PERS KRALI

Bir süre sonra İran’da bir kral seçildi. Adı Koreş’ti. Koreş Allah’a inanıyordu ve yönetiminin ilk yılında bir şey ilan etti : ‘’ Pers Kralı şöyle der : Göklerin Allah’ı  beni Yeuda’da Yeruşalayim’de kendisi için
 
bir mabed yapmakla görevlendirdi. Benim krallığımda bulunan Allah’ın bütün insanları Yeruşalayim’de dönmek ve bu mabedi yapmak için serbest bırakılacaklar. İnsanlar Yeruşalayim’de bulunan Allah’ın evi için gümüş , altın , eşyalar ve sunular versinler. ‘’

İran’da bulunan tüm İsraeloğulları Yeruşalayim’e döndüler. İki sene içinde Allah’a bir mabed inşaa etmek için çalışmaya başladılar. Fakat Yeuda’nın düşmanları bu mabedin tamamlanmasını istemiyorlardı. Bu yüzden işlemi durdurmak için adamlar tuttular. Bu , Kral  Koreş’in tüm yaşamı  boyunca devam etti ve bir sonraki Pers kralı Darıus ‘a kadar uzandı. Fakat Kral Darıus mabeddeki işlerin durdurulmasını yasaklayan bir kanun koydu ; böylelikle mabed inşaa edildi ve Darıus’un hükümdarlığının altıncı senesinde tamamlandı.İsraeloğulları , Kohenler ve esir olan  diğer insanlar mabedin tamamlanışını sevinçle karşıladılar.

 

EZRA’NIN HİKAYESİ

Ezra bir Allah adamı ve aynı zamanda bir yazardı. Allah’ın kanunlarını çalışırdı. Allah ona ,  yol gösterecek ve bir çok şey öğretecek hakimler bulmasını emretti. Fakat prensler Ezra’ya

gelerek ,İsrael’deki adamların başka topraklardan  İbrani olmayan kadınlarla evlendiğini ve bu kadınların kocalarını Allah’tan çekerek kendi Tanrılarına yönelttiğini söylediler. 
 
Ezra toprağa diz çökerek Allah’a ellerini açtı ve şöyle dedi : ‘’ Ey Allah’ım ! Sahte tanrılar toprağımızı kirletiyorlar. Yeuda’da ve Yeruşalayim’de bize bir sur ver ki bu sahte tanrıları Yeuda ve Yeruşalayim’den uzak tutalım. ‘’

Ezra duasını bitirdikten sonra , büyük bir kadın, erkek ve çocuk topluluğu  Ezıa’ya gelerek onunla birlikte ağladılar. Ezra’ya baktıklarında da ‘’ Allah’a karşı günah işledik ; yabancı kadınlarla evlendik  ama hala umut var. Bir adak yapacağız ; putlara tapan karılarımızı ve doğurdukları çocukları bırakacağız. Ezra ! Lütfen bizimle birlikte ol çünkü sen cesursun ve Allah adamısın. ‘’

 

SURLARIN YENİDEN İNŞA EDİLMESİ

Nehemıa Pers  Kralı’na gittiğinde kral onun üzgün olduğunu farketti.

‘’ Neden bu kadar mutsuzsun?’’ diye sordu ona.

‘’ Çünkü  babamın gömülü olduğu Yeruşalayim harap bir durumda. ‘’ dedi Nehemıa.

‘’ Senin için ne yapabilirim?’’ dedi Kral.
 
‘’ Eğer sizin için uygunsa beni Yeruşalayim’e yeniden  yollayın ki şehri tekrar inşaa edeyim. ‘’

‘’ Bu ne kadar sürer ? Ne zaman dönersin? ‘’ diye sordu Kral.

Nehemıa Krala bir zaman verdi ve Kral kabul etti. Nehemıa geceleyin kalktı ; beraberinde bir kaç adam alarak vadiden kapıya ve Yeruşalayim’in kırık surlarına geldi. Nehemıa insanlara kralın sözlerini iletti ve insanlar Yeruşalayim şehrinin surlarını yeniden inşaa etmek için kalktılar.

 

SURLAR YENİDEN İNŞA EDİLİR

Farklı kabilelerden farklı insanlar arasında  iş bölümü yapıldı ve işe başlandı.Fakat surların yeniden inşaa edildiğini duyan Araplar ve Amoniler duvarı yok etmeye karar verdiler. Nehemıa adamlarını iki bölüme ayırdı : Bir yarısı diğerleri çalışırken surları korudular  ; ellerinde oklarla hazır vaziyette durdular. Çalışanların bile yanlarında kılıçları vardı.  Adamlar seyrettikleri  ve surları yeniden inşaa ettikleri için kırk iki gün boyunca giysilerini çıkarmadılar. Sonunda surlar yeniden tek parça halindeydi !

 

 

 

SURLARIN TAHSİSİ

Surlar yapılıp kapılar takıldığında ve kapıcılar , ilahiciler ve Leviler seçildiğinde Nehemıa , kardeşi Hanani’yi Yeruşalayim’i yönetmek üzere seçti çünkü Hanani vefalı biriydi ve Allah’tan korkardı. Nehemıa insanlara şöyle dedi : ‘’ Düşman yakındayken Yeruşalayim’in kapılarını açmayın. Kapıları kapayın ve sürgüleyin. Surları ve kendi evlerini korumak üzere nöbetçiler koyun. ‘’ Şimdi şehir büyüktü ve henüz evlerin  hepsi yeniden yapılmamıştı.
 
