Yazdır

Yeruşalayim'in Eski Şehrinde her binanın her taşı yaşar, nefes alır ve her birinin anlatacak bir hikayesi vardır. Bu taşlarla inşaa edilen evler, Yahudi aileler için sadece bir yaşama mekanı olmanın çok ötesindedir. Bu evler, iyi davranışlarda bulunan, Tora öğrenen ve Tora ile yaşayan gemilus hasadimler için vazgeçilmez merkezlerdir.

Belilius sokağındaki Tenenbaumlar'ın evi de bu tür evlerden biridir. Yeruşalayimliler'in aralarında hiç bir çatışma ya da kıskançlık bulunmayan özel insanlar olduğu söylenir. Bütün Yeruşalayim, herkesin cemaat içinden kişilerle evlendiği çok büyük bir aile gibidir ve bir çokları hala, bir kaç nesil öncesine giderek soy ağaçlarını çıkartabilir. Hepimiz, konu aileye geldi mi, bir kişinin etrafındakileri mutlu etmek için çok çabaladığını biliriz. Tenenbaumlar, herkese ailelerinden biriymiş gibi davranırlardı ve çevresindekileri mutlu etmek için özel bir yol izlerlerdi. HaRav Moşe David Tenenbaum, hükümet için yeşivaları temsil eden bir organizasyon olan HaYeşivos Israel organizasyonunun başkanıydı. Bu, Hafetz Hayim, Rabi Hayim Ozer Grodzinski başkanlığında Avrupa'da, yeşivalara ekonomik destek sağlamak için toplanmış bir kuruluştu. Eretz Yisrael'deki görevi ise, yeşiva öğrencilerinin askere alınmalarını geciktirmek ya da muafiyetlerini sağlamak ve bu doğrultuda hükümet ile gerekli görüşmeleri yapmaktı. Rabi Tenenbaum sadece yeşivaların yararına çalışmakla kalmıyor, Yahudi insanlar, özellikle de dindar kesimle ilgili hayati öneme sahip konularla da ilgileniyordu.

Belilius sokağındaki Tenenbaumlar'ın evine gölgeli bir bahçeden geçilip, merdivenlerle yukarı çıkılarak varılıyordu. Ailenin yaşadığı ev, hem fiziksel olarak, hem de manevi olarak yüksekteydi... "Olam chesed yibaneh- İyilikle dolu bir dünya inşaa edilecek." Rebetzin Rivka Liebe ile, ev, ihtiyacı olan herkes için sıcak ve içten bir sığınağa dönüşmüştü. Bu eve kim girerse girsin -ki bu, bir alimin tavsiyesine ihtiyacı olan itibarlı biri olabileceği gibi kalacak bir yer arayan bir yabancı da olabilirdi- cenneti bulabilirdi. Tora ile ilgili olsun olmasın,Yeruşalayim'in büyük kişilikleri, burada sıcak ve sabırlı bir şekilde ağırlanırdı. Yeşivaların yöneticileri, ünlü rabiler,ruhani liderler, etkili politikacılar ve diğer önde gelen iş adamları Rabi Tenenbaum'a danışmak için buraya gelirlerdi. Politikacı ve ordu mensublarından burada konuk olanlar arasında Yitshak Navon, Şimon Peres,Teddı Kollek sayılabilirdi. Ben Gurion da, özellikle Belilius sokağındaki bu eve bizzat gelmemiş olsa da, Rabi Tenenbaum ile irtibat halindeydi. Birçok önde gelen devlet adamı ve çeşitli alanlardan kişiler tavsiye almak için gelirlerdi.

İnsanlar her zaman sevgiyle karşılanırdı ve kapının kapalı olduğu zamanlar pek enderdi. Evde, zorlukla konuşan, Motzei Şabatlar'da arta kalan yiyeceklerden kendisine bir hafta boyunca yetecek kadar toplayan Selanikli bir görevli, toplama kaplarının felaketlerinden kurtulmuş bir kız ve İsrael'e, ailesinden geri kalan tek üye olarak "Uçan Halı" operasyonuyla gelmiş Yemenli bir oğlan vardı. Artık ne annesini ne de babasını biliyordu. Onlar, aklının derinliklerine gizlenmiş birer imaj olsalar da, karşılaştığı her Yahudi'de onları aramaya devam ediyordu. Yemenli çocuk, Rebetzin Rivka Liebe tarafından yetiştirilmişti ve kendisinin nişan törenini de hazırlayan oydu. Ailenin kalbine giren bu "yürüyen tarih kitapları", o kadar çoktu ki, onlarla bir kütüphane doldurulabilirdi. Hatta her Şabat öğleni, bahçeye gelip kendi payına düşeni sabırla bekleyen bir Şabat misafiri kedicik bile vardı.

