Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

16 Aralık

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2006

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:02

5:17

-----

Yeruşalayim

4:05

5:20

Tel Aviv

4:16

5:18

25 Kislev

Tel Aviv

4:19

5:21

İstanbul

4:24

5:04

5767

İstanbul

4:26

5:06

V A Y E Ş E V

 Hatırlatmalar:

ü Hanuka I

ü 21-22 Aralık Perşembe-Cuma: Roş Hodeş Tevet

ü 23 Aralık Şabat: Hanuka VIII

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bereşit 37:1 - 40:23)

[www.ohr.org.il]

 

Yaakov Kenaan'a yerleşir. En sevdiği oğlu Yosef, kardeşleri hakkında sürekli olarak eleştirel raporlar getirmektedir. Yaakov'un Yosef'e çok renkli şeritli yün bir gömlek yapmasının ardından, Yosef kardeşlerine görmüş olduğu bazı rüyaları anlatır ve onların kendisine duyduğu nefreti daha da besler. Rüyalarının ilkinde kardeşlerin bağladığı buğday demetleri, Yosef'in demetine doğru eğilmekte; ikincisinde ise güneş, ay ve onbir tane yıldız Yosef'e eğilmektedirler. Bu rüyaların verdiği açık mesaja göre, Yosef aile üzerinde hâkimiyet kuracaktır. Kardeşler Yosef'i gıyabında yargılarlar ve ölüm cezasına çarptırırlar. Yosef babasının emri üzerine kardeşlerine bakmak için Şehem'e geldiği zaman fırsat ellerine geçer, ancak araya giren Reuven'in tavsiyesi üzerine, onu öldürmek yerine bir kuyuya atarlar. Reuven'in amacı daha sonra gelip kardeşini kurtarmaktır. Bu arada Yeuda, Yosef'i kuyudan çıkararak uzaktan gelen bir Yişmaeli kervanına satmayı teklif eder. Teklif kabul edilir ve Yosef satılır. Olay sırasında orada olmayan Reuven kuyuyu boş bulunca yasla elbisesini yırtar. Kardeşler Yosef'in gömleğini kestikleri bir keçinin kanına buladıktan sonra Yaakov'a gösterirler; Yaakov oğlunun vahşi bir hayvana yem olduğu sonucuna varır. Yaakov'un teselli bulması imkânsızdır. Bu arada Mısır'a indirilen Yosef, Paro'nun Şef Kasabı Potifar'a satılır.

 

Peraşanın alt konusu, Yeuda'nın oğlu Er'in, eşi Tamar'ın hamile kalmasını engellemesi sebebiyle erken yaşta ölümü ile başlar. Yeuda'nın ikinci oğlu Onan, arkada oğul bırakmayan kardeşinin yerine Tamar'la evlenir. Fakat aynı günahı işleyince o da ölür. Yeuda'nın karısı öldüğü zaman, Tamar bir plan yaparak bu aileden bir çocuk sahibi olabilmenin tek yolu olarak Yeuda'ya yönelir. Bu birliktelikten, ileride David'in ve daha ileride Maşiah'ın geleceği Perets ile, ikizi Zerah doğar.

 

Diğer yandan Yosef, Mısırlı efendisinin evinde önemli bir pozisyona yükselir. Yakışıklılığı, ev sahibesinin istenmeyen tekliflerine neden olur. Reddedilmeyi hazmedemeyen ev sahibesi Yosef'i, kendisine tecavüze yeltenmekle itham eder ve hapsettirir.

 

Yosef hapisteyken, Paro'nun orada bulunan İçki sorumlusunun gördüğü bir rüyayı doğru yorumlar ve bu kişi serbest kalır. Paro'nun Unlu Mamuller sorumlusunun rüyası ise pek hayra alamet değildir; adam asılır. İçki sorumlusu, Yosef'e vermiş olduğu söze karşın, özgürlüğüne kavuştuktan sonra onu hatırlamaz. Bu, Yosef için hapiste fazladan iki yıl anlamına gelmektedir

 

DEVAR TORA

[Rabi Berel Wein - www.torah.org]

 

CAZİBE

 

Bu haftaki peraşa, insanoğlunun baştan çıkarıcı günahlar tarafından cezbedilmesi ile ilgilidir. Yosef'in erkek kardeşleri, onun kendilerine olan tutumundan ve davranışlarından çok şikâyetçidirler. Yosef'in sadece on yedi yaşında ve öksüz olduğunu, üstelik babası tarafından olağanüstü bir şekilde korunup şımartıldığını dikkate almamayı tercih ederler. Bulundukları yere tek başına ve savunmasız olarak geldiğinde, onu hüsranlarının ve öfkelerinin hedefi olarak görürler. Böylece Yosef meselesini çözmek için önlerine sunulan bariz fırsatın çekiciliğine kapılırlar. Bu cazibeye kapılarak ve bu şekilde davranmanın ortaya çıkarabileceği sonuçları doğru bir şekilde değerlendirmeyerek, kendilerini hayatlarının geri kalanında bu ölümcül pişmanlık tarafından taciz edilmeye mahkûm ederler.