Surların açılış şöleninde  çok sevinç vardı ; zil ve harp çalınarak şarkılar söylendi. İlahiciler’in oğulları toplandılar ve Yeruşalayim’in etrafında kasabalar inşaa ettiler. Leviler insanları , kapıları ve duvarı  Bet-Amikdaş’ta kullanılmaya uygun hale getirdiler. Nehemıa kendisini hatırlaması için Allah’a dua etti.
 

 

ESTER’İN HİKAYESİ

Persler’in kralı Ahaşveroş , Hindistan’da ve Etopıa ‘da yüz yirmi yedi şehir yönetti. Bir gün  büyük bir şölen düzenledi ; diğer şehirlerin tüm ileri gelenleri ve prensleri ordaydı. Şölen  yedi gün sürdü ve saray mükemmel bir şekilde  süslenmişti. Aynı zamanda kraliçe Vaşti kralliyetteki tüm kadınlara bir ziyafet  verdi. Kralın ziyafetinin yedinci gününde içkiden keyifli olduğu bir anda yedi tane kız ağasını çağırdı ve onlara Kraliçe Vaşti’yi getirmelerini emretti. Böylelikle ona , ileri gelenlerin ve prenslerin güzelliğini gösterebilecekti. 
 
Fakat Kraliçe kralın emirlerini yerine getirmeyi reddetti. Ve kral buna çok öfkelendi. Kral Ahaşveroş bilge adamlarına dönerek sordu : ‘’ Kralın emrine karşı geldiği için Kraliçe Vaşti’ye ne yapacağız? ‘’

‘’ Eğer kral isterse bir kral emri çıksın , bu yazılı bir kanun olsun . Kraliçe kralın karşısına bir daha gelmeyecek ve kral onun kraliçeliğini başkasına verecek.’’ dediler.

Krala genç bir kız bulunması için ilan çıktı. Vezirler  her şehirde bu kızı bulmakla görevlendirildiler.

Mordehay isminde bir Yahudi vardı. Mordehay ölmüş olan kardeşinin  kızı Ester’i  kızı gibi büyütmüştü.Ester çok güzeldi. Vezirler kralın karşısına bütün güzel kızları getirdiğinde Ester de onların arasındaydı ve Kralın  en çok  hoşuna giden oydu. Kral onun Yahudi olduğunu bilmiyordu. Ona en güzel odayı verdi ve  onu saraydaki diğer kadınlardan daha çok sevdi. Kraliçe tacını onun başını koyarak Vaşti’nin yerine onu kraliçe yaptı. Sonra da Ester’in şerefine bir ziyafet verdi. Hala Mordehay ve Ester krala Yahudi olduğunu söylememişti.

Kralın hazinesinde ,Yahudi yok etmek için büyük miktarda para toplandı. Mordehay , Kraliçe Ester’e haberci  yollayarak krala yahudi olduğunu söylemesini ve halkı kurtarması için krala yalvarmasını söyledi. Fakat Ester korkuyordu. Bunu üzerine Mordehay başka bir haberci yollayarak diğer Yahudiler gibi öldürülmeyeceğini düşünmesinin aptallık olduğunu söyledi. 

Ester Mordehay’a şu cevabı gönderdi: Şehirdeki tüm Yahudileri topla . Üç gün üç gece oruç tutun. Ben ve hizmetkarlarım da oruç tutacağız. Sonra krala gideceğim. Eğer öleceksem bir Yahudi olarak öleyim. ‘’
Orucun üçüncü gününde Ester, kraliçe elbiselerini giyerek tahtta oturan kralın huzuruna çıktı. Kral onun güzelliğinden o kadar etkılenmişti ki altın asası ile tahttan inerek ona ‘’ Ne istersen sana vereceğim.’’ dedi.

‘’ Sizin için hazırladığım ziyafete gelmenizi istıyorum.’’ dedi Ester.

Ve kral ziyafete geldikten sonra yine sordu :

‘’ Senin için ne yapabilirim? Ne istersen sana vereceğim.’’

‘’ Hizmetkarınız Aman’la birlikte akşam yemeğine gelmenizi istiyorum.’’ ( Aman Yahudiler’i yok edecek kişiydi.)

Aman eve gitti ve karısına Kraliçe Ester’in düzenlediği akşam yemeğine davetli olduğunu söyledi. Çok mutluydu.Böylece kral ve Aman Kraliçe Ester’in ziyafetine gitti. Kral ona tekrar :

 ‘’Senin için ne yapabilirim? Ne istersen sana vereceğim. ‘’ dedi.

‘’ Eğer uygun görürseniz benim ve halkımın hayatını bağışlayın çünkü ben Yahudi’yim. Şimdiye kadar dilimi tuttum ama şimdi halkım tehlikede ve ben de onlarla birlikte yok olacağım. ‘’ dedi Ester.

‘’ Bunu kim yaptı? ‘’ diye sordu Kral.

‘’ Aman’’ dedi Ester ona bakarak.

Ve Kral ve Kraliçenin önünde durmakta olan Aman korktu. Kral büyük bir öfkeyle yemek masasından kalktı .Aman hayatını bağışlaması için Ester’e yalvardı fakat Kral Aman’ı ölüme mahkum etti.

Kral Aman tarafından verilen  katliam emrini kaldırdı ve Mordehay’ı Aman’ın  yerine getirerek onu şereflendirdi. Yahudiler çok mutlu oldular çünkü Mordehay Kral’ın yanındaydı ve Kraliçe  Ester de Kral tarafından seviliyordu.

Copyright © 2011 SEVIVON. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu sitede kullanılan tüm içerik ve görsellerin kullanım hakları Sevivon'a aittir.
İzinsiz kopyalanamaz ve kullanılamaz.