunkilerden daha güzel elbiselerle dolaştıklarını keşfedip kavramaya başladıktan itibaren, ebeveynin tahtı sallantıya girmiş olur. Herkes, içinde bulunduğu topluma uygun olmak ister ve bunun için çabalar. Nerede, hangi toplumda, hangi cemaatte, hangi mahallede büyüdüğümüz, neyi "başarı" olarak tanımladığımız konusunda çok büyük farklar yaratabilir. İçinde bulunduğumuz grubun empoze ettiği ve bizim de özümsediğimiz, neyin hoş ve çekici olduğu konusundaki resim, hayatımızda ne tür yatırımlar yapacağımız, nelere öncelik vereceğimiz, eğitim, sevgi, kişisel hırslar gibi konularda ne kararlar alacağımızı birinci elden etkiler.

Üçüncü faktör, hasbelkader içinde yaşadığımız politik ve ekonomik şartlardır. Savaş öncesi Polonya'da, bir komünist rejimde ya da 90lı yıllarda ABD'de büyüyen kişilerin görüş ve fikirlerinde dağlar kadar fark olacaktır. Bir kişi, belirli bir başarı kriterine sahipse, sonradan etraftaki dünyanın değişmiş olduğunu fark etse bile, hayatın ileri dönemlerinde vites değiştirmek hiç de kolay değildir.

Tüm bu faktörlerin etkisi altında, birey için gereken mesafe nerededir? Bu etkenler varken, bir kişi, kendisini, bir ipin ucuna bağlanmış olup şiddetli bir şekilde sallanan bir nesneden farklı göremeyecektir. Tüm psikolojik, sosyolojik, politik ve ekonomik faktörler, bir araya gelip bizi ve seçimlerimizi, önceden görülebilmesi hiç de zor olmayan yönlere programlamaktadır. Bir kişinin içinde bulunduğu ortamları incelemeye alan bir profesyoneller grubunun, o kişinin ne tip bir araba kullanacağı, ne tip bir evlilikte başarılı olacağı ya da kime oy vereceği gibi konularda, şaşma ihtimali çok düşük tahminlerde bulunması artık hiç de zor değildir. İnsanın seçim özgürlüğü nerededir?

Yıkıntıların altında, tüm bu devasa güçlerin sesinin ulaşamadığı yerde, yumuşak ve tatlı bir ses, daima varlığını sürdürür. Bu, benliğimizin en özel, benzersiz ve güçlü kısmıdır ve tüm bu kakofoni içinde kendisini ifade etmeye çalışmaktadır. Tanrı, Avraam'a "kendine git" demiştir; "git ve kendi, ailesel, toplumsal ve çevresel güçlerin ötesinde yer alan gerçek doğanı keşfet. Kim olman gerektiğini bilmiyorsan, kim olabilirsin ki?"

Ancak üzerinizdeki etkileri durdurmayı başardıktan sonra faaliyete geçebilirsiniz. Kendi gerçek kalbinizin kilidini açma yolunu keşfettiğiniz zaman, artık altın anahtara sahip olursunuz. Ve ondan sonra ters yönde ilerleyebilir, etkiyi tersine çevirebilir, ailenize, çevrenize, toplumunuza ve halkınıza etki eder hale gelebilirsiniz. Artık çevresel şartların bir hedefi olmaktan çıkmış olur, kendi iyi kaderinizi dışa vurursunuz. Ve bunu başarmış, derinlerdeki saf ve gerçek Avraam'ı bulabilmiş olan kişi, sürekli olarak özlem ve arayış içine girer, her gün sınavlardan geçer ve kendisini çekmeye başlayan manyetik bir güç sayesinde "ona gösterilecek ülkeyi" görmeye başlar. Açıkça söylenmese bile.

AFTARA ve ÖTESİ

[Rabi Reuven İbrahimof - www.haftorahman.com]

 

Bu hafta aftara: Lama Tomar (Yeşayau 40:27-41:16)

 

Aftaranın Konusu: Peygamber Yeşayau Bene-Yisrael'e sürgünde iken çekecekleri acıların üstesinden geleceklerine dair güvence verir. Bene-Yisrael Tanrı'nın zeki bir planlamacı olduğu düşüncesiyle teselli edilmektedirler. Tanrı bütün milletlerin davasını yönetecek ve yargıç olarak hareket edecektir. Yeşayau Yisrael halkına Avraam'ın hayatından öğrenilen dersi açıklar: Bütün uluslar Tanrı'yı bilmelerini, Avraam'ın Tanrı'nın İsmini dünyaya duyurmasına borçluydu. Aftara, Yeşayau'nun, Yisrael halkının sonunda düşmanlarından daha uzun ömürlü olacağı yönündeki vaadi ile sona erer.

