"Yargılarken haksızlık yapmayacaksın."
- Vayikra 19:15

Tora'daki "hemcinslerini haksızlık yapmadan yargılama" buyruğu, daha çok hakimlere yönelikti. Bu sözlere dayanarak Rav Pappa Talmud'da, hakimlere, sevdikleri veya nefret ettikleri kişilerle ilgili bir davaya bakmamaları konusunda uyarıda bulunur, zira der, "sevilen bir insanı ilgilendiren bir davada hakim o kişinin hatalarını göremeyecek, nefret ettiği bir kişiyi ilgilendiren bir davada ise o kişinin iyi yanlarını farkedemeyecektir" (Ketubot 105b).

"Talmud'un Denizinde Yüzerken" adlı eserin yazarları Michael Katz ve Gershon Schwartz Talmud'daki bu uyarının uygulama alanını, güncel olayları yani mahkemeler ve hakimler dışındaki örnekleri de kapsayacak şekilde genişletirler. Yazarlar bu bağlamda, en iyi niyetli insanların bile, işin içine kendi duyguları karıştığında adil olmayan kararlar verebileceklerini belirtirler.

Birkaç senedir beyzbol antrenörlüğü yapmakta olan bir baba günün birinde, kendi oğlunu takımına alma durumu ile karşı karşıya gelir. Arkadaşlarından bazıları kendi oğlunun anternörü olmanın çok iyi bir fikir olmadığını ona usulca anlatmaya çalışırlar. Ancak baba bu durumun üstesinden gelebileceği düşüncesindedir. Bir şampiyonluk maçında başlangıç atışını yapmak için, oğlunun çok parlak olmayan oyun tarihçesine rağmen, ona görev verir. Oğlu çok kötü bir oyun çıkarır ve rakip takım her attığı topu vurmayı başarır. Takımdaki diğer oyuncuların ve anne babaların şikayetlerine rağmen antrenör, oğlunun yerine yeni bir kişiyi oyuna sokmayı reddeder. Daha sonra ise, maçı kaybetmelerine sebep olarak, hakemin hatalı kararlarını ve oyuncuların sahada yanlış pozisyonda durmalarını gösterir. Aslında antrenör-babanın anlamak istemediği, sevdiklerimizin zayıf yönlerinin olabileceğini kabullenmenin ne kadar zor olduğu. Bir antrenör oyuncularının hepsine eşit davranmalıdır. Bir baba ise kendi oğluna özel ilgi göstermelidir. Bazen bu iki davranış biçimi aynı yerde barınamaz.

İşteki şef, terfi ettirilmeye aday olan birinin değerlendirme raporunu hazırlıyordu. Geçen sene ise şef, bu kadın işçi ile bir iş konusunda çok tartışmıştı. Sert konuşmaların ardından ikisinin de duyguları fena halde incinmişti. Bu durumda işçi, şefin terfi konusunda doğru kararı verebilme becerisini sorguluyordu. Bu hislerini de en üst amiri ile paylaşmıştı. Kendisine gösterilen davranışı şefin unutmadığı ve affetmediği aşikardı. Şimdi intikam alma sırası onundu. En son sözü o söyleyecek, kendisine yapılanları kat kat ödetecekti. İşteki diğer insanların işçiyi beğenmelerine ve işinden memnun olmalarına rağmen şef onun hakkında söyleyecek tek bir olumlu nokta bulamıyordu.

Sevdikleri veya nefret ettikleri insanların yaptıkları işler veya sergiledikleri beceriler hakkında objektif kararlar verebilecek insanlar muhakkak ki vardır. Ancak böyle insanlar az bulunur. Katz ve Schwartz'a göre Rav Pappa'nın "insanların bu zaaflarını anlayıp, gerektiğinde yana çekilip bu tür zor kararları daha objektif ve kişiyle bağı olmayan insanlara bırakmak gerekir" sözleri bu yönde bize yol göstermelidir.
Tora yargılarken haksızlık yapmamayı emreder bize. Bu durumda hislerimiz araya girip karar vermemiz engellediğinde, yana çekilip kararı başkalarına bırakmak doğru olur. ***