 

Bütün günahların ve kışkırtıcı şeylerin gerçekleşmesi için fırsata ihtiyacı vardır. İnsanın sosyal varlığı, kendi doğal yapısı itibariyle, bu fırsatı ortaya çıkarır ve bizim kendi iç karakterimiz bu cezbedici unsuru sağlar. Böylece hayatlarımız söz konusu olduğunda, doğru ile yanlış, iyi ile kötü, yüce ile alçak arasındaki rekabet bitmek tükenmek bilmez. Yahudilik'teki temel kavramlardan biri olan özgür iradenin ve seçim özgürlüğünün temeli budur. Fiziksel ve manevi varlığımız ve ölümsüzlüğümüzün dayandığı en büyük kavram da budur. Bizler her zaman cezbedici şeyler tarafından kışkırtılırız, fakat ancak bizden beklenen bu cazibeye kapılmamamızdır. Bir günah karşısında kendimizi denetleme yeteneğimiz, hayatımızın savaş meydanıdır. O halde, Pirke Avot'taki Hahamlar'ın, hayatta gerçek güçlü kahramanın, günahlarla baş edebilen ve onları yenebilen kişi olduğunu açıklamalarına şaşırmamak gerekir. Gerçek şehir fatihi böyle biridir.

 

Yosef de, hayatında ortaya çıkan fırsatların çekiciliğine fena halde kapılmıştır. Tek başına ve köle olan Yosef, Potifar'dan usanmış olan karısı için görünüşte kolay bir avdır. Buna rağmen, son dakikada o anın tutkusuna ve cazibesine direnir ve ahlaksız bir hareketin yıkıcı sonuçlarının farkına varır. Büyük bir riski ve tehlikeyi göze alarak şehvetin cazibesine direnir ve bir anlık özveri ile "Yosef Atsadik - Dürüst Yosef" ünvanını kazanır. Tora ve Midraş Yosef'in bu cazibe ve zafer dolu hikâyesini anlatırken, Potifar'ın eşinin tekliflerine direnmesine sebep olan güçlere dikkat çeker. Bu güçlerin arasında, sadece onlarla sınırlı olmamakla beraber, babasından aldığı eğitim ve yetiştirilme tarzı, kendi görüşleri, hayalleri ve hayattaki ihtirasları, miras olarak aldığı kutsal doğası, iyi ile kötüyü ayırt edebilme yeteneği ve Tanrı'ya karşı günah işleme reddi bulunmaktadır. İnsanoğlu çok karmaşık bir yapıya sahip olduğu için, bütün bu saydıklarımız ve başka faktörler birleşip Yosef'in o anın cazibesine direnmesini sağlamıştır. Fırsat her zaman vardır, ama o fırsatla ilgili seçimi kullanmak her birimizin iradesine kalmıştır. Bir hata işleyerek çekiciliğe kapılmaktan kaçınırken, Yosef'e yardım eden faktörler arasında, aile duygusu, gelecek hakkında ve ilerde yeni nesiller tarafından nasıl hatırlanmak istediğimiz hakkındaki görüş ve hepimizin içinde var olan Tanrı korkusu vardır. Hata yapmayı çekici kılacak şeyler her zaman var olacaktır. Ancak, bu cazibelerin zaferinden kaçınma yeteneği bir kişinin gerçekten Yahudi yaşamına bağlı olmasının işaretidir.

 

DEVAR TORA

[Rabi Şemuel Weiss - www.tfdixie.com]

 

Dünyayı Aydınlat

 

Tarihin akışını, dünyanın neden bir oraya, bir buraya döndüğünü düşündüğümüz zaman, bizler genellikle büyük olaylara çok önem veririz: savaşlar, kıtlık, bazı liderlerin yükselişi veya inişi vb.

