Sadece Dostoyevsky Yeterli Değildi - Sevivon

ogrenciHayatımızın yönünün deÄŸiÅŸtiren içsel mücadeleleri sık sık yaÅŸamayız.

Tanınmış bir kız okulunda görevli olan Rebetzin Freeman, dikkat çekici öÄŸrencilerinden biri hakkındaki bu hikayeyi benimle paylaÅŸtı. ÖÄŸrencisinin bu kadar özel olduÄŸunu fark etmesi, zaten baÅŸlı başına bir hikayeydi.

Rebetzin Freeman, öÄŸrencisi İrene'nin temizlik projelerini geliÅŸtirme ve uygulama ile ilgili eÅŸsiz yeteneÄŸini, onunla beraber Pesah temizliÄŸi yaparken fark etmiÅŸti. İrene'ye bakıp, "Bu iÅŸi 20 seneden fazla bir zamandır yapıyorum ama aklıma böyle bir yöntem daha önceden hiç gelmemiÅŸti" diyordu. YoÄŸun iÅŸlere raÄŸmen, İrene ile sohbet etmeye baÅŸladı. Ve o zamandan sonra aralarında derin bir dostluk oluÅŸtu.

"İrene'nin hikayesi herkes için bir ilham kaynağı olabilir" diye dikkatleri çeker Rebetzin, "Özellikle Tora ve mitsvalar ile büyümüÅŸ olanlar için..."

**

İrene her zaman bir arayış içindeydi. Okumayı öÄŸrendiÄŸinden beri, dile, mutlak gerçek ve deneyim olarak bakardı. Ama Rusça kitaplar, Tanrı ile ilgili hiç bir konuyu içermezlerdi. Bilimle uÄŸraÅŸan anne babası ateist olmalarına raÄŸmen, kendilerini arkadaÅŸlarından ayıran yüksek bir standart yakalayabilmiÅŸlerdi. Kızları İrene ve erkek kardeÅŸinden de, sadece entellektüel bir mükemmellik deÄŸil, ahlaki olarak yüksek bir davranış tarzı tutturmalarını beklerlerdi.

İrene'in annesi, ona okumayı beÅŸ yaşındayken öÄŸretmiÅŸti. Kitaplar, onun için, basit Rus çevresinin ötesindeki dünyaya ulaÅŸmanın en önemli yoluydu. Kitap üstüne kitap deviriyordu. Kitap seçmeyi ancak bir süre sonra öÄŸrenebilmiÅŸti. Ama yine de, klasikler olarak nitelendirilen en sevdiÄŸi kitaplar bile, onun arayışlarına cevap vermiyordu. Rusça kitap raflarından Yahudilik hakkındaki en ufak bilgiler dahi toz olup gitmiÅŸken, ihtiyacı olanın aslında atalarının dini olduÄŸunu nasıl anlayabilirdi ki? Kitaplar onun arkadaÅŸları oldu, okudukça merak edip aramaya devam etti. Sürekli ruhuna dokunacak bir ÅŸeyin arayışı içindeydi yüreÄŸi.

Ailesi Amerika BirleÅŸik Devletleri'ne, New York'a göç ettiÄŸinde, anne babası, ergenlik çağındaki kızları için bir yandan en iyi eÄŸitim imkanlarını saÄŸlamayı hedeflerken, bir yandan da ahlaki deÄŸerlerini korumasını istiyorlardı. Bu nedenle, kızlarını göndermek üzere, dini ideolojinin, ne kızlarının aklına "sızacağından" ne de entellektüel birikimini "harcayacağından" korkarak, Ortodoks, yani, dini bir okul seçtiler. Irene, dini bir okula gitmek istemedi ama okul arkadaÅŸlarını ve öÄŸretmenleri tanıdıkça, burasına aşık oldu. Ortamın yabancısı olduÄŸu halde, kendini, bu insanlara saygılı ve itibarlı davranmaya adadı.