Rivka Liebe'nin masayı sadece aile bireyleri için kurduğu zamanlar pek enderdi. Birçok misafir ağırlamak, bu evde günlük bir olaydı. Ancak, bir Pesah, seder gecelerinden birinde, ailenin misafirleri davet etmediğini aklına getirdi ki bu ona göre düşünülemez bir şeydi. "Kol dichfin yeisei v'yeihol -aç olan herkes gelip yemeli". O ve eşi, bu daveti hem manevi, hem de fiziksel besinler için yorumlamışlardı. "Misafir bulmadan önce sederimize başlamıyoruz!" diye duyurmuştu Rebetzin. Bunun üzerine çocuklar çıkıp, Mea Şearim'e gitmiş ve davetlerini minnettarlıkla kabul etmiş Amerikalı bir çiftle geri gelmişlerdi. Şimdi, Rebetzin, ihtiyacı olanlara yardım etmenin verdiği gönül rahatlığıyla mutluydu. Seder en sonunda, yeni gelenlerle tamamlanmış bir şekilde hayat bulmuştu.

Rebbetzin Rivka Liebe hem enerji dolu bir "cemaat çalışanı", hem de çabası, içinde duyduğu gerçek insan sevgisinden kaynaklanan sıcak bir insandı. Bir çok hayır kurumunda ve evsizler, yetimler ve yeni göçmenlerle ilgili diğer önemli oluşumlarda aktif görev alırdı. Hem sağlıklı kişilerle, hem de hasta olanlarla çalışır, ve tüm bunları son derece alçak gönüllü ve dikkatli bir şekilde yerine getirirdi. Hastanelerde ilgilendiği hayır işlerinden kimseye bahsetmezdi.

Bütün Tenenbaum ailesi yaptıkları hayır işleri ve insanları sabırla dinleyebilmeleriyle ün salmıştı. İnsanları çok severlerdi. Çeşitli yaşlardan kişiler, Belilius sokağındaki o merdivenlerden ne dertlerle çıkmış ve nasıl da hafiflemiş ve rahatlamış şekilde inmişlerdi... Bu nedenle, İsviçre'den gelen Dorit'in Tenenbaumlar'ın evini bulması neredeyse "doğal" bir olaydı.

Dorit, bu aileye hemen bağlanmıştı. Onlar, Dorit'in hayalindeki ideal Yahudi ailesiydi. Onlar sayesinde Şabat'ın ve Yom Tov'un güzelliğini ve bir Yahudi için ne anlama geldiklerini öğrendi. Tenenbaumlar, Dorit'le, sonu gelmeyen hikaye hazinelerini, Yahudi geleneklerini ve hikayelerinin bütün gelecek nesiller için ışık saçtığı eski zamanların sıradan Yahudiler'ini ve tsadiklerini paylaştılar.

Tenenbaum ailesinin eşliğinde, Dorit, Yahudi olamadığı halde, nedenini bilmediği bir şekilde, "eve geldiğini" hissetmişti ve buradan ayrılmak istemedi. Yahudiliği iyice öğrenmeye başladı.

Dorit, Rav Tenenbaum'a gelip sormuştu: "İsviçre'de yaşayan ailem beni çok görmek istiyor.Ama ben buraya çok alıştım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Beni garip karşılayacklarından çekiniyorum. Acaba yine de gitmeli miyim?" "Ne olursa olsun gitmelisin" diye cevap verdi Rabi Tenenbaum herzamanki bilgili ve kendinden emin tavrıyla. "İsviçre'deki ailen bunu hak ediyor! Sana bunda yıl bakan ve yetiştiren onlar değil mi? Şimdi git ve döndüğün zaman buraya yine gel."

Dorit,uzun ve zorlu yolculuğuna çıktı. Yeni yeni kullanılmaya başlanan hava yolculuğuna endişeyle bakıldığı zamanlardı. Bu nedenle, Dorit, deniz ve tren ile gitmeyi tercih etti. Yeruşalayim'i, onu Şehina'nın kanatlarına yaklaştıran Kutsal Şehir'den ayrıldı. İsviçre'de büyüdüğü dağların tepesindeki şehre gitmek üzere, kalbiyla bağlandığı Eretz Yisrael'den çıktı.

Altı haftalık ayrılıktan sonra, Dorit, İsrael'e döndüğünde ilk durağı olarak Belilius sokağındaki eve gitti. Rebetzin Rivka Liebe'ye, onun sefkatini hissederek, sevgiyle sarıldı ve Rebetzin'in akşam yemeği için davetini kabul etti. Rivka Liebe, dikkatlice Dorit'i süzüyor,tek kelime bile söylemiyor ama onun için endişeleniyordu. Dorit yorgun görünüyordu ve gözleri, onun çok da iyi olmadığını işaret ediyordu sanki. Dorit, bir kaç dakikalığına utanarak sessiz kaldı, ama sıcacık bir bardak çaydan sonra cesaretlenip konuşmaya başladı:

"Ailem beni gördüklerine çok memnun oldu ama benim yeni düşüncelerimi kabul etmede epey zorlandılar."