Aftara-Peraşa Bağlantısı: Bu haftaki peraşa olan Leh Leha'da Tanrı, Avraam'a "Kendin için, sana göstereceğim ülkeye git" der. Peraşanın Aftara ile olan ilişkisi iki yönlüdür, 41:8 sayılı pasukta Aftara Yisrael'den "Avraam'ın soyu" diye söz eder. İkinci olarak da, hem peraşada Avraam'a hem de aftarada Babil sürgünündeki Yahudilere anavatanları olan Erets-Yisrael'e geri dönecekleri konusunda güvence verilmektedir.

Peygamber Hakkında Bilgiler: Peygamber Yeşayau hakkındaki bilgileri Bereşit peraşasında vermiştik.

Aftara ve Peraşadan Ders: Ara sıra çoğumuz "manevi yönden" hayal kırıklığı duygunu yaşarız. Genellikle bu durum, Tanrı'nın, beklentilerimizi karşılamadığı zamanlarda ortaya çıkar. Bir insanın kendini Tanrı'da uzaklaştırması normal olabilir. Ama bir dakika durun; eğer Tanrı bütün kutsiyetin kaynağı ise, o zaman kendimiz terk edilmiş hissettiğimiz zaman neden Tanrı'yı terk etmemizin anlamı nedir? Aksine, istediğimiz şey için Tanrı'ya erişmemiz gerekir ki bu da kendimizi Tanrı'ya bağlı hissetmektir. Eğer Tanrı tam olarak aradığımız şeyi bize sağlamadıysa, bunun sebebi O'nun bizi dinlememi olması değildir; daha ziyade, Tanrı duymuştur ve "hayır" demiştir. Tanrı'nın iş başında olduğunu, her şeyi şefkat ve iyilikle verdiğini ve O'nun bize vermesini istiyorsak, bizim de başkalarına vermemiz gerektiğini aklımızdan çıkarmamalıyız.

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss - www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna'da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat'ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olacak bir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, burada yazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda bir Rav'a başvurulmalıdır.

 

Şabat günü lekeleri çıkarma ve ıslak giysileri asmaya dair kurallar

 

Melaha 16: TOVE - İplik Eğirme

Av Melaha: İplik elde etmek için yün eğirmek.

Temel Prensip: Lifleri kullanılabilir bir nesneye dönüştürme amacıyla eğirmek ve bükmek.

Not: Var olan iplikleri yeni ve daha güçlü bir ipe dönüştürmek için tekrar birbirlerine sarmak bu melahanın kapsamında değil, Koşer (düğüm atma) melahası kapsamında yasaktır.

Melaha 17: MESEH - Çözgü İplikleri Dokuma Tezgâhına Germe

Av Melaha: Çözgü ipliklerini dokuma tezgâhına yerleştirmek.

Temel Prensip: İplikleri dokuma amacıyla konumlandırmak.

Sepet örmek için yaprakları düzenlemek de [Şabat günü] bu melaha kapsamında yasaktır.

Melaha 18: OSE BATE NİRİN - Atkı İplikleri Dokuma Tezgâhının Kenar Halkalarından Geçirme

Av Melaha: Atkı iplikleri dokuma tezgâhının kenar halkalarından geçirmek.

Temel Prensip: İplikleri dokumaya olanak verecek şekilde konumlandırmak.

Melaha 19: OREG - Dokumak

Av Melaha: Mekikle dokumak.

Temel Prensip: Dokuma yoluyla kumaş üretmek.

Tolada: Bir ipliği dokunmuş bir kumaşa, nakış işine, tığ işine, iğne işine veya halı bükme tuvaline yerleştirmek; bir peruktaki saçı örmek. Dokunmuş bir tişörtte veya giyside gevşemiş bir ipliği düzleştirmek için kumaşı germek yasaktır; çünkü bu eylem "ipliği kumaşa geri dokumak" sayılır.

Melaha 20: POTSEAH - Dokumayı Sökme

Av Melaha: Dokunmuş iplikleri, başka bir yerde tekrar dokuma amacıyla kesmek.

Temel Prensip: Dokunmuş bir malzemenin ipliklerini, yapıcı bir amaçla çıkarmak veya koparmak. Dokunmuş bir materyalden iplikleri çıkarmak veya bu materyali yırtmak yasaktır. Aynı şekilde, bir peruğun örgülerini açmak da yasaktır.

 

BİR SORU - BİR CEVAP

[www.shlomokluger.com]

 

Soru: Avraam'ın, Tanrı'nın kendisine vaat ettiği bütün yücelik karşısında kibirlenmediğini nerede görüyoruz?