Aradan zaman geçti ve İrene öÄŸrenmeye baÅŸladı. YavaÅŸ yavaÅŸ, modern baÅŸarıların ötesine geçen bir hayat sürdürmek için gereken bilgileri toplamaya baÅŸladı. Garip bir ÅŸekilde, kendini evindeymiÅŸ gibi hissetti ve henüz mitsvaları yerine getirmediÄŸi halde, hayatında ilk kez, aklı, her zaman hissettiÄŸi o korkunç rahatsızlığı çekmemeye baÅŸladı. Yaradan'a inandığını fark etti. Derin bir içsel süreç baÅŸladı ve giderek hızlandı.

Daha sonra, okul Åžabatonlarından birinde, beklenmedik ve muhteÅŸem bir ÅŸey gerçekleÅŸti. Shomene esrei'deki Modim (teÅŸekkür) duası okunuyordu. Irene, dua etmeye çalıştığı zaman, kendini her zaman çok garip hissederdi, ama yine de ederdi. Bu sefer, kelimeleri söylerken, yüreÄŸinde ÅŸimdiye kadar uyuyan bir kıvılcımın güçlü alevlerle yanmaya baÅŸladığını hissetti ve o anda Tora'nın hayatının merkezinde olacağını bütün yüreÄŸiyle hissetti ve bildi. Altı hafta içinde, tamamen KaÅŸer kurallara ve Åžabat'a bakmaya baÅŸladı. İnsanlar ona, "yavaÅŸ gitmesini" öÄŸütlediler. Böyle sıra dışı deÄŸiÅŸimleri bir anda yapmasının riskli olduÄŸunu söylediler. Ama o, tüm bu deÄŸiÅŸimlerin çok hızlı görünmelerine raÄŸmen, aslında yıllardan beri devam eden bir sürecin sonucu olduklarını biliyordu.

Rusya'da yaÅŸadıklarında, İrene'nin ailesi, Rusya'daki bir çok Yahudi ailesi gibi, zamanın din karşıtı kısıtlamalarına karşı gelmenin imkansız olduÄŸunu düÅŸünüyordu. İrene'in büyük büyük annesi, ailesindeki son dindar insandı. İrene, sınıf arkadaÅŸlarına açılmaya baÅŸladığı zaman, onların ailelerinde bile, zaman içinde birilerinin "terk ettiÄŸini" öÄŸrenmiÅŸti.

Åžimdi, YeruÅŸalayim'de bir öÄŸrenci olarak, Irene, nesillerdir devam eden "izm" dalgalarının, ruhundaki YahudiliÄŸi silemeye güçlerinin yetmediÄŸini görerek büyülenmiÅŸti. GeleceÄŸi için gereken her ÅŸeyi ve yapabileceÄŸi her türlü fedakarlığı yapmaya hazırdı. Birçok defa, Irene, "Entellektüel, duygusal ve ruhsal olarak, Tora'nın yerine geçebilecek hiç bir ÅŸey yoktur. Batı kültürünün parlak akılları bile, karanlıkta gruplaşıyorlar. Ben bilim adamlarının bulunduÄŸu bir aileden, herkesin kesin biçimde rasyonel olduÄŸu bir ortamdan geliyordum. Ama Tora'nın derin bir çalışması, bu kitabın hayat hakkında İlahi bir baÅŸyapıt olduÄŸunu açıkça gösteriyor. Annem babam, bana her zaman, 'hiçbir zaman sıradan olma. AraÅŸtır, soruÅŸtur, seç ve sonra en yükseÄŸe ulaÅŸmak için çalış' derlerdi" demiÅŸti.

**

Rebetzin Freeman, New England'daki prestijli bir üniversiteden gelen bir öÄŸretmenin, bir gün, okuldaki kızlara, 'Tora'nın bilime bakışı' hakkında bir konferans vermeye geldiÄŸini ekledi. Irene, soru cevap kısmına en çok katılan öÄŸrencilerden biriydi. ÖÄŸretmen gitmeden önce, Rebetzin'e, "Bu kız, benim yüksek lisans öÄŸrencilerimin birçoÄŸundan çok daha akıllı" demiÅŸti...