 

Fakat Tora'ya göre, en küçük ve önemsiz olan da dâhil olmak üzere her olayın, küresel hatta kozmik sonuçları olabilir. Bu haftaki peraşayı ele alalım: Yosef hapse atılıyor. Onun hücresini paylaşan, Paro'nun iki talihsiz hizmetkârı da oradadır: baş saki ve fırıncı. Her biri, işleri "yüzüne gözüne bulaştırmıştır" ve Paro'nun öfkelenmesine sebep olmuştur. Şimdi düşünün, eğer [Tanrı korusun!] başka katillerle aynı hücreye konsaydık, herhalde hücredeki komşularımızla her türlü temastan kaçınırdık.

 

Ama Yosef öyle yapmamıştır. Pasuk şöyle der: "Yosef sabahleyin yanlarına geldiğinde, onların oldukça tedirgin olduklarını fark etti. Paro'nun, kendisiyle birlikte efendisinin evinde tutuklu bulunan memurlarına ‘Bugün yüzünüz neden kötüce?' diye sordu" (Bereşit 40:6-7). O zaman iki mahpus başlarına gelenleri ve daha sonra Yosef'in başarılı bir şekilde yorumladığı ve gerçeğe dönüşen rüyalarını anlattılar. Bütün bunlar Yosef'in Paro'ya tavsiye edilmesine, Paro'nun rüyasını yorumlamasına, Yosef'in güç kazanmasına, Yosef'in ailesini Mısır'a götürmesine, bütün Yahudi tarihinde çok önemli olan kölelik, özgürlük ve kurtuluş dönemine yol açmıştır.

 

Eğer Yosef hücredeki dostlarına sırt çevirseydi, kim bilir bugün kendimizi nerede bulurduk.

 

Anlamsız gibi görünen bir hareketinizin veya davranışınızın değersiz olduğunu tek bir saniye bile düşünmeyin. Tanrı katında, her bir hareket titizlikle not edilip kaydedilmektedir. Bir hareketin bütün kâinatta dalga gibi yankılanan bir etkisi olabilir. Küçük şeylerin anlamı büyüktür.

 

Bu aynı zamanda Hanuka'nın da mesajıdır. Eğer bizi bugün saran korkunç karanlığı dağıtmak istiyorsak, bunun cevabı olağanüstü basittir: "Küçük bir mum yakın. Çünkü en küçük alev bile - eğer saf yağla yakılmışsa - en derin karanlıkları fethedip dünyayı aydınlatabilir.

 

DEVAR TORA

[Rabi Gidon Shlush - www.tfdixie.com]

 

Tora Yaşamını Sürdürmek

 

Şu anda Hanuka bayramını zevkle kutladığımız için, insan coşku ile gülümsemekten kendini alıkoyamıyor. Kandilleri yakma ve Tanrı'ya övgü dolu şarkılar söyleme heyecanı bizlere atalarımızın Helenistler üzerindeki zaferini hatırlatır.

 

En meşhur Hanuka şarkılarından biri, Hanuka dualarında her gün söylediğimiz "Al Anisim" şarkısıdır. İlk açılış dizesinde, "mucizeler, kurtuluş, büyük işler, zaferler ve bu dönemde atalarımız için başlattığı savaşlar için Tanrı'ya teşekkür ederiz."

 

Bu cümleye bir göz atınca, kişi çok büyüleyici bir şey fark edebilir. İbranice'de bu övgü dolu sözlerin her birinin aynı zamanda gizli bir anlamı vardır.

 

"Nisim" mucize demektir. Ama aynı zamanda, "kaçmak" anlamına da gelebilir: (Lanus fiilinden).

 

"Purkan" kurtuluş demektir. Aynı zamanda, "egemenliğe başkaldırmak" anlamına da gelebilir. (İbranice: Porek ol: "boyunduruğu kırmak").

 

"Gevurot" cesur işler demektir: Aynı zamanda çok güçlü bir insanı hatırlatabilir (Gibor).

 

"Teşuot" zaferler demektir: Aynı zamanda "saatleri" ima edebilir (Şaot).

 

"Milhamot" savaşlar anlamındadır: Aynı zamanda, rüya anlamına da gelebilir (Halomot).

 

Buradan öğreneceğimiz bilgi derindir. Manevi bir düşüş döneminde, insanlarımızı kurtarırken oluşan mucizeler için, Hanuka zamanında Tanrı'ya teşekkür ederiz. Tora'ya sıkı sıkıya bağlı kalan çekirdek bir Yahudi grubu (Makabiler) olmasına rağmen, yine de insanların büyük bir çoğunluğu Yunan yaşam tarzının cazibesine kapılmıştır. O dönemde birçok Yahudi, dinsiz kültüre doğu kaçıyor, böylece "Tanrı'nın krallığının egemenliğine başkaldırıyordu". İnsanoğlunun fiziksel gücüne ve güzelliğine önem veren Helenistler gibi, atalarımız çoğu zamanlarını, bu tür bir yaşam tarzını hayal edip, onun peşine düşerek harcadılar.