 

Cevap: "Avram, Tanrı'nın kendisine konuştuğu şekilde gitti ve Lot da onunla gitti..." (Bereşit 12:4).

Burada Avraam'ın "Tanrı'nın kendisine konuştuğu şekilde" gittiğinin söylenmesi gereksiz görünmektedir.  Öyle ya, sadece Avraam'ın gittiği söylenseydi de, onun Tanrı ona öyle söylediği için gittiğini anlardık. Bunun yanında Tora'nın burada "konuştuğu" sözcüğünü tercih etmesi de gariptir, zira bunun öncesinde pasuklar "Tanrı Avram'a ... dedi/söyledi" dediğine göre (Bereşit 12:1) burada da "Tanrı'nın kendisine söylediği gibi" denmesi daha uygun olurdu.

Rabi Şelomo Kluger bunu şöyle açıklar: Tanrı'nın vaat ettiği her şeyi duyduktan sonra, Avraam'ın, haşa, biraz kibirlendiğini düşünebilirdik. Ve eğer kibirlenseydi, Hahamlarımızın "bir günah başka bir günaha yol açar" şeklinde belirttikleri gibi, Avraam başka günahlar da işleyebilirdi. Ama gerçek şu ki, Avraam hiç kibirlenmemiş, Tanrı'nın emirlerini eskiden olduğu şekilde yerine getirmiştir.

Pasuğun söylediği de budur: Avraam, Tanrı'nın vermeye hazır olduğu büyük ödülü duymuş olmasına rağmen, tavırları değişmemiş; "Avram, Tanrı'nın [önceden de] kendisine konuşmuş olduğu şekilde" Tora'nın yolunda gitmiştir; eskisine göre hiçbir şekilde değişmemiştir. Sadece bu da değil, aynı zamanda "Lot da onunla gitmiştir"; Lot da Tora'nın istediği gibi gitmiş ve Avraam ile olduğu sürece dürüst kalmıştır.

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef - Rabi Yitshak Yosef]

Tefilanın Gücü

 

1. Duasının kabul edilmesini isteyen kişi sinagogda dua etmeye özen göstermeli ve Tora öğrenimi ile meşgul olmaya gayret etmelidir, çünkü ağzını Tora ve tefila ile açan kişinin arzuları yerine getirilir. Uzun [ve konsantrasyonla] dua eden kişinin duası geri çevrilmez, ömrü uzun kılınır - buna layık biri olmasa bile. Bol dua eden kişi, duasına cevap bulur. Kişi dua etmiş ve cevap bulmamışsa, dönüp tekrar dua etmelidir. Sıkıntısı olan bir kişi, bunu başkalarıyla paylaşmalıdır ki onlar da kendisi için dua etsinler. Cevap bulmadıysa, sürekli Tora öğrenen bir hahamdan kendisi için dua etmesini arz etmelidir.

2. Bir kişi bir başkasının ihtiyacı için dua ediyorsa ve aynı şeye kendisi de muhtaçsa, ilk olarak kendi duası cevap bulur. Komşularını seven, yakınlarını Tora yoluna yaklaştıran, sıkıntı anında fakire tsedaka veren kişinin duası kabul bulur.

3. Kişi, dualarının cevap bulmasını kendi iyi eylemlerine değil, Tanrı'nın şefkat ve cömertliğine bağlamalıdır.

4. Dua üç sebeple kabul edilir: [1] Kendisine karşı işlenen kabahat ve hakaretleri sessizce karşılamak ve karşılık vermemek. [2] Yaratıcı'nın isteklerini kendi isteklerinin önünde tutarak, arzularını kırmak. [3] Bol dua etmek. Kişi, duasının kabul görmesi için ayrıca tsedaka vermelidir. Dilini Laşon Ara (dedikodu, iftira ve olumsuz konuşmalar), yalan, kötü lisan, hakaret ve küfürlerden uzak tutmalıdır. O zaman duası kabul görecektir.

5. Kişi, çocuklarının Tanrı korkusuna sahip, Tora bilen ve uygulayan kişiler olması için de bol bol dua etmelidir ve her ne kadar "Tanrı korkusu hariç her şey Tanrı'nın elinde" ise de, Tanrı korkusu için de dua etmek gerekir ki zorlu sınavlara tabi tutulmayalım ve Tanrısal yardıma nail olalım.

 

Haftanın Sözü

[www.weeklydvar.com]

                                                                                                                       

Her insan, yapmadığı tüm iyilikler nedeniyle suçludur.

-- Voltaire

 

Haftanın Peraşası'nı, t e b e r r u d a b u l u n a r a k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.