"İlk başta her şey biraz garipti. Buradaki deneyimlerimden bahsetmeye başladığımda, birdenbire odaya derin bir sessizlik çöktü. Hepsi birden gözleriyle, anlayamadığım bir şekilde beni süzüyordu. Hatta annem ağlamaya bile başladı. Sonra büyükannem odadan dışarı çıktı, ve elinde şu paketle geri geldi..."

Dorit, kahverengi çantasından paketi çıkarıp masanın üstüne koydu. Dorit, konuşmaya devam edene kadar, tüm gözler merakla masanın üstündeki torbaya yönelmişti.

"Büyükannem bu paketin benim olduğunu ve yıllar önce gerçek annemin bıraktığını söyledi. Meğerse savaş çıktığında annem beni onlara bırakmış ve bana bakmaları için yalvarmış. Bu paketi de ben büyüyene kadar kimsenin açmaması için rica etmiş. Dürüst insanlar olduğuklarından onun söylediğini yapmışlar. Bana bundan fazlasını söylemediler. Gerçek annemin kim olduğunu bilmek çok isterdim. Şimdiye kadar böyle birşeyden hiç haberim yoktu.Bir sürü soru sormak istedim ama hepsi sesszi kaldı... çok zor bir andı."

"Evden ayrılma vakti geldiğinde, beni kaybettikleri için duydukları acıyı hissedebiliyordum. Ve gerçekten ben de ayrıldığım için aynı şekilde hissediyordum. Ama bir yandan da sırlarını açıklamanın verdiği bir rahatlamayı yaşadıklarını da anlayabiliyordum. Benim aklım hala karışık, bütün bunları tam olarak anlayamıyorum." Dorit'in yizinde karışık ve stresli bir ifade vardı. "Ve bu paketi, açmaya da korktum....".

Tenenbaum ailesi, Dorit'in etrafında oturdu. Bu gizem dayanılmaz ölçüde büyüktü ve herkes paketin içinde ne olduğunu ortaya çıkarmak istiyordu. Rabi Moşe David, zekasıyla olayın bütün yönleriyle tekrar ele alıp, güç ve ikna ile konuştu: "Haydi aç paketi!" dedi, "Haydi şimdi aç. Merak etme..." Dorit, daha fazla duramadı ve paketi açtı. Paketin içinden çıkan kavverengi ciltli bir kitabı dikkalice masanın üstüne koydu. Rabi Moşe David, her zamanki gibi sımsıcak bir şekilde gülümsedi ve kitabı eline alarak başlığını yüksek sesle okudu: "Siddur Korban Minha!- bu geleneksel olarak evlenecek Yahudi kızlara verilen hediyedir!"dedi.

"Dorit, senin de fark etmiş olduğun gibi, annen Yahudi bir kadındı!" dedi Rabi Dorit'e... "Herhalde Naziler onun peşindeydi ya da İsviçreli yetkililer onu ele vermekle tehdit ediyorlardı. Bunu görerek, hayatının tehlike altında olduğunu fark etmiş seni İsviçreli bir ailenin yanına veriş- sana kendi çocuklarıymışsın gibi bakmaları için... Bir düşünsene- son günlerinin yaklaşmakta olduğunu hisseden Yahudi bir anne...Bu kadının cesaret dolu bir adım atması gerekiyor, öz çocuğunu, güvenli bir şekilde büyümesi için Yahudi olmayan bir aileye emanet etmesi gerekiyordu. Aynı zamanda, kızına geleceğinde önemli bir mesajı da göndermesi lazımdı-Yahudi olmayan biriyle evlenmemesi ve sonsuza kadar kayıp bir Yahudi olarak kalmaması için... Sana bu gerçeği nasıl iletebilirdi? Şimdi önünde duran mesajı görüyor musun? Görüyor musun Dorit? Senin mükemmel ve sevgi dolu bir Yahudi annen varmış...Sen Yahudi bir kızsın!..."

Bu bilinmeyen Yahudi kadının ve armağanı sidur'un erdemi muhteşemdi. Kendi hayatını vermiş ama arkasında Yahudiliğini keşfeden bir kız evlat bırakmıştı. Gerçekten, bizim düşüncemize göre, "tamamen şans eseri bir durum" diye bir şey yoktur. Dorit, Siddur Korban Minha'nın sayesinde gerçek köküne, en sonunda, dönmüştü....