Eski Yeruşalayim’de oturan tüm çocuklar Dina ve Ron’u tanırlar. Onlar köşedeki yepıeni, şirin bir evde otururlar.
Geçen yıl, Pesah bayramından hemen sonra , Dina ve Ron ,anne ve babalarıyla birlikte Yeruşalayim’e yaşamaya geldiler. Babaları Yeruşalayim’e geldikleri gün çocuklarına, “Yahudi mahallesindeki evimizin in?aatı bitene dek kuzenlerinizle beraber oturacağız ve yarın sabah ta evimizin in?aatına gideceğiz “ dedi..
Ertesi sabah ailece in?aata gittiler. İşçilerin toprakta derin delikler açtıklarını gördüler. Baba, ‘’İşte, evimiz burada inşaa edilecek ve balkonumuzdan Bet-Amikdaş’ı görebileceğiz’’ dedi.
Ron ,işçilerin evi inşaa etmek yerine neden bu delikleri açtıklarını sordu..Annesi gülümseyerek ‘’ Binanın sağlam olması ve çökmemesi için önce temeli yapılıyor’’ dedi..
Ancak birdenbire işçilerden biri onlara doğru koşarak, “ Burada olduğunuz için çok şanslısınız.Evin temelini kazarken bakın ne buldum” diye bağırdı heyecanla...
Anne, baba ve Dina çukurun başına koştular ama en hızlı Ron koştu.Herkesten evvel varmak istemişti. İşçilerden biri temelin köşesini işaret ederek, ‘’ Bakın, buradaki sıra sıra birbirinin üzerine kümelenmiş taşları görüyor musunuz?. Sanki bir odanın duvarı gibi duruyor. Duvarın dibinde de kahverengi yuvarlak çıkıntılar var “dedi.
Baba temele indi , küçük bir kürekle kahverengi cismin etrafındaki toprağı temizledi . Herkes merakla bekliyordu. Sonunda taş duvarın yakınında bir takım çanak çömlekler göründü.. Baba şaşkınlıkla,
‘’Sanırım burada eski zamanlara ait çanak çömlek bulduk’’ dedi.
Dina bunun ne anlama geldiğini sorduğunda babası,
‘’Bunlar çok eski çağlarda yapılmış ve kullanılmış eşyalardır. Bu bir bardak, bir testi veya bir sürahi olabilir.’’ diye açıkladı.
Bu duvarın eskiden inşaa edilmiş bir binanın duvarı olabileceğini ve bunun Kutsal Tapınak –Bet-Amikdaş– zamanından kalmış olabileceğini anlattı ve devam etti,
‘’Galiba burada daha evvel bizim gibi bir aile yaşamış ve bulduğumuz bu çanağı da çorba içerken kullanmış olabilirler “ dedi.
Çocuklar hayretle babalarına baktılar ve ‘’ Sen bize toprağın altında bir ev olduğunu söylüyorsun ancak bu insanlar bu tünelden nasıl evlerine girmişler ve penceresiz bir evde nasıl oturabilmişler ’’ diye sordular.
Anne ‘’ Eskiden bu ev toprağın üzerindeydi ve insanlar herkes gibi kapıdan içeri girip çıkarlardı. Ancak zamanla bu ev ve çevre evlerde yaşayanlar buralardan ayrıldı . Kir ,toz ve toprak bu evlerin üzerini örttü ve toprağın altında kaldılar.
Ron şaşkınlıkla,
‘’ Siz bunların çok eski çağlardan kaldığına emin misiniz? Belki bunları birileri satın alıp buraya dün getirip gömmüştür! ‘’dedi.
Babaları elindeki kahverengi kaseyi göstererek,
‘’ Bu bulduğumuz eşyaların eski çağlardan kalıp kalmadığını anlamamızın bir çok yolu var. Örneğin şekilleri bu gün kullandıklarımızdan farklı olabilir ya da daha değişik bir malzemeden yapılmış olabilirler.
Arkeolog dediğimiz insanlar bunların eski mi yeni mi olduğunu anlayabilirler. Arkadaşım David arkeologdur ve onu buraya davet eder bunları inceleyip bize gerçeği söylemesini rica ederiz. Ancak o zaman antik evi keşfedip etmediğimizi anlarız.’’
Arkeolog David öğlene doğru gelir ve çukura iner. Taş duvarı ve kaseyi inceledikten sonra onaylar ve‘’ Siz gerçekten Bet-Amikdaş zamanından kalma çok eski şeyler bulmuşsunuz. Bütün çevreyi kazıp daha başka keşifler yapmalısınız’’ der.
Ron korkmuştu.
‘’ Eğer bunu yaparsak yine evimizi inşaa edebilecek miyiz? “diye sordu.
Arkeolog David,
‘’ Tabii . Üstelik eviniz kutsal tapınak zamanından kalma antik bir evin üzerinde olacağı için daha özel olacaktır.Kolonların üzerine beton bir kat yapacaksınız ve işçiler sizin evinizi inşaa ederken diğer yandan yeni bir şeyler keşfetmek için toprağın altını kazacaklar’’ dedi.
Dina ve Ron her gün inşaata geldiler ve gelişmeleri izlediler. Gerçekten çoğu kırık olan bir takım eski eşyalar daha bulundu. Bu eşyaların arasında çömlekler,tabaklar, gaz lambaları, çamur testiler vardı. David kırık parçaları korumak için sandıklara yerleştirdi.
Baba, ‘’ Her parçayı iyice inceleyip hangi zamana ait olduğunu bulacağız. Ayrıca kırık olanları yapıştırıp orijinal şekillerine dönüştüreceğiz’’ dedi.
Haftalar sonra toprağın üzerinde yeni evlerinin in?aatı bitmiş ve toprağın altında da antik ev keşfedilmişti.
Yeni evlerine taşındılar. Balkonlarından Bet- Amikdaş’ı seyrettikleri , toprağının altında da Kutsal Tapınak zamanından kalma antik bir evin olduğu güzel bir evleri vardı artık....
Dina ve Ron’un antik ev hakkında çok soruları oldu.
‘’Burada kim yaşadı’’?
‘’Ailede kaç çocuk vardı’’?
‘’ Hangi oyunları severlerdi’’?
Bütün bu soruları zaman zaman anne ve babalarına da sordular, ancak aldıkları cevaplar hep
belki ya da galiba diye başlardı. Anne ve babaları,
‘’ Yetişkinler bile bu soruların cevabını tam olarak bilemezler’’ demişlerdi.
Dina ve Ron bu antik evde yaşayan çocuklar hakkında ilginç hikayeler ürettiler ve bundan çok keyif aldılar.