 

Üzülerek şunu belirtmek gerekir ki, o günlerde cereyan eden bu olaylar bugün tekrar cereyan etmektedir. Asimilasyon giderek tırmanmaktadır. O kadar Yahudi kardeşimiz Tora'dan ve maneviyattan yoksun bir hayatın peşindeler ki. Bizim mücadelemiz Makabiler'den ilham almaktır. Hedefimiz, dinî gelişmeye zarar veren dünyevî etkilerle mücadelede onların başarılarını yansıtmaktır. Hanuka'nın mucizesi Makabiler'in zaferi ve Yahudi inancını muhafaza etmekte gösterdikleri başarıdır. Günümüzde, bu zafer birçok Yahudi cemaatinde, bireylerin Yahudiliğe bağlılıklarını ve Yahudilik bilgilerini güçlendirmek için kurulan iş ve sosyal hizmet sağlayan enstitüler şeklini almıştır. Düzenli bir Tora öğrenimi her Yahudi cemaatinin "olmazsa olmaz" elemanı olmalıdır. Keşke bu programlar sürekli artsa. Keşke kendi zengin mirasımızı araştırmak için sabit vakitler ayırıp eşsiz mirasımızı inceleyebilsek.

 

Bu Hanuka'da hepimiz, Makabiler'in hedefini ve bir Tora yaşam tarzı sürmenin güzelliğini görme görevini devralalım.

 

DEVAR TORA

[Rabi Dov Weisman - www.tfdixie.com]

 

Güzel Veya Çirkin

 

Hanuka bayramında Helenist hâkimiyetinden kurtuluşumuzu kutlarız. Hanuka'dan çıkardığımız birçok dersten bir tanesi, Yahudiliğin kültür ve güzellik hakkındaki bakış açısıdır. Helenistik Yunanlıların atası olan Yavan, Noah'ın en büyük oğlu Yefet'in torunudur ve dikkate değer güzelliği ile tanınır. Esasında "Yefet" kelimesi de İbranice'de "güzellik" anlamına gelir. Eski Yunanlılar sanatları, tiyatroları, kültürleri ve insan vücudunun yüceltilmesi ile meşhurdurlar. Ve Tanrı insanı bu yetenekler ve özelliklerle kutsadığına ve bu yüzden bunların değerinin bilinmesi gerektiğine göre, neden bu tür konulara odaklanılmasın?

 

Öte yandan "güzelliğin" güzelliğinin değeri, ancak kaynağı ile bağlantı kurulabildiği zaman bilinebilir. 19. yüzyılın en büyük Hasidik Rabilerinden olan Kotsk Rabisi'nin kelimeleriyle: "Dünyada birçok şey güzel görünür. Fakat güzellikleri daimi olmaz. Kişi onları sık sık gördükten sonra, büyüklükleri ve çekicilikleri yok olur. Sadece Tanrı'ya bağlı güzellikler sonsuza dek sürer ve sonsuz güzelliğe sahip olur."

 

Bu yüzden, Noah, oğlu Yefet'i, "[Yahudiler'in atası] Şem'in çadırlarında yaşaması" yönünde mübarek kılmıştır (Bereşit 9:27). Yefet'in fiziksel güzelliği alınıp da, Şem'in çadırlarına yerleştirilip Tora'yı ve mitsvaları geliştirmek için kullanıldığı takdirde, maneviyatın bir parçası olur ve ebediyen yaşar. Hahamlarımız'ın dedikleri gibi, insanoğlu aklı ve ruhu yerine, kendi kalbine ve hislerine daha meyilli olduğu için, Yefet'in güzellikleri görme ve yaratma yeteneği "Şem'in çadırlarında yaşamalıdır". Aksi takdirde, Yefet'in güzelliği sadece ziyan olmakla kalmaz, aynı zamanda güzellik kendi başına bir değer olarak el üstünde tutulduğunda insanı küçülttüğü için, yıkıcı bile olabilir.

 

Çürümüş bir boşluğu kaplayan dış zarafet ve güzellik... Helenistik kültür buydu. Kültür daha yüksek bir ilke tarafından yönlendirilmelidir. Bu, insan duygularının ve hislerinin dışındaki bir ilke olmalıdır ve bunu doğru yöne yönlendirmek, Şem'in görevidir. Tora'yı aktaranlar olarak bizler, maneviyatımızı geliştirmek için, güzellik ve görselliğe sahip olanı doğru bir şekilde kullanmak zorundayız.

 

Her GÜn YAPILAN MİTSVALAR

[www.pirchei.com]

 

Tanrı'ya Hizmete Hazırlık

 

Kişi sabahleyin uyandığı zaman yeni bir insan gibidir. Bu yeni kişi Tanrı'ya hizmet için yepyeni bir günü olduğunu bilmelidir. Yaptığı her işte bununla Tanrı'ya ne şekilde hizmet edeceğini düşünmelidir. Bir şey yapmadan önce bunun bu gerçek amaca uygun olup olmadığını iyice değerlendirmelidir. İnsan gün boyunca Tanrı'nın huzurunda olduğu için zihnini ve bedenini temiz tutmalı, buna engel olacak manzaralardan ve yerlerden kaçınmalıdır.

 

KAYNAKLARIMIZDAN - YAHUDİ TERBİYESİ

[Sefer Maase Avot]

 

Tevazua Övgü

 

  • Tevazu, bilgelik için koruyucu bir çit görevi görür. Bilgeliği güzel yapan, tevazudur. Alçakgönüllü kişi, Gelecek Dünya'yı miras edinecekler arasında yerini alacaktır.
  • Rava şöyle der: Avraam Avinu kendisini "kül ve topraktan ibaret" olarak tanımladığı için, çocukları kül ve toprakla bile yerine getirilen mitsvalara hak kazanmışlardır. Örneğin Kızıl İneğin külleriyle, ölü nedeniyle manevi saflığını kaybetmiş kişinin arınma süreci gerçekleştirilir.
  • Avraam Avinu bu tevazuu nedeniyle Tanrı'nın Arabası'nın dört temelinden biri olmaya hak kazanmıştır - ki bunun ne anlama geldiğini tam olarak bilmesek de, ulaşılabilecek en büyük mertebe olduğunu bilmekteyiz.
  • Rabi Yeoşua ben Levi mütevazı insanların düzeyini şöyle açıklar: Bet-Amikdaş döneminde kişi hangi korbanı yerine getirirse, sadece o korbanın manevi ödülüne hak kazanırdı. Ama mütevazı kişi, "Tanrı'nın korbanlarının" tümünü yerine getirmiş gibi kabul edilir. Pasukta söylendiği gibi: "Tanrı'nın değer verdiği gerçek korbanlar, ezik bir ruh halidir". Ve böyle bir kişinin duaları daima kabul edilir:  "Ezik ve kederli bir kalbi, Tanrı hor görmez".

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Talit Katan ve Talit Kuralları

 

1.      Tsitsit takmayı gerektirmesi için bir elbisede dört köşe olması gereklidir. Buna rağmen tüm Bene-Yisrael sırf Tsitsit mitsvasını yerine getirebilmek için kendilerine birer Talit Katan (giysilerin altına giyilen Küçük Talit) yapmayı veya satın almayı adet edinmişlerdir.

2.      Talit Katan veya Talit'e Tsitsitler şöyle geçirilir: Talit'in dört köşesine ipek, pamuklu ya da yünlü kumaştan dört adet firma (kare şeklinde kesilmiş kumaş) dikilir. Her karenin ortasında kenarlardan birer kibrit boyu kadar içeriye birer delik yapılır. Bu deliklere dört adet özel iplik geçirilir. Bu ipliklerden birinin diğerlerinden daha uzun olması gereklidir. Deliklere geçirdikten sonra katlanan iplikler sekiz iplik haline gelir. Dördü Talit'in bir tarafında, dördü de diğer tarafında kalır. İki taraftaki dörder iplikle firmanın kenarına kadar bir düğüm yapılır, sonra ilkinin yanına ikinci bir düğüm eklenir. Daha uzun olan iple diğer yedi ipliğin etrafına 10 tane ilmik atılır. Sonra başta yapıldığı gibi dörder iplikle iki düğüm yapılır, ardından 5 ilmik ve iki düğüm, 6 ilmik ve iki düğüm, 5 ilmik ve iki düğümle tsisit tamamlanmış olur. İlmiklerin sayısal toplamı 26'dır. Bu da Kutsal ve Mübarek Tanrımız'ın İsmi'nin sayısal değerine eşittir.

 

Haftanın Sözü

[Rabi Moşe Sofer]

 

Hiçbir kurtuluş umudumuz olmasaydı bile, Tora'ya bağlı kalmak yine de boynumuzun borcu olmaya devam ederdi. Ama kurtuluşumuzu Tanrı vaat ettiğine göre, bu bağlılık elbette en üst düzeyde olmalıdır.

                                                